Bursaspor Teknik Direktörü Daum, Aa'ya Konuştu

Bursaspor Teknik Direktörü Christoph Daum, 2000 yılında, Alman Milli Takımını çalıştırması gündemdeyken hakkında çıkan iddialar sonucu bunun gerçekleşmemesine ilişkin, "2000 yılında Alman Milli Takımını çalıştırsaydım zannedersem şu an başka bir milli takımın veya dünya kulübünün başında olurdum" dedi.


Daum, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1981 yılında başladığı teknik direktörlük kariyerinde kazandığı şampiyonluklar ve kupaların fazla olmadığını belirterek, bugüne kadar elde ettiği başarıları, iyi futbolcular ve yöneticilerden oluşan ekiplerle gerçekleştirdiğini söyledi.

Bursaspor'un başına geçmeden önce adının çok sayıda Almanya'nın Bundesliga takımıyla anıldığını ancak bu kulüplerden gelecek teklifleri beklemek istemediğini dile getiren Daum, "Bekleme durumunda değildim ve o yüzden Bursaspor ile görüştüm. Bundesliga için görüştüğümüz arkadaşlar sürekli 'Çok büyük başarılarınız var' diyordu ama direkt bir teklif gelmedi. Bunlar konuşuldu. Almanya dışından her zaman teklifler oluyordu. Bu nedenle Almanya dışından Bursaspor'un teklifini kabul ettim" ifadesini kullandı.

Türkiye'deki kariyerinin, 1993-1994 sezonunda Beşiktaş'ın başına geçmesiyle başladığını hatırlatan Daum, o günden bu yana ülkede futbolun yanı sıra genel anlamda büyük değişimler yaşandığını anlattı.

Bu süreçte profesyonel anlayışın daha fazla benimsendiğine dikkati çeken Daum, şöyle devam etti:

"Spor Toto Süper Lig'deki tüm takımların tesislerine, stadyumlarına, altyapılarına bakıldığı zaman ne kadar büyük bir gelişme gösterildiği görülüyor. Çok büyük bir profesyonelleşme oldu. Aslında isteğim, altyapıya büyük, daha büyük yatırımlar yapılmasıydı. Hocalarımızın da altyapıyla belli bir seviyeye gelmesi gerekiyor. Bunları yaptığınız zaman belli bir başarı sağlayabilirsiniz. Türkiye'de daha fazla bunları arzuluyorum ama zannediyorum ki Rüştü Reçber o konuda yardımcı olacak. Artık Türkiye Futbol Federasyonunda çalıştığı için bu konuya biraz daha fazla eğilecekler diye düşünüyorum. Brezilya, Türkiye gibi ülkeler gerçekten çok yetenekli futbolcuların olduğu ülkelerdir. Bunların olduğu yerlerde daha büyük yatırımlar yapılması lazım. Örnek olarak Almanya'yı vereceğim. Oraya 1999-2000 yıllarında büyük bir yatırım yapıldı, 7-8 yıl sonra bunların semerelerini aldılar. Altyapıya yetenekli futbolcular daha fazla monte edildiğinde zannederim daha ön plana çıkma şansımız olabilir."

- Fatih Terim'li Türk Milli Takımı

Daum, Türk Milli Takımının her zaman dünya ve Avrupa şampiyonaları gibi büyük organizasyonlara katılma potansiyeli bulunduğunu bildirdi.

Milli Takımın, 2002'deki Dünya Kupası'nda 3'üncü olduğunu, 2008'de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası'nda da çok güçlü bir takım izlenimi verdiğini dile getiren Daum, "Bence Fatih Terim bu yolda kesinlikle katkı sağlayacaktır. Milli Takım için bence en doğru seçim Fatih Terim'dir. Önemli olan buradaki mevcut olan futbolcular ve Avrupa'da yaşayan Türk futbolcuları entegre ederek onlardan bir takım yapmak. Ondan sonra başarılı olmamanın mümkünü yok" değerlendirmesinde bulundu.

Alman çalıştırıcı, büyük bir ülke olmamasına rağmen Belçika ile İsviçre'de altyapıya önem verilerek önemli mesafeler kat edildiğini belirtti.

Türkiye'de de altyapıya yönelinmesi gerektiğine değinen Daum, Milli Takımın her zaman büyük organizasyonlarda bulunması gerektiğini ifade etti.

Daum, Türk Milli Takımı Teknik Direktörlüğü için şimdiye kadar kendisine hiç teklif gelmediğini aktardı.

- "Yarı Türk'üm, Türkiye'nin bir elçisiyim"

Kendisini her zaman yarı Türk ve Türkiye'nin bir elçisi olarak gördüğünü her fırsatta söylediğini aktaran Daum, Türkiye'ye ve Türk insanına olan ilgisinin, 20 yıl önce Solingen'de 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan kundaklama olayının ardından başladığını anlattı.

Daum, bu olay sonrası, "Bu biz değiliz. Biz Almanların bunu kabul etmemesi gerekiyor. Çünkü biz Türklerle kardeşiz, biz bir aileyiz" düşüncesinde olduğu bilgisini verdi.

Söz konusu olayın ardından Türkiye'ye tatile geldiğini ve burada çalışmak istediğini anımsatan Daum, "Teknik direktör olarak buraya geldim ama bir dost olarak kaldım. Herkese yeniden teşekkür etmek istiyorum. Beni burada çok iyi karşıladılar. Ne olursa olsun her zaman Türklerin yanında olmak istiyorum" görüşlerini iletti.

- "Aşkı hiçbir zaman belli bir yere süremezsiniz"

Oğlu Marcel'in bir gün Türk kızıyla hayatını birleştirmek isteyeceğini hiç düşünmediğini ifade eden Daum, kaderin her zaman kendilerini Türkiye ile birleştirdiğine değindi.

Christoph Daum, Marcel'in de kendileriyle Türkiye'de yaşadığı için Türklerle dostluğu bulunduğuna işaret ederek, "Böyle bir şey olacağını önceden bilemezdim. Oğlumuzun bir Türk kızıyla evlenmek istemesi çok normal geldi. Zaten onun arkadaşları vardı burada. O yüzden gayet normaldi ama aşkı hiçbir zaman belli bir yere süremezsiniz, o kendiliğinden oluşur. Kader de birleştiriyor. Her şey zamanla kendiliğinden oluşuyor" diye konuştu.

- Hakkındaki iddialar

Deneyimli teknik adam, 2000 yılında adı Alman Milli Takımı Teknik Direktörlüğü için geçerken hakkında çıkan kokain kullandığı iddialarının ardından bunun gerçekleşmemesiyle ilgili olarak şunları kaydetti:

"Her zaman Alman futbolunun uluslararası belli bir seviyede olmasını istiyordum. Onlara da yardımcı olmak istiyordum. Nasıl yardımcı olabilirsiniz? Teknik direktör olarak en iyi yardımı verebilirsiniz. Bunları zamanında başkanımızla görüştüm. Altyapıyla ilgili bir gelişim içinde olan konseptimi onunla konuştum. Şunu da söyleyebilirim; Klinsmann da devrim yapacak şekilde Alman Milli Takımına yardımcı oldu. Gerçekten Alman Milli Takımı seçmelerine aday 35 yetenekli futbolcu vardı. Şimdi baktığınız zaman bunun 3 katı var. O zaman bir değişim içinde bulunmamız gerektiğini düşünüyordum. O yönde de çalışmalarımız olacaktı. O zaman Milli Takımın hocası Sayın Wöller'di. Onun, futbolcularla ilgili imkanları belirliydi. Bugün Löw'ün elindeki kadroyu ya da yetenekli oyuncuları kıyasladığınızda arada çok büyük fark var. 2000 yılında Alman Milli Takımını çalıştırsaydım zannedersem şu an başka bir milli takımın veya dünya kulübünün başında olurdum. O zaman da bugün Bursaspor'da olamazdım. O yüzden hiç konuşmamıza gerek yok. Daha iyisi böyle. Kesinlikle yanlış anlaşılmasın, benim için Bursaspor çok önemli ve burada çalışmaktan da çok mutluyum."

Kaynak: AA