Hasan Arat’dan Olimpiyat Değerlendirmesi

İstanbul 2020 Adaylık Komitesi Başkanı Hasan Arat, 2020 Olimpiyat Oyunları'nın ev sahipliğini Tokyo'nun kazanmasını değerlendirdi.

Türk basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arat, uzun vadeli çalışmalar yaptıklarını ancak Olimpiyatları Tokyo’ya kaptırmanın üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.

Arat, “Bu çok önemli ilişkiler gerektiren, uzun vadeli çalışmalar gerektiren bir süreç. Türkiye uzun yıllar sonra bu sürece yeniden dahil oldu. Bu ilişkileri kademeler halinde geliştirmek bu zaman zarfında o kadar kolay değil. Bu Tokyo'nun üçüncü adaylığı. Daha önce Olimpiyat yapmış bir şehir. Japonya daha önce üç kez olimpiyat yapmış. Olimpiyat ailesi içinde belli bir etkinliği olan bir lobileri var. Yine aynı şekilde Madrid ekibinin başkanının babası 20 yıl IOC Başkanlığı yapmış. Bütün bunları yan yana koyduğunuzda bu bir ilişkiler ağı neticede. Etkili olan lobiler, gruplar var, çeşitli bloklar var. Bu bloklar stratejik hareket edebiliyorlar. Bu stratejik hareket etmede İstanbul'un Madrid'le birlikte çıkması birçok hesabı değiştirdi. Bunun yanında bir de IOC başkanlık seçimi var. Başkanlık adayları Avrupa'dan Asya'dan. Yine oyunlar Avrupa'dan ve Asya'dan çok değişik stratejileri oluşturdu. Federasyonların stratejileri var. Sponsorcuların stratejileri var. Çok kapsamlı bir değerlendirme yapmayı gerektirecek bir şey” dedi.

“BU FARKI JAPONLAR DA BEKLEMİYORDU”
İstanbul ile Madrid’in ilk oylama eşit oy almasının önemli bir gelişme olduğunu ifade eden Arat, “Fark olduğu halde bile İstanbul'un Madrid’le eşit oyla çıkması ve İstanbul'un tercih edilmesi çok önemli bir gelişmeydi. Finalde önemli bir fark oldu. Bence bu farkı Japonlar da beklemiyordu. Bu farkı bu işin içinde olanlar da beklemiyordu. Bunun sebeplerini araştırmak lazım, iyi incelemek lazım. Bunu araştırırken de bu yapmış olduğumuz çalışmaların ülkemize nasıl bir faydası olduğunu, ne dersler çıkartmak gerektiğini analiz etmemiz lazım. En önemli faydası da bu olacaktır” diye konuştu.

“HİÇ KİMSENİN HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMAMASI LAZIM”
Türk halkının kendilerine çok büyük destek verdiğini kaydeden Hasan Arat, şöyle konuştu:
“Baştan beri söylediğim bir şey var. Tüm dünya iki yıldan beri özellikle son dört beş aydan beri İstanbul'un adaylığını bu diğer dünyanın iki önemli şehriyle konuştuk. Dün saatlerce Türkiye ve İstanbul dünya basınında yer aldı. Son haftada yazılı görsel basında yer aldı. Bu aynı zamanda spor yönetimi açısından kendimizin röntgenini çekme fırsatı getirdi. Önemli bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Türk halkının desteği bu konuda çok büyük oldu. Burada Türk halkını temsil eden heyet olarak o mutlu haberi vermek için çalıştık. Ama bundan dolayı hiç kimsenin hayal kırıklığına uğramaması lazım. Biz çok genç bir ülkeyiz ve bu genç ülkenin sahiplerinin bu işe devam etmesi lazım. Çünkü Türkiye ve İstanbul buna layıktır. Bu bir gün olacaktır. Bu bir hayal değildir. Ne kadar yakınlaştığımız da ülkemiz görmüştür. Bu yüzden bize bu konuda desteği olan herkese başta Türk halkına çok teşekkür etmek istiyorum. Eğitim adına iyi bir çalışma yapıldı. Daha iyisi bundan sonra yine yapılabilir ama bu takdir devletimizindir. Bunu böyle görmek lazım.”

“2024’DE ADAY OLUP OLMAYACAĞIMIZIN KARARINI DEVLET YETKİLİLERİ VERMESİ GEREKİR”
2024 Olimpiyatları’na Türkiye’nin aday olup olmayacağının sorulması üzerine Arat, “Önümüzdeki seçime Amerika da katılıyor. Uzun zamandan beri Amerika aday değildi. Katılacağını açıkladı.

Bu çok kapsamlı bir çalışma gerektiriyor. Çok iyi gittiğiniz bir anda politikalar değişebiliyor. Dünya siyasetinde önemli gelişmeler olabiliyor. Doğal afetler olabiliyor. Dolayısıyla bu baştan sonucu belli olan bir yarış değil. Bu yüzden bu yarışın ve devamının ülkenize ne getirdiğini iyi analiz etmeniz lazım. Ben Türkiye'nin bu yarışta olmasında hiçbir sakınca görmüyorum. Türkiye buna devam etmelidir. Çünkü bu bir ülke politikasıdır. Ama buna da siyasiler karar verecektir. Benim dün itibariyle görevim sona ermiştir. Artık kararı devlet yetkililerinin vermesi gerekir. Benim bir yorum yapmam doğru olmaz” dedi.

“TÜRKİYE BU LOBİNİN İÇİNDE OLİMPİYAT ÇALIŞMALARINA İYİ BİR GİRİŞ YAPTI. DEVAM ETMELİDİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM”
Arat, IOC’nin kararında Rio’da düzenlenecek 2016 Olimpiyatları’nda Brezilya’nın bazı sözlerini yeri getirmemesinin de etkili olduğunu belirterek, “Şu gerçeği görmemiz lazım. 2016'da yapılacak Rio oyunlarının şuanda çok önemli sıkıntıları var. Kazandıkları halde tesisleri ve altyapıyı yapma konusunda sözlerini yerine getiremiyorlar. Bu IOC'de önemli bir sıkıntıya neden oldu. Yine Soçi'de bazı gelişmeler oldu. Tokyo ve İstanbul arasında git gel yaşandı burada. Bütün bunlar yönetimde bir endişe oluşturdu. Sanırım bunun da büyük bir etkisi var. İstanbul baştan beri güçlü bir adaydı. Final bu şekilde sonuçlandı. Bunu önceden kestirmek o kadar kolay değil. IOC üyelerinin yapıları çok farklı. Federasyonlar var, Milli olimpiyat komiteleri var, bağımsızlar var, krallar ve prensler var. Bence Türkiye bu lobinin içinde olimpiyat çalışmalarına iyi bir giriş yaptı. Devam etmelidir diye düşünüyorum” dedi.

“IOC, TOKYO'YU SEÇEREK RİSKLİ BİR KARAR ALDI”
IOC’nin kararında Suriye ve diğer gelişmelerin etkisinin olup olmadığı yönündeki soruya Hasan Arat şöyle cevap verdi:
“Çok açık söyleyeyim. Bunu söylemekten de hiç çekinmiyorum. IOC, Tokyo'yu seçerek riskli bir karar aldı. Doğal afetten, insanlığı tehdit eden afetten daha önemli bir şey olamaz. Bunlar temel problemlerdi. Bizim problemlerimiz temel problemler değildi. Her ülkede yaşanabilecek bir problemdi. Dolayısıyla ben bu kararla birlikte IOC'nin İstanbul fırsatını kaçırdığı inancındayım.”

“BİRAZ DİNLENMEMİN FAYDALI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Arat, “Yeniden bir görevi kabul eder misiniz?” soruna ise, “Bunu konuşmak için çok erken, her şey çok sıcak. Bu zor bir süreç. İnsan hayatının en önemli döneminin 2 yılını gönüllü olarak yapıyorsunuz. Gönüllü yaparken birçok inişler çıkışlar ve sıkıntılar da var. Ülkenizi temsil etmenin getirdiği zorluklar da var. Aynı zamanda bir siyasetçi de değilsiniz. Aynı zamanda siyasi olaylar da olabiliyor. Zor bir temsildir. Türkiye'de ben yeni arkadaşların devreye girerek bayrağı devredebileceği inancındayım. Bayrağı devralacak vatandaşlar vatandaş olarak her türlü hizmeti vatandaş olarak vermek zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Çok erken bir teşhis olur böyle bir düşünce. Ancak şimdilik biraz dinlenmenin faydası olacağını düşünüyorum” şeklinde cevap verdi.

“TÜRK MEDYASI DAHA İYİ ORGANİZE OLMALI”
Japon ve İspanyol medyasının kalabalık bir orduyla etkili bir medya lobisi yürüttüğünü hatırlatan Arat bir dahaki adalık sürecinde Türk medyasının da iyi organize edilmesi gerektiğini söyledi ve “Burası dünyanın en büyük spor organizasyonlarından birisi. Bizim burada çıkarttığımız bazı dersler var. Basın toplantılarına basın olarak çok kalabalık katılmamız lazım. Rakiplerin sorduğu soruları bizim de onlara sormamız lazım” diyerek sözlerine son verdi.

Kaynak: İHA