Ailesiyle Köyden Şehre Göç Eden Pehlivan Kardeşlere Rakip Dayanmıyor
Amasyalı Kırat ailesi çocuklarının pehlivan olması için köylerini terk edip Samsun'a taşındı.
Ailenin aralarında birer yaş fark olan iki çocuğu şimdiden yeşil çimlerde güreşmeye başlayarak çok sayıda madalya kazanıp antrenörlerin dikkatini çekmeye başladı.
Köydeki düzenlerini bozup evini bağını bahçesini terk edip Samsun’a gelen ve iş bulamadığı için hamallık yaparak evdeki 7 kişiye bakmaya çalışan Abdullah Kırat, her müsabakada çocuklarını kendi kulvarındaki rakiplerini yenerek finale yükseldiklerini ve bir birlerine rakip olduklarını söyledi.
Bazı anne ve babaların çocuklarının futbolcu, şarkıcı, oyuncu olması gibi hayalleri olduğunu kendisinin ise çocuklarını başpehlivan olma hayali kurduğunu belirten Kırat, bu sevdanın kendisine dedelerinden geçtiğini ve dedelerinin arasında başpehlivan olanların bulunduğunu kaydetti.
Köylerinde ekonomik olarak durumlarının orta halli olduğunu Samsun’a geldiklerinde ise kiralık bir evi zor bulduklarını hatırlatan Abdullah Kırat, "Babamın desteğiyle bir ev bulduk ve oturduk. Uzun bir süre iş bulamadım halende arıyorum ama bu sırada boş durmayıp hamallık yaparak 8 nüfuslu aileme bakmaya çalışıyorum. Bu kadar zahmete güreş sevdam yüzünden oğullarımın iyi birer güreşçi olması için katlanıyorum." dedi.
Çocuklarının birisinin 11 diğerinin 10 yaşında olduğunu ve şimdilik İlkadım Belediyesi adına müsabakalara çıktıklarını kaydeden baba Kırat, her maçta çocuklarının minik-1 kulvarında tüm rakiplerini teker teker yenerek finale yükseldiklerini final maçının ardından birinin şampiyon diğerinin ikinci olduğunu gururla anlatıyor. Her babaya nasip olmayacak bir duyguyu çocuklarının kendisine yaşattığını vurgulayan Kırat, "Çocuklarım finale çıkıp karşı karşıya geldiklerinde kalbim duracak gibi heyecanlanıyorum. Bu durumlarda bazen büyüğü bazen de küçüğü galip geliyor. Çok şükürki madalya her final sonunda bizim evimize geliyor bu çok gurur verici bir olay." dedi.
Kendisi de karakucak güreşçisi olan 75 yaşındaki dede Mehmet Kırat ise torunlarının güreş yapması için köyden göç etmek zorunda kaldıklarını ancak pişman olmadıklarını ifade etti.
Torunlarının aldığı başarıların ilerde çok başarılı birer güreşçi olacaklarının işareti olarak gördüğünü sözlerine ekleyen dede Kırat, şunları söyledi:"Biz yokluk içinde bu kentte ayakta durmaya çalışıyoruz. Yemiyor yediriyoruz, içmiyor içiriyoruz. Oğlum her gece saat 3’te kalkıp torunlarıma ballı, polenli süt yapıp içiriyor. Et alıyoruz biz yemiyoruz onlara yediriyoruz."Aldıkları madalyaları boyunlarında gururla taşıyan çocuklardan büyük olan Mehmet ve küçük olan Ömer Faruk'un en büyük hayali ise Kırkpınar’da birlikte final güreşine çıkmak.
Köydeki düzenlerini bozup evini bağını bahçesini terk edip Samsun’a gelen ve iş bulamadığı için hamallık yaparak evdeki 7 kişiye bakmaya çalışan Abdullah Kırat, her müsabakada çocuklarını kendi kulvarındaki rakiplerini yenerek finale yükseldiklerini ve bir birlerine rakip olduklarını söyledi.
Bazı anne ve babaların çocuklarının futbolcu, şarkıcı, oyuncu olması gibi hayalleri olduğunu kendisinin ise çocuklarını başpehlivan olma hayali kurduğunu belirten Kırat, bu sevdanın kendisine dedelerinden geçtiğini ve dedelerinin arasında başpehlivan olanların bulunduğunu kaydetti.
Köylerinde ekonomik olarak durumlarının orta halli olduğunu Samsun’a geldiklerinde ise kiralık bir evi zor bulduklarını hatırlatan Abdullah Kırat, "Babamın desteğiyle bir ev bulduk ve oturduk. Uzun bir süre iş bulamadım halende arıyorum ama bu sırada boş durmayıp hamallık yaparak 8 nüfuslu aileme bakmaya çalışıyorum. Bu kadar zahmete güreş sevdam yüzünden oğullarımın iyi birer güreşçi olması için katlanıyorum." dedi.
Çocuklarının birisinin 11 diğerinin 10 yaşında olduğunu ve şimdilik İlkadım Belediyesi adına müsabakalara çıktıklarını kaydeden baba Kırat, her maçta çocuklarının minik-1 kulvarında tüm rakiplerini teker teker yenerek finale yükseldiklerini final maçının ardından birinin şampiyon diğerinin ikinci olduğunu gururla anlatıyor. Her babaya nasip olmayacak bir duyguyu çocuklarının kendisine yaşattığını vurgulayan Kırat, "Çocuklarım finale çıkıp karşı karşıya geldiklerinde kalbim duracak gibi heyecanlanıyorum. Bu durumlarda bazen büyüğü bazen de küçüğü galip geliyor. Çok şükürki madalya her final sonunda bizim evimize geliyor bu çok gurur verici bir olay." dedi.
Kendisi de karakucak güreşçisi olan 75 yaşındaki dede Mehmet Kırat ise torunlarının güreş yapması için köyden göç etmek zorunda kaldıklarını ancak pişman olmadıklarını ifade etti.
Torunlarının aldığı başarıların ilerde çok başarılı birer güreşçi olacaklarının işareti olarak gördüğünü sözlerine ekleyen dede Kırat, şunları söyledi:"Biz yokluk içinde bu kentte ayakta durmaya çalışıyoruz. Yemiyor yediriyoruz, içmiyor içiriyoruz. Oğlum her gece saat 3’te kalkıp torunlarıma ballı, polenli süt yapıp içiriyor. Et alıyoruz biz yemiyoruz onlara yediriyoruz."Aldıkları madalyaları boyunlarında gururla taşıyan çocuklardan büyük olan Mehmet ve küçük olan Ömer Faruk'un en büyük hayali ise Kırkpınar’da birlikte final güreşine çıkmak.