Macaristan'ın Yaşayan Efsane Futbolcu Kű Lajos, Türklerle Biraraya Geldi

Lajos; İkinci Dünya Savaşı sonrası, Rusların işgali altındaki ülkede tek mutluluk kaynaklarının spor ve futbol olduğunu, tüm halkın televizyonlarında ve radyolarında futbol müsabakalarını takip ettiğini söyledi.

Divan Express Hotel Budapest’de düzenlenen toplantıya katılan Aranycsapat Alapitvány Başkanı Kű Lajos; 1950 – 1954 yılları arasında 'Altın Takım' diye adlandırılan, dünyadaki futbol takımlarının korkulu rüyasının Macarlar olduğunu hatırlattı. Lajos, Puskás Ferenc’in kaptanlığını yaptığı, Buzánszky Jenő, Grosics Gyula, Varga Zoltán, Hidegkuti Nándor, Lóránt Gyula gibi futbolculardan oluşan efsanevi takımın unutulmaz İngiltere maçlarını (3-6 ve 7-1) ve 1954 Dünya Kupası'ndaki karşılaşmalarını, büyük bir heyecanla anlattı. 1953 yılına kadar, doksan yıldır kendi evinde yenilgi yüzü görmeyen İngilizleri evlerinde Macarların böyle bir skorla yenmesini İngilizlerin içlerine sindiremediği büyük bir keyifle aktardı. Hatta bir çok otorite tarafından da, tüm zamanların en iyi maçları arasında gösterilen, Uruguay maçını coşkulu anlatımıyla, dinleyenleri adeta o günlere götürdü. Lajos, İkinci Dünya Savaşı sonrası, Rusların işgali altındaki ülkede tek mutluluk kaynaklarının spor ve futbol olduğunu, tüm halkın televizyonlarında ve radyolarında futbol müsabakalarını takip ettiğini söyledi.

Futbola başladığı çocukluk yıllarından başlayarak, spor hayatından kesitler anlatan Lajos, futbola Székesfehérvár kentinde başladığını, Trabzonspor, Videoton FC Klubü’yle maç yapan takımda başladığını aynı yıl, Macaristan’da özgürlüğün de simgesi halini alan, taraftarlarını, vatan severlerin (milliyetçilerin) oluşturduğu, Ferencvárosi Torna Club (FTC) Klubü’ne transfer olduğunu söyledi.

Ferencváros forması altında birçok başarıya imza atan başarlı oyuncu 85 resmi maçta tam 116 kez fileleri havalandırmış. Bunlardan biri de, 1971 yılında İstanbul'da İnönü Stadyum'unda oynan Fenerbahçe maçının 82. dakikasındaki beraberlik golü. UEFA Kupası karşılaşmasında karşı karşıya gelen iki takım, ilk karşılaşmayı İstanbul’da oynamış. Lajos, muhteşem taraftar desteğini, Türklerin içten konuk severliğini ve İstanbul şehrinin büyülü havasını, Kapalı Çarşıyı, Boğaz'da yediği balığın tadını hala unutamadığını söyledi.

Şimdi ise işlerinin yanında Macar gençlerine futbolu sevdirmek için bir spor okulunda da antrenörlük görevini de yürüttüğünü belirten Kű Lajos, 15 Eylül 1971 çarşamba günkü Milliyet Gazetesini (dinleyicilere göstererek) hala sakladığını, Türk gazetesi sayfalarında kendisinden övgüyle bahsedilmesinden mutluluk ve kıvanç duyduğunu belirtti.

Kű Lajos, önümüzdeki günlerde Türkiye'ye yeniden yaz tatilini geçirmek üzere Belek, Side, Göcek ve Antalya'ya gideceğini söyledi.

Trabzonspor Videoton FC maçının normal sürenin sıfır sıfır bitmesini maç kalitesi olarak da kendisini memnun ve mutlu etmediğine vurgu yapan Kű Lajos, "Ciddi paralar ve masraflarla transfer edilen futbolcularda bir heyecan, gol atma isteği ve dinamizmini hiç hissetmedim" dedi.

OSMANLI'YA VE TÜRKLERE TEŞEKKÜR

Lajos, ayrıca Türkiye'ye sığınan, Macar Prensi II. Rákóczi Ferenc, Kossuth Lajos ve Thököly İmre’ye gösterdigi himaye ve ev sahipliğinden ötürü Türklere teşekkür etti. Macar Milli Futbolcularının 1964 Tokyo, 1968 Meksika Olimpiyat Oyunları'nda altın madalyadan sonra 1972 yılında da Batı Almanya'nın Münih şehrinde yine altın madalyayı almak istiyorlar, ancak bir şok engel ve mücadelelerden sonra Gümüş madalya alıyorlar. Lajos, ev sahibi Almanlar iki kez üst üste Olimpiyat şampiyonu Macarları yenmenin inanılmaz sevincini yaşadıklarına vurgu yaptı.
1972 Olimpiyat finali, Avrupa Şampiyon Klüpler Kupası 1977-78 finali gibi uluslararası başarılarda da ter döktüğünü anlatan Macar futbolunun yaşayan efsanesi en son olarak, İtalya'daki, Belçika FC Bruges, Avusturya'daki Kismartonba ve Amerika’da futbol oynadığı günlerinden ve şu andaki dış ticaret, ithalat, ihracat yaptığı iş hayatından ve yatırımlarından bahsetti.Toplantıyı organize eden TÜMİŞAD Başkanı ve DEİK - DTİK Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Osman Şahbaz'ın futbol oynadığını dönemde Türkiye'deki takımlardan transfer teklifi aldınız mı sorusuna ise; "Menejerlerimiz hep bizleri Batı'ya pazarlamak, oralarda daha çok imkan ve para kazanacağımızı söylerlerdi" şeklinde yanıtladı .