Gaziantepspor Başkanı Kızıl

Kızıl, yaptığı yazılı açıklamada, aleyhindeki "rahatsız edici beyanlara rağmen" siyasiler ve bürokratlarla polemiğe girme niyetinde olmadığını ve işini yapmaya devam ettiğini bildirdi. Yaklaşık 1,5 yıl önce başlayan yargı süreci ve sonrasındaki tüm olayların arkasındaki gerçekleri harfiyen bildiği halde bugüne kadar konuyla ilgili açıklama yapmağını aktaran Kızıl, şöyle devam etti:

"Hiçbir şey gizli kalmayacak ve yargı sürecinin tamamlanmasıyla tüm gerçekleri Gaziantepli hemşehrilerimin ve camiamızın takdirlerine sunacağım. Yaşanan bu sürecin maddi manevi tahribatını gidermeye çalışırken bazı kesimlerin kapalı kapılar ardında belden aşağı vurarak kendi şahsi arzularından vazgeçmediklerini görmekteyim. Gaziantepspor bu şehrin ve bu kentte yaşayan 2 milyonun takımıdır. Ne İbrahim Kızıl ne de bir başkası bu kulübün sahibi değildir. Benim doğum yerim belki Urfa olabilir ama asıl önemli olan Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında olmaktır. Esas olan da tuttuğun takıma hizmettir. Son zamanlarda bazı siyasilerin ve bürokratların şahsımı hedef alarak tamamen hukuk dışı yollarla Gaziantepspor Kulübü'ne müdahale etme çabası kabul edilemez. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu kulübün yönetimine zorla, entrikalarla veya birilerinin himmetiyle gelmedim."

Kızıl, kulübe "ayak oyunlarıyla" değil seçimle başkan olduğunu, bu görev için kimseyi kullanmadığını ileri sürdü.

Göreve gelmeden önce dönemin kulüp başkanı Celal Doğan'ın, kulübe sahip çıkılması için defalarca şehrin ileri gelenlerine çağrıda bulunduğunu, adeta şehirde "anons" yaptırdığını savunan Kızıl, "Ancak hiç kimsenin çağrısıya olumlu cevap vermemesiyle kendimi bir anda bu onurlu ve yüce bir makamda başkan olarak buldum. Bu onurlu görevi seve seve ve gururla devraldım ve o günden bugüne de gururla yürütmekteyim. Bizler camiamızın menfaatleri için gece gündüz çalışırken farklı bir kesimin farklı gayelerle bizlerle uğraşması oldukça manidardır. Bu durumu kamuoyunun takdirlerine sunuyorum" değerlendirmesinde bulundu.