Türkiye Süper Ligi 'Birleşmiş Milletler' Gibi
Spor Toto Süper Lig’de forma giyen yabancı oyuncuların sayısını duyduğunuzda bu kadarda olmaz diyeceksiniz.
Ligimizde dünyanın değişik ülkelerinden toplam 173 yabancı oyuncu forma giyiyor. Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmi sitesinde kulüplerin bildirmiş olduğu futbolcu listesinde bulunan yabancı oyuncuların fazlalığı ise herkesi rahatsız ediyor. Listeye başka ülkelerin takımlarının formalarını giyen Türk oyuncuları dahil edilmezken ülkemiz vatandaşlığını kazanan oyuncular ise yabancı olarak sayıldı. Sınırsız sayıda sözleşme imzalanmasıyla birlikte Türk takımları bir anda o kadar yabancı oyuncularla sözleşme imzaladı ki bu oyuncular ilerleyen yıllarda takımların başını ağrıtacak gibi gözüküyor. Sahaya çıkan takımın 11 kişiden olduğunu düşündüğümüz zaman yabancı oyuncu sayısı 15 futbol takımına denk geliyor. Yine 18 kişilik sahaya çıkan kadro olarak hesapladığımızda ise yaklaşık 10 takıma denk geliyor.
TAKIMLARIN TERCİHİ BREZİLYALI VE AFRİKALI
Spor Toto Süper Lig’de Afrikalı futbolcuların ağırlığı göze çarpıyor. Takımlarımızda toplam 43 Afrika kökenli futbolcu forma giyiyor. Afrikalı oyuncuları da Brezilyalı futbolcular 19 kişilik liste ile takip ediyor. Başka bir ayrıntıda dünya futbolunun önemli ekolleri arasında gösterilen Yugoslavya kökenli futbolcuların sayısının da azımsanmayacak olması. Ülkemizde Yugoslavya kökenli toplam 27 futbolcu ter döküyor. Ancak bu kadar yabancı oyuncunun forma giydiği ligimizde aynı ülkenin vatandaşları birbirlerini dahi tanımıyor. Aynı takımda forma giyen Brezilyalı oyuncular, aslında kendi ülkelerindeyken birbirlerinin isimlerini dahi duymamış olmaları o kadar ilginç. Peki bu yabancı oyuncular nasıl olmuşta ülkemize transfer olmuş, kimler tarafından getirilmiş. İnanın bazı yabancı oyuncuları sahada izlediğiniz zaman bu kadar olmaz, bunu futbolcu diye kim almış, bu oyuncudan da futbolcu olur mu diye kendi kendinize sorular soruyorsunuz.
YABANCILAR NEDEN TERCİH EDİLİYOR
Ligimizde acaba neden bu kadar yabancı forma giyiyor. İlk başlardaki en masum sebep transfer aymazı büyük kulüp yönetimlerinin 'Avrupa’da mücadele ettiğimiz takımlar sınırsız yabancı oynatıyor biz de yabancı oyuncu sayısını serbest bırakalım' istediği oyuncu alınsın başarı gelsin şeklinde yorumlandı. Ancak bu tezin o kadar gerçekçi olmadığı kısa bir süre sonrasında görüldü.
2000 yılında UEFA Kupası'nı ve Real Madrid'i yenerek Süper Kupa'yı kazanan Galatasaray ile zirve yapan Türk futbolunda o tarihten sonra Türk takımlarının gözle görülür bir başarıları gelmedi. Yabancı futbolcuların fazlalığı ise Türk oyuncularının forma giyme şansını kapattığı için bu durum ilk olarak Türk Milli Takımı’nı etkiledi. A Milli Takım düzeyinde Türkiye, 2006 Dünya Kupası, 2010 Dünya Kupası, 2012 Avrupa Şampiyonası’na gidemedi. Gelecek yıl Brezilya’da düzenlenecek 2014 Dünya Kupası’na katılma şansımız ise yok denecek kadar az. Bu durum üzerine Türk futbolunu yönetenler, yabancı oyuncu sayısını kısıtlama yoluna gideceğini açıklamaya başladılar.Yabancı oyuncuların hiçbir kriter veya kısıtlama olmadan ülkemize gelmesinin ardından bir anda Türk futbolcuları, kendilerini daha önemli hale görmeye başladı.
Neden görmesinler ki her takımda 10’a yakın yabancı futbolcu forma giyiyor. Sahada da 6 yabancı forma giyebilince geriye kalan 5 Türk futbolcusu da değerli hale geldi. Piyasa şartlarına göre 1 milyon Euro edecek Türk oyuncusu için 5 hatta 10 milyon Euro bonservis bedelleri istenmeye başladı.
Bu durum ortaya çıkınca yöneticiler de aynı şartlarda oynayan yabancı futbolcuyu 250 bin Eurolara ülkemize getirdi. Yabancı oyuncu sayısındaki patlamanın başka bir nedeni olarak da tabiî ki takımların başına getirilen yabancı teknik adamlar olarak gösterilebilir. Bir takımın başına gelen yabancı teknik adam, kendi vatandaşı üç dört oyuncuyu ülkemize getirdi. Yabancı hoca başarısız olup gönderildiğinde ise maalesef getirdiği oyuncular kontratları devam ettiği için ülkemizde kaldı.ALT YAPIYA ÖNEM VERİLİRSE TÜRK FUTBOLU KURTULURTürkiye’de futbolun kurtulması için herkesin ağzında olan ancak hiç kimsenin bir türlü önem vermediği alt yapıya önem verilmesi gerekiyor. Yöneticiler, isimlerini cisimlerini bilmedikleri futbolculara dünyanın paralarını verirken gelecekleri gibi gözüken alt yapıya maalesef hiçbir yatırım yapmadı. Bir oyuncuya 1 milyon Euro’yu gözünü kırpmadan veren aynı yönetici alt yapı için 100 bin Euro bütçe dahi ayırmadı. Kendi alt yapısından çıkardığı oyuncunun daha değerli olduğunu anlayan kulüpler ise geleceklerini de kurtarmış oldu. 1996-2000 yılları arasında alt yapıya büyük önem veren Galatasaray, bunun semeresini 4 yıl üst üste şampiyonluk, UEFA Kupası, Süper Kupa ile alırken Türk Milli Takımı da 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olarak almıştı.TÜRKİYE, KATAR ÖNCESİ SON DURAK MI?Dünya ve Avrupa futbolunda kendisini kanıtlamış futbolcular ise yaşları 30’u geçince ülkemizde futbol oynamaya başladı.
Bu oyuncuları gençken ülkemize getiremeyenler oyuncular yaşlanınca büyük şovlar ve büyük paralar karşılığında ünlü şöhretleri Türkiye’ye getirmekten ve kendilerinin reklamlarını yapmaktan vazgeçmedi. Oynadığı ülkede ve takımında 1 milyon Euro’ya oynayan ünlü bir futbolcu maalesef Türkiye’ye yıllık 4 milyon Eurolara yakın fiyatlarla geldi. Bu da ülkemizin paralarının yurt dışına nasıl harcandığının göstergesi olarak önümüzde duruyor. Ara transfer döneminde Galatasaray’ın kadrosuna kattığı 35 yaşındaki Didier Drogba, 1.5 yıllığına Galatasaray’dan toplam 10 milyon Euro alacak. Birçok ünlü futbolcunun, Katar’da futbol yaşamını noktalamadan önce Türkiye’ye gelip forma giymesi de ilginç bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor. Bu durumdan rahatsızlığını dile getiren Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, “Türkiye, Katar öncesi son durak gösteriliyor. Bu beni çok rahatsız ediyor.” diyerek tepkisi ortaya koymuştu.YABANCI OYUNCU TRANSFER EDİLMEMELİTürk futbolunun gelişmesi ve bir yerlere gelmesi için tabiî ki yetenekli, kariyerli yabancı futbolculara da ihtiyaç var. Bazı mevkiler için istediğiniz yetenekli oyuncuları bulmakta zorlanabiliyorsunuz. Bunun yabancı oyuncuların transferi gerekiyor. Avrupa’da yabancı oyuncuların transferi yapılırken mutlaka ama mutlaka bir kriter oluyor. Bu kriterleri milli takımının formasını giymiş olmak, şu kadar milli olmak gibi şartlarını görebiliyoruz. Yani yabancı bir oyuncu gelecekse mutlaka belirli kriterlerden geçmiş olması gerekiyor.TSYD BAŞKANI NACİ ARKAN: YABANCILAR FUTBOLUMUZA ZARAR VERMEYE DEVAM EDİYORBu arada Türkiye Spor Yazarları Derneği Başkanı (TSYD) Naci Arkan, transfer edilen yabancı oyuncuların taraftarların tribünlere çekilmesinde etkili olmalarına rağmen futbolumuza da zarar verdiği görüşünde. Arkan, kulüplerin yabancı oyunculara hayatlarında göremeyeceği paraları verdiğini ancak kendi alt yapılarını da ihmal ettiğini söyledi.
Kulüpler tarafından alınan yabancı oyuncuların teknik direktörler gözünde kredilerinin sonsuz olduğuna vurgu yapan Naci Arkan, yabancı futbolcular için şunları dile getirdi
"Yabancıların, oyuna katkıları büyük... Bunu inkar edemeyiz... Ama, teknik adamlar gözünde de kredileri sonsuz... Bilhassa büyük takımlardaki yıldız yabancı futbolcular, isterlerse elleri belinde dolaşsın, formayı kapıyor. Kale yerine auta, taca, rakibe attıkları toplar bile alkış alıyor...Aynı hassasiyet yerlilere gösterilmiyor ne yazık ki... "
Türk takımlarının son yıllarda almış olduğu yabancı futbolcular sayesinde tanıtımına da vurgu yapan Naci Arkan, "Siz bir Drogba, Sneijder, Kuyt ve Sow'u aldığınız zaman herkes sizden bahsediyor. Kulüplerimizin ismi yabancı spor basınlarında yer alıyor. Örneğin Roberto Carlos'un Türkiye'ye gelmesi büyük bir olaydı. Ülkemiz için iyi sinyallerin alınması anlamını taşıyordu. Yabancı gazetecilerin ilgi alanına girmek tabii ki güzel bir şey ama, o yabancı futbolcular da neredeyse kulüplerimizin tapularını istercesine aldıkları paraları hakediyorlar mı işte bütün mesele burada...Bir de o yabancıların gönderiliş şekli var ki, gelişlerindeki tüm güzellikleri süpürüp gidiyor..." diye konuştu.
Arkan, yabancı oyuncuların yapacağı tanıtımdan daha çok Türk futbolcuların yurt dışında forma giymesinin Türkiye'nin tanıtımına daha büyük kaktı yaptığını sözlerine ekledi.AHMET ÇAKIR: YABANCILAR ALINMALI AMA BELLİ KURALLAR OLMALIZaman Gazetesi Spor Yazarı Ahmet Çakır da yabancı oyuncu transferi konusunda İngiltere'nin yabancı oyuncuyu serbest bıraktığını ancak öyle kurallar koyduğunu kimsenin buna itiraz etemediğini ifade etti.
Çakır, "Yabancı oyuncular azaldığında yerlinin tavan yapma sorunu var. Önemli olan sahici bir denge noktası bulabilmek. İngiltere serbest bırakıyor ama öyle kurallar koyuyor ki kimse gık diyemiyor. Bizimse yasaktan başka birşeye aklımız ermiyor." dedi.
Ahmet Çakır, Türkiye'nin tanıtımına katkı yapan oyuncuların yanısıra varlığından da habersiz olan birçok yabancı futbolcunun Türkiye'de forma giydiğini ifade etti.
Çakır, alınan ünlü yabancıların yanısıra bir sürü de abur cubur futbolcu alınmasının anlamsız olduğunu ifade etti.
TAKIMLARIN TERCİHİ BREZİLYALI VE AFRİKALI
Spor Toto Süper Lig’de Afrikalı futbolcuların ağırlığı göze çarpıyor. Takımlarımızda toplam 43 Afrika kökenli futbolcu forma giyiyor. Afrikalı oyuncuları da Brezilyalı futbolcular 19 kişilik liste ile takip ediyor. Başka bir ayrıntıda dünya futbolunun önemli ekolleri arasında gösterilen Yugoslavya kökenli futbolcuların sayısının da azımsanmayacak olması. Ülkemizde Yugoslavya kökenli toplam 27 futbolcu ter döküyor. Ancak bu kadar yabancı oyuncunun forma giydiği ligimizde aynı ülkenin vatandaşları birbirlerini dahi tanımıyor. Aynı takımda forma giyen Brezilyalı oyuncular, aslında kendi ülkelerindeyken birbirlerinin isimlerini dahi duymamış olmaları o kadar ilginç. Peki bu yabancı oyuncular nasıl olmuşta ülkemize transfer olmuş, kimler tarafından getirilmiş. İnanın bazı yabancı oyuncuları sahada izlediğiniz zaman bu kadar olmaz, bunu futbolcu diye kim almış, bu oyuncudan da futbolcu olur mu diye kendi kendinize sorular soruyorsunuz.
YABANCILAR NEDEN TERCİH EDİLİYOR
Ligimizde acaba neden bu kadar yabancı forma giyiyor. İlk başlardaki en masum sebep transfer aymazı büyük kulüp yönetimlerinin 'Avrupa’da mücadele ettiğimiz takımlar sınırsız yabancı oynatıyor biz de yabancı oyuncu sayısını serbest bırakalım' istediği oyuncu alınsın başarı gelsin şeklinde yorumlandı. Ancak bu tezin o kadar gerçekçi olmadığı kısa bir süre sonrasında görüldü.
2000 yılında UEFA Kupası'nı ve Real Madrid'i yenerek Süper Kupa'yı kazanan Galatasaray ile zirve yapan Türk futbolunda o tarihten sonra Türk takımlarının gözle görülür bir başarıları gelmedi. Yabancı futbolcuların fazlalığı ise Türk oyuncularının forma giyme şansını kapattığı için bu durum ilk olarak Türk Milli Takımı’nı etkiledi. A Milli Takım düzeyinde Türkiye, 2006 Dünya Kupası, 2010 Dünya Kupası, 2012 Avrupa Şampiyonası’na gidemedi. Gelecek yıl Brezilya’da düzenlenecek 2014 Dünya Kupası’na katılma şansımız ise yok denecek kadar az. Bu durum üzerine Türk futbolunu yönetenler, yabancı oyuncu sayısını kısıtlama yoluna gideceğini açıklamaya başladılar.Yabancı oyuncuların hiçbir kriter veya kısıtlama olmadan ülkemize gelmesinin ardından bir anda Türk futbolcuları, kendilerini daha önemli hale görmeye başladı.
Neden görmesinler ki her takımda 10’a yakın yabancı futbolcu forma giyiyor. Sahada da 6 yabancı forma giyebilince geriye kalan 5 Türk futbolcusu da değerli hale geldi. Piyasa şartlarına göre 1 milyon Euro edecek Türk oyuncusu için 5 hatta 10 milyon Euro bonservis bedelleri istenmeye başladı.
Bu durum ortaya çıkınca yöneticiler de aynı şartlarda oynayan yabancı futbolcuyu 250 bin Eurolara ülkemize getirdi. Yabancı oyuncu sayısındaki patlamanın başka bir nedeni olarak da tabiî ki takımların başına getirilen yabancı teknik adamlar olarak gösterilebilir. Bir takımın başına gelen yabancı teknik adam, kendi vatandaşı üç dört oyuncuyu ülkemize getirdi. Yabancı hoca başarısız olup gönderildiğinde ise maalesef getirdiği oyuncular kontratları devam ettiği için ülkemizde kaldı.ALT YAPIYA ÖNEM VERİLİRSE TÜRK FUTBOLU KURTULURTürkiye’de futbolun kurtulması için herkesin ağzında olan ancak hiç kimsenin bir türlü önem vermediği alt yapıya önem verilmesi gerekiyor. Yöneticiler, isimlerini cisimlerini bilmedikleri futbolculara dünyanın paralarını verirken gelecekleri gibi gözüken alt yapıya maalesef hiçbir yatırım yapmadı. Bir oyuncuya 1 milyon Euro’yu gözünü kırpmadan veren aynı yönetici alt yapı için 100 bin Euro bütçe dahi ayırmadı. Kendi alt yapısından çıkardığı oyuncunun daha değerli olduğunu anlayan kulüpler ise geleceklerini de kurtarmış oldu. 1996-2000 yılları arasında alt yapıya büyük önem veren Galatasaray, bunun semeresini 4 yıl üst üste şampiyonluk, UEFA Kupası, Süper Kupa ile alırken Türk Milli Takımı da 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olarak almıştı.TÜRKİYE, KATAR ÖNCESİ SON DURAK MI?Dünya ve Avrupa futbolunda kendisini kanıtlamış futbolcular ise yaşları 30’u geçince ülkemizde futbol oynamaya başladı.
Bu oyuncuları gençken ülkemize getiremeyenler oyuncular yaşlanınca büyük şovlar ve büyük paralar karşılığında ünlü şöhretleri Türkiye’ye getirmekten ve kendilerinin reklamlarını yapmaktan vazgeçmedi. Oynadığı ülkede ve takımında 1 milyon Euro’ya oynayan ünlü bir futbolcu maalesef Türkiye’ye yıllık 4 milyon Eurolara yakın fiyatlarla geldi. Bu da ülkemizin paralarının yurt dışına nasıl harcandığının göstergesi olarak önümüzde duruyor. Ara transfer döneminde Galatasaray’ın kadrosuna kattığı 35 yaşındaki Didier Drogba, 1.5 yıllığına Galatasaray’dan toplam 10 milyon Euro alacak. Birçok ünlü futbolcunun, Katar’da futbol yaşamını noktalamadan önce Türkiye’ye gelip forma giymesi de ilginç bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor. Bu durumdan rahatsızlığını dile getiren Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, “Türkiye, Katar öncesi son durak gösteriliyor. Bu beni çok rahatsız ediyor.” diyerek tepkisi ortaya koymuştu.YABANCI OYUNCU TRANSFER EDİLMEMELİTürk futbolunun gelişmesi ve bir yerlere gelmesi için tabiî ki yetenekli, kariyerli yabancı futbolculara da ihtiyaç var. Bazı mevkiler için istediğiniz yetenekli oyuncuları bulmakta zorlanabiliyorsunuz. Bunun yabancı oyuncuların transferi gerekiyor. Avrupa’da yabancı oyuncuların transferi yapılırken mutlaka ama mutlaka bir kriter oluyor. Bu kriterleri milli takımının formasını giymiş olmak, şu kadar milli olmak gibi şartlarını görebiliyoruz. Yani yabancı bir oyuncu gelecekse mutlaka belirli kriterlerden geçmiş olması gerekiyor.TSYD BAŞKANI NACİ ARKAN: YABANCILAR FUTBOLUMUZA ZARAR VERMEYE DEVAM EDİYORBu arada Türkiye Spor Yazarları Derneği Başkanı (TSYD) Naci Arkan, transfer edilen yabancı oyuncuların taraftarların tribünlere çekilmesinde etkili olmalarına rağmen futbolumuza da zarar verdiği görüşünde. Arkan, kulüplerin yabancı oyunculara hayatlarında göremeyeceği paraları verdiğini ancak kendi alt yapılarını da ihmal ettiğini söyledi.
Kulüpler tarafından alınan yabancı oyuncuların teknik direktörler gözünde kredilerinin sonsuz olduğuna vurgu yapan Naci Arkan, yabancı futbolcular için şunları dile getirdi
"Yabancıların, oyuna katkıları büyük... Bunu inkar edemeyiz... Ama, teknik adamlar gözünde de kredileri sonsuz... Bilhassa büyük takımlardaki yıldız yabancı futbolcular, isterlerse elleri belinde dolaşsın, formayı kapıyor. Kale yerine auta, taca, rakibe attıkları toplar bile alkış alıyor...Aynı hassasiyet yerlilere gösterilmiyor ne yazık ki... "
Türk takımlarının son yıllarda almış olduğu yabancı futbolcular sayesinde tanıtımına da vurgu yapan Naci Arkan, "Siz bir Drogba, Sneijder, Kuyt ve Sow'u aldığınız zaman herkes sizden bahsediyor. Kulüplerimizin ismi yabancı spor basınlarında yer alıyor. Örneğin Roberto Carlos'un Türkiye'ye gelmesi büyük bir olaydı. Ülkemiz için iyi sinyallerin alınması anlamını taşıyordu. Yabancı gazetecilerin ilgi alanına girmek tabii ki güzel bir şey ama, o yabancı futbolcular da neredeyse kulüplerimizin tapularını istercesine aldıkları paraları hakediyorlar mı işte bütün mesele burada...Bir de o yabancıların gönderiliş şekli var ki, gelişlerindeki tüm güzellikleri süpürüp gidiyor..." diye konuştu.
Arkan, yabancı oyuncuların yapacağı tanıtımdan daha çok Türk futbolcuların yurt dışında forma giymesinin Türkiye'nin tanıtımına daha büyük kaktı yaptığını sözlerine ekledi.AHMET ÇAKIR: YABANCILAR ALINMALI AMA BELLİ KURALLAR OLMALIZaman Gazetesi Spor Yazarı Ahmet Çakır da yabancı oyuncu transferi konusunda İngiltere'nin yabancı oyuncuyu serbest bıraktığını ancak öyle kurallar koyduğunu kimsenin buna itiraz etemediğini ifade etti.
Çakır, "Yabancı oyuncular azaldığında yerlinin tavan yapma sorunu var. Önemli olan sahici bir denge noktası bulabilmek. İngiltere serbest bırakıyor ama öyle kurallar koyuyor ki kimse gık diyemiyor. Bizimse yasaktan başka birşeye aklımız ermiyor." dedi.
Ahmet Çakır, Türkiye'nin tanıtımına katkı yapan oyuncuların yanısıra varlığından da habersiz olan birçok yabancı futbolcunun Türkiye'de forma giydiğini ifade etti.
Çakır, alınan ünlü yabancıların yanısıra bir sürü de abur cubur futbolcu alınmasının anlamsız olduğunu ifade etti.