Emre Aşık'tan U20 Yorumu
U20 Milli Takım Antrenörü Emre Aşık, FIFA 2013 U20 Dünya Kupası ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
U20 Milli Takım Antrenörü Emre Aşık, Four Four Two tarafından hazırlanan özel yayına yaptığı röportajda, futbolculuk hayatını ve U20 Milli Takım antrenörlüğü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
"U18 VE U19’LA ÇALIŞIRKEN BİZE U20 TAKIMIYLA ÇALIŞMA GÖREVİNİ DE UYGUN GÖRDÜLER"
Göreve Feyyaz Uçarla birlikte başladığının altını çizen Emre Aşık, “Yaklaşık bir buçuk sene oldu. U18 ve U19'la çalışırken bize U20 takımıyla çalışma görevini de uygun gördüler. Feyyaz Uçar’ın yardımcısı durumundayım. U18 ve U19'la da çalıştığımız için çok yoğun durumdayız ama bütün yaş gruplarımız başarılı olduğundan yorgunluk hissetmiyoruz” dedi.
"KENDİ TAKIMINDA OYNAMASA DA GÜVENİP, OYNATTIĞIMIZ ÇOK FAZLA OYUNCUMUZ VAR"
Güvenip oynattığı çok fazla oyuncusu olduğunu belirten Aşık, “Kendi takımında oynamasa da güvenip, oynattığımız çok fazla oyuncumuz var. A2 liginde oynadıkları maçlarını takip ediyoruz, seçmelerde beğendiğimiz oyuncunun peşini bırakmıyoruz. Kulüp takımlarındaki hocalarımız da sağ olsun, ligin sonlarına yaklaştıkça oyuncularımıza daha fazla fırsat verdiler. 19 yaşımda Fenerbahçe'de oynamaya başladığımda Tanju Çolak, Rıdvan Dilmen, Oğuz Çetin ve Aykut Kocaman gibi abilerim vardı. Onlarla birlikte oynayabilmek büyük bir gururdu. Maçlarda uzun süre görev alıyordum. Holger Osieck'in teknik direktör olduğu dönemde parlamıştım. Milli takımlarda da Okan Buruk, Hakan Şükür gibi yetenekli arkadaşlarımla oynuyordum. Bizim zamanımızda bütün takımlar genç oyunculara daha fazla fırsat veriyordu. Şimdi bu konuda biraz sıkıntımız var. Kulüplerin yetenekli oyuncularımızı görmelerini istiyoruz. Ahmet Çalık'ın neler yapabileceğini hepimiz gördük, oysa o çok daha önce hazırdı. Oynamayan oyuncularda ne yazık ki bir düşüş de oluyor. Salih Uçan örneğinde de bunu gördük. Fenerbahçe'ye geldiği ilk günlerde milli takımda da zorlanıyordu. İbrahim Yılmaz, istanbul Büyükşehir Belediyespor'da bir kurala takılmıştı. Altyapıdan bir oyuncu bulundurma zorunluluğu olduğu için onu A takım kadrosunda tutup oynatmıyorlardı. Darıca'ya gidince gol kralı oldu ve milli takımda da yükselişe geçti” şeklinde konuştu.
"GURUBUMUZDA YER ALAN KOLOMBİYA’NIN, ARJANTİN VE BREZİLYA’YI ELEDİĞİ İÇİN İYİ BİR TAKIM OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİM"
Meksika ile hazırlık karşılaşması yaptıklarını da hatırlatan Emre Aşık, “Meksika'yla oynadık ve çok iyi bir takım olduklarını biliyoruz. Şili de öyle. Grubumuzda yer alan Kolombiya'nın Arjantin ve Brezilya'yı elediği için iyi bir takım olduğunu söyleyebilirim. Çok kaliteli bir kadroları var. Bunlardan daha çok, bizim takımımızın ne kadar kaliteli olduğu da önemli” dedi.
"KALİTELİ EKİP, KALİTELİ FUTBOLCU OLMANIN YANINDA TAKIM OLMAK BAŞKA BİR ŞEYDİR"
U20 Milli Takımı'na güveninin tam olduğunu vurgulayan Aşık, "Kaliteli ekip, kaliteli futbolcu olmanın yanında takım olmak başka bir şeydir. Biz aynı zamanda iyi bir takım olduğumuzu düşünüyoruz. Başlarda dağınık bir takımımız vardı. 1993 ve 1994 yaş grupları, yurt dışından gelen arkadaşlarımız gruplar halindeydi. Şimdi artık bunun üstesinden geldik. Takımdaki gençler beraber oldukları zamanlar da çok eğleniyor. Oluşturduğumuz bu güzel havanın turnuvaya da olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Heyecanla maçların başlamasını bekliyoruz ve güçlü güçsüz takım ayrımı yapmıyoruz” diye konuştu.
"BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN İLK ŞEYİN GRUPTAN ÇIKMAK OLDUĞUNU KONUŞUYORUZ"
U20 Milli Takımı için önemli olan ilk şeyin guruptan çıkmak olduğunu kaydeden Emre Aşık, “Önemli olan ilk şeyin gruptan çıkmak olduğunu konuşuyoruz. Tamamen buna odaklanmış durumdayız. Sonuçta en fazla 20 yaşındaki gençlerden bahsediyoruz. Onları 'Final oynayacağız, şampiyon olacağız' diyerek, baskı altına almanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Şu an için en büyük hedefimiz başarabilirsek gruptan lider çıkmak, sonra da her maçı final havasında oynayarak finale kadar gitmeye çalışmak” ifadelerini kullandı.
"FİNALDE PORTEKİZ’İ YENEREK TÜRKİYE’Yİ AVRUPA GENELİNDE FUTBOLDA İLK DEFA ZİRVEYE TAŞIDIK"
Hamdi Tüzün hoca ve kaptan Okan Buruk'la Avrupa'da şampiyon olduklarını anlatan Aşık, “1992 yılında 17 yaş altı milli takımlar için Almanya'da bir Avrupa Gençler Futbol Şampiyonası düzenlendi.
Orada Serpil Hamdi Tüzün hocamla ve kaptanımız Okan Buruk'la şampiyon olduk. Finalde Portekiz'i yenerek Türkiye'yi Avrupa genelinde futbolda ilk defa zirveye taşıdık. Gurbetçilerimiz bizi orada o kadar iyi desteklemişlerdi ki kendimizi ev sahibi takım gibi hissettik. Şimdi de böyle bir avantajımız var. Sadece bizim maçlarımıza değil, diğer maçlarda da statlarımızın dolacağına inanıyorum. Bizim yaşadığımız güzel şeyleri şimdi futbolcularımızın yaşamasını istiyorum. O zamanlar sosyal medya yoktu, hatta cep telefonumuz bile yoktu. Hep beraber bir odada toplanırdık. O günlerden çok güzel anılarım var. Almanya'ya giderken şampiyon olabileceğimiz aklımızın ucundan bile geçmiyordu ama her maça bütün gücümüzü vererek çıktık ve şampiyon olduk. Serpil Hamdi Tüzün'ün hepimizin üzerinde çok emeği var. Feyyaz hocada, bende, hepimizde... Altyapı konusunda hepimiz için tek isimdir” dedi.
"ALTIN GOLLE KAZANAN İLK TAKIM BİZ OLDUK"
Portekiz'le oynanan final maçında altın gol kuralının yeni çıktığını söyleyen Emre Aşık, “Maç uzatmalara gitmişti. Uzatmalarda golü atınca çok sevinmiştik ama daha önce böyle bir uygulama görmediğimiz için maçın biteceğine de inanamamıştık. Açıkçası ancak taraftarlarımız sevinçten sahaya girince ne olduğunu anladık. Altın golle kazanan ilk takım da biz olmuştuk. O turnuvadan 1 sene sonra U20 Dünya Kupası için Avustralya'ya gittik. Sevinçten ayaklarımız yerden kesilmişti. Bir de turnuvadan iki üç gün önce gidince gecemiz gündüzümüz birbirine karıştı; jet-lag'i atlatamamıştık. Zombi gibi gezdiğimiz için ilk maçımızda Amerika Birleşik Devletleri'nden altı gol yemiştik. Neye uğradığımızı şaşırdık. Orada futbol çok gelişmediği için fazla hafife almıştık galiba. O maçın üzüntüsünü uzun bir süre üzerimizden atamadık. Tüm bunlar birer tecrübe. Milli takım hocaları olarak yaşadıklarımızı oyuncularımızla fırsat buldukça anlatıyoruz ve anlattıkça empati kurmamız kolaylaşıyor. Geçmişte 2002 Dünya Kupası'nda dünya üçüncüsü olmamızda takım olarak sürekli Play Station oynamamızın bile faydasını görmüştük. Büyük bir odamız vardı, orada turnuvalar düzenlerdik. Liderlerimiz Emre Belözoğlu ve Okan Buruk olurdu. Kimse takımdan ayrılıp odasına gitmek istemezdi. Şimdi U20 Milli Takımı'nda da öyle bir ortamımız var. Bir araya geldiğimizde herkes çok eğleniyor. İnanıyorum ki bu şampiyonayı da yine böyle iyi arkadaşlıklarla, iyi bir takım olarak ve keyif olarak ta en iyi şekilde tamamlayacağız” şeklinde konuştu.
"U18 VE U19’LA ÇALIŞIRKEN BİZE U20 TAKIMIYLA ÇALIŞMA GÖREVİNİ DE UYGUN GÖRDÜLER"
Göreve Feyyaz Uçarla birlikte başladığının altını çizen Emre Aşık, “Yaklaşık bir buçuk sene oldu. U18 ve U19'la çalışırken bize U20 takımıyla çalışma görevini de uygun gördüler. Feyyaz Uçar’ın yardımcısı durumundayım. U18 ve U19'la da çalıştığımız için çok yoğun durumdayız ama bütün yaş gruplarımız başarılı olduğundan yorgunluk hissetmiyoruz” dedi.
"KENDİ TAKIMINDA OYNAMASA DA GÜVENİP, OYNATTIĞIMIZ ÇOK FAZLA OYUNCUMUZ VAR"
Güvenip oynattığı çok fazla oyuncusu olduğunu belirten Aşık, “Kendi takımında oynamasa da güvenip, oynattığımız çok fazla oyuncumuz var. A2 liginde oynadıkları maçlarını takip ediyoruz, seçmelerde beğendiğimiz oyuncunun peşini bırakmıyoruz. Kulüp takımlarındaki hocalarımız da sağ olsun, ligin sonlarına yaklaştıkça oyuncularımıza daha fazla fırsat verdiler. 19 yaşımda Fenerbahçe'de oynamaya başladığımda Tanju Çolak, Rıdvan Dilmen, Oğuz Çetin ve Aykut Kocaman gibi abilerim vardı. Onlarla birlikte oynayabilmek büyük bir gururdu. Maçlarda uzun süre görev alıyordum. Holger Osieck'in teknik direktör olduğu dönemde parlamıştım. Milli takımlarda da Okan Buruk, Hakan Şükür gibi yetenekli arkadaşlarımla oynuyordum. Bizim zamanımızda bütün takımlar genç oyunculara daha fazla fırsat veriyordu. Şimdi bu konuda biraz sıkıntımız var. Kulüplerin yetenekli oyuncularımızı görmelerini istiyoruz. Ahmet Çalık'ın neler yapabileceğini hepimiz gördük, oysa o çok daha önce hazırdı. Oynamayan oyuncularda ne yazık ki bir düşüş de oluyor. Salih Uçan örneğinde de bunu gördük. Fenerbahçe'ye geldiği ilk günlerde milli takımda da zorlanıyordu. İbrahim Yılmaz, istanbul Büyükşehir Belediyespor'da bir kurala takılmıştı. Altyapıdan bir oyuncu bulundurma zorunluluğu olduğu için onu A takım kadrosunda tutup oynatmıyorlardı. Darıca'ya gidince gol kralı oldu ve milli takımda da yükselişe geçti” şeklinde konuştu.
"GURUBUMUZDA YER ALAN KOLOMBİYA’NIN, ARJANTİN VE BREZİLYA’YI ELEDİĞİ İÇİN İYİ BİR TAKIM OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİM"
Meksika ile hazırlık karşılaşması yaptıklarını da hatırlatan Emre Aşık, “Meksika'yla oynadık ve çok iyi bir takım olduklarını biliyoruz. Şili de öyle. Grubumuzda yer alan Kolombiya'nın Arjantin ve Brezilya'yı elediği için iyi bir takım olduğunu söyleyebilirim. Çok kaliteli bir kadroları var. Bunlardan daha çok, bizim takımımızın ne kadar kaliteli olduğu da önemli” dedi.
"KALİTELİ EKİP, KALİTELİ FUTBOLCU OLMANIN YANINDA TAKIM OLMAK BAŞKA BİR ŞEYDİR"
U20 Milli Takımı'na güveninin tam olduğunu vurgulayan Aşık, "Kaliteli ekip, kaliteli futbolcu olmanın yanında takım olmak başka bir şeydir. Biz aynı zamanda iyi bir takım olduğumuzu düşünüyoruz. Başlarda dağınık bir takımımız vardı. 1993 ve 1994 yaş grupları, yurt dışından gelen arkadaşlarımız gruplar halindeydi. Şimdi artık bunun üstesinden geldik. Takımdaki gençler beraber oldukları zamanlar da çok eğleniyor. Oluşturduğumuz bu güzel havanın turnuvaya da olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Heyecanla maçların başlamasını bekliyoruz ve güçlü güçsüz takım ayrımı yapmıyoruz” diye konuştu.
"BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN İLK ŞEYİN GRUPTAN ÇIKMAK OLDUĞUNU KONUŞUYORUZ"
U20 Milli Takımı için önemli olan ilk şeyin guruptan çıkmak olduğunu kaydeden Emre Aşık, “Önemli olan ilk şeyin gruptan çıkmak olduğunu konuşuyoruz. Tamamen buna odaklanmış durumdayız. Sonuçta en fazla 20 yaşındaki gençlerden bahsediyoruz. Onları 'Final oynayacağız, şampiyon olacağız' diyerek, baskı altına almanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Şu an için en büyük hedefimiz başarabilirsek gruptan lider çıkmak, sonra da her maçı final havasında oynayarak finale kadar gitmeye çalışmak” ifadelerini kullandı.
"FİNALDE PORTEKİZ’İ YENEREK TÜRKİYE’Yİ AVRUPA GENELİNDE FUTBOLDA İLK DEFA ZİRVEYE TAŞIDIK"
Hamdi Tüzün hoca ve kaptan Okan Buruk'la Avrupa'da şampiyon olduklarını anlatan Aşık, “1992 yılında 17 yaş altı milli takımlar için Almanya'da bir Avrupa Gençler Futbol Şampiyonası düzenlendi.
Orada Serpil Hamdi Tüzün hocamla ve kaptanımız Okan Buruk'la şampiyon olduk. Finalde Portekiz'i yenerek Türkiye'yi Avrupa genelinde futbolda ilk defa zirveye taşıdık. Gurbetçilerimiz bizi orada o kadar iyi desteklemişlerdi ki kendimizi ev sahibi takım gibi hissettik. Şimdi de böyle bir avantajımız var. Sadece bizim maçlarımıza değil, diğer maçlarda da statlarımızın dolacağına inanıyorum. Bizim yaşadığımız güzel şeyleri şimdi futbolcularımızın yaşamasını istiyorum. O zamanlar sosyal medya yoktu, hatta cep telefonumuz bile yoktu. Hep beraber bir odada toplanırdık. O günlerden çok güzel anılarım var. Almanya'ya giderken şampiyon olabileceğimiz aklımızın ucundan bile geçmiyordu ama her maça bütün gücümüzü vererek çıktık ve şampiyon olduk. Serpil Hamdi Tüzün'ün hepimizin üzerinde çok emeği var. Feyyaz hocada, bende, hepimizde... Altyapı konusunda hepimiz için tek isimdir” dedi.
"ALTIN GOLLE KAZANAN İLK TAKIM BİZ OLDUK"
Portekiz'le oynanan final maçında altın gol kuralının yeni çıktığını söyleyen Emre Aşık, “Maç uzatmalara gitmişti. Uzatmalarda golü atınca çok sevinmiştik ama daha önce böyle bir uygulama görmediğimiz için maçın biteceğine de inanamamıştık. Açıkçası ancak taraftarlarımız sevinçten sahaya girince ne olduğunu anladık. Altın golle kazanan ilk takım da biz olmuştuk. O turnuvadan 1 sene sonra U20 Dünya Kupası için Avustralya'ya gittik. Sevinçten ayaklarımız yerden kesilmişti. Bir de turnuvadan iki üç gün önce gidince gecemiz gündüzümüz birbirine karıştı; jet-lag'i atlatamamıştık. Zombi gibi gezdiğimiz için ilk maçımızda Amerika Birleşik Devletleri'nden altı gol yemiştik. Neye uğradığımızı şaşırdık. Orada futbol çok gelişmediği için fazla hafife almıştık galiba. O maçın üzüntüsünü uzun bir süre üzerimizden atamadık. Tüm bunlar birer tecrübe. Milli takım hocaları olarak yaşadıklarımızı oyuncularımızla fırsat buldukça anlatıyoruz ve anlattıkça empati kurmamız kolaylaşıyor. Geçmişte 2002 Dünya Kupası'nda dünya üçüncüsü olmamızda takım olarak sürekli Play Station oynamamızın bile faydasını görmüştük. Büyük bir odamız vardı, orada turnuvalar düzenlerdik. Liderlerimiz Emre Belözoğlu ve Okan Buruk olurdu. Kimse takımdan ayrılıp odasına gitmek istemezdi. Şimdi U20 Milli Takımı'nda da öyle bir ortamımız var. Bir araya geldiğimizde herkes çok eğleniyor. İnanıyorum ki bu şampiyonayı da yine böyle iyi arkadaşlıklarla, iyi bir takım olarak ve keyif olarak ta en iyi şekilde tamamlayacağız” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA