Maç Öncesi Bıçakla Yaralanan Taraftardan Dostluk Çağrısı
BURSA - VEDAT YÜCEBAŞ - Spor Toto Süper Lig'de bu hafta Bursa'da mücadele edecek Bursaspor ile Beşiktaş arasında 2010 yılında oynanan maç öncesi İnönü Stadı'na girerken çıkan olaylarda bıçakla yaralanan yeşil-beyazlı ekibin taraftarı Sait Bülbül, dostluk çağrısı yaptı.
Bülbül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İnönü Stadı'na Bursaspor'u desteklemek için gittiklerini, biletlerini aldıktan sonra stada girmek için sıraya girdiklerini söyledi.
Bir anda üzerlerine taş ve şişeler atılmaya başlandığını, taşlardan korunmaya çalışırken Beşiktaş forması ve atkıları bulunan bir grubun kendilerine doğru yöneldiğini belirten Bülbül, "Büyük bir kargaşa yaşandı. O sırada bıçaklandım. Yaralandığımı gören polisler ambulans çağırdı ve Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırıldım" dedi.
Bülbül, hastaneye gider gitmez ameliyata alındığını, 2-3 saat süren operasyonun ardından tedavisinin 1 hafta aynı hastanede devam ettiğini dile getirerek, durumuyla ilgili doktorların kendisine, "Karaciğer zarın zedelenmiş. Bıçak bir parmak yukarı gelse ölebilirdin. Az kalmış, Allah korumuş" dediğini anlattı.
Bursaspor sevdalısı olduğunu ve yeşil-beyazlı takımın iç saha veya deplasman tüm maçlarını takip ettiğini vurgulayan Bülbül, "Ama ben hiçbir maça bıçakla veya başka bir aletle gitmedim. Biz buradan takımımızı desteklemeye gittik, kavga etmeye gitmedik. Olmaması gereken şeyler bunlar. Umarım bir daha böyle bir olay yaşanmaz" diye konuştu.
-"Belki onlar Beşiktaşlı bile değildi"
Bülbül, "Beşiktaş camiasına veya taraftarlarına karşı bir husumetin var mı?" sorusunu ise "Orada olaylara karışan 40-50 kişiydi. Bu olayları bütün Beşiktaş camiasına yükleyemeyiz. Belki onlar Beşiktaşlı bile değildi. Düşmanlık olur mu, biz hepimiz bu vatanın insanlarıyız" diye yanıtladı.
"Beşiktaşlı veya Fenerbahçeli yakın arkadaşın var mı?" sorusuna da Bülbül, şu cevabı verdi:
"Benim iş yerindeki ustam koyu Fenerbahçeli. Beşiktaşlı arkadaşım var. Maçlardan sonra birbirimizle şakalaşıyoruz. Bu tür olaylar neden oluyor bilemiyorum. Aslında olmaması gereken şeyler. Mesela taraftarlara yönelik deplasman yasağının da kalkmasını istiyorum. Ben Bursaspor'u nerede olursa olsun desteklemek istiyorum. Diğer takım taraftarları da Bursa'daki maçlarda tribünlerdeki yerlerini alsınlar."
-"Bir Beşiktaşlı yönetici ziyaret etseydi..."
Bülbül, "Yaralandıktan sonra maçlara gitmeye korkuyor musun?" sorusu üzerine ise "Bursa'daki maçlarda korku olmuyor ama deplasmanlarda ister istemez 'acaba olay çıkar mı?' gibi düşünceler geliyor" dedi.
Yaralandıktan sonra sadece Bursaspor'un eski başkanı merhum İbrahim Yazıcı'nın aradığını anlatan Bülbül, "Beşiktaşlı bir yönetici hastanede beni ziyaret etseydi iyi şeyler hissederdim, mutlu olurdum. Bu olaylarda Beşiktaş camiasının suçu yok ama gelselerdi büyüklük göstermiş olurlardı" ifadesini kullandı. Bülbül, yaşanan olaya rağmen maçlara gitmeye devam ettiğini, ileride olursa çocuğunu da Bursaspor maçlarına götüreceğini bildirdi.
-"Sahada olan sahada kalır"
Bursaspor tribünlerinin ağabeylerinden Necmi Ayyıldız da Sait'in başına gelenlerin tüm Beşiktaş camiasına mal edilemeyeceğini belirtti.
Tribün emektarı ve Bursaspor sevdalısı olarak taraftarlara yönelik deplasman yasağını tasvip etmediğini, bunun farklı kulüp taraftarları arasındaki husumeti daha da körüklediğine inandığını dile getiren Ayyıldız, şöyle devam etti:
"Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzon veya başka bir takımın taraftarı Bursa'ya gelsin ve şehri gezsin isterim. Çünkü ben de deplasmana gittiğimde o kenti gezmek istiyorum. Bursaspor'un son Antalya deplasmanına gittim ve orada çok iyi karşılandık. Yeşil-beyazlı formayla Antalya'yı gezmek beni mutlu etti. Tüm taraftarların takımlarını nerede olursa olsun destekleme hakkı var. Tabii bu taraftarlar deplasmana forma aşkıyla gitmeli. Olay çıkarmak için gitmek isteyenlere engel olunmalı. Nasıl futbolcular, 'sahada olan sahada kalır' diyorsa taraftar da olaya aynı bakmalı. Bu duruma artık kan davası gibi bakılmamalı. Artık taraftarlara güvenmeyi öğrenmeliyiz. Gerekli tedbirler alınır ve her taraftar takımını destekler."
Bir anda üzerlerine taş ve şişeler atılmaya başlandığını, taşlardan korunmaya çalışırken Beşiktaş forması ve atkıları bulunan bir grubun kendilerine doğru yöneldiğini belirten Bülbül, "Büyük bir kargaşa yaşandı. O sırada bıçaklandım. Yaralandığımı gören polisler ambulans çağırdı ve Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırıldım" dedi.
Bülbül, hastaneye gider gitmez ameliyata alındığını, 2-3 saat süren operasyonun ardından tedavisinin 1 hafta aynı hastanede devam ettiğini dile getirerek, durumuyla ilgili doktorların kendisine, "Karaciğer zarın zedelenmiş. Bıçak bir parmak yukarı gelse ölebilirdin. Az kalmış, Allah korumuş" dediğini anlattı.
Bursaspor sevdalısı olduğunu ve yeşil-beyazlı takımın iç saha veya deplasman tüm maçlarını takip ettiğini vurgulayan Bülbül, "Ama ben hiçbir maça bıçakla veya başka bir aletle gitmedim. Biz buradan takımımızı desteklemeye gittik, kavga etmeye gitmedik. Olmaması gereken şeyler bunlar. Umarım bir daha böyle bir olay yaşanmaz" diye konuştu.
-"Belki onlar Beşiktaşlı bile değildi"
Bülbül, "Beşiktaş camiasına veya taraftarlarına karşı bir husumetin var mı?" sorusunu ise "Orada olaylara karışan 40-50 kişiydi. Bu olayları bütün Beşiktaş camiasına yükleyemeyiz. Belki onlar Beşiktaşlı bile değildi. Düşmanlık olur mu, biz hepimiz bu vatanın insanlarıyız" diye yanıtladı.
"Beşiktaşlı veya Fenerbahçeli yakın arkadaşın var mı?" sorusuna da Bülbül, şu cevabı verdi:
"Benim iş yerindeki ustam koyu Fenerbahçeli. Beşiktaşlı arkadaşım var. Maçlardan sonra birbirimizle şakalaşıyoruz. Bu tür olaylar neden oluyor bilemiyorum. Aslında olmaması gereken şeyler. Mesela taraftarlara yönelik deplasman yasağının da kalkmasını istiyorum. Ben Bursaspor'u nerede olursa olsun desteklemek istiyorum. Diğer takım taraftarları da Bursa'daki maçlarda tribünlerdeki yerlerini alsınlar."
-"Bir Beşiktaşlı yönetici ziyaret etseydi..."
Bülbül, "Yaralandıktan sonra maçlara gitmeye korkuyor musun?" sorusu üzerine ise "Bursa'daki maçlarda korku olmuyor ama deplasmanlarda ister istemez 'acaba olay çıkar mı?' gibi düşünceler geliyor" dedi.
Yaralandıktan sonra sadece Bursaspor'un eski başkanı merhum İbrahim Yazıcı'nın aradığını anlatan Bülbül, "Beşiktaşlı bir yönetici hastanede beni ziyaret etseydi iyi şeyler hissederdim, mutlu olurdum. Bu olaylarda Beşiktaş camiasının suçu yok ama gelselerdi büyüklük göstermiş olurlardı" ifadesini kullandı. Bülbül, yaşanan olaya rağmen maçlara gitmeye devam ettiğini, ileride olursa çocuğunu da Bursaspor maçlarına götüreceğini bildirdi.
-"Sahada olan sahada kalır"
Bursaspor tribünlerinin ağabeylerinden Necmi Ayyıldız da Sait'in başına gelenlerin tüm Beşiktaş camiasına mal edilemeyeceğini belirtti.
Tribün emektarı ve Bursaspor sevdalısı olarak taraftarlara yönelik deplasman yasağını tasvip etmediğini, bunun farklı kulüp taraftarları arasındaki husumeti daha da körüklediğine inandığını dile getiren Ayyıldız, şöyle devam etti:
"Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzon veya başka bir takımın taraftarı Bursa'ya gelsin ve şehri gezsin isterim. Çünkü ben de deplasmana gittiğimde o kenti gezmek istiyorum. Bursaspor'un son Antalya deplasmanına gittim ve orada çok iyi karşılandık. Yeşil-beyazlı formayla Antalya'yı gezmek beni mutlu etti. Tüm taraftarların takımlarını nerede olursa olsun destekleme hakkı var. Tabii bu taraftarlar deplasmana forma aşkıyla gitmeli. Olay çıkarmak için gitmek isteyenlere engel olunmalı. Nasıl futbolcular, 'sahada olan sahada kalır' diyorsa taraftar da olaya aynı bakmalı. Bu duruma artık kan davası gibi bakılmamalı. Artık taraftarlara güvenmeyi öğrenmeliyiz. Gerekli tedbirler alınır ve her taraftar takımını destekler."
Kaynak: AA
