Yazarlar Galatasaray-R.Madrid maçını yorumladı
Galatasaray'ın, Şampiyonlar Ligi rövanş maçında Real Madrid karşısında aldığı 3-2'lik galibiyet için spor yazarları ne dedi?
Rıdvan Dilmen
Karşılaşmanın ikinci yarısı için söylenebilecek tek cümle gurur duyduk. Hem oradaki hem buradaki maça bakıyorum, Real Madrid'den oyun olarak yüzde 10-15 daha iyiyiz. İlk maç Madrid deplasmanında 4-0 bitmiş, (Böyle söylüyorum çünkü maçın başında yani 8. dakikada Galatasaray gol yedi. Yani maçın başında fark 4'e çıkmış oldu.) Kolay değil, gol yemeden Real Madrid'e 5 gol aman lazım. İlk yarı tamamlandığında Galatasaray'ın pozisyonu dahi yok. Yani Real Madrid'e 45 dakikada 5 tane gol atacaksın!
Galatasaray, Real Madrid gibi üst düzey bir takım karşısında bütün dünyaya 'Neler oluyor? Bir futbol mucizesi mi geliyor' dedirtti. Olmadı, ama Galatasaray iz bıraktı.
Verilen verilmeyen penaltılar, kartlar her zaman tartışılır ama skor 3-1 olduktan sonra hakemin Galatasaray'ın lehine çalmayıp Real Madrid'e çaldığı fauller var ki hakemin o 3 dakikalık tempoyu düşürmesi mucizeyi engelleyecek küçük de olsa bir sebepti.
Uğur Meleke
Dün gece Galatasaray, TT Arena 'da çok onurlu mücadele verdi ve Türkler 'i gururlandırdı. Bu kupanın tecrübelileri, o meşhur Devler Ligi şarkısı çaldığında dizleri titremeyen adamlar maça damgalarını vurdular, ama güzel goller tura yetmedi. Kariyerinde Devler Ligi finali olan Eboue, İlk maçtaki en net pozisyonu üretti, dün harika golüyle fitili ateşledi. Devler Ligi şampiyonlarından Sneijder bir gol bir asistle, Drogba da jeneriklik golle görevlerini yaptılar. Sneijder 62 'de yakaladığı yüzde yüzlük fırsatı atsa belki de Arena 'da bir mucizenin eşiğine kadar gelinebilirdi. Olmadı.
Mert Aydın
Real Madrid'in anlı-şanlı yıldızları dün geceyi ders olarak bir yere not edeceklerdir. Futbolun rehavete izin vermeyen bir oyun olduğunu bir daha unutmayacaklardır.
G.Saray belki yarı final biletini alamadı ama maçın son 20 dakikasında, 'Ya olursa ' dedirtti ya o yeter! Aslında Real Madrid, maça ciddiyetle başlamıştı. Hem Ronaldo'nun golü, hem de yakaladıkları pozisyonlar, turu almayı ne kadar istediklerini göstermişti. İlk yarı boyunca Galatasaraylı futbolcular arı gibi çalışkandı. Ama iş bal yapmaya gelince pek başarılı değillerdi.
Muslera'nın kurtardıkları farkı engelliyordu. İlk yarının tek tesellisi Sneijder'in biraz olsun oyunun içinde bulunmasıydı.
Ahmet Çakır
Doğrusu en iyimser hatta delicesine fanatik Galatasaraylının bile böyle bir durum aklının kıyısından geçmiyordu.
Hele daha maçın başında gelen golün ardından biri çıkıp da 'Biz bu maçı 3-2 kazanırız ' dese yanındakilerin en hafif tepkisi herhalde zaman geçirmeden bir doktora görünmesini önermek olurdu.
Metin Tekin
Gerçekten bana göre mükemmel bir sonuç. Real Madrid'i oyuncuyla yenmenin çok zor olacağını düşünürdüm. Kilit nokta doğru oyun oynamaktır. Bir kez daha gördük ki daha çok hücumcuyla oynamak, daha çok hücum oynamak değil. Bana göre doğru yapı ikinci yarıdaki takım şekliydi. Tabii sadece bununla da açıklanamaz. Bazı maçlar vardır ki her iki devreyi, iki ayrı maç gibi oynarsınız. Tıpkı dün akşam ikinci yarıdaki Galatasaray gibi. Galatasaray dün gece elendi ama maçı yönetenler açısından bakarsak elindeki kartlara göre Fatih Terim, Jose Mourinho'yu bana göre yenmiştir. Tabii dün Arena'daki mücadeleyi gördükten sonra hepimizin aklı keşkelerle dolu Madrid'deki maçta kaldı.
Levent Tüzemen
Hamit-Amrabat değişikliğiyle ikinci yarıya başlayan Galatasaray, oyun anlayışı olarak da Fatih Terim'in, 'Kaybetmekten korkma.. bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve; unutma.. Kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsen ' sözünü zihinlerine kazıyarak Real'in önüne dikildi.
Sneijder eğer boş kaleye gözü kapalı atacağı golü kaçırmasaydı Arena, Mourinho ve yıldızlar topluluğu Real'e cehennem olabilirdi. Galatasaray, Real Madrid bir devi yenerek elenmenin gururunu yaşadı.
Ali Ece
2. yarıda Galatasaray tıpkı Dortmund'un Devler Ligi gruplarında Real Madrid karşısında yaptığına benzer şekilde bu '3. Durum (topun her iki takımın da % 100 kontrolünde olmadığı durum) ' üstünlüğünü önce nötralize etmeyi sonra da karşı üstünlüğü kurmayı başarınca işler kökünden değişti.
Son tahlilde 180 dakikayı daha düzgün hakemler yönetmiş olsaydı turun akibeti farklı olabilirdi. Yine de daha önemli olan Galatasaray açısından 2. yarıdaki oyunu gelecek yıllarda 180 dakikaya yayıp yayamamak! Bu maç Avrupa'da sürdürülebilir başarıları geri getirmek için çalışanlar adına büyük ilham kaynağı niteliğinde.
İlker Yasin
G.Saray 'a önce 5 yıl sonra Şampiyonlar Ligi çeyrek final heyecanını ülkemize getirdiği için, sonra da bir dünya markası Real Madrıd karşısındaki dün geceki galibiyeti için teşekkür edelim.
Galatasaray 15 dakikaya 3 gol sığdırırken, sarı kırmızılı ekibe hayranlık duymamak mümkün değil. Galiptir bu yolda mağlup. Madrid 'de 3-0 İstanbul 'da 3-2. Bir Real Madrid, Avrupa 'nın devi diğeri Galatasaray Avrupa 'nın bebeği. Bu bebek büyüdüğünde neler olacak neler.
Hakan Ünsal
İlk maçtaki net skor zaten umutları çok azaltmıştı ama yine bir “acaba”nın varlığını görmek isteyen Galatasaray taraftarı stadı fazlası ile doldurmuştu.İkinci yarı nasılsa kaybedecek bir şeyi olmadığını anlayan, maçtan zevk alan, cesurca baskıyı koyan ve harika gollerle sonucu alan gerçek bir takım vardı. Drogba 'nın muhteşem golü, Sneijder 'in ikinci yarıya kalitesini ortaya koyması ve Gökhan-Semih 'in takımı rakip alanda tutan cesur baskısı süper galibiyeti getiren etkenlerdi.
Maç bir kenara Galatasaray taraftarının oyuncularına teşekkür etmesi lazım.Çünkü uzun bir süreden sonra Devler Ligi Arenası 'na çıkmış ve Avrupa 'nın en iyi 8 takımından biri olarak Real Madrid ile çeyrek final oynama başarısı göstermiş bir takımları var. Üstelik son maçında harika bir galibiyet hediye ederek veda eden bir takım. Buna aslında “veda” değil de gelecek seneler için “ara” diyelim.
Karşılaşmanın ikinci yarısı için söylenebilecek tek cümle gurur duyduk. Hem oradaki hem buradaki maça bakıyorum, Real Madrid'den oyun olarak yüzde 10-15 daha iyiyiz. İlk maç Madrid deplasmanında 4-0 bitmiş, (Böyle söylüyorum çünkü maçın başında yani 8. dakikada Galatasaray gol yedi. Yani maçın başında fark 4'e çıkmış oldu.) Kolay değil, gol yemeden Real Madrid'e 5 gol aman lazım. İlk yarı tamamlandığında Galatasaray'ın pozisyonu dahi yok. Yani Real Madrid'e 45 dakikada 5 tane gol atacaksın!
Galatasaray, Real Madrid gibi üst düzey bir takım karşısında bütün dünyaya 'Neler oluyor? Bir futbol mucizesi mi geliyor' dedirtti. Olmadı, ama Galatasaray iz bıraktı.
Verilen verilmeyen penaltılar, kartlar her zaman tartışılır ama skor 3-1 olduktan sonra hakemin Galatasaray'ın lehine çalmayıp Real Madrid'e çaldığı fauller var ki hakemin o 3 dakikalık tempoyu düşürmesi mucizeyi engelleyecek küçük de olsa bir sebepti.
Uğur Meleke
Dün gece Galatasaray, TT Arena 'da çok onurlu mücadele verdi ve Türkler 'i gururlandırdı. Bu kupanın tecrübelileri, o meşhur Devler Ligi şarkısı çaldığında dizleri titremeyen adamlar maça damgalarını vurdular, ama güzel goller tura yetmedi. Kariyerinde Devler Ligi finali olan Eboue, İlk maçtaki en net pozisyonu üretti, dün harika golüyle fitili ateşledi. Devler Ligi şampiyonlarından Sneijder bir gol bir asistle, Drogba da jeneriklik golle görevlerini yaptılar. Sneijder 62 'de yakaladığı yüzde yüzlük fırsatı atsa belki de Arena 'da bir mucizenin eşiğine kadar gelinebilirdi. Olmadı.
Mert Aydın
Real Madrid'in anlı-şanlı yıldızları dün geceyi ders olarak bir yere not edeceklerdir. Futbolun rehavete izin vermeyen bir oyun olduğunu bir daha unutmayacaklardır.
G.Saray belki yarı final biletini alamadı ama maçın son 20 dakikasında, 'Ya olursa ' dedirtti ya o yeter! Aslında Real Madrid, maça ciddiyetle başlamıştı. Hem Ronaldo'nun golü, hem de yakaladıkları pozisyonlar, turu almayı ne kadar istediklerini göstermişti. İlk yarı boyunca Galatasaraylı futbolcular arı gibi çalışkandı. Ama iş bal yapmaya gelince pek başarılı değillerdi.
Muslera'nın kurtardıkları farkı engelliyordu. İlk yarının tek tesellisi Sneijder'in biraz olsun oyunun içinde bulunmasıydı.
Ahmet Çakır
Doğrusu en iyimser hatta delicesine fanatik Galatasaraylının bile böyle bir durum aklının kıyısından geçmiyordu.
Hele daha maçın başında gelen golün ardından biri çıkıp da 'Biz bu maçı 3-2 kazanırız ' dese yanındakilerin en hafif tepkisi herhalde zaman geçirmeden bir doktora görünmesini önermek olurdu.
Metin Tekin
Gerçekten bana göre mükemmel bir sonuç. Real Madrid'i oyuncuyla yenmenin çok zor olacağını düşünürdüm. Kilit nokta doğru oyun oynamaktır. Bir kez daha gördük ki daha çok hücumcuyla oynamak, daha çok hücum oynamak değil. Bana göre doğru yapı ikinci yarıdaki takım şekliydi. Tabii sadece bununla da açıklanamaz. Bazı maçlar vardır ki her iki devreyi, iki ayrı maç gibi oynarsınız. Tıpkı dün akşam ikinci yarıdaki Galatasaray gibi. Galatasaray dün gece elendi ama maçı yönetenler açısından bakarsak elindeki kartlara göre Fatih Terim, Jose Mourinho'yu bana göre yenmiştir. Tabii dün Arena'daki mücadeleyi gördükten sonra hepimizin aklı keşkelerle dolu Madrid'deki maçta kaldı.
Levent Tüzemen
Hamit-Amrabat değişikliğiyle ikinci yarıya başlayan Galatasaray, oyun anlayışı olarak da Fatih Terim'in, 'Kaybetmekten korkma.. bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve; unutma.. Kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsen ' sözünü zihinlerine kazıyarak Real'in önüne dikildi.
Sneijder eğer boş kaleye gözü kapalı atacağı golü kaçırmasaydı Arena, Mourinho ve yıldızlar topluluğu Real'e cehennem olabilirdi. Galatasaray, Real Madrid bir devi yenerek elenmenin gururunu yaşadı.
Ali Ece
2. yarıda Galatasaray tıpkı Dortmund'un Devler Ligi gruplarında Real Madrid karşısında yaptığına benzer şekilde bu '3. Durum (topun her iki takımın da % 100 kontrolünde olmadığı durum) ' üstünlüğünü önce nötralize etmeyi sonra da karşı üstünlüğü kurmayı başarınca işler kökünden değişti.
Son tahlilde 180 dakikayı daha düzgün hakemler yönetmiş olsaydı turun akibeti farklı olabilirdi. Yine de daha önemli olan Galatasaray açısından 2. yarıdaki oyunu gelecek yıllarda 180 dakikaya yayıp yayamamak! Bu maç Avrupa'da sürdürülebilir başarıları geri getirmek için çalışanlar adına büyük ilham kaynağı niteliğinde.
İlker Yasin
G.Saray 'a önce 5 yıl sonra Şampiyonlar Ligi çeyrek final heyecanını ülkemize getirdiği için, sonra da bir dünya markası Real Madrıd karşısındaki dün geceki galibiyeti için teşekkür edelim.
Galatasaray 15 dakikaya 3 gol sığdırırken, sarı kırmızılı ekibe hayranlık duymamak mümkün değil. Galiptir bu yolda mağlup. Madrid 'de 3-0 İstanbul 'da 3-2. Bir Real Madrid, Avrupa 'nın devi diğeri Galatasaray Avrupa 'nın bebeği. Bu bebek büyüdüğünde neler olacak neler.
Hakan Ünsal
İlk maçtaki net skor zaten umutları çok azaltmıştı ama yine bir “acaba”nın varlığını görmek isteyen Galatasaray taraftarı stadı fazlası ile doldurmuştu.İkinci yarı nasılsa kaybedecek bir şeyi olmadığını anlayan, maçtan zevk alan, cesurca baskıyı koyan ve harika gollerle sonucu alan gerçek bir takım vardı. Drogba 'nın muhteşem golü, Sneijder 'in ikinci yarıya kalitesini ortaya koyması ve Gökhan-Semih 'in takımı rakip alanda tutan cesur baskısı süper galibiyeti getiren etkenlerdi.
Maç bir kenara Galatasaray taraftarının oyuncularına teşekkür etmesi lazım.Çünkü uzun bir süreden sonra Devler Ligi Arenası 'na çıkmış ve Avrupa 'nın en iyi 8 takımından biri olarak Real Madrid ile çeyrek final oynama başarısı göstermiş bir takımları var. Üstelik son maçında harika bir galibiyet hediye ederek veda eden bir takım. Buna aslında “veda” değil de gelecek seneler için “ara” diyelim.