'arif Erdem Kadar Başınıza Taş Düşsün'
Arif Erdem, Galatasaray ve milli takım forması giydiği yıllarda elde ettiği başarıların dile getirilmediğini belirterek, yaptırdığı penaltılarla gündeme gelmesine tepki gösterdi.
Burak Yılmaz'la kıyaslanmasına da sinirlenen Arif Erdem, "Arif Erdem kadar başınıza taş düşsün." dedi.
Galatasaray’da futbolu bıraktıktan sonra kariyerine İstanbul Büyükşehir Belediye’de teknik adam olarak devam eden ancak istediği ortamı bulamayınca futbol yorumculuğuna soyunan Arif Erdem, Maraton.com.tr’ye özel açıklamalarda bulundu. Recep Kıyatsıl'ın sorularını cevaplayan Arif Erdem'in Türkiye'deki yabancı sayısı, kıyaslandığı Burak Yılmaz ve Galatasaray ile ilgili görüşleri ve bundan sonraki kariyeriyle ilgili sorulara verdiği cevaplar ise şöyle:Ligimizde yabancı sınırlaması kalkmalı mı ya da kriterler getirilmeli mi ?
Bence yabancı sınırlaması kalkmamalı. Daha da kısıtlanmalı. Sahanın içerisinde 3 yabancı futbolcu olmalı. Her takımda 5’er 10’ar tane yabancı futbolcu var. Yerli futbolcuların önünü kesmiş oluyoruz. Kaliteli yabancıya asla karşı değilim. Ancak bunun da bir kotası olmalı. İngiltere bunun en güzel örneği. Şu kadar A Milli Takım’da oynayamıyorsan Premier Lig’e gidemiyorsun. Adamlar kriteri koymuş. Biz de böyle bir durum yok. Çantasını alan bizim ülkeye geliyor. Bu sefer de altyapıya hiç önem vermiyoruz. Herkes günü kurtarmanın peşinde. En büyük sıkıntı burada.Bundan sonraki kariyerinize nasıl devam edeceksiniz ?
Sahalara geri dönmeyi düşünüyorum. Futbolculuğumda elde etmiş olduğum başarıları teknik direktör olarak da kazanmak istiyorum. Ancak istediğim ortamın oluşması lazım. Yorumculuğu da sevdim. Yaptığımız programlarda sadece futbol konuşuyoruz. Gördüklerimizi değerlendiriyoruz. Bizim adımıza da olumlu geçiyor. Saha içinde görev yapmak daha zor. Futbol yorumculuğu daha kolay. Çünkü saha içinde sürekli insanlarla uğraşıyorsun.Burak Yılmaz’ın yükselen grafiği hakkında neler söylemek istersiniz ? Rakip taraftarlar penaltı pozisyonlarında hep sizi hatırlıyor. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir ?
Burak, dört büyük kulübü gezdi. Hatalarından ders çıkardı. Artık tecrübelendi diye düşünüyorum. Galatasaray’da daha üst seviyelere gelmeye başladı.
Onun adına güzel bir duygu. Galatasaray’ın en önemli gol silahı haline geldi. İnşallah uzun yıllar hem Galatasaray’a hem Türk futboluna hizmet eder. Burak, ilk önce kariyeriyle andırsın. Ondan sonra diğer özellikleriyle andırsın. Kamuoyu ve sosyal medyada yorum yapanlar önce Arif Erdem’in kariyerine bir baksın. Ondan sonra benim bir tane, iki tane penaltımı konuşuyorlar. Ben her yerde vurguladım. Artık bu konuda konuşmak istemiyorum ama sonuçta bugün futbolda herkes refleks anlamında bir şeyler yapabiliyor. Hiç ummadığın adam bile topu kaybettikten sonra kendini yere bırakıyor. Saliselik karar vermek gerekiyor. Ben hızlı bir futbolcuydum. İnsanların beyninde bir pozisyon kaldı ve hala o konuşuluyor. 90+3’te çalınmış bir penaltı vardı. Ama diyorum ya yıllardır insanlara anlata anlata bir hâl oldum. Futbolu bırakalı 10 yıl oldu sürekli konuşuluyor. Ya beni rahat bırakın. Kim oynuyorsa onun hakkında yorum yapın. Benim hakkımda konuşanlar önce kariyerime bir baksınlar. Bana sallayacaksan öyle salla. Futbol oynuyor olsam beni eleştirsinler ama bıraktım artık. Oynuyor olsam beni eleştirin diyeceğim. Arif Erdem kadar başınıza taş düşsün. İnsanlar beni, kendini yere atan Burak’la neden bağdaştırıyorlar ki. Kendini yere atmayan futbolcu mu var. İnsanların ağzı torba değil ki büzesin. İnsanlar benim 15 senelik kariyerime bu olayları mal ediyorlarsa o kişilerin futbol bilgisizliği demektir. 7 şampiyonluk yaşamışım, UEFA Kupası kaldırmışım, 1 kere gol kralı olmuşum, 2 Avrupa Şampiyonası görümüşüm, dünya kupası görmüşüm, 100’ler kulübüne girmişim. Daha ne olsun. Galatasaray’a yükselmiş bir oyuncuya bu saatten sonra ben bir şey tavsiye edemem. Ancak şunu tavsiye ederim. Hem Galatasaray adına hem milli takım adına başarılı olmasını isterim. Bizim koyduğumuz çıtanın üzerine çıksın. Avrupa’da başarılı olmak çok daha güzeldir. Açıkçası benim Burak Yılmaz takıntım yok. Kendini yere atıyor mu, atmıyor mu diye takip etmiyorum. Ve ya Moussa Sow, kendini bırakıyor mu, Kuyt kendini yere bırakıyor mu. Bunlara pek bakmıyorum. Ama zaman zaman attığı da oluyor. Gerçekten düşüğü de oluyor. Futbolda bunlar var yani.Başkan Ünal Aysal’ın dediği gibi Burak, 40 milyon euro eder mi ?
Kişiden kişiye değişir. 40 milyon euro eder mi etmez mi bilemiyorum ama onun kararını alacak kulüp versin. Ona talip olan gerçekten istiyorsa Burak’ın değerini verir. Burak, Avrupa’ya gidebilir. Yaş itibariyle doğru zamanda. Önemli olan gideceği ülkeye adapte olabilir mi. Orada yapabilir mi. Bekleyip görmek lazım.Çok başarılı bir kariyeriniz var. Geriye dönüp baktığınızda şunu yapmasaydım dediğiniz bir keşkeniz, bir hatanız var mı ?
Şu an ki aklım olsaydı İspanya’dan geri dönmezdim. Futbol hayatıma İspanya’da devam etmiş olaydım daha farklı olurdu. Yanlış yaptığımı düşünüyorum. Belki şu an hala oralarda olabilirdim.Fatih Terim’i en iyi tanıyanlardan birisiniz. Son 2 maçtır tribünde ve 5 puan kaybı yaşandı. Bununla ilgili neler düşünüyorsunuz ?
Fatih Hoca’nın kulübede olmayışı büyük bir handikap. Patron işin başında olmadığı zaman işçiler gevşek davranır. Ama patronu gördüler mi daha sıkı çalışırlar. Fatih Terim’in kenarda oluşu, futbolcusuna iki seslenişi, motive etmesi takıma olumlu etki yapar. Futbolcuyu galyana getirir. O yüzden Fatih Terim’in olmayışı Galatasaray adına büyük bir kayıp. Yardımcı hocalar pek etkili olamaz. Futbol her zaman teknik patronu kaile alır.Emre’nin Fenerbahçe’ye geri dönüşünü nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Emre’nin gönderilmesi bana göre yanlıştı. Geri gelmesi de doğru bir hareketti. Emre hakikaten çok yetenekli , çok hırslı bir isim. Terinin son damlasına kadar mücadele eden bir futbolcu. Emre’nin gelmesiyle birlikte Fenerbahçe orta sahasını toparladı.Galatasaray’da jübile yapamadınız. Bu sizde bir kırgınlığa yol açtı mı?
Benim gibi Hakan, Ergün, Bülent gibi isimler Galatasaray’da efsane oldu. Uzun yıllar bu takıma hizmet ettik. Bizler futbolu Galatasaray’da sonlandırdık. Tabiki gönül isterdi jübile yapmayı ama o dönem yöneticilik yapan insanların insiyatifindeydi. Halbuki 14-15 sene Galatasaray’da futbol oynamış insanlar olarak güzel bir sonla taçlandırılabilirdi. Bu saatten sonra bir şey olmaz. O dönem düşünmediler. Düşünmeyenlere de kırgın değilim. Futbolda bugün varsınız yarın yoksunuz. Gönül jübile yapmayı isterdi ama maalesef olmadı.
Galatasaray’da futbolu bıraktıktan sonra kariyerine İstanbul Büyükşehir Belediye’de teknik adam olarak devam eden ancak istediği ortamı bulamayınca futbol yorumculuğuna soyunan Arif Erdem, Maraton.com.tr’ye özel açıklamalarda bulundu. Recep Kıyatsıl'ın sorularını cevaplayan Arif Erdem'in Türkiye'deki yabancı sayısı, kıyaslandığı Burak Yılmaz ve Galatasaray ile ilgili görüşleri ve bundan sonraki kariyeriyle ilgili sorulara verdiği cevaplar ise şöyle:Ligimizde yabancı sınırlaması kalkmalı mı ya da kriterler getirilmeli mi ?
Bence yabancı sınırlaması kalkmamalı. Daha da kısıtlanmalı. Sahanın içerisinde 3 yabancı futbolcu olmalı. Her takımda 5’er 10’ar tane yabancı futbolcu var. Yerli futbolcuların önünü kesmiş oluyoruz. Kaliteli yabancıya asla karşı değilim. Ancak bunun da bir kotası olmalı. İngiltere bunun en güzel örneği. Şu kadar A Milli Takım’da oynayamıyorsan Premier Lig’e gidemiyorsun. Adamlar kriteri koymuş. Biz de böyle bir durum yok. Çantasını alan bizim ülkeye geliyor. Bu sefer de altyapıya hiç önem vermiyoruz. Herkes günü kurtarmanın peşinde. En büyük sıkıntı burada.Bundan sonraki kariyerinize nasıl devam edeceksiniz ?
Sahalara geri dönmeyi düşünüyorum. Futbolculuğumda elde etmiş olduğum başarıları teknik direktör olarak da kazanmak istiyorum. Ancak istediğim ortamın oluşması lazım. Yorumculuğu da sevdim. Yaptığımız programlarda sadece futbol konuşuyoruz. Gördüklerimizi değerlendiriyoruz. Bizim adımıza da olumlu geçiyor. Saha içinde görev yapmak daha zor. Futbol yorumculuğu daha kolay. Çünkü saha içinde sürekli insanlarla uğraşıyorsun.Burak Yılmaz’ın yükselen grafiği hakkında neler söylemek istersiniz ? Rakip taraftarlar penaltı pozisyonlarında hep sizi hatırlıyor. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir ?
Burak, dört büyük kulübü gezdi. Hatalarından ders çıkardı. Artık tecrübelendi diye düşünüyorum. Galatasaray’da daha üst seviyelere gelmeye başladı.
Onun adına güzel bir duygu. Galatasaray’ın en önemli gol silahı haline geldi. İnşallah uzun yıllar hem Galatasaray’a hem Türk futboluna hizmet eder. Burak, ilk önce kariyeriyle andırsın. Ondan sonra diğer özellikleriyle andırsın. Kamuoyu ve sosyal medyada yorum yapanlar önce Arif Erdem’in kariyerine bir baksın. Ondan sonra benim bir tane, iki tane penaltımı konuşuyorlar. Ben her yerde vurguladım. Artık bu konuda konuşmak istemiyorum ama sonuçta bugün futbolda herkes refleks anlamında bir şeyler yapabiliyor. Hiç ummadığın adam bile topu kaybettikten sonra kendini yere bırakıyor. Saliselik karar vermek gerekiyor. Ben hızlı bir futbolcuydum. İnsanların beyninde bir pozisyon kaldı ve hala o konuşuluyor. 90+3’te çalınmış bir penaltı vardı. Ama diyorum ya yıllardır insanlara anlata anlata bir hâl oldum. Futbolu bırakalı 10 yıl oldu sürekli konuşuluyor. Ya beni rahat bırakın. Kim oynuyorsa onun hakkında yorum yapın. Benim hakkımda konuşanlar önce kariyerime bir baksınlar. Bana sallayacaksan öyle salla. Futbol oynuyor olsam beni eleştirsinler ama bıraktım artık. Oynuyor olsam beni eleştirin diyeceğim. Arif Erdem kadar başınıza taş düşsün. İnsanlar beni, kendini yere atan Burak’la neden bağdaştırıyorlar ki. Kendini yere atmayan futbolcu mu var. İnsanların ağzı torba değil ki büzesin. İnsanlar benim 15 senelik kariyerime bu olayları mal ediyorlarsa o kişilerin futbol bilgisizliği demektir. 7 şampiyonluk yaşamışım, UEFA Kupası kaldırmışım, 1 kere gol kralı olmuşum, 2 Avrupa Şampiyonası görümüşüm, dünya kupası görmüşüm, 100’ler kulübüne girmişim. Daha ne olsun. Galatasaray’a yükselmiş bir oyuncuya bu saatten sonra ben bir şey tavsiye edemem. Ancak şunu tavsiye ederim. Hem Galatasaray adına hem milli takım adına başarılı olmasını isterim. Bizim koyduğumuz çıtanın üzerine çıksın. Avrupa’da başarılı olmak çok daha güzeldir. Açıkçası benim Burak Yılmaz takıntım yok. Kendini yere atıyor mu, atmıyor mu diye takip etmiyorum. Ve ya Moussa Sow, kendini bırakıyor mu, Kuyt kendini yere bırakıyor mu. Bunlara pek bakmıyorum. Ama zaman zaman attığı da oluyor. Gerçekten düşüğü de oluyor. Futbolda bunlar var yani.Başkan Ünal Aysal’ın dediği gibi Burak, 40 milyon euro eder mi ?
Kişiden kişiye değişir. 40 milyon euro eder mi etmez mi bilemiyorum ama onun kararını alacak kulüp versin. Ona talip olan gerçekten istiyorsa Burak’ın değerini verir. Burak, Avrupa’ya gidebilir. Yaş itibariyle doğru zamanda. Önemli olan gideceği ülkeye adapte olabilir mi. Orada yapabilir mi. Bekleyip görmek lazım.Çok başarılı bir kariyeriniz var. Geriye dönüp baktığınızda şunu yapmasaydım dediğiniz bir keşkeniz, bir hatanız var mı ?
Şu an ki aklım olsaydı İspanya’dan geri dönmezdim. Futbol hayatıma İspanya’da devam etmiş olaydım daha farklı olurdu. Yanlış yaptığımı düşünüyorum. Belki şu an hala oralarda olabilirdim.Fatih Terim’i en iyi tanıyanlardan birisiniz. Son 2 maçtır tribünde ve 5 puan kaybı yaşandı. Bununla ilgili neler düşünüyorsunuz ?
Fatih Hoca’nın kulübede olmayışı büyük bir handikap. Patron işin başında olmadığı zaman işçiler gevşek davranır. Ama patronu gördüler mi daha sıkı çalışırlar. Fatih Terim’in kenarda oluşu, futbolcusuna iki seslenişi, motive etmesi takıma olumlu etki yapar. Futbolcuyu galyana getirir. O yüzden Fatih Terim’in olmayışı Galatasaray adına büyük bir kayıp. Yardımcı hocalar pek etkili olamaz. Futbol her zaman teknik patronu kaile alır.Emre’nin Fenerbahçe’ye geri dönüşünü nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Emre’nin gönderilmesi bana göre yanlıştı. Geri gelmesi de doğru bir hareketti. Emre hakikaten çok yetenekli , çok hırslı bir isim. Terinin son damlasına kadar mücadele eden bir futbolcu. Emre’nin gelmesiyle birlikte Fenerbahçe orta sahasını toparladı.Galatasaray’da jübile yapamadınız. Bu sizde bir kırgınlığa yol açtı mı?
Benim gibi Hakan, Ergün, Bülent gibi isimler Galatasaray’da efsane oldu. Uzun yıllar bu takıma hizmet ettik. Bizler futbolu Galatasaray’da sonlandırdık. Tabiki gönül isterdi jübile yapmayı ama o dönem yöneticilik yapan insanların insiyatifindeydi. Halbuki 14-15 sene Galatasaray’da futbol oynamış insanlar olarak güzel bir sonla taçlandırılabilirdi. Bu saatten sonra bir şey olmaz. O dönem düşünmediler. Düşünmeyenlere de kırgın değilim. Futbolda bugün varsınız yarın yoksunuz. Gönül jübile yapmayı isterdi ama maalesef olmadı.