Rüştü Reçber'den Galatasaray itirafı!
Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin milli eski kaleci Rüştü Reçber çok önemli açıklamalarda bulundu.
Rüştü Reçber, TFF'deki görevinden ayrıldıktan sonra gündeme damga vuracak açıklamalar yaptı. Reçber, Futbol Federasyonu'ndaki Milli Takımlar Genel Koordinatörlüğü görevinden neden ayrıldığını açıkladı. Beşiktaş ve Fenerbahçe'de yaşadıklarına, kırgınlıklarına değindi. Türk futbolu ve futbolun gündemindeki sıcak konularla ilgili samimi açıklamalar yaptı:
-Yıllarca Beşiktaş ve Fenerbahçe'de forma giydiniz... Fenerbahçe mi yoksa Beşiktaş'a mı daha çok yakınsınız?
"Fenerbahçe'ye 13, Beşiktaş'a 5 yılımı verdim. Az bir süre değil. İki camiayı da ayrı ayrı seviyorum. İki taraf da beni kendinden görebilir. Beni Galatasaraylı da görebilirler, Trabzonlu da. Çocukken Galatasaraylıydım."
-Çocukluktan Galatasaraylı olduğunuzu biliyorum.
"Küçükken Galatasaraylıydım. Fenerbahçe'ye transfer sürecinde Fenerbahçeli oldum. Şimdi sorsanız Fenerbahçeliyim. Bir taraftan Beşiktaş'ı sevip tutuyorum. Diğer yandan Galatasaray'ı da tutuyorum. Her takımı seviyorum, beni sevdiklerini biliyorum."
-TFF'den neden ayrıldınız?
Amacım Türk futbolunun yapılanma sürecinde katkıda bulunmaktı; ama işler beklediğim düzeyde ve düşündüğüm gibi olmadı. Samimiyetsizlik vardı. Benim 3S'li bir formülüm var. Sevgi, samimiyet, saygı. Sabır da içindedir. Bu duygulardan biri olmadığı zaman öyle bir ortamda bulunmak istemem.
"Ekrandan duymak beni çok kırdı"
-Beşiktaş'ta birkaç yıl daha oynayabilirdiniz? Fikret Orman yönetimi farklı karar verdi. Kırgınlık oldu mu?
Yaşımın fazla olduğu gerekçesiyle çalışmayacaklarını söylediler. Kırıldığım tek nokta, bu kararı ekranlardan duymak oldu. Daha sonra bir araya geldik, konuştuk. Ben yaradılanı severim yaradandan dolayı...
-Fikret Orman, Beşiktaş'ı iyi yönetiyor mu?
Zaman zaman kendileriyle çelişiyorlar. İlk dönemki anlayışları farklı, sonrasında çok farklı bir hale geldi. Ama hem başkan hem de Ahmet Nur Çebi çok çabalıyorlar. Stat projesi çok önemli.
-Bilic'in performansını nasıl buluyorsunuz?
Taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. Takımı şampiyon yapmak en önemli başarı kriteridir. Kendisiyle 2008'deki Türkiye-Hırvatistan maçını konuştuk. Son saniyede attığımız golü inanılmaz diye niteledi. Ama futbolun gerçek yüzünü gördüğünü söyledi.
"Mancini ne yaptığını biliyor"
-Galatasaray, Chelsea'yi geçer mi?
Olabilir. Ama gol yollarını kapatmalı. Oyun düzeninde hatalar vardı. Bunlar giderilmeli. Galatasaray bir şekilde gol atar.
-Mancini şansımız yüzde 40 diyor...
"Yüzde 80 Chelsea" demişti. Bence bu gelişim. Demek ki kafasında Chelsea'ye karşı neler yapabileceğini daha da netleştirdi. Bence Mancini çok önemli doneler yakaladı.
-Mancini'nin tutumunu nasıl buluyorsunuz?
Son derece gerçekçi. Kendinden emin ve ne yaptığını bilen bir teknik adam. Galatasaray'da bir sistem kurmaya çalışıyor, bir anlayış yerleştiriyor. Başarıyla ilerliyor.
-Galatasaray'dan çok kez teklif aldınız değil mi?
1990’lı yıllardan futbol kariyerimi noktalayana kadar çok kez teklifler aldım. Düşüncem hep Fenerbahçe'den yana oldu. Sonra şartlar farklı gelişti. Beşiktaş'a transfer oldum.
-Onur Kıvrak desek...
Gönlüm Avrupa'da oynaması yönündedir. Çok değerli bir kaleci, çok ağır sakatlık geçirdikten sonra dönmek marifet ister. Üstesinden geldi. Tolga ve Volkan da çok iyi kaleciler. Cenk Gönen'i de çok savunuyorum.
“Bazı yöneticiler reklama geliyor”
-Türkiye'deki futbol yönetici profilini nasıl buluyorsunuz?
Şu anda yönetimlerde olan bazı yönetici profilleri var ki; bunlar Türk futbo- lunda olmamalı. Ne almaya ne de vermeye geleceksin. Kazandırmaya geleceksin. Öyle yöneticiler gördük ki, yönetici oluyor, yıllarca yapama- yacağı reklamı, kendi başına olsa yapamayacağı reklamı yapıp gidiyor. İş ilişkilerini geliştiriyor; gidiyor. "Ben bu kadar para verdim" diyor. Sen o kadar para verdin de, verdiğinin 10 katı kazanım sağlıyorsun. Kulüp yöneticisi olduğun için sana her kapı açılıyor.
‘Oğlum için en doğrusu Florya’ydı’
-Oğlunuz Burak, Galatasaray altyapısına gitmeyi tercih etti; neden?
İlginç bir olay. Florya'da altyapı, akademi ve A Takım'ın birlikte olduğu bir yapı var. Bu Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta yok. Önce Fenerbahçe'yi düşündü ama şartlar uymadı. Hakan Balta'nın eşi Derya, Işıl'ın arkadaşı, "Burak gelsin Florya'da oynasın" dedi. Florya'daki hocalar da Burak'ı görü- yorlar ve beğeniyorlar. Öyle başladı. Forvet oynuyor; ama arada kaleye de geçiyor. Ben antrenmanlarına gidip izlemiyorum. Üzerinde baskı hissetmesin diye. Bana göre yeteneği var.
-Yıllarca Beşiktaş ve Fenerbahçe'de forma giydiniz... Fenerbahçe mi yoksa Beşiktaş'a mı daha çok yakınsınız?
"Fenerbahçe'ye 13, Beşiktaş'a 5 yılımı verdim. Az bir süre değil. İki camiayı da ayrı ayrı seviyorum. İki taraf da beni kendinden görebilir. Beni Galatasaraylı da görebilirler, Trabzonlu da. Çocukken Galatasaraylıydım."
-Çocukluktan Galatasaraylı olduğunuzu biliyorum.
"Küçükken Galatasaraylıydım. Fenerbahçe'ye transfer sürecinde Fenerbahçeli oldum. Şimdi sorsanız Fenerbahçeliyim. Bir taraftan Beşiktaş'ı sevip tutuyorum. Diğer yandan Galatasaray'ı da tutuyorum. Her takımı seviyorum, beni sevdiklerini biliyorum."
-TFF'den neden ayrıldınız?
Amacım Türk futbolunun yapılanma sürecinde katkıda bulunmaktı; ama işler beklediğim düzeyde ve düşündüğüm gibi olmadı. Samimiyetsizlik vardı. Benim 3S'li bir formülüm var. Sevgi, samimiyet, saygı. Sabır da içindedir. Bu duygulardan biri olmadığı zaman öyle bir ortamda bulunmak istemem.
"Ekrandan duymak beni çok kırdı"
-Beşiktaş'ta birkaç yıl daha oynayabilirdiniz? Fikret Orman yönetimi farklı karar verdi. Kırgınlık oldu mu?
Yaşımın fazla olduğu gerekçesiyle çalışmayacaklarını söylediler. Kırıldığım tek nokta, bu kararı ekranlardan duymak oldu. Daha sonra bir araya geldik, konuştuk. Ben yaradılanı severim yaradandan dolayı...
-Fikret Orman, Beşiktaş'ı iyi yönetiyor mu?
Zaman zaman kendileriyle çelişiyorlar. İlk dönemki anlayışları farklı, sonrasında çok farklı bir hale geldi. Ama hem başkan hem de Ahmet Nur Çebi çok çabalıyorlar. Stat projesi çok önemli.
-Bilic'in performansını nasıl buluyorsunuz?
Taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. Takımı şampiyon yapmak en önemli başarı kriteridir. Kendisiyle 2008'deki Türkiye-Hırvatistan maçını konuştuk. Son saniyede attığımız golü inanılmaz diye niteledi. Ama futbolun gerçek yüzünü gördüğünü söyledi.
"Mancini ne yaptığını biliyor"
-Galatasaray, Chelsea'yi geçer mi?
Olabilir. Ama gol yollarını kapatmalı. Oyun düzeninde hatalar vardı. Bunlar giderilmeli. Galatasaray bir şekilde gol atar.
-Mancini şansımız yüzde 40 diyor...
"Yüzde 80 Chelsea" demişti. Bence bu gelişim. Demek ki kafasında Chelsea'ye karşı neler yapabileceğini daha da netleştirdi. Bence Mancini çok önemli doneler yakaladı.
-Mancini'nin tutumunu nasıl buluyorsunuz?
Son derece gerçekçi. Kendinden emin ve ne yaptığını bilen bir teknik adam. Galatasaray'da bir sistem kurmaya çalışıyor, bir anlayış yerleştiriyor. Başarıyla ilerliyor.
-Galatasaray'dan çok kez teklif aldınız değil mi?
1990’lı yıllardan futbol kariyerimi noktalayana kadar çok kez teklifler aldım. Düşüncem hep Fenerbahçe'den yana oldu. Sonra şartlar farklı gelişti. Beşiktaş'a transfer oldum.
-Onur Kıvrak desek...
Gönlüm Avrupa'da oynaması yönündedir. Çok değerli bir kaleci, çok ağır sakatlık geçirdikten sonra dönmek marifet ister. Üstesinden geldi. Tolga ve Volkan da çok iyi kaleciler. Cenk Gönen'i de çok savunuyorum.
“Bazı yöneticiler reklama geliyor”
-Türkiye'deki futbol yönetici profilini nasıl buluyorsunuz?
Şu anda yönetimlerde olan bazı yönetici profilleri var ki; bunlar Türk futbo- lunda olmamalı. Ne almaya ne de vermeye geleceksin. Kazandırmaya geleceksin. Öyle yöneticiler gördük ki, yönetici oluyor, yıllarca yapama- yacağı reklamı, kendi başına olsa yapamayacağı reklamı yapıp gidiyor. İş ilişkilerini geliştiriyor; gidiyor. "Ben bu kadar para verdim" diyor. Sen o kadar para verdin de, verdiğinin 10 katı kazanım sağlıyorsun. Kulüp yöneticisi olduğun için sana her kapı açılıyor.
‘Oğlum için en doğrusu Florya’ydı’
-Oğlunuz Burak, Galatasaray altyapısına gitmeyi tercih etti; neden?
İlginç bir olay. Florya'da altyapı, akademi ve A Takım'ın birlikte olduğu bir yapı var. Bu Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta yok. Önce Fenerbahçe'yi düşündü ama şartlar uymadı. Hakan Balta'nın eşi Derya, Işıl'ın arkadaşı, "Burak gelsin Florya'da oynasın" dedi. Florya'daki hocalar da Burak'ı görü- yorlar ve beğeniyorlar. Öyle başladı. Forvet oynuyor; ama arada kaleye de geçiyor. Ben antrenmanlarına gidip izlemiyorum. Üzerinde baskı hissetmesin diye. Bana göre yeteneği var.