Galatasaray’dan sert açıklama

Galatasaray, Fenerbahçe’ye verilen 2 yıl Avrupa’dan men cezasının ardından sarı-kırmızılı kulüp aleyhine yapılan açıklamalara tepki gösterdi.

Galatasaray, UEFA Tahkim Kurulu 'nun Fenerbahçe 'ye verdiği 2 yıl Avrupa 'dan men edilmesi kararının ardından yapılan tartışmalara internet sitesi aracılığıyla yanıt verdi.

Açıklamada şöyle denildi:

“Bugün bazı medya organlarının, Fenerbahçe yönetiminden aldıkları davet sonrası ve bilgiler bazında bazı profesyonel yönetici ve yönetim kurulu üyelerimizi hedef alarak yayınladıkları tek taraflı, haksız ve ağır ithamları hayret ve ibretle okuduk.

Türk futbol tarihinin en büyük utancını, kendi kulübüne, taraftarına ve Türk futboluna yaşatmış basiretsiz bir yönetimin son cezalarla artık net olarak tescil olmuş hataları sonrası derhal istifa edip taraftarından ve Türk kamuoyundan özür dilemek yerine, artık alışılmış ve eskimiş yöntemlerini tekrarlayarak en yakın rakibini suçlamasını ve de tamamen kendi görevlerini yapmaya çalışan TFF profesyonellerini masum halk kitlelerine hedef göstermesini ve böylece içine düştükleri çıkmazdan kurtulmaya çalışmalarını anlamak mümkün değildir.


Özellikle bilinmelidir ki, başında çok koyu bir FB'li Başkanın bulunduğu TFF 'de profesyonellerin, emri altında çalıştığı Başkanının bilgisi ve onayı olmadan TFF'nin bağlı olduğu UEFA'nın resmen talep ettiği herhangi bir evrakı bu üst kuruluşa vermiş olması mümkün olamayacağı gibi, göndermemesi de görevin ihlali sayılır.

Bunu geniş halk kitleleri önünde bir kasıt, art niyet, düşmanlık, ihanet şekline dönüştürmeye çabalamak, tek kelime ile ağır tahrik ve suçu tetiklemektir. Kaldı ki TFF bir tarafsız kurum olup, yıllardır kurgulanmaya çalışıldığı gibi herhangi bir kulübün veya FB'nin bir alt kuruluşu değildir, olmamalıdır, olamaz.

Bu garip zihniyeti ve bunu devam ettirip destek veren her türlü davranışı kınıyor, artık futbolumuzda sadece futbolun konuşulacağı günlerin geldiğine inanmak istiyoruz.


Galatasaray Spor Kulübü olarak sorumsuzca suçlanarak teşhir edilmeye ve gözdağı verilerek sindirilmeye çalışılan bütün sporsever dost ve üyelerimize karşı girişilen hiçbir teşebbüsü hukuken ve de fiilen cevapsız bırakmayacağımızın bilinmesini istiyor, bu konuda sağduyulu bütün sporseverlerin anlayış ve desteğinin yanımızda olacağına inanıyoruz.”

ARIBOĞAN: HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?

Gazetecilere açıklama yapan Galatasaray Kulübü İcra Kulübü Başkanı Lütfi Arıboğan da kendisi ve arkadaşlarıyla ilgili birçok ''yanlış ve yanlış'' iddianın olduğunu ifade ederek, 'Açıkçası bu haberler, belli kaynaktan yapılan bu bilgilendirme, en başından beri malum şahsın kamuoyunu yanlış bilgilendirmek için yarattığı bir iletişim stratejisi. Memnuniyetle gözlüyorum ve size belirtmek istiyorum ki bu iletişim stratejisini ben yemiyorum, kamuoyunun da yediğini düşünmüyorum. Bundan sonra kimsenin böyle spekülasyonlara, yalanlara, yanlışlara, iftiralara inanacağını düşünmüyorum' diye konuştu.

Arıboğan, 3 Temmuz sürecinin başından beri hem ceza yargılaması hem de sportif yargılamayı etkilememek adına kendisi hakkında ve konuyla ilgili birçok yalan ve yanlış bilgilendirmeyi cevapsız bıraktığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Gözlediğimiz gibi son birkaç haftadan başlayarak bu tür spekülasyonlara belgeyle cevap veriyorum. İşte 'birileri UEFA'yı bilgilendirdi' dediler. UEFA'nın belgesini sundum. Böyle bir bilgilendirme olmadığını UEFA kendisi söylüyor. 'Federasyon yöneticileri kişisel yorum ve görüşlerini bildirmemişlerdir' yazısını sundum. Daha sonra disiplin müfettişinin kullandığı, benim imzam olan 16 Ağustos belgesinden bahsedildi. Bu belge gizli değil, herkesin bildiği, hatta federasyondayken internette yayınladığımız belgeyi sanki özel belgeymiş gibi sunuyorlar. Onun da ne olduğunu açıkladık. O da aslında Türk futbolunun lehine bir belge. Yani gizlilik sürerken, sportif yargılamayı federasyon olarak yapamayacağımız, bunun mümkün olmadığı, adı geçen kulüp ve kişilerin savunmalarını almadan yargılamayı yapamayacağımızı belirten bir yazı bu. Türk futbolu ve kulüplerin lehine bir yazı. Ancak özel bir yazıymış gibi sunmaya çalışıyorlar. Onun da cevabını verdim, oradan da bir ses yok.'

Bilgi kirliliği yapıldığını ve kamuoyunun buna inanmadığını dile getiren Arıboğan, şunları kaydetti: 'Şunu belirtmek istiyorum; yapılan şey, bilgi kirliliğidir, dezenformasyondur, suyu bulandırmaktır. Kamuoyu artık bunlara inanmıyor, inanmamaya da devam edecek. Çünkü sürecin başından itibaren bakarsanız, siyaset suçlu, cemaat suçlu, polis suçlu, savcı suçlu, TFF suçlu, CAS suçlu, UEFA suçlu, FIFA suçlu, medya suçlu, Sayın Mehmet Ali Aydınlar suçlu, Şenes Erzik suçlu, Lutfi Arıboğan suçlu, İlhan Helvacı suçlu, şimdi Ebru Köksal suçlu. Ya bu olacak şey değil. Hani ünlü fıkradaki deyimi hatırlatıyor; hırsızın hiç mi suçu yok? Bu bir komedidir gidiyor. Yalnız bundan sonra komedi olarak gitmeyecek. Açıkçası hukukçularıma talimat verdim, konuyu hukuki olarak inceliyorlar. Bu iş bu kadar kolay değil, insanları suçlamak, ailelerini suçlamak, bu işlere aileyi karıştırmak. Kitlelerin karşısında can güvenliğinin problem olduğu bir dönemde bu sorumsuzlukları yapmak artık kolay olmayacak. Sizin aracılığınızla malum şahsa ve arkadaşlarına bunu bildiriyorum.'