Yattara İle Mersin İdmanyurdu Arasındaki Gerginlik

Spor Toto Süper Lig takımlarından İçel İdmanyurdu Kulübü ile kadro dışı bıraktığı oyuncusu İbrahim Yattara arasındaki gerginlik sürüyor.

Yattara'nın avukatı Vehbi Taşkın, Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı'nın sarf ettiği sözler nedeniyle suç işlediğini ileri sürerek, bu konuda gerekli davaları açacaklarını belirtti.

Kadro dışı kaldıktan sonra dün antrenman yaptığı Koray Aydın Stadyumu'nda bir grup taraftarın sözlü saldırısına maruz kalarak karakolluk olan Gineli oyuncu İbrahim Yattara, bugün avukatı Vehbi Taşkın ve futbolcu temsilcisi Fatih Taşkın ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

Koray Aydın Stadyumu'ndaki toplantıda konuşan Yattara'nın avukatı Vehbi Taşkın, Türk spor ve futbol kamuoyu açısından tarihe geçecek olan böyle bir muamelenin konusu olmanın müvekkili İbrahim Yattara'yı son derece derinden etkilediğini ve üzdüğünü söyledi.

Yattara'nın, sezon başında İçel İdmanyurdu Kulübü ile 1 yıllık sözleşme imzaladığını hatırlatan Taşkın, " Sözleşmede tarafların kararlaştırmış oldukları ücretin yarıya yakın kısmı maç başı ücret şeklindedir. Bir kısmı peşinat, bir kısmı ise aylık ücret şeklindedir. Ayrıca sözleşmede müvekkilime sözleşme devam ettiği sürece bir ev ve bir araba tahsis edileceği kararlaştırılmış bulunmaktadır" dedi.

Yattara'nın sözleşme imzaladıktan sonra takım ile çalışmalara başladığını ve sezon başında maçlara çıktığını kaydeden Taşkın, "Gençlerbirliği ile yapılan maçta sakatlanan müvekkilim ameliyat olmak zorunda kalmıştır. Müvekkilim tüm seyahat, ameliyat ve tedavi masraflarını cebinden karşılayarak ameliyat olmuştur. Bu ameliyata ilişkin müvekkilime kulüp tarafından her hangi bir ödeme yapılmamıştır. Halen sebebini anlayamadığımız bir şekilde ve kulüp tarafından açıklandığı üzere müvekkilim süresiz kadro dışı bırakılmıştır. İstenmeyen tüm bu olaylar ise müvekkilim kulüp tarafından süresiz kadro dışı bırakıldıktan sonra cereyan etmiştir" diye konuştu.

5 gün önce İbrahim Yattara’ya kulüp tarafından sözleşme gereği tahsis edilmiş olan evin sahibinin, müvekkiline gelerek kulübün ödeme yapamayacağını bildirdiğinden evden çıkmasını istediğini öne süren Taşkın, şöyle devam etti; "Buna karşılık müvekkilim sözleşmesinin halen kulüp ile devam ettiğini, dolayısıyla evde oturmaya devam edeceğini ev sahibine iletmiş bulunmaktadır. Bundan 4 gün önce Kulüp Müdürü Murat Öğ, müvekkilime kulüp tarafından sözleşme gereği tahsis edilmiş olan aracı kendisine teslim etmesini istemiştir. Müvekkilim ise sözleşmesi devam ettiği için aracı kendisine teslim edemeyeceğini iletmiştir. 3 gün önce ise müvekkilim idman yaptığı sırada bir grup taraftar tesislere gelerek, müvekkilime tehditler savurmuş ve de küfürler etmiştir. Dün ise müvekkilim sabah idmanından çıktıktan sonra aracına doğru giderken yanına 7 kişi gelmiş, kullanmış olduğu aracın anahtarlarının kendilerine teslim edilmesini istemişlerdir. Müvekkilim ise kendilerine kim olduklarını, aracı neden teslim etmesi gerektiğini sormuştur. Şahıslar ise aracı kulübün istediğini söylemişlerdir. Müvekkilim ise aracı kendilerine teslim etmeyeceğini iletmiştir. Bunun üzerine şahıslardan biri Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı'yı aramış ‘'Yattara ve araba burada ne yapalım' demiştir. Sayın Ali Kahramanlı ise, 'arabayı alın' şeklinde cevap verince şahıslar müvekkilimi ittirmeye başlamış ve 'sen bu gün bu arabayı vereceksin, ister polise git nereye gidersen git, sen bu gün bu arabayı vereceksin' şeklinde müvekkilime baskı yapmış ve tehdit etmişlerdir. Müvekkilim araya girenlerin sayesinde oradan kurtulmuş, şahıslar ve Sayın Ali Kahramanlı hakkında polis merkezine başvurarak şikayetçi olmak zorunda kalmıştır."

İçel İdmanyurdu Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı ve diğer yöneticilerin açıklamalarının gerçekle bağdaşmadığını savunan Taşkın, şu ifadeleri kullandı; "Ekmeğini bu meslekten kazanan hiçbir futbolcunun böyle asılsız bir iddiada bulunup geleceğini karartması, kulübü ile karşı karşıya gelmesi düşünülemez. Böyle bir davranış tarzının futbolcuya sağlayacağı hiçbir fayda da bulunmamaktadır. Türk futbolunda maalesef bir klasik halini almış olan 'yıldır, bıraktır' uygulamasının müvekkilime uygulanıyor olması, hayatın olağan akışına son derece uygundur. Yani müvekkilime yapılan bu uygulamanın adı 'yıldır, bıraktır' uygulamasıdır. Müvekkilimin sözleşmesinde bulunduğu iddia edilen ve bu sebepten dolayı bu olayları kendiliğinden uydurduğu belirtilen 'kadro dışı kalırsa 100.000 Euro öder' gibi bir madde, müvekkilimin sözleşmesinde bulunmamaktadır. Müvekkilim ile İçel İdmanyurdu Kulübü arasında halen yürürlükte olan ve şartları taraflarca karşılıklı olarak kararlaştırılmış geçerli bir sözleşme bulunmaktadır. Müvekkilim bu sözleşmenin tüm yükümlülüklerini yerine getirmektedir."

"ALİ KAHRAMANLI HAKKINDA DAVA AÇACAĞIZ"
Kulüp Başkanı Kahramanlı'nın, bir programda sarf ettiği 'hain, ahlaksız ve karaktersiz' şeklindeki açıklamaların, müvekkilinin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğunu ileri süren Taşkın, "Aynı zamanda da ceza hukuku anlamında suç teşkil etmektedir. Bu sözler ile ilgili gerekli şikayetleri yapacağımızı ve ilgili davaları açacağımızı kamuoyuna bildirmek isteriz. Haklı olduğuna sonuna kadar inandığımız İbrahim Yattara'nın haklarının tesisi ve korunması amacıyla daima yanında olacağımızı bildiririz" dedi.

"TAKIMI BEN Mİ BU DURUMA GETİRDİM?"
İbrahim Yattara ise, sözleşmesinin 20 Mayıs tarihine kadar sürdüğünü, o yüzden İçel'de antrenmanlara çıkmaya devam edeceğini belirterek, "Tabi biraz sıkıntı var. Sürekli baskı yapılıyor. Evet kadro dışı bırakıldım. Futbolda her şey olabilir. Ben şimdi burada antrenmanlara çıkmaya devam edeceğim, ama güvende olmak istiyorum" diye konuştu.

Şu an böyle olayların yaşanıyor olması nedeniyle çok üzgün olduğunu ifade eden Yattara, şöyle devam etti; "Bütün futbolcular tabi ki kadro dışı bırakılabilir. Ama kadro dışı bırakıldıktan sonra nasıl futbolcuya baskı yapılır, araba istenir, ev istenir. Ben ne yaptım onlara. Takımı ben mi bu duruma getirdim. Ben oynadım, elimden geleni yaptım, ama sakatlandım. Futbolda böyle şeyler olur. Takım düşerse, ben mi düşürmüş olacağım. "

Kaynak: İHA