ASGD Genel Başkanı Erdoğan:
Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, ''Sayın Aziz Yıldırım, TSYD'nin akreditasyon ile ilgili bir yetkisi bulunmadığını belirtirken yerden göğe kadar haklıdır'' değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, yaptığı açıklamada, TSYD'nin sadece bir dernek olduğunu, akreditasyon yetkisinin bulunmadığını belirterek, ASGD'nin akreditasyonla ilgili uzun süredir hukuk mücadelesi verdiğini anımsattı.
''Sayın Aziz Yıldırım, TSYD'nin akreditasyon ile ilgili bir yetkisi bulunmadığını belirtirken yerden göğe kadar haklıdır'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Hatta sayın Aziz Yıldırım, eksik bile söylemiştir. Aynı zamanda Türkiye Futbol Federasyonu'nun da akreditasyon ile ilgili yetkisi yoktur ve bu konu yargı kararlarıyla sabittir. Şöyle ki; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün TSYD'ye imtiyaz tanıyan 'Müsabaka Yerlerine Giriş Yönetmeliği'nin gazetecilerin basın tribünlerine girişlerini düzenleyen maddesi, Danıştay 10. Dairesi'nin 03-06-2008 tarih ve 4006 sayılı kararıyla iptal edilmiş, dolayısıyla TSYD'nin yetkisi o tarihte resmen ortadan kalkmıştır. Yeniden düzenlenen yönetmeliğin bu kez TFF'ye verdiği yetkinin yürütmesi de yine ASGD'nin açtığı davalar sonucu, Danıştay 10. Dairesi'nin 27-09-2010 ve 6027 sayılı kararıyla kesin olarak durdurulmuştur.''
Basın tribünlerinin düzenleme yetkisinin her ne kadar TFF'de olduğu iddia edilse de, 5894 nomaralı yasanın anılan hükümlerinde, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün basın ve protokol tribünlerini düzenleme yetkisini kaldırmadığı gibi bu yetkinin TFF'ye devrine de izin vermediğini ifade eden Erdoğan, diğer kararda da, ''Statlar satılsa da, kiraya verilse de vaya intifa hakkı belli bir süreliğine devredilse de basın tribünleri ile protokol tribünlerinin düzenlenme yetkisi, kanunla Gençlik Hizmetleri ve Spor genel Müdürlüğü'ne verilmiştir'' dendiğini anlattı.
Bu karara GSGM'nin yaptığı itirazı da bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri'nin oy birliği ile reddettiğini belirten Erdoğan, şunları belirtti:
''Her iki yargı kararında da bir kamu görevi olarak nitelenen bu yetkinin sadece GSGM tarafından kullanılabileceği ve herhangi bir özel veya tüzel nitelikli kurum ya da kuruluşa asla devredilemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla ne TFF'nin, ne de yasadışı olarak aracı kılınan TSYD'nin, basın tribünlerine girişlerin düzenlenmesinde yetkisi vardır. Hal böyle iken her iki kuruluş yargı kararlarını yok saymakta ve kendilerinde olmayan bir yetkiyi kullanmaya devam etmektedirler.
Dolayısıyla, akreditasyon uygulamasının yasaların öngördüğü biçimde ve herhangi bir derneğe ya da kuruluşa imtiyaz tanınmadan adil yöntemlerle yapılmasının şart olduğunu bir kez daha belirtiyoruz. Sayın Aziz Yıldırım, 'UEFA TSYD'yi tanımaz' derken de son derece haklıdır. TSYD, ülkemizdeki Dernekler Kanunu'na uygun olarak kurulmuş yüz binlerce derneklerden sadece biridir. Ne kamu yararına dernek olması, ne de AİPS'e üye olması ona herhangi bir ayrıcalık tanımaz. Bu yorum da, ASGD'nin açtığı davalarda 'Yüce mahkeme'ye aittir. O nedenledir ki gerek UEFA, gerekse FIFA, uluslararası karşılaşmalarda akreditasyon için yalnızca kulüpleri tanımaktadır.''
Muhabir: Vedat Yücebaş
Yayıncı: Doğan Sarıtaş
''Sayın Aziz Yıldırım, TSYD'nin akreditasyon ile ilgili bir yetkisi bulunmadığını belirtirken yerden göğe kadar haklıdır'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Hatta sayın Aziz Yıldırım, eksik bile söylemiştir. Aynı zamanda Türkiye Futbol Federasyonu'nun da akreditasyon ile ilgili yetkisi yoktur ve bu konu yargı kararlarıyla sabittir. Şöyle ki; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün TSYD'ye imtiyaz tanıyan 'Müsabaka Yerlerine Giriş Yönetmeliği'nin gazetecilerin basın tribünlerine girişlerini düzenleyen maddesi, Danıştay 10. Dairesi'nin 03-06-2008 tarih ve 4006 sayılı kararıyla iptal edilmiş, dolayısıyla TSYD'nin yetkisi o tarihte resmen ortadan kalkmıştır. Yeniden düzenlenen yönetmeliğin bu kez TFF'ye verdiği yetkinin yürütmesi de yine ASGD'nin açtığı davalar sonucu, Danıştay 10. Dairesi'nin 27-09-2010 ve 6027 sayılı kararıyla kesin olarak durdurulmuştur.''
Basın tribünlerinin düzenleme yetkisinin her ne kadar TFF'de olduğu iddia edilse de, 5894 nomaralı yasanın anılan hükümlerinde, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün basın ve protokol tribünlerini düzenleme yetkisini kaldırmadığı gibi bu yetkinin TFF'ye devrine de izin vermediğini ifade eden Erdoğan, diğer kararda da, ''Statlar satılsa da, kiraya verilse de vaya intifa hakkı belli bir süreliğine devredilse de basın tribünleri ile protokol tribünlerinin düzenlenme yetkisi, kanunla Gençlik Hizmetleri ve Spor genel Müdürlüğü'ne verilmiştir'' dendiğini anlattı.
Bu karara GSGM'nin yaptığı itirazı da bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri'nin oy birliği ile reddettiğini belirten Erdoğan, şunları belirtti:
''Her iki yargı kararında da bir kamu görevi olarak nitelenen bu yetkinin sadece GSGM tarafından kullanılabileceği ve herhangi bir özel veya tüzel nitelikli kurum ya da kuruluşa asla devredilemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla ne TFF'nin, ne de yasadışı olarak aracı kılınan TSYD'nin, basın tribünlerine girişlerin düzenlenmesinde yetkisi vardır. Hal böyle iken her iki kuruluş yargı kararlarını yok saymakta ve kendilerinde olmayan bir yetkiyi kullanmaya devam etmektedirler.
Dolayısıyla, akreditasyon uygulamasının yasaların öngördüğü biçimde ve herhangi bir derneğe ya da kuruluşa imtiyaz tanınmadan adil yöntemlerle yapılmasının şart olduğunu bir kez daha belirtiyoruz. Sayın Aziz Yıldırım, 'UEFA TSYD'yi tanımaz' derken de son derece haklıdır. TSYD, ülkemizdeki Dernekler Kanunu'na uygun olarak kurulmuş yüz binlerce derneklerden sadece biridir. Ne kamu yararına dernek olması, ne de AİPS'e üye olması ona herhangi bir ayrıcalık tanımaz. Bu yorum da, ASGD'nin açtığı davalarda 'Yüce mahkeme'ye aittir. O nedenledir ki gerek UEFA, gerekse FIFA, uluslararası karşılaşmalarda akreditasyon için yalnızca kulüpleri tanımaktadır.''
Muhabir: Vedat Yücebaş
Yayıncı: Doğan Sarıtaş
Kaynak: AA
