Hakan Şükür, Terim'in Galatasaray'dan Ayrılışını Değerlendirdi

A Milli Futbol Takımı ve Galatasaray'ın unutulmaz golcülerinden, AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, takımlardan ayrılmanın önemli olmadığını, önemli olanın ayrılma biçimi olduğunu belirterek, "Ben de ayrılırken ilk etapta üzüldüm. Sizin haklı olduğunuzu belki elinizdeki imkanlarla anlatmak çok mümkün değil, ama ondan sonraki süreçte sizi haksız yere gönderen insanların yaşadıkları, sizin haklı olduğunuzu gösteriyor" dedi.


Şükür, AA muhabirinin, "futbol, Galatasaray'dan ayrılışı ve Teknik Direktör Fatih Terim" ile ilgili sorularını yanıtladı.

"Fatih Terim kötü bir şekilde Galatasaray'dan ayrılmak zorunda kaldı. Fatih Terim'e haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Şükür, "Bugün hangi birimde, nerede çalışırsanız çalışın, herhangi bir ayrılışta haksızlık yapıldığını düşünürsünüz.-Ben kendi adıma da bunu söyleyebilirim-Bazen kendiniz de haksız olabilirsiniz" dedi.

Şükür, Fatih Terim'in Milli Takım gibi Türkiye'nin bir numaralı takımına gittiğini belirterek, "Böylesine bir mertebeye yükselmesi, daha yukarıya çıkması kendi adına önemli bir şeydir. Kulüp içerisinde ne konuşuldu, ne döndü; onları yazılanlar gibi değerlendirmek mümkün değil, zaten bizim dışımızda gelişen şeyler de vardır. Onun için ileriye bakmak ve milli takımımızı düşünmek zorundayız. Fatih Hoca da milli takıma yakıştı" değerlendirmesinde bulundu.

-"Başarı her zaman dost kazandırmaz"

"Siz de geçmişte çok bağlı olduğunuz ve sevdiğiniz takım olan Galatasaray'dan üzüntülü bir şekilde ayrılmıştınız" sözleri üzerine, Şükür, şöyle konuştu:

"Kimse ayrılmak istemez. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe gibi takımların içinde olduğunuz müddetçe önemli bir figürsünüz; böylesine güzel yapılarda olmak istersiniz, bu çok doğal bir şey. Ayrılırken de üzülürsünüz. Ama ayrılma biçiminiz önemli, yoksa ayrılmak değil. Bugün evlilikler bitiyor. Ben de daha önce bir evlilik bitirdim, belki tatsız oldu, belki farklı şeyler oldu ama hayat bu. Mühim olan ayrılış biçimi.

Kulüplerde çok fazla ön plana çıkmak, belki bir çok kesimi rahatsız edebilir. Ama bu sizin elinizde olan bir şey değil, bu başarınızla alakalı bir şey. Başarılı oluyorsunuz, başarı da her zaman dost kazandırmaz. O açıdan baktığınızda. Ben sadece ayrılış biçimlerine üzülürüm. Ayrıldık, başka yollar açıldı, başka şeyler yapıyoruz. Bugün milletimizin hizmetindeyiz, yarın belki hiç bir şey yapmayacağız. Ama bir insanın bu ülkeye hizmet etmek için bir kurumda olmasına gerek yok, ya da bir takıma hizmet için o takımın içinde olmasına gerek yok. Doğruları, bilgileri kendi vizyonu çerçevesinde söyler, ifade eder. Oradan da takip edenler mutlaka bir fikir alırlar, kendilerinin fikriymiş gibi uygularlar. Ben Meclis'e geldiğim ilk günden beri bunu yaşadım. Belki çok bir şey yapmıyorum gibi gözüksemde, aslında bir çok kişiye çok şeyler yaptırdım. Ama siyaseti de 2 senede öğrendim. Nedeni de şu? Çok yapmak istediğim şey oldu, benim yanıma gelen çok kişi ile paylaştım, onlara anlattım bunları iyi niyetle. Ama bir baktım benden önce onlar yapmış. Bu ne demek? Fikirlerim uygulanma noktasında ehil kişilerin eline gitmiş ve uygulanmış. Bu benim için daha önemli. Yoksa ben yaptım, öteki yaptı, önemli değil."

Hakan Şükür, futbol oynadığı dönemde de "Ben atayım, ben yapayım" diye hiç olaya bakmadığını belirterek, "Onun için de başarılı oldum, Allah da bana verdi" dedi.

-"Belki yanlış kelimeler söyledik"

"İnsan yaptığı şeyden takdir görmek ister. Alkış çok güzel bir şeydir ama çok büyük bir tehlikedir de" diyen Şükür, "Orada tevazuyu elden bırakmamak lazım. Benim hayat görüşüm, hayata bakış açım bu" dedi.

Şükür, şunları kaydetti:

"Yalnız başıma kaldığımda, çocuklarım ve ailemle başbaşa kaldığımda eğer vicdanımda çok mutluysam, bu benim için en büyük kriterdir. Sayın Başbakanımız da bizi böyle tanıdığı için bu ekibin içerisine aldı. En önemli temel kriter iyi insan olmak, kötü düşünmemek. Ben çok kötü düşünmüyorum, iyi niyetli düşünüyorum. 'Bedellerini çok ödüyorsun' diyorlar, ama böyle bedel ödemek çok güzel. En azından vicdani olarak... Shakespeare'ın hanımı, 'Seni haksız yere asıyorlar' demiş, o da 'iyi ya bir de haklı yere mi assalardı' demiş. O açıdan baktığınızda vicdanınız çok önemli. Ben mümkün mertebe yanlış gördüğüm şeyleri ifade ederim. Ama bir takım oyunu içerisinde bunlar olur.

Ben de ayrılırken tabi ki ilk etapta üzüldüm. Belki yanlış kelimeler söyledik. Bunlar büyük camialar, bizden sonra da devam ediyorlar. Ama yanlış yapanların ondan sonraki süreçte neler yaşadıklarını, eğer onlarca kitap yaz deseler ve yazsam hakikaten insanlar şaşırır. Sizin haklı olduğunuzu belki elinizdeki imkanlarla anlatmak çok mümkün değil, ama ondan sonraki süreçte sizi haksız yere gönderen insanların yaşadıkları, sizin haklı olduğunuzu gösteriyor."

Kaynak: AA