Ünal Aysal, “ırkçılık” Tehlikesine Dikkat Çekti
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, “Geçtiğimiz 3 gün içinde dünya medyası biraz da dış rekabetin etkisiyle Türkiye’de bir ırkçılık hareketi başlamış intibaını vererek Türkiye’nin önünü kesmeye çalışmaktadırlar.
Aynı riskin Avrupa’ya entegrasyon gayretlerimizi de son derece olumsuz etkileyeceği aşikardır” dedi.
Başkan Ünal Aysal sarı-kırmızılı kulübün internet sitesinden yaptığı açıklamada, geçen hafta Fenerbahçe ile oynanan derbi maçında ve sonrasında yaşanan olayların herkesi üzdüğünü belirterek, “Hatırlanacağı gibi, olayların hemen akabinde Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak ‘Drogba’dan Öğreneceğimiz Ders: Sevgiyle Büyümek’ başlığıyla bir açıklama yayımlayarak konuyla ilgili hassasiyetimi hem camiamızla hem de spor kamuoyuyla paylaşmıştım. Bu açıklamamda olaylardan duyduğum üzüntüyü dile getirirken Türkiye’nin dünyadaki konumunu düşünerek ırkçılığın, ayırımcılığın bizim kültürümüzde yeri olmadığına da özellikle dikkat çekmiştim. Bugün Bursa’ya rahmetli İbrahim Yazıcı’nın ailesine ve Bursaspor Kulübüne yaptığım taziye ziyareti sırasında medya mensuplarının bu olayın Türkiye açısından önemini kavramadıklarını ve bunu en basit şekliyle Türkiye’nin iki büyük kulübü arasındaki basit bir rekabet, bir çekişme gibi ele aldıklarını endişeyle izledim. Futbol sahalarımızda son zamanlara kadar eşine rastlamadığımız, tanık olmadığımız bu tür hastalıkların uzun bir süredir içimize sızmaya çalıştığı ne yazık ki açıktı. Hatta bazı milli sporcularımız bu konuda çok ciddi ithamlar altındaydılar. Ancak gerek ilgili kulüplerin, gerekse TFF’nin konuya gerekli ciddiyetle yaklaşmadıklarına, tehlikenin boyutlarını göremediklerine de birlikte tanık olduk.
Biz Galatasaraylılar olarak tekil ve ferdi olaylar olarak gördüğümüz, görmek istediğimiz bu olayları her gün yeniden deşerek ve bir rekabet mücadelesi gibi ele almamız, ülkemizin yurt dışındaki imajından bağımsız olarak görmemiz, taşıdığı riskleri hafife almamız mümkün değildir. 2020 Olimpiyatlarının en güçlü adaylarından biri olarak bu olayları üzerimize yapıştırmak değil, üzerimizden silmek mücadelesi vermek zorundayız. Zira geçtiğimiz 3 gün içinde dünya medyası biraz da dış rekabetin etkisiyle Türkiye’de bir ırkçılık hareketi başlamış intibaını vererek Türkiye’nin önünü kesmeye çalışmaktadırlar. Aynı riskin Avrupa’ya entegrasyon gayretlerimizi de son derece olumsuz etkileyeceği aşikardır. Aksi halde vereceğimiz zarar bir rakibe değil en başta Türkiye’yedir ve Galatasaray kültüründe böyle bir davranışın yeri yoktur. Galatasaray olarak geleneğimiz bize ülkemizi her şeyden önce sevmeyi öğretmiştir. Bu nedenle tüm zamanlarda fikir önderi olmayı başarmış camiamızın ve özellikle spor medyamızın aynı bilinç ve duyarlılıkla hareket etmesini önemle rica ederim” ifadelerini kullandı.
Başkan Ünal Aysal sarı-kırmızılı kulübün internet sitesinden yaptığı açıklamada, geçen hafta Fenerbahçe ile oynanan derbi maçında ve sonrasında yaşanan olayların herkesi üzdüğünü belirterek, “Hatırlanacağı gibi, olayların hemen akabinde Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak ‘Drogba’dan Öğreneceğimiz Ders: Sevgiyle Büyümek’ başlığıyla bir açıklama yayımlayarak konuyla ilgili hassasiyetimi hem camiamızla hem de spor kamuoyuyla paylaşmıştım. Bu açıklamamda olaylardan duyduğum üzüntüyü dile getirirken Türkiye’nin dünyadaki konumunu düşünerek ırkçılığın, ayırımcılığın bizim kültürümüzde yeri olmadığına da özellikle dikkat çekmiştim. Bugün Bursa’ya rahmetli İbrahim Yazıcı’nın ailesine ve Bursaspor Kulübüne yaptığım taziye ziyareti sırasında medya mensuplarının bu olayın Türkiye açısından önemini kavramadıklarını ve bunu en basit şekliyle Türkiye’nin iki büyük kulübü arasındaki basit bir rekabet, bir çekişme gibi ele aldıklarını endişeyle izledim. Futbol sahalarımızda son zamanlara kadar eşine rastlamadığımız, tanık olmadığımız bu tür hastalıkların uzun bir süredir içimize sızmaya çalıştığı ne yazık ki açıktı. Hatta bazı milli sporcularımız bu konuda çok ciddi ithamlar altındaydılar. Ancak gerek ilgili kulüplerin, gerekse TFF’nin konuya gerekli ciddiyetle yaklaşmadıklarına, tehlikenin boyutlarını göremediklerine de birlikte tanık olduk.
Biz Galatasaraylılar olarak tekil ve ferdi olaylar olarak gördüğümüz, görmek istediğimiz bu olayları her gün yeniden deşerek ve bir rekabet mücadelesi gibi ele almamız, ülkemizin yurt dışındaki imajından bağımsız olarak görmemiz, taşıdığı riskleri hafife almamız mümkün değildir. 2020 Olimpiyatlarının en güçlü adaylarından biri olarak bu olayları üzerimize yapıştırmak değil, üzerimizden silmek mücadelesi vermek zorundayız. Zira geçtiğimiz 3 gün içinde dünya medyası biraz da dış rekabetin etkisiyle Türkiye’de bir ırkçılık hareketi başlamış intibaını vererek Türkiye’nin önünü kesmeye çalışmaktadırlar. Aynı riskin Avrupa’ya entegrasyon gayretlerimizi de son derece olumsuz etkileyeceği aşikardır. Aksi halde vereceğimiz zarar bir rakibe değil en başta Türkiye’yedir ve Galatasaray kültüründe böyle bir davranışın yeri yoktur. Galatasaray olarak geleneğimiz bize ülkemizi her şeyden önce sevmeyi öğretmiştir. Bu nedenle tüm zamanlarda fikir önderi olmayı başarmış camiamızın ve özellikle spor medyamızın aynı bilinç ve duyarlılıkla hareket etmesini önemle rica ederim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA