Türkiye Olimpian Derneği Aylık Olağan Toplantısı Yapıldı

Türkiye Olimpian Derneği aylık olağan toplantısında, Türkiye Olimpian Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, Tükriye’nin hala 2020 olimpiyat oyunlarına aday olduğunu söyledi.


Olimpian Derneği’nin aylık olağan toplantısında konuşan Başkan Öztek, 2020 Olimpiyat adaylık seçimlerinin 7 Eylül günü Buenos Aires’te yapılan oylamada kaybedildiğini hatırlatarak, “Bu şansı Japonya yakaladı. Türkiye çok gayret sarf etmiş ve adaylığa hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Bu yüzden üzüntümüz büyük oldu” dedi.

“İSTANBUL BİRÇOK BAHANE ÖNE SÜRÜLEREK SEÇİLMEDİ”
Öztek, oylamada Türkiye’nin birçok bahane öne sürülerek seçilmediğini belirterek, “İşin aslı, Uluslar arası Olimpiyat Çalışma Grubu'nun 2011 yılında aday üç şehir için yaptığı değerlendirme sonuçlarıdır. Bu sonuçlara göre, yapılan tüm hazırlıklar gözden geçirilmiş ve İstanbul'un 14 ayrı konudan 12'sinden sınıfta kaldığı belirlenmiştir. İstanbul için en düşük puanlar ulaşım, konaklama, olimpiyat köyleri, tıbbi hizmetler ve doping kontrolü konularında verilmiştir” şeklinde konuştu.

“TOKYO RADYOAKTİF SIZINTININ ETKİSİ ALTINDADIR”
Şimdi ise bir başka gerçeğin gözden kaçırılmakta olduğunu vurgulayan Öztek, “Fukuşima halen radyoaktif sızıntısı içindedir. Tokyo’da bu sızıntının etkisi altında bulunmaktadır. Sızıntı her an sağlığı yüksek seviyede etkileyecek boyutlara varabilir. Böyle olmasına rağmen İOC, Japonya’ya ikinci kez olimpiyat vermiştir. Deprem bölgesi olan Japonya’da her an yeni Fukuşima’lar söz konusudur. Allah göstermesin, böyle bir felaketi temenni etmek mümkün değildir. Fakat böyle bir durumda Tokyo’nun yedeği olarak İstanbul, 2020 olimpiyat oyunlarını yapacakmış gibi hazırlıklarını sürdürmelidir. Yapılacak ek hazırlıklar 2024 için de büyük avantaj sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

“DOPİNG HAKSIZLIK VE AHLAKSIZLIKTIR”
Son zamanlarda sıkça gündeme gelen doping ile ilgili de açıklamalarda bulunan Özten, dopingin sporcuya hiç yakışmayan haksız derece elde etmeye yönelik hile olduğuna değinerek, “Doping, haksızlık ve ahlaksızlıktır. 2013 yılında 114 sporcumuzda doping tespit edilmiştir. Akdeniz Oyunları'nda 30 sporcumuzda doping tespiti ve bu durumun olimpiyat oyunları adaylık çalışmaları öncesi alel acele açıklanması Türkiye’yi çok zor durumda bırakmış, hatta olimpiyat oyunlarını alamayışımızın en etkili nedeni olarak görülmüştür. Bugün yetkililer doping yapılmasını engelleme yerine, dopingli avına çıkmışlardır. Bir sporcunun doping yapmasında antrenöründen federasyon başkanına kadar herkes sorumludur. Engellenmesi konusunda da her kademede özel eğitim şarttır. Sorumlular suçlunun cezasını da paylaşmak zorundadır. Doping yaptığı tespit edilen sporcuların cezalandırılması konusunda da ortalığı ayağa kaldırmadan, işin reklamını yapmadan, WADA’ya fırsat vermeden ve onurumuz lekelenmeden kendi sistemlerimiz içinde problem çözülmelidir” diye konuştu.

“HACETTEPE DOPİNG MERKEZİ YENİDEN AÇILACAK”
2010 yılında bir sporcunun doping tespitindeki yanlışlık yüzünden akreditasyonu iptal edilen Hacettepe Doping Kontrol Merkezinin eksikliklerinin tamamlandığını belirten Özten, “Eksikleri tamamlanmış olup, kan ve idrar tetkikleri yapabilecek duruma getirilmiştir. WADA’nın izni ile yakında yeniden çalışmalarına başlayacaktır. Merkezin başında Prof. Dr. Ahmet Başaran bulunmaktadır” dedi.

Kaynak: İHA