Drogba'dan itiraflar!

Galatasaray'ın Fildişili yıldızı Didier Drogba, futbolculuk kariyerini ve yaşadıklarını Fransa'da katıldığı bir programda anlattı.

"Bence finaller kazanılmalı. Finalde kaybetmek ne kadar berbat bir şey tahmin edersiniz. Ben yarı finalde, çeyrek finalde kaybetmeyi tercih ederim. Biliyorum, unutacağım. Finalde kaybetme hissi ise hep içimde kalacak. 1,2,3,4 final kazanana kadar böyle olacak. Kaybetmekten çok korkuyorum, bu yüzden hep kazanmak için her şeyimi veririm" Drogba...

Bu sözler Galatasaray'ın Fildişili yıldızı Didier Drogba'ya ait. Drogba ITV'de Net Boulting'e bir röportaj verdi ve kanalın futbolcuların hayat hikayeleri konseptiyle yaptığı program serisine konuk oldu.

Genç yaşlarda Fildişi'nden Fransa'ya göç eden Didier Drogba futboldaki gelişimini amcası Michel'e bağlıyor. Fransa Ligi'nde profesyonel olarak forma giyen amcası için Drogba: "O bana futbol için gerekli olan bütün tutkuyu verdi. Onunla antrenmanlara gidiyor, onların attıkları golleri izliyordum. Futbol için gerekli olan o hazzı o bana aşıladı..." dedi.

"TRANSFER İÇİN HAZIR DEĞİLDİM"

Le Mans kulübüyle profesyonel futbola adım adan Drogba, daha sonra Guingamp'a, oradan da Marsilya'ya transfer oldu ve takımın 2004 yılında UEFA Finali'ne erişmesine rol oynadı. Chelsea'de Jose Mourinho, Drogba'yı takibe aldı ve onu transfer etti. O günleri Drogba şu sözlerle özetledi;

"Aslında transfer için hazır değildim ve istemiyordum. Chelsea olduğu için değil, herhangi bir takım. Başka bir takım beni isteseydi yine aynı tutum içinde olurdum. O zamanlar çok duygusaldım. Marsilya ile bir işe başlamıştım ve bitirmeden gitmeyi düşünmüyordum. Lig şampiyonluğu kazanmak, daha fazla gol atmak, Marsilya ile rekorlar kırmak, kulüp tarihine geçmek. Hep istediğim buydu. Transfer, bu amaçlarımın önüne geçecekti. Biraz endişeliydim. Yapabileceğim de çok bir şey yoktu. İki kulüp zaten kendi aralarında anlaşmıştı, 'Gitmek istemiyorum' diyemezdim. Futbol böyle bir şey"

Drogba'dan yıllar sonra gelen Chelsea itirafı

"KENDİMİ TOPARLADIM; 'SAVAŞ DROGBA' DEDİM"

Taraftarlar ve medya üzerinde çok büyük bir popülerliği olmayan Drogba bunun için de mücadeleyle bir çözüm bulduğunu belirtti: "Evet bazı zamanlar, bunlar bana göre değil dediğim oldu. Belki dedim Fransa'ya geri dönerim, kalbim oradaydı. Marsliya için başka şeyler hissediyordum. Daha sonra kendimi toparladım. 'Savaş Drogba' dedim. Buraya geldin, burası için mücadele edip, Chelsea tarihine geçmeye ihtiyacın var."

Jose Mourinho ve büyük oyuncularla çalışmaya başlayan Drogba, "Tamam, bundan kaçamazsın. Kalıp, dik durup, daha çok çalışmak zorundasın" diyerek düşüncelerini
değiştirdiğini ifade ederken iç sesi şu ifadeleri barındırıyordu: "Tamam buradayım. Her şeyi yapacağım. Kontratımın sonuna kadar kalacağım ve daha sonra neler olacağına bakarız"

"2005-2006 EN İYİSİYDİ"

Chelsea, Jose Mourinho ve Drogba ile 2004-2005, 2005-2006 yıllarında Premier Lig şampiyonluğunu kazanarak ligi domine etti. Hernan Crespo. Arjen Robben, Damien Duff, Frank Lampard ve Michael Essien, takımın o dönem parlayan diğer yıldızlarının başında geliyordu.

Didier, Chelsea'de en çok hoşuna giden yılın ikinci sezonu olduğunu belirtirken, "Hepimiz arkadaştık, arkadaşlıktan doğan mücadele ile kulübümüz adına en iyisini veriyorduk. Bence bizim en iyi yılımızdı. Çok mutluyduk, keyif alıyorduk. Carlo Ancelotti ile 2010'da aynı başarıyı yakaladık ama 2005-2006 en iyisiydi" dedi.

Didier'li Fildişi Sahili'nin yeni nesili 2006 Dünya Kupası'na adım attı. Ülkesindeki sivil savaşa rağmen Drogba ve arkadaşları sahada gösterdikleri mücad
ele ile dünyaya önemli bir mesaj verdi.

Drogba o günleri, "Kendi aralarında savaşan insanlar, milli takımı oturup izledikten sonra birlikte olmaya ve beraber bağırmaya başladı" diyerek özetledi ve ekledi: "Ülkemizde barış istiyorduk. Sokağa çıkma yasağı vardı. Kendi içimizde konuştuk, bu kupaya katılırsak, devam edersek, bir mesaj vermiş olacaktık. Çünkü ülkedeki bu sorunlardan çok yorulmuştuk. Ülkemiz eski haline geri dönmeliydi..."

"GALİBA BİZİM ZAMANIMIZ DEĞİLDİ"

2008 yılında Chelsea, Şampiyonlar Ligi'nde finale yükseldi. Moskova'daki finalde rakip Manchester United'dı. Drogba yarı finalde Liverpool ağlarına iki gol gönderirken, uzatmalarda kırmızı kart gördü. John Terry'nin penaltı kaçırdığı ve Chelsea'nin kaderini çizdiği finali, sahanın bir ucunda, soyunma odasına giden tünelin başında izledi.

Drogba, o dakikalardaki hislerini şöyle anlattı: "Eğer oynamış olsaydım, penaltı kullanma şansım olacaktı. Her şeyin bir nedeni vardı. Galiba bizim zamanımız değildi. Kendimi bu şekilde avuttum, zaman Cristiano Ronaldo ve Manchester United için doğru olan zamandı"


Drogba'dan yıllar sonra gelen Chelsea itirafı

Carlos Ancelotti'nin Chelsea'ye gelişiyle bir kez daha sıçrayış yaşayan Drogba 44 maçta 37 gol kaydetti. Chelsea tekrar lig şampiyonluğuna uzandı. Drogba Ancelotti'nin futbol anlayışına dikkat çekerken, "Bize farklı bir futbol oynamamızda yardımcı oldu. Biraz heyecan kattı. Benim arkama iki futbolcu koydu ve beni beslemelerini söyledi. Benim için harika bir yıldı, en iyisi diyebilirim" ifadelerini kullandı.

İki sene sonra Chelsea, Şampiyonlar Ligi'nde tekrar finale yükseldi. Bu sefer Almanya'da rakip Bayern Münih'ti. Didier Drogba uzatmada meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. O maçı şöyle anımsıyor: "Bu maç için çok rahat ve kendime güvenir bir haldeydim. Neden böyleydim, açıkcası ifade edemiyorum, bilmiyorum. İlk yarı gol atamadıklarında bu gecenin bizim için özel olacağını hissettim"

"PANENKA YAPMAYA KARAR VERDİM"

Chelsea oyuncusu olarak son maçında Şampiyonlar Ligi finalinde penaltılarda 4-3'ü getiren vuruşu yapan ve sol üst köşeden ağları bulan Drogba, o anda ünlü Panenka vuruşunu yaparken aklından ne geçtiğini anlattı.

"O anda, 'Tamam, şimdi sıra bana geldi. Ne yapmam lazım. Kaleci her yere atladı, biz her yere penaltı attık. Hep de aynı köşeye atladı" diye düşündüm. Sonrasında Panenka yapmaya karar verdim. Sonrasında 2 adım geriye attım ki, böylece kaleci ben topa gelirlen düşüncemi anlayamayacaktı. Ben de böylece onun nere
ye gideceğini görerek vuruşumu yapacaktım. İlk adımı attım ve o çoktan sağa doğru gitmişti. Ben de sola doğru vuruşu yaptım ve sonra tam olarak şöyleydim; "Hayır bu imkansız, imkansız"


Didier Fildişi'ne döndüğünde, yardım kuruluşu ile birlikte hastaneler, klinikler ve yetimhaneler inşa ettiğinden bir ünlü gibi davranıldığını söyledi. Ancak o kendisini böyle görmediğini belirtti: "İlk olarak ben kendimi bir süperstar gibi görmüyorum. Normal bir insamın, daha çok şansa sahip olan bir insanım. İyi bir şans elde edebilmesi için, kendisine şan verebilecek ebeveynlerini arkasına alabilmiş bir insanım. Yani ben Afrika'ya gittiğimde bu yolculuğa başlayabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü onların çoğu benden daha iyi insan, bazıları benden daha iyi oynuyor, fakat yeterli şansa sahip olamamışlar. Bu yüzden kendimi bir süperstar gibi görmüyorum."