Trabzonspor Eski Başkanı Sadri Şener’den İddialara Sert Yanıt
Trabzonspor eski Başkanı Sadri Şener, basında yer alan kulüp avukatlarına verilen 12 milyon TL’lik ödemeyi doğrulayarak “12 Milyon TL avukatlara verdiğimiz doğru fakat avukatlara verilen para az mı çok mu onun önce bir hesabını yapmak lazım” dedi.
Şener, Trabzonspor'un 6 yıllık dönemde yaptıklarının görülmesini isteyerek “6 yılda yaptıklarımızı insan biraz görür. Kupalar ve şirket birleştirmeleri var. Ondan sonra 12 Milyon bilmem ne bu kadar küçük rakamlarla kulübü idare edeceklerse hiç etmesinler. Hiç bu işe soyunmasınlar, burası büyük bir kulüp, seçilebilirsin ama yönetemezsin” diye konuştu.
İHA muhabirine son dönemde basında kendisi hakkında yer alan konularla ilgili açıklamalarda bulunan Sadri Şener, avukatlık ücretlerine açıklık getirdi. Şener “12 Milyon TL avukatlara verdiğimiz doğru fakat avukatlara verilen para az mı çok mu onun önce bir hesabını yapmak lazım. İki şirketi birleştirme davasının toplam değeri 330 milyon dolar, biz temettülerden dolayı her yıl halka 15-20 Milyon TL ortalama para ödeyecektik. 5 senet, bu rakamlar 75 Milyon TL eder ve biz bu rakamları ödemiyoruz. 25 sene boyuncu ödemeyeceğimiz para dolar cinsinden gelir artışlarıyla beraber tahmini olarak 300 milyon dolardır. Avukatlık ücretleri minimum yüzde 10'dur, maksimum yüzde 25'dir. Biz minimum verelim, buna 30 milyon dolar eder. 30 Milyon Dolar TL karşılığı 60 Milyon TL eder. Biz 12 Milyon TL içinden bir bölümünü bu işe vermişiz. İnsanlar bu 12 Milyonun peşinde, yapılan iş peşinde değil" şeklinde konuştu.
Göreve geldiğinde kucağında bulduğu bir Lange davası olduğunu hatırlatan Şener "Lange davası, 5 Milyon 800 Bin Euroluk bir dava. Ben bu davayı bu avukatlarla 1 Milyon 800 Bin Euro'ya düşürdüm. Bu davadan 12 Milyon TL tasarruf ettik. Avukatlık ücreti yüzde 10 desek 580 Bin Euro eder ve 1 Milyon 500 Bin TL eder. Zafer Demiray diye bir futbolcu, hiç tanımam etmem. Kulübe 5 Milyon TL’ye mal oldu. Bu avukatlarla 700 Bin TL’ye anlaştık bunun avukatlık parası da bunun içinde. İsmail Demir diye birinden para almışlar; Mehmet Ali Yılmaz bey zamanında. Bu davaya Yargıtay’dan ayırdık. 7 Milyon TL gelmişti. Minimumdan 700 Bin TL buna avukatlık parası ödedik. Şike davasındaki avukatlık bedellerini söylemiyorum. İki şirketin birleşmesine minimum 60 Milyon TL vereceğine 37 davanın birleşmesine 12 Milyon verdin. Bazı avukatlar nakit istiyor. Bazı avukatlar elden istiyor. Bazıları havele istiyor. Makbuzlarda her paranın nereye verildiği yazıyor. İçişleri Bakanlığı müfettişleri geliyor diyor ki ben makbuzları istemiyorum. Fatura istiyorum. Bize biraz KDV maliyeti getiriyor ama böyle istiyorlar. Benim hibe ettiğim paranın hesabını Faruk Özak yaptı. Bakalım bunlar ne hibe edecekler bunu göreceğiz. Bazı avukatlara yüzde 2 ve 3 verdiğimiz de oldu. Şike davası avukat giderleri de bunun içinde” açıklamalarında bulundu.
“Trabzonspor'da 6 yıllık dönemde yaptıklarımı insan biraz görür” diyen Şener, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Kupalar ve şirket birleştirmeleri var. Ondan sonra 12 milyon bilmem ne. Bu kadar küçük rakamlarla kulübü idare edeceklerse hiç etmesinler. Hiç bu işe soyunmasınlar, burası büyük bir kulüp, seçilebilirsin ama yönetemezsin. Gündemi değiştirmek istiyorlar ben her zaman buradayım. Gazetelere el altından haber vermek yanlıştır. Çünkü Trabzonspor halka açık bir şirkettir. Hisse sahipleri tedirgin edersiniz, ceza gelir. Genel Müdür Sinan Zengin'in gönderilme şekli halka açık şirkette yanlıştır. SPK'dan 500 Bin TL ceza gelir. Bunları önceden bildireceksin. Trabzonspor tarihinde şöyle bir şeye rastladınız mı ? ‘en gariban başkan en gariban yönetici’ Futbolcudan para alır mı, futbolcudan para alınıp internet sitesinden teşekkür edilir mi ? Çalışanlar üzerinde bu kadar oynanır mı ? Ben göreve geldiğim zaman ne Sinan'ı tanırdım ne de bir başkasını hiç bir zaman korkmadım ki beni giderler Nuri Albayrak'a ispiyonlar diye. Böyle bir derdim olmadı ki nedir o kadar memuru değiştirme.”
İHA muhabirine son dönemde basında kendisi hakkında yer alan konularla ilgili açıklamalarda bulunan Sadri Şener, avukatlık ücretlerine açıklık getirdi. Şener “12 Milyon TL avukatlara verdiğimiz doğru fakat avukatlara verilen para az mı çok mu onun önce bir hesabını yapmak lazım. İki şirketi birleştirme davasının toplam değeri 330 milyon dolar, biz temettülerden dolayı her yıl halka 15-20 Milyon TL ortalama para ödeyecektik. 5 senet, bu rakamlar 75 Milyon TL eder ve biz bu rakamları ödemiyoruz. 25 sene boyuncu ödemeyeceğimiz para dolar cinsinden gelir artışlarıyla beraber tahmini olarak 300 milyon dolardır. Avukatlık ücretleri minimum yüzde 10'dur, maksimum yüzde 25'dir. Biz minimum verelim, buna 30 milyon dolar eder. 30 Milyon Dolar TL karşılığı 60 Milyon TL eder. Biz 12 Milyon TL içinden bir bölümünü bu işe vermişiz. İnsanlar bu 12 Milyonun peşinde, yapılan iş peşinde değil" şeklinde konuştu.
Göreve geldiğinde kucağında bulduğu bir Lange davası olduğunu hatırlatan Şener "Lange davası, 5 Milyon 800 Bin Euroluk bir dava. Ben bu davayı bu avukatlarla 1 Milyon 800 Bin Euro'ya düşürdüm. Bu davadan 12 Milyon TL tasarruf ettik. Avukatlık ücreti yüzde 10 desek 580 Bin Euro eder ve 1 Milyon 500 Bin TL eder. Zafer Demiray diye bir futbolcu, hiç tanımam etmem. Kulübe 5 Milyon TL’ye mal oldu. Bu avukatlarla 700 Bin TL’ye anlaştık bunun avukatlık parası da bunun içinde. İsmail Demir diye birinden para almışlar; Mehmet Ali Yılmaz bey zamanında. Bu davaya Yargıtay’dan ayırdık. 7 Milyon TL gelmişti. Minimumdan 700 Bin TL buna avukatlık parası ödedik. Şike davasındaki avukatlık bedellerini söylemiyorum. İki şirketin birleşmesine minimum 60 Milyon TL vereceğine 37 davanın birleşmesine 12 Milyon verdin. Bazı avukatlar nakit istiyor. Bazı avukatlar elden istiyor. Bazıları havele istiyor. Makbuzlarda her paranın nereye verildiği yazıyor. İçişleri Bakanlığı müfettişleri geliyor diyor ki ben makbuzları istemiyorum. Fatura istiyorum. Bize biraz KDV maliyeti getiriyor ama böyle istiyorlar. Benim hibe ettiğim paranın hesabını Faruk Özak yaptı. Bakalım bunlar ne hibe edecekler bunu göreceğiz. Bazı avukatlara yüzde 2 ve 3 verdiğimiz de oldu. Şike davası avukat giderleri de bunun içinde” açıklamalarında bulundu.
“Trabzonspor'da 6 yıllık dönemde yaptıklarımı insan biraz görür” diyen Şener, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Kupalar ve şirket birleştirmeleri var. Ondan sonra 12 milyon bilmem ne. Bu kadar küçük rakamlarla kulübü idare edeceklerse hiç etmesinler. Hiç bu işe soyunmasınlar, burası büyük bir kulüp, seçilebilirsin ama yönetemezsin. Gündemi değiştirmek istiyorlar ben her zaman buradayım. Gazetelere el altından haber vermek yanlıştır. Çünkü Trabzonspor halka açık bir şirkettir. Hisse sahipleri tedirgin edersiniz, ceza gelir. Genel Müdür Sinan Zengin'in gönderilme şekli halka açık şirkette yanlıştır. SPK'dan 500 Bin TL ceza gelir. Bunları önceden bildireceksin. Trabzonspor tarihinde şöyle bir şeye rastladınız mı ? ‘en gariban başkan en gariban yönetici’ Futbolcudan para alır mı, futbolcudan para alınıp internet sitesinden teşekkür edilir mi ? Çalışanlar üzerinde bu kadar oynanır mı ? Ben göreve geldiğim zaman ne Sinan'ı tanırdım ne de bir başkasını hiç bir zaman korkmadım ki beni giderler Nuri Albayrak'a ispiyonlar diye. Böyle bir derdim olmadı ki nedir o kadar memuru değiştirme.”
Kaynak: İHA