Sokağa Çıkmaya Korkarken Milli Sporcu Oldular
Küçük yaşta geçirdiği trafik kazası nedeniyle yürüyemeyen Martı Engelliler Spor Kulübü oyuncusu Kemal Kaan Şafak ile doğuştan engelli Pendik Belediyesi Anadolu Yakası Engelliler Spor Kulübü oyuncusu Umut Can Özden , engelleri nedeniyle sokağa bile çıkmaya korkarken, tekerlekli sandalye basketboluyla bu korkularını yenip milli takıma kadar yükselmeyi başardı.
Adana'da 5 yaşındayken PTT Evleri Mahallesi'nde geçirdiği trafik kazası sonucu sağ ayağında kısalık, incelik ve güç kaybı oluşan Şafak, yıllarca bunun acısıyla yaşamak zorunda kaldı.
Engeli yüzünden sokağa çıkmaktan, hatta engelini gösterecek şort, kapri gibi kıyafetler giymekten çekinen Şafak, yaşadığı mahallede arkadaşlarıyla ara sıra basketbol oynasa da kendinde spor yapma güvenini bulamadı.
Lisedeki coğrafya öğretmeni ve aynı zamanda Martı Engelliler Spor Kulübü'nün de başkanı tarafından vücudunun spora elverişli olduğu söylenen ve basketbol oynaması istenen Şafak, ilk basketbol antrenmanını izlediğinde bu sporu yapamayacağını düşünerek 2 yıl boyunca eline ne top aldı ne de tekerlekli sandalyeye oturdu.
Şafak, öğretmeninin tekrar ikna etmesiyle antrenmanları izlemeye başladıktan 2 yıl sonra arkadaşlarının da desteğiyle sporla yaşama tutundu ve hayatı değişti. Şafak, şimdi 23 Yaşaltı Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı'na kadar yükseldi ve Adana'da düzenlenen dünya şampiyonasında görev alıyor.
Şafak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, basketbolla kendine güveni geldiğini anlatarak, spor sayesinde farklı farklı şehirler gezmeye başladığını, deplasmanlara gittiğini, milli takım sayesinde de yurt dışına gitmeye başladığını söyledi.
Turnuvalara, kamplara gittiğini ve 5 yıldızlı otellerde kaldığını dile getiren Şafak, "Spor hayatımı çok değiştirdi. Spor hem kendi özgüvenimi hem de bambaşka bir insan olmamı, çevre edinmemi sağladı. Bu spora 2009 yılında başladım. Lisedeki coğrafya öğretmenim sayesinde şu anda Adana'da Martı Engelliler Spor Kulübü'nde oynuyorum. Şu anda kovsalar gitmem, o kadarki bağlandım bu spora. Milli takıma da girdim Allah'a şükürler olsun" dedi.
Geçirdiği trafik kazası ve sonrasında hayatta çektiği sıkıntıları anlatan Şafak, şunları kaydetti:
"Ben kesinlikle şort giymezdim, engelim görünür, millet bana bakar falan diye. Şu an şort da giyiyorum. Renkli hiçbir şey giymezdim, artık giyiyorum insanın kendine güveni geliyor. Hiç kimse engelinden utanmasın, çıksın dışarıda hayatını yaşasın. Kendini millete karıştırsın, asıl engel beyinlerde olmasın. Vücuttaki engel hiçbir şey değil, ki her insan da bir engelli adayıdır. Ne olacağını kimse bilemez."
-"Alileler çocuklarını spora yönlendirsinler"
Doğuştan engelli olan ve bacaklarını kullanamayan Pendik Belediyesi Anadolu Yakası Engelliler Spor Kulübü oyuncusu Umut Can Özden ise Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü'nün şoförlüğünü yapan dayısı sayesinde bu sporla tanıştı.
Kulübe ilk gittiğinde çekinen ve zorlanan Özden, oradaki tüm sporcuların kendisi gibi olduğunu gördüğünde bu sporu yapabileceğini düşündü. Kulübe ulaşımın zorluğu nedeniyle gitmekte sıkıntı çeken Özden, araştırarak daha rahat ulaşabileceği Pendik Belediyesi Anadolu Yakası Engelliler Spor Kulübü'nü buldu ve bu takıma girdi.
Daha önce basketbolu duvarlara tutunarak oynadığını ama dengesi olmadığı için arkadaşları tarafından dışlandığını anlatan Özden, buna rağmen bu sporu çok sevdiğini söyledi.
Milli takımla 23 Yaşaltı Tekerlekli Sandalye Basketbol Dünya Şampiyonası'nda mücadele eden Özden, 2 yıldır seçmelere katıldığını, kalbinde ay yıldızı hissetmenin ayrı bir duygu olduğunu ifade etti.
Engellilere kendilerini iyi hissetmeleri için evlerine kapanmamalarını öneren Özden, şunları kaydetti:
"Ailem 'basketbolla özgüvenin yerine geldi, kendine güveniyorsun artık, kendi başına iş yapıyorsun' diyor. Hiçbir zaman çocuğunuz engelli diye 'şunu yapamayacak, bunu yapamayacak' demeyin. Çünkü annem de hep bana 'onu yapamazsın bunu edemezsin' dedi.
Ben de her zaman 'ben yapacağım' demiştim. İnadına hırs edip herşeyi yaptım. 'Şunu taşıyamazsın' dediğinde bile hırs edip taşıdım. Alileler çocuklarını spora yönlendirsinler. Sadece basketbol değil, başka branşlar da var onları da oynayabilirler, bireysel spora da yönelebilirler. Basketbol benim için ideal herkesi beklerim. Çünkü biz de alttan oyuncu yetiştirmek istiyoruz."
Engeli yüzünden sokağa çıkmaktan, hatta engelini gösterecek şort, kapri gibi kıyafetler giymekten çekinen Şafak, yaşadığı mahallede arkadaşlarıyla ara sıra basketbol oynasa da kendinde spor yapma güvenini bulamadı.
Lisedeki coğrafya öğretmeni ve aynı zamanda Martı Engelliler Spor Kulübü'nün de başkanı tarafından vücudunun spora elverişli olduğu söylenen ve basketbol oynaması istenen Şafak, ilk basketbol antrenmanını izlediğinde bu sporu yapamayacağını düşünerek 2 yıl boyunca eline ne top aldı ne de tekerlekli sandalyeye oturdu.
Şafak, öğretmeninin tekrar ikna etmesiyle antrenmanları izlemeye başladıktan 2 yıl sonra arkadaşlarının da desteğiyle sporla yaşama tutundu ve hayatı değişti. Şafak, şimdi 23 Yaşaltı Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı'na kadar yükseldi ve Adana'da düzenlenen dünya şampiyonasında görev alıyor.
Şafak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, basketbolla kendine güveni geldiğini anlatarak, spor sayesinde farklı farklı şehirler gezmeye başladığını, deplasmanlara gittiğini, milli takım sayesinde de yurt dışına gitmeye başladığını söyledi.
Turnuvalara, kamplara gittiğini ve 5 yıldızlı otellerde kaldığını dile getiren Şafak, "Spor hayatımı çok değiştirdi. Spor hem kendi özgüvenimi hem de bambaşka bir insan olmamı, çevre edinmemi sağladı. Bu spora 2009 yılında başladım. Lisedeki coğrafya öğretmenim sayesinde şu anda Adana'da Martı Engelliler Spor Kulübü'nde oynuyorum. Şu anda kovsalar gitmem, o kadarki bağlandım bu spora. Milli takıma da girdim Allah'a şükürler olsun" dedi.
Geçirdiği trafik kazası ve sonrasında hayatta çektiği sıkıntıları anlatan Şafak, şunları kaydetti:
"Ben kesinlikle şort giymezdim, engelim görünür, millet bana bakar falan diye. Şu an şort da giyiyorum. Renkli hiçbir şey giymezdim, artık giyiyorum insanın kendine güveni geliyor. Hiç kimse engelinden utanmasın, çıksın dışarıda hayatını yaşasın. Kendini millete karıştırsın, asıl engel beyinlerde olmasın. Vücuttaki engel hiçbir şey değil, ki her insan da bir engelli adayıdır. Ne olacağını kimse bilemez."
-"Alileler çocuklarını spora yönlendirsinler"
Doğuştan engelli olan ve bacaklarını kullanamayan Pendik Belediyesi Anadolu Yakası Engelliler Spor Kulübü oyuncusu Umut Can Özden ise Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü'nün şoförlüğünü yapan dayısı sayesinde bu sporla tanıştı.
Kulübe ilk gittiğinde çekinen ve zorlanan Özden, oradaki tüm sporcuların kendisi gibi olduğunu gördüğünde bu sporu yapabileceğini düşündü. Kulübe ulaşımın zorluğu nedeniyle gitmekte sıkıntı çeken Özden, araştırarak daha rahat ulaşabileceği Pendik Belediyesi Anadolu Yakası Engelliler Spor Kulübü'nü buldu ve bu takıma girdi.
Daha önce basketbolu duvarlara tutunarak oynadığını ama dengesi olmadığı için arkadaşları tarafından dışlandığını anlatan Özden, buna rağmen bu sporu çok sevdiğini söyledi.
Milli takımla 23 Yaşaltı Tekerlekli Sandalye Basketbol Dünya Şampiyonası'nda mücadele eden Özden, 2 yıldır seçmelere katıldığını, kalbinde ay yıldızı hissetmenin ayrı bir duygu olduğunu ifade etti.
Engellilere kendilerini iyi hissetmeleri için evlerine kapanmamalarını öneren Özden, şunları kaydetti:
"Ailem 'basketbolla özgüvenin yerine geldi, kendine güveniyorsun artık, kendi başına iş yapıyorsun' diyor. Hiçbir zaman çocuğunuz engelli diye 'şunu yapamayacak, bunu yapamayacak' demeyin. Çünkü annem de hep bana 'onu yapamazsın bunu edemezsin' dedi.
Ben de her zaman 'ben yapacağım' demiştim. İnadına hırs edip herşeyi yaptım. 'Şunu taşıyamazsın' dediğinde bile hırs edip taşıdım. Alileler çocuklarını spora yönlendirsinler. Sadece basketbol değil, başka branşlar da var onları da oynayabilirler, bireysel spora da yönelebilirler. Basketbol benim için ideal herkesi beklerim. Çünkü biz de alttan oyuncu yetiştirmek istiyoruz."
Kaynak: AA
