Nurullah Sağlam'dan Ben Yahıa Açıklaması
Spor Toto Süper Lig takımlarından İçel İdman Yurdu'nun Teknik Direktörü Nurullah Sağlam, Fenerbahçe maçında kırmızı kart gören Ben Yahıa'ya büyük bir haksızlık yapıldığını savunarak, "Mesleğimin onuru üzerine yemin ederim ki, Ben Yahıa hakeme küfretmedi" dedi.
Sağlam, hafta sonu karşılaşacakları Gençlerbirliği maçı hazırlıklarının devam ettiği Macit Özcan Spor Tesisleri'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, 2-1 mağlup oldukları Fenerbahçe müsabakasında kazanmaya rakiplerinden daha yakın olduklarını belirterek, ancak kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi.
Bu karşılaşmada oyunun son bölümdeki hatalı bir kararın direk sonuca tesir ettiğini savunan Sağlam, "Bu da bizi üzdü. Belki de yapmamız gereken istem dışı hareketlerde de bulunduk, ben ve oyuncularım itiraz da ettik. Ama tabi bunlar futbolun içinde olağan şeyler. Zaman zaman böyle hakaret içermeden tepkilerinizi göstermeniz gayet doğal. Biz de zaten bu çerçeveler içinde tepkilerimizi gösterdik. Ama tabi hiçbir şeyi değiştiremedik. Bizi üzen tek şey; daha sonra gelen hakem raporu. Hakem raporunda; olayların birebir içerisinde olan ben, Yahıa, Mustafa Keçeli ve Nobre idik. Hiçbirimiz Yahıa'nın ağzından küfür kelimesi duymadık. Hatta oyuncuyu sarı kart gördüğünde orada tutup ileriye doğru iten benim. Oyuncuya hakemden daha yakındım. Yahıa'nın özellikle hakem raporunda belirtilen küfrü etmediğine dair mesleğimin onuru üzerine yemin edebilirim. Fransızca konuşmadı tamamen Arapça konuştu.
Hakemin raporunda belirttiği küfrü asla konuşmadı" diye konuştu.
Futbolda kabullenebilir hakem hataları olabileceğini ifade eden Sağlam, şöyle devam etti: "Mesala Ergin'in pozisyonu hakem hatasıdır, taktir onundur. Geç düdük çalmış olsa da maç sonrası bize saygı duymak düşer. Sadece üzerinde tartışırsınız geçer gider. Ama olay Yahıa'nın pozisyonunda buraya kadar gelince bu çok geçecek bir şey değil. Bu durumda susmak bize yakışmaz. Susarsak haksızlığı kabullenmiş oluruz. O yüzden de gücümün yettiği kadar konuşacağım. Raporu da verdik. Rapor sonrası inşallah düzelir diye umut ediyoruz. Ama düzelmez ise bu konuda gereken açıklamayı kendim de kulübümde yapacaktır. Çünkü bu hakemlikle ilgili değil insanı vicdan ile ilgili bir olay." "BU OLAY İNSANI VE VİCDANI ÖLÇÜLERLE, DEĞER YARGILARI İLE İLGİLİ BİR DURUM" Disiplin Kurulu'nun hakemin verdiği bu haksız kararı bozacağına inandığını dile getiren Nurullah Sağlam, "Çünkü gerçekten ortada bir suç yok. Ben onların adaletine şimdiden güvendiğimi söylüyorum ve adalet yerini bulsun istiyorum. Bu da benim en doğal hakkım. Bu durum Yahıa'nın Gençlerbirliği maçında oynayıp oynamaması ile ilgili bir durum değil. Bu tamamen insanı ve vicdanı ölçülerle, değer yargıları ile ilgili bir şey. Yahıa oynamasa da yerine oynayabilecek bir arkadaşımızı buluruz. Bu çok önemli bir şey değil. Ama yapılan haksızlık bizi gerçekten derinden yaralar. Böyle bir şey bizim adalete olan, Federasyona olan, üst düzey yöneticilerimize olan güvenimizde zedelenme oluşturur. Bu bizi değil herkesi üzer. Bu bizle ilgili değil, bu futbol ailesinin sorunu, yani sadece İçel İdman Yurdu'nun sorunu değil bu konu" şeklinde konuştu.
"HAKEMLERİ BİZDEN DAHA GÜVENİLİR KILAN NE OLABİLİR Kİ?" Teknik direktörlerin de futbola hizmet eden insanlar olduğunu, hakemler gibi futbol ailesinin bir parçası olduğunu kaydeden Sağlam, şu ifadeleri kullandı: "Bu diplomayı bize Federasyon verdi. Futbol adamı olarak da ülkemize hizmet etmeye çalışıyoruz. Hakemleri bizden daha güvenilir kılan ne olabilir ki? Biz de bu ailenin bir parçasıyız onlar da. Eşit olmamız gerektiğini savunuyorum. Allah'a şükür geride kalan kariyerimiz içinde kimseye yalan söylemedik, kimseyi aldatmadık. Bunu bütün camia da bilir. Bir kez daha kimseyi aldatmaya çalışmıyoruz. Birebir olayın içinde olduğum için net bir şekilde söylüyorum; kimseyi aldatmaya, kimseyi yanlış yönlendirmeye çalışmıyorum. Kimseden medet de ummuyorum. Adalet yerini bulsun istiyorum. Kusurlu her kimse, hatayı hata ile örtmeye çalışıyorsa eğer, herkes cezasını çeksin. "
Bu karşılaşmada oyunun son bölümdeki hatalı bir kararın direk sonuca tesir ettiğini savunan Sağlam, "Bu da bizi üzdü. Belki de yapmamız gereken istem dışı hareketlerde de bulunduk, ben ve oyuncularım itiraz da ettik. Ama tabi bunlar futbolun içinde olağan şeyler. Zaman zaman böyle hakaret içermeden tepkilerinizi göstermeniz gayet doğal. Biz de zaten bu çerçeveler içinde tepkilerimizi gösterdik. Ama tabi hiçbir şeyi değiştiremedik. Bizi üzen tek şey; daha sonra gelen hakem raporu. Hakem raporunda; olayların birebir içerisinde olan ben, Yahıa, Mustafa Keçeli ve Nobre idik. Hiçbirimiz Yahıa'nın ağzından küfür kelimesi duymadık. Hatta oyuncuyu sarı kart gördüğünde orada tutup ileriye doğru iten benim. Oyuncuya hakemden daha yakındım. Yahıa'nın özellikle hakem raporunda belirtilen küfrü etmediğine dair mesleğimin onuru üzerine yemin edebilirim. Fransızca konuşmadı tamamen Arapça konuştu.
Hakemin raporunda belirttiği küfrü asla konuşmadı" diye konuştu.
Futbolda kabullenebilir hakem hataları olabileceğini ifade eden Sağlam, şöyle devam etti: "Mesala Ergin'in pozisyonu hakem hatasıdır, taktir onundur. Geç düdük çalmış olsa da maç sonrası bize saygı duymak düşer. Sadece üzerinde tartışırsınız geçer gider. Ama olay Yahıa'nın pozisyonunda buraya kadar gelince bu çok geçecek bir şey değil. Bu durumda susmak bize yakışmaz. Susarsak haksızlığı kabullenmiş oluruz. O yüzden de gücümün yettiği kadar konuşacağım. Raporu da verdik. Rapor sonrası inşallah düzelir diye umut ediyoruz. Ama düzelmez ise bu konuda gereken açıklamayı kendim de kulübümde yapacaktır. Çünkü bu hakemlikle ilgili değil insanı vicdan ile ilgili bir olay." "BU OLAY İNSANI VE VİCDANI ÖLÇÜLERLE, DEĞER YARGILARI İLE İLGİLİ BİR DURUM" Disiplin Kurulu'nun hakemin verdiği bu haksız kararı bozacağına inandığını dile getiren Nurullah Sağlam, "Çünkü gerçekten ortada bir suç yok. Ben onların adaletine şimdiden güvendiğimi söylüyorum ve adalet yerini bulsun istiyorum. Bu da benim en doğal hakkım. Bu durum Yahıa'nın Gençlerbirliği maçında oynayıp oynamaması ile ilgili bir durum değil. Bu tamamen insanı ve vicdanı ölçülerle, değer yargıları ile ilgili bir şey. Yahıa oynamasa da yerine oynayabilecek bir arkadaşımızı buluruz. Bu çok önemli bir şey değil. Ama yapılan haksızlık bizi gerçekten derinden yaralar. Böyle bir şey bizim adalete olan, Federasyona olan, üst düzey yöneticilerimize olan güvenimizde zedelenme oluşturur. Bu bizi değil herkesi üzer. Bu bizle ilgili değil, bu futbol ailesinin sorunu, yani sadece İçel İdman Yurdu'nun sorunu değil bu konu" şeklinde konuştu.
"HAKEMLERİ BİZDEN DAHA GÜVENİLİR KILAN NE OLABİLİR Kİ?" Teknik direktörlerin de futbola hizmet eden insanlar olduğunu, hakemler gibi futbol ailesinin bir parçası olduğunu kaydeden Sağlam, şu ifadeleri kullandı: "Bu diplomayı bize Federasyon verdi. Futbol adamı olarak da ülkemize hizmet etmeye çalışıyoruz. Hakemleri bizden daha güvenilir kılan ne olabilir ki? Biz de bu ailenin bir parçasıyız onlar da. Eşit olmamız gerektiğini savunuyorum. Allah'a şükür geride kalan kariyerimiz içinde kimseye yalan söylemedik, kimseyi aldatmadık. Bunu bütün camia da bilir. Bir kez daha kimseyi aldatmaya çalışmıyoruz. Birebir olayın içinde olduğum için net bir şekilde söylüyorum; kimseyi aldatmaya, kimseyi yanlış yönlendirmeye çalışmıyorum. Kimseden medet de ummuyorum. Adalet yerini bulsun istiyorum. Kusurlu her kimse, hatayı hata ile örtmeye çalışıyorsa eğer, herkes cezasını çeksin. "
Kaynak: İHA
