O Artık İçimizden Biri
MANİSA - Akhisar Belediyespor Kaleci Antrenörü Metin Mert, Türk futboluna çok sayıda genç kaleci kazandırmak istediğini bildirdi.
Türkiye'de ilk olarak Sarıyer'de Alman vatandaşı olarak forma giyen kaleci Detlef Müller, daha sonra Türk vatandaşlığına geçip Metin Mert ismini aldı. Sarıyer'den sonra Trabzonspor, Kocaelispor, Konyaspor ve Antalyaspor takımlarının da formasını giyen Metin Mert, futbolu bıraktıktan sonra kariyerine antrenör olarak devam etti. İlk olarak Ankaragücü'nde çalıştıktan sonra daha sonra sırasıyla Rizespor, Ankaraspor, Malatyaspor, Eyüpspor ve Denizlispor'da görev alan Metin Mert, Hamza Hamzaoğlu'nun ekibinde Akhisar Belediyespor'da çalışmasını sürdürüyor.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Metin Mert, iyi bir sezon geçirdiklerini ve ligde kalmayı başardıklarını söyledi.
Kümede kalma mücadelesi vermelerine rağmen ligin en az gol yiyen 7. ekibi olduklarını hatırlatan Mert, "Sezon boyunca iyi bir performans gösterdik. İlk devre iyi futbol oynadık. İkinci yarıda Gekas'ı kadromuza katıp, gol sorununu çözmeyi başardık. Ligde kalmamızda Gekas'ın çok büyük bir payı var. Ama takım da çok iyi iş çıkardı" dedi.
Mert, sezon boyunca göze hoş gelen futbol oynamaya çalıştıklarını ve futbolu çirkinleştirmediklerini belirterek, "Ligde kalma mücadelesinde fair-play listesinde birinci sırada olmak da bizim için çok önemliydi. Gelecek sezon çok büyük bir kadro değişikliğine girmeyi düşünmüyoruz. Ancak futbolcu gitmek isterse, futbolcunun menfaatine göre karar verilebilir" diye konuştu.
-Türk kaleciler
Akhisar Belediyespor kalecisi Oğuz'un başarılı bulan, kendisinin de ona destek verdiğini kaydeden Mert, Türk kaleciler içinde Trabzonsporlu Tolga, Onur, Beşiktaş'tan Cenk, Fenerbahçe'den Mert gibi isimlerin kalitesinin belli olduğunu söyledi.
Mert, antrenörlük kariyerinde genellikle Türk kalecilerle çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:
"Yabancı kaleciyi herkes alabilir. Altyapıdan bir tane kaleci çıkarmak çok daha zor, bunun için zaman ayırmak gerekiyor. Asıl bize gerekli olan birlik beraberlik. Maalesef Türkiye'de kıskançlık olayına giriliyor. Bu doğru değil. Hangi takıma birlik beraberlik olursa, daha fazla kaleci çıkabilir. Fenerbahçe'den Volkan'ın saha içi olayları var. Kendisine hakim olsaydı daha iyi bir performans gösterebilirdi. Zaten başarısı ortada. Volkan bitti filan demek yanlış. İyi kaleciye güven lazım. Kaleci, futbolcu gibi değişemez."
-Türk vatandaşlığı tercihi
Sarıyer'de oynadığı sırada kulübün yabancı kontenjanı nedeniyle kendisi adına Türk vatandaşlığı için başvurduğunu hatırlatan Mert, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kulübün başvurusu kabul edilmedi. Daha sonra kendim başvurdum. Başvurduktan 5 sene sonra Türk vatandaşlığına geçtim. Maalesef o dönemde yabancı futbolcunun daha fazla kıymeti vardı. Türk statüsüne geçtikten sonra kıymetim azaldı. Bu yanlış bir şey ama maalesef yaşadım. Ben futbol oynamak için Türk vatandaşı olmadım. Her zaman söylediğim gibi, Türkiye'yi seviyorum. Türkiye'de yaşayacağım, Allah kısmet ederse bu topraklarda gideceğim. Kendimi buraya ait hissediyorum, burada mutluyum. 5 kardeşim var, hepsi Almanya'da, babam sağ, annem vefat etti. Kendimi Almanya'ya ait görmüyorum. 1 hafta gittiğimde bile sıkılıyorum."
Mert, eşinin de Türk vatandaşı olduğunu hatırlatarak, "Akhisar'da yaşıyoruz. Burası çok sakin ve çok huzurlu. Futbolcu bıraktıktan sonra genç kalecilere katkı vermek, Türk futboluna çok sayıda genç kaleci kazandırmak istiyorum" dedi.
-Almaya'daki Türk oyuncular
Türkiye'de 5 sene öncesine göre bile altyapıda ciddi değişikliklerin olduğunu kaydeden Mert, Türkiye'de futbola başlama yaşının 12-13 olduğunu Almanya'da ise bu yaşın 6'ya kadar düştüğünü söyledi.
Mert, kendisinin 6 yaşında futbola başladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Almanya'da erken yaştan itibaren futbolun ana temelini öğreniyorsun. Almanya'nın en büyük avantajı bu. Son dönemde çok daha fazla tarama oldu ve Türk çocuklara imkan verdiler. Böylelikle çok iyi, yetenekli futbolcuları buldular. Almanya ile Türkiye nüfusu ile hemen hemen aynı. Bu süreçte dikkati çeken Türkler, hayatları Almanya'da geçiren ve Türkiye'ye sadece tatile gelen futbolcular. Örneğin Mesut Özil'i anlamak lazım. Keşke Türk Milli Takımı'nda oynayasaydı. Almanya'da futbol sistemli olarak var, 6 yaşından beri lig usülü oynuyorlar. Belki ilk etapta 22 kişi topun peşinde koşuyor ama öğrenmeye başlıyorlar. Türkiye'de maalesef uzun vadeli çalışamıyorsunuz, futbol sadece başarıya endeksli."
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Metin Mert, iyi bir sezon geçirdiklerini ve ligde kalmayı başardıklarını söyledi.
Kümede kalma mücadelesi vermelerine rağmen ligin en az gol yiyen 7. ekibi olduklarını hatırlatan Mert, "Sezon boyunca iyi bir performans gösterdik. İlk devre iyi futbol oynadık. İkinci yarıda Gekas'ı kadromuza katıp, gol sorununu çözmeyi başardık. Ligde kalmamızda Gekas'ın çok büyük bir payı var. Ama takım da çok iyi iş çıkardı" dedi.
Mert, sezon boyunca göze hoş gelen futbol oynamaya çalıştıklarını ve futbolu çirkinleştirmediklerini belirterek, "Ligde kalma mücadelesinde fair-play listesinde birinci sırada olmak da bizim için çok önemliydi. Gelecek sezon çok büyük bir kadro değişikliğine girmeyi düşünmüyoruz. Ancak futbolcu gitmek isterse, futbolcunun menfaatine göre karar verilebilir" diye konuştu.
-Türk kaleciler
Akhisar Belediyespor kalecisi Oğuz'un başarılı bulan, kendisinin de ona destek verdiğini kaydeden Mert, Türk kaleciler içinde Trabzonsporlu Tolga, Onur, Beşiktaş'tan Cenk, Fenerbahçe'den Mert gibi isimlerin kalitesinin belli olduğunu söyledi.
Mert, antrenörlük kariyerinde genellikle Türk kalecilerle çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:
"Yabancı kaleciyi herkes alabilir. Altyapıdan bir tane kaleci çıkarmak çok daha zor, bunun için zaman ayırmak gerekiyor. Asıl bize gerekli olan birlik beraberlik. Maalesef Türkiye'de kıskançlık olayına giriliyor. Bu doğru değil. Hangi takıma birlik beraberlik olursa, daha fazla kaleci çıkabilir. Fenerbahçe'den Volkan'ın saha içi olayları var. Kendisine hakim olsaydı daha iyi bir performans gösterebilirdi. Zaten başarısı ortada. Volkan bitti filan demek yanlış. İyi kaleciye güven lazım. Kaleci, futbolcu gibi değişemez."
-Türk vatandaşlığı tercihi
Sarıyer'de oynadığı sırada kulübün yabancı kontenjanı nedeniyle kendisi adına Türk vatandaşlığı için başvurduğunu hatırlatan Mert, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kulübün başvurusu kabul edilmedi. Daha sonra kendim başvurdum. Başvurduktan 5 sene sonra Türk vatandaşlığına geçtim. Maalesef o dönemde yabancı futbolcunun daha fazla kıymeti vardı. Türk statüsüne geçtikten sonra kıymetim azaldı. Bu yanlış bir şey ama maalesef yaşadım. Ben futbol oynamak için Türk vatandaşı olmadım. Her zaman söylediğim gibi, Türkiye'yi seviyorum. Türkiye'de yaşayacağım, Allah kısmet ederse bu topraklarda gideceğim. Kendimi buraya ait hissediyorum, burada mutluyum. 5 kardeşim var, hepsi Almanya'da, babam sağ, annem vefat etti. Kendimi Almanya'ya ait görmüyorum. 1 hafta gittiğimde bile sıkılıyorum."
Mert, eşinin de Türk vatandaşı olduğunu hatırlatarak, "Akhisar'da yaşıyoruz. Burası çok sakin ve çok huzurlu. Futbolcu bıraktıktan sonra genç kalecilere katkı vermek, Türk futboluna çok sayıda genç kaleci kazandırmak istiyorum" dedi.
-Almaya'daki Türk oyuncular
Türkiye'de 5 sene öncesine göre bile altyapıda ciddi değişikliklerin olduğunu kaydeden Mert, Türkiye'de futbola başlama yaşının 12-13 olduğunu Almanya'da ise bu yaşın 6'ya kadar düştüğünü söyledi.
Mert, kendisinin 6 yaşında futbola başladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Almanya'da erken yaştan itibaren futbolun ana temelini öğreniyorsun. Almanya'nın en büyük avantajı bu. Son dönemde çok daha fazla tarama oldu ve Türk çocuklara imkan verdiler. Böylelikle çok iyi, yetenekli futbolcuları buldular. Almanya ile Türkiye nüfusu ile hemen hemen aynı. Bu süreçte dikkati çeken Türkler, hayatları Almanya'da geçiren ve Türkiye'ye sadece tatile gelen futbolcular. Örneğin Mesut Özil'i anlamak lazım. Keşke Türk Milli Takımı'nda oynayasaydı. Almanya'da futbol sistemli olarak var, 6 yaşından beri lig usülü oynuyorlar. Belki ilk etapta 22 kişi topun peşinde koşuyor ama öğrenmeye başlıyorlar. Türkiye'de maalesef uzun vadeli çalışamıyorsunuz, futbol sadece başarıya endeksli."
Kaynak: AA