Aykut Kocaman: Futbolcuları Montaj Malzemesi Olarak Göremezsiniz
Fenerbahçe Sportif Direktör ve Teknik Sorumlu Aykut Kocaman, futbolcuların bir sezonda oynadıkları maç sayıları ile ilgili rakamlar vererek, yaptığı rotasyonlar hakkındaki eleştirileri kabul etmediğini söyledi.
FB TV’de yayınlanan ’Teknik Analiz’ programında Fatih Demirkol’un sorularını cevaplayan Kocaman, "Yazanlar da çizenler de seyredenler de futbolcuyu montaj malzemesi gibi görüyor. Onu çıkar bunu tak gibi. Ama aslında öyle değil. Futbolcular genç, yetenekli, beklentileri hayalleri olan zengin ve şöhretli kişiler. Bu insanların duygularını yok sayarak, onu çıkar bunu koy diye montaj malzemesi gibi görmek bu işi en olumsuzluğa götüren taraf olur." diye konuştu.
Fatih Demirkol'un sorularını cevaplayan Kocaman, futbolun sadece koşmaktan ibaret olmadığını ama öncelikle koşmak olduğunu söylerken, "Öncelikle koşmazsanız, hiçbir şey yapmazsınız." derken, UEFA Avrupa Ligi 3. turundaki Çek rakipleri Viktoria Plzen ve Spor Toto Süper Lig'in 24. haftasında oynayacakları Beşiktaş maçlarıyla ilgili görüşlerini de aktardı.ARADAKİ PUAN FARKI BU KADAR OLMAMALIYDIYoğun maç temposu altındaki takımının genel durumu hakkında bilgi de veren Aykut Kocaman, "Ana yol olarak doğru gidiyoruz. Çünkü yarıştığımız 3 kulvarda da; bugün itibariyle 3’ünde de finali görebiliriz. Bu anlamda Fenerbahçe’nin temel anlayışı olarak düşündüğümüzde bir yanlışlık yok, doğru gidiyor." dedi.
2 kupayı ayrı, Süper Lig'i ayrı tuttuklarını söyleyen Aykut Kocaman, "Esas ligde çok doğru yerde olduğumuzu söylemek mümkün değil. İlk ikinin içinde olmak kötü değil. Ama aradaki puan farkı bu kadar olmamalıydı. Aslında bu söyleyeceğim sadece bizim için değil Galatasaray için de söylenebilir. Normal puan standardımızın altında kalmamız, bizim düşündüğümüz anlamdaki eksi tarafımız." dedi.
Oyuncularının maç oynama sayıları, rotasyonlar ve buna yapılan eleştirilen hakkında ise Aykut Kocaman, "Şu ana kadar 43 maç oynamışız Fenerbahçe olarak. Bu arada 13-15 arası milli oyuncumuz var ve bu sayıda milli maçlar yok. Genel olarak antrenörler 42-43 maç üzerinden yürümeye çalışıyor. İnsanın doğası, sağlığı, fiziki şartları, kaldıracağı yük bunu gösteriyor; 40-45 maç uygun gibi görünüyor bir sezonda." diyerek, şunları söyledi:"Futbolun geldiği yere bakarak bunu bugün 50 maç olarak düşünebiliriz. Şimdi baktığımızda ise bizim kadromuzdaki oyuncular bu sınıra geldi. Bu performans ve verimlilik açısından böyle. Ancak, bizim samimi duygularla anlatmaya çalıştığımızın içinden cımbızla çekilip ters tarafa götürmek istendiği oluyor. Temel düşüncemiz bu. Bunu yaparken de takımın performansını düşürmemiz gerekiyor. Buradaki 11’ler ve eşleşmeler olduğu gibi arkadan gelen oyuncularımızın da form durumlarını ayarlamaya çalışmak kolay bir şey değil. Çünkü yazanlar da çizenler de seyredenler de futbolcuyu montaj malzemesi gibi görüyor. Onu çıkar bunu tak gibi. Ama aslında öyle değil. Daha önce de söylemeye çalıştığım gibi futbolcular genç, yetenekli, beklentileri hayalleri olan zengin ve şöhretli kişiler. Bu insanların duygularını yok sayarak, onu çıkar bunu koy diye montaj malzemesi gibi görmek bu işi en olumsuzluğa götüren taraf olur. Burası en önemli yer; maç sayısı, maç sayısını organize etmek, takımın gücünü düşürmemeye çalışmak ve oyuncuları sürekli verimli halde tutabilmek."Şu ana kadar 43 maç oynayan Fenerbahçe’nin sezon sonunda toplam en az 59 maç oynayacağının şimdiden kesin olduğunu belirten Kocaman, bu sayının Meireles ve Kuyt’ın bile geçen sezon oynadıkları maç sayısının üstünde olduğunu ve geçen sezon olduğu gibi bu sezon da böyle uygulamalar yapmaya devam edeceğini de belirtti.
AKLI VE BİLİMİ KULLANMAYA ÇALIŞIYORUZBu rakamlara rağmen sakatlık sayısının da azalmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, "Oyuncuların tüm ölçümlerini yapıyoruz antrenmanlar da dahil. Sonra riskli olanları daha az; riskli olmayanlarla da aynı tempoda antrenmana devam ettirmeye çalışıyoruz. Tüm bunları yaparken de futbola girmiş aklı ve bilimi kullanmaya çalışıyoruz." diyen Kocaman, şöyle devam etti:"Hepsinin üstünde de biraz daha duygulardan arındırarak aklı hem futbolun hem de takımımızın içine sokmaya çalışıyoruz. Ancak bu bizim ülkemizde çok da kolay değil. Çünkü bir soru sorup nedenlerini araştırmaya başladığınızdan itibaren çok yeminli bir karşı grup var azgın bir şekilde bunu alaysı ve dalga geçer bir halde tersini söylemeye çalışıyor. Çünkü tersi kolay ama kötü. ’Koşmak da ne koşmak mı her şey’ diye başlayan rezil bir hal var. O tarafa getiriliyor. Ama akıl bizim dediğimizi gerektiriyor."Zorlu ve art arda gelen maç programını sıralayan Aykut Kocaman, "Ölçümleri yapmak zorundasınız. Akıl burada devreye giriyor. Bu durum bu hafta görüldü.
Cristian ve Sow istediğimiz anda oyuna girdiler ve oyunun ritmini ele aldılar. Zaten istediğimiz de buydu. Bu işin sorumluğu teknik direktörlerde." diyerek şöyle devam etti:"Futbol sahası dışındaki kişilerin spor yazarlarının da sorumluluğu kendisinde görmesi sorunu yaratıyor. Amiyane bir tabir olacak ama bu kimseyi çok ilgilendirmiyor. Şu niye oynamadı bu niye oynamadı olayına gittiğinde iş alan işgaline giriyor. Benin kimsenin alana girme şansım yok. Bu ne haddime ne de bilgi sahibiyim. İnsanlar da buna dikkat etmelidir. Her kadro didik didik ediliyor ve biraz da art niyet var. Bırakın da bunu teknik direktörler yapsın beceri ve yetenekleriyle. Beceremezlerse zaten giderler. Bu konuda da yönetimler yetkilidir."KOŞMAK HER ŞEY DEĞİL AMA KOŞMAZSANIZ BİR ŞEY YAPAMAZSINIZMaç içerisinde topun oyunda kalması ve koşu mesafeleri konusunda da görüşlerini açıklayan Aykut Kocaman, "Topun oyunda kalması bakımından çok yukarıda değiliz. Bunu artırmalıyız.. Bu oyun, top oyunda olduğu sürece güzel. Emre’nin takıma gelmesi bu süreyi kendimiz adına daha da artıracak, özellikle içerideki maçlarda." diyerek, şöyle devam etti:"İlk senemizde toplam koşu oranı takım ortalamamız 96 kilometre, geçen sene 101 kilometre, bu sene 105-106’ler seviyesindeyiz. Yeter mi ? bence yetersiz. Türkiye ligi için yeterli gibi görünüyor ama Avrupa ve Şampiyonlar Ligi için yeterli değil. Tabii ki futbol sadece koşmak değil ama önce koşmaktır. Koşamazsanız hiçbir şey yapamazsınız, koşarsanız üstüne taktiğinizi, becerilerinizi eklersiniz."Kocaman sprint mesafeleri, sprint hızı ve sprint sayısının da artması gerektiğini sözlerine ekleyerek, "Biz sprint hızını 20 kilometre üzerinden hesaplıyoruz. Ama artık 25, 28, 30 kim hesaplıyorlar. Bütün şeylerde değişen, bizi önemli takımlardan ayıran en önemli şey hız. Biz bu ölçümleri 20-21 km’den yapıyoruz. Alman Milli Takımı 25 km’den yapıyor. Aradaki fark zaten bu. Aslında tartışmamız gereken bu. Biz başka şeyleri konuşuyoruz. Aslında komiğiz ama komik olduğumuzun farkında değiliz" dedi.
VİKTORİA PLZEN MAÇINDA TUR ORTADAAykut Kocaman Viktoria Plezen maçları hakkında ise "Kesinlikle ve kesinlikle ortada bir maç. Bu ortada maçın güç dengeleri açısından bakıldığında ise çıkışlar, ülke futbolları, takım güçleri ki buna bütçe dahil değil (Bütçe dahil olsaydı Fenerbahçe açık ara kazanır derdik. Ama futbol bütçelerle oynanmıyor) güç dengeleri olarak bakıldığında tur ortada duruyor. Bizim o günkü şartlarda aklımızla, zihnimizle, kalbimizle ne kadar maksimumu yakalayacağımıza bağlı. Benim gözümle turun kontrolü bir adım daha fazla olarak bizde olacak gibi gözüküyor. Bir adım daha önde olacak gibi görünüyoruz. Ama bunlar ham görüşler. Ama bence tur ortada gibi görünüyor." dedi.
BEŞİKTAŞ MAÇINI MUTLAK KAZANMAK ZORUNDAYIZAykut Kocaman, "Oynadığımız son 12 maçın 7’sinde gol yemeden tamamlamadık. Özellikle Webo’nun gelmesiyle Kuyt ve Sow ile birlikte takım savunması önde başlıyor ve bu da takım savunmamızın gücünü artırıyor. Şunu söylüyorum. Oynayacağımız maçlarda gol yeme oranı 0.5- 0,6’lerde tutarsak 3 kulvarda da hedefe ulaşırız." dedikten sonra, önce kazanmak istedikleri bir 1461 Trabzon ve ardından Beşiktaş maçını oynayacaklarını belirterek bu maç hakkında, şunları söyledi:"Mutlak kazanmak zorundayız. Her maç kadar büyük bir önem arz ediyor. Beşiktaş da lige tutunmak için aynen bizim gibi düşünecek: Bu da seviye olarak maçın sertliğini artıracak. Ancak buna hazır olacağız.. Esas düşüncemiz mutlak ve mutlak kazanmak. O gün ruhsal, fiziksel ve duygusal anlamda kendine yukarı çıkaran, kolektif bilinci yakalayan takım bir adım öne geçirecek. Bu tarafın bizim takım olması için çalışyoruz."
Fatih Demirkol'un sorularını cevaplayan Kocaman, futbolun sadece koşmaktan ibaret olmadığını ama öncelikle koşmak olduğunu söylerken, "Öncelikle koşmazsanız, hiçbir şey yapmazsınız." derken, UEFA Avrupa Ligi 3. turundaki Çek rakipleri Viktoria Plzen ve Spor Toto Süper Lig'in 24. haftasında oynayacakları Beşiktaş maçlarıyla ilgili görüşlerini de aktardı.ARADAKİ PUAN FARKI BU KADAR OLMAMALIYDIYoğun maç temposu altındaki takımının genel durumu hakkında bilgi de veren Aykut Kocaman, "Ana yol olarak doğru gidiyoruz. Çünkü yarıştığımız 3 kulvarda da; bugün itibariyle 3’ünde de finali görebiliriz. Bu anlamda Fenerbahçe’nin temel anlayışı olarak düşündüğümüzde bir yanlışlık yok, doğru gidiyor." dedi.
2 kupayı ayrı, Süper Lig'i ayrı tuttuklarını söyleyen Aykut Kocaman, "Esas ligde çok doğru yerde olduğumuzu söylemek mümkün değil. İlk ikinin içinde olmak kötü değil. Ama aradaki puan farkı bu kadar olmamalıydı. Aslında bu söyleyeceğim sadece bizim için değil Galatasaray için de söylenebilir. Normal puan standardımızın altında kalmamız, bizim düşündüğümüz anlamdaki eksi tarafımız." dedi.
Oyuncularının maç oynama sayıları, rotasyonlar ve buna yapılan eleştirilen hakkında ise Aykut Kocaman, "Şu ana kadar 43 maç oynamışız Fenerbahçe olarak. Bu arada 13-15 arası milli oyuncumuz var ve bu sayıda milli maçlar yok. Genel olarak antrenörler 42-43 maç üzerinden yürümeye çalışıyor. İnsanın doğası, sağlığı, fiziki şartları, kaldıracağı yük bunu gösteriyor; 40-45 maç uygun gibi görünüyor bir sezonda." diyerek, şunları söyledi:"Futbolun geldiği yere bakarak bunu bugün 50 maç olarak düşünebiliriz. Şimdi baktığımızda ise bizim kadromuzdaki oyuncular bu sınıra geldi. Bu performans ve verimlilik açısından böyle. Ancak, bizim samimi duygularla anlatmaya çalıştığımızın içinden cımbızla çekilip ters tarafa götürmek istendiği oluyor. Temel düşüncemiz bu. Bunu yaparken de takımın performansını düşürmemiz gerekiyor. Buradaki 11’ler ve eşleşmeler olduğu gibi arkadan gelen oyuncularımızın da form durumlarını ayarlamaya çalışmak kolay bir şey değil. Çünkü yazanlar da çizenler de seyredenler de futbolcuyu montaj malzemesi gibi görüyor. Onu çıkar bunu tak gibi. Ama aslında öyle değil. Daha önce de söylemeye çalıştığım gibi futbolcular genç, yetenekli, beklentileri hayalleri olan zengin ve şöhretli kişiler. Bu insanların duygularını yok sayarak, onu çıkar bunu koy diye montaj malzemesi gibi görmek bu işi en olumsuzluğa götüren taraf olur. Burası en önemli yer; maç sayısı, maç sayısını organize etmek, takımın gücünü düşürmemeye çalışmak ve oyuncuları sürekli verimli halde tutabilmek."Şu ana kadar 43 maç oynayan Fenerbahçe’nin sezon sonunda toplam en az 59 maç oynayacağının şimdiden kesin olduğunu belirten Kocaman, bu sayının Meireles ve Kuyt’ın bile geçen sezon oynadıkları maç sayısının üstünde olduğunu ve geçen sezon olduğu gibi bu sezon da böyle uygulamalar yapmaya devam edeceğini de belirtti.
AKLI VE BİLİMİ KULLANMAYA ÇALIŞIYORUZBu rakamlara rağmen sakatlık sayısının da azalmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, "Oyuncuların tüm ölçümlerini yapıyoruz antrenmanlar da dahil. Sonra riskli olanları daha az; riskli olmayanlarla da aynı tempoda antrenmana devam ettirmeye çalışıyoruz. Tüm bunları yaparken de futbola girmiş aklı ve bilimi kullanmaya çalışıyoruz." diyen Kocaman, şöyle devam etti:"Hepsinin üstünde de biraz daha duygulardan arındırarak aklı hem futbolun hem de takımımızın içine sokmaya çalışıyoruz. Ancak bu bizim ülkemizde çok da kolay değil. Çünkü bir soru sorup nedenlerini araştırmaya başladığınızdan itibaren çok yeminli bir karşı grup var azgın bir şekilde bunu alaysı ve dalga geçer bir halde tersini söylemeye çalışıyor. Çünkü tersi kolay ama kötü. ’Koşmak da ne koşmak mı her şey’ diye başlayan rezil bir hal var. O tarafa getiriliyor. Ama akıl bizim dediğimizi gerektiriyor."Zorlu ve art arda gelen maç programını sıralayan Aykut Kocaman, "Ölçümleri yapmak zorundasınız. Akıl burada devreye giriyor. Bu durum bu hafta görüldü.
Cristian ve Sow istediğimiz anda oyuna girdiler ve oyunun ritmini ele aldılar. Zaten istediğimiz de buydu. Bu işin sorumluğu teknik direktörlerde." diyerek şöyle devam etti:"Futbol sahası dışındaki kişilerin spor yazarlarının da sorumluluğu kendisinde görmesi sorunu yaratıyor. Amiyane bir tabir olacak ama bu kimseyi çok ilgilendirmiyor. Şu niye oynamadı bu niye oynamadı olayına gittiğinde iş alan işgaline giriyor. Benin kimsenin alana girme şansım yok. Bu ne haddime ne de bilgi sahibiyim. İnsanlar da buna dikkat etmelidir. Her kadro didik didik ediliyor ve biraz da art niyet var. Bırakın da bunu teknik direktörler yapsın beceri ve yetenekleriyle. Beceremezlerse zaten giderler. Bu konuda da yönetimler yetkilidir."KOŞMAK HER ŞEY DEĞİL AMA KOŞMAZSANIZ BİR ŞEY YAPAMAZSINIZMaç içerisinde topun oyunda kalması ve koşu mesafeleri konusunda da görüşlerini açıklayan Aykut Kocaman, "Topun oyunda kalması bakımından çok yukarıda değiliz. Bunu artırmalıyız.. Bu oyun, top oyunda olduğu sürece güzel. Emre’nin takıma gelmesi bu süreyi kendimiz adına daha da artıracak, özellikle içerideki maçlarda." diyerek, şöyle devam etti:"İlk senemizde toplam koşu oranı takım ortalamamız 96 kilometre, geçen sene 101 kilometre, bu sene 105-106’ler seviyesindeyiz. Yeter mi ? bence yetersiz. Türkiye ligi için yeterli gibi görünüyor ama Avrupa ve Şampiyonlar Ligi için yeterli değil. Tabii ki futbol sadece koşmak değil ama önce koşmaktır. Koşamazsanız hiçbir şey yapamazsınız, koşarsanız üstüne taktiğinizi, becerilerinizi eklersiniz."Kocaman sprint mesafeleri, sprint hızı ve sprint sayısının da artması gerektiğini sözlerine ekleyerek, "Biz sprint hızını 20 kilometre üzerinden hesaplıyoruz. Ama artık 25, 28, 30 kim hesaplıyorlar. Bütün şeylerde değişen, bizi önemli takımlardan ayıran en önemli şey hız. Biz bu ölçümleri 20-21 km’den yapıyoruz. Alman Milli Takımı 25 km’den yapıyor. Aradaki fark zaten bu. Aslında tartışmamız gereken bu. Biz başka şeyleri konuşuyoruz. Aslında komiğiz ama komik olduğumuzun farkında değiliz" dedi.
VİKTORİA PLZEN MAÇINDA TUR ORTADAAykut Kocaman Viktoria Plezen maçları hakkında ise "Kesinlikle ve kesinlikle ortada bir maç. Bu ortada maçın güç dengeleri açısından bakıldığında ise çıkışlar, ülke futbolları, takım güçleri ki buna bütçe dahil değil (Bütçe dahil olsaydı Fenerbahçe açık ara kazanır derdik. Ama futbol bütçelerle oynanmıyor) güç dengeleri olarak bakıldığında tur ortada duruyor. Bizim o günkü şartlarda aklımızla, zihnimizle, kalbimizle ne kadar maksimumu yakalayacağımıza bağlı. Benim gözümle turun kontrolü bir adım daha fazla olarak bizde olacak gibi gözüküyor. Bir adım daha önde olacak gibi görünüyoruz. Ama bunlar ham görüşler. Ama bence tur ortada gibi görünüyor." dedi.
BEŞİKTAŞ MAÇINI MUTLAK KAZANMAK ZORUNDAYIZAykut Kocaman, "Oynadığımız son 12 maçın 7’sinde gol yemeden tamamlamadık. Özellikle Webo’nun gelmesiyle Kuyt ve Sow ile birlikte takım savunması önde başlıyor ve bu da takım savunmamızın gücünü artırıyor. Şunu söylüyorum. Oynayacağımız maçlarda gol yeme oranı 0.5- 0,6’lerde tutarsak 3 kulvarda da hedefe ulaşırız." dedikten sonra, önce kazanmak istedikleri bir 1461 Trabzon ve ardından Beşiktaş maçını oynayacaklarını belirterek bu maç hakkında, şunları söyledi:"Mutlak kazanmak zorundayız. Her maç kadar büyük bir önem arz ediyor. Beşiktaş da lige tutunmak için aynen bizim gibi düşünecek: Bu da seviye olarak maçın sertliğini artıracak. Ancak buna hazır olacağız.. Esas düşüncemiz mutlak ve mutlak kazanmak. O gün ruhsal, fiziksel ve duygusal anlamda kendine yukarı çıkaran, kolektif bilinci yakalayan takım bir adım öne geçirecek. Bu tarafın bizim takım olması için çalışyoruz."