Avcı: Dünya Kupası Elemelerindeki Rakiplerimize Eş Değer Takımlarla Oynayacağız

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, 15 günlük Avusturya kampı süresince oynayacakları 5 hazırlık maçındaki rakiplerin, Dünya Şampiyonası elemelerindeki rakiplerine eş değer olduğunu söyledi.

Avusturya'nın Leogang bölgesinde kampta bulunan A Milli Futbol Takımı'nda teknik direktör Abdullah Avcı, kaleci Rüştü ve Selçuk İnan'la birlikte basın toplantısı düzenledi.

Teknik direktör Abdullah Avcı, geçmiş dönemlerde yaptığı açıklamada şimdi bulundukları kampın önemine değindiğini hatırlatarak, "Bir futbol takımı müsabakaya 6 – 7 haftalık süreçlerde hazırlanıyor. Özellikle son iki turnuvada olmamamız milli takım adına, bu süreci futbolcularla beraber değerlendirme anlamında çok önemli fırsat." diye konuştu.

15 günlük süreçte iki temel konuları olduğunu anlatan Abdullah Avcı, takım ruhunu, coşkusunu saha içi ve dışı beraberliği sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi. Avcı, kamp süresince oynayacakları 5 hazırlık maçındaki rakiplerinin, Dünya Kupası elemelerinde karşılarına çıkacak rakiplere eş değer özellikte olduğunu belirterek, "Salzburg'ta oynayacağımız 3 maçlık müsabakada, bir takım şeyleri, oyun ve oyuncu anlamında denemiş olacağız. Bu bağlamda Eylül ayında resmi müsabakalarımıza, prova anlamında test olabilecek maçlar oynayacağız." ifadelerini kullandı. Türk futbolunun 1 senedir yaşadığı sürece de değinen Avcı, "Futbol oyununun, yeşil alanının çok fazla konuşulmadığı bir süreçte liglerin sona ermesi ve bunun arkasından da herkesin milli takıma odaklanması, benim ve oyuncularımın şöyle bir sorumluluğu olduğunu da düşündük: 'İyi oyunlar oynayıp, iyi neticeler alıp futbol oynunu insanlara konuşturmak ve sevdirmek.' Bu iki tane temel felsefe üzerinden özelikle Dünya Şampiyonası’na hazırlanma yolunda adımlar attık." şeklinde konuştu.

Avcı, kadro seçimiyle ilgili de Türk futbolunun özellikle yurt içinde oynayan futbolcularının büyük bir bölümünün yanlarında olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: "Sakatlıklardan dolayı gelemeyen oyuncularımız var. Son anda kadrodan çıkan oyuncularımız var. 30 – 35 kişilik oyuncu havuzu içinde dolaşan futbolcu grubumuz var. Milli takım burası; tabiî ki yarışacağız. Ama UEFA takvimine göre başka zamanımız yok. Ağustos ayında son provamızı yapacağız. Eylül ayında da müsabakalarımızı oynayacağız. Milli takıma gelen oyuncular, liglerinde ve takımlarında üst düzey oyunculardır. Tabii ki çok daha fazla zaman geçirmek bir çok konuda mesafe kat etmemizi sağlayacaktır. Elit oyuncularla bu mesafenin daralacağını düşünüyorum. Bu oyuncu grubuna güveniyorum. 15 günlük bir süreç 5 maç az bir süreç değil; bir çok şeyin burada daha net ortaya çıkacağını düşünüyorum."

RÜŞTÜ: GURURLU VE ONURLUYUM

Abdullah Avcı tarafından milli takım kampına davet edilen kaleci Rüşte de son kez bir kamp yaşadığını ifade ederek, duygusallık ve heyecan yaşadığını söyledi.

Rüştü, son bir maçla milli takıma resmi olarak veda edeceğini belirterek, "Bu fırsatı hocam tanıdı. Gururlu ve onurluyum." dedi.

Şu anki milli takım kadrosuna, 'yeni bir oluşum' denmemesi gerektiğini kaydeden tecrübeli kaleci, "Kadromuzun çoğunluğu belli. Hocamız yeni katıldı aramıza diyebiliriz. Ama Türk futbolcusunu tanıyan çoğu da öğrencisi olan bir grupla beraber şu anda. Genç arkadaşlarımıza söylenecek fazla bir şey yok. Çünkü milli takım duyguların tavan yaptığı yerdir; bizler seçilmiş insanlarız bunun kıymetini bilmemiz gerekir." ifadelerini kullandı.Zamanında milli takımın başarılar elde ettiğini aktaran Rüştü, şöyle konuştu: "Ama önemli olan her turnuvaya katılabilmektir. Son iki turnuvada yokuz. Bu Türkiye için büyük bir kayıptır. Bizden ve hocamızdan beklentiler yüksek. Tecrübeli arkadaşlarımız var, yeni yeni gelen arkadaşlarımız var. Bir uyum içinde bir bütünlük içerisinde milli takımımız, 2014 Dünya Şampiyonası'na katılacak seviyeye gelecektir. Bunu da dört gözle bekleyip izleyeceğiz. Allah yardımcıları olsun." Rüştü'den sonra tekrar söz alan teknik direktör Avcı, tecrübeli kaleciye teşekkür ederek, "Türk futbolunun çok önemli başarılarında ve istikrarlı bir şekilde üst düzey hem yurt içi hem de yurt dışında bizi son derece doğru temsil etmiştir. Özellikle kampa çağırdığımda dün akşam yaptığım toplantıda da oyuncu grubunun karşısına çıkardığımda şu ifadeyi kullandı: 'ilk gelmiş gibi heyecanlıyım'. Bu bence genç oyunculara örnek olabilecek bir model." şeklinde konuştu.

Selçuk İnan da bir basın mensubunun, yerli teknik direktörle yabancı teknik adamın farkını sorması üzerine, milli takımın eski teknik direktörü Guus Hiddink'i örnek vererek açıklamalarda bulundu. Hollandalı çalıştırıcının çok büyük bir teknik direktör olduğunu dile getiren Selçuk, "Ancak Hiddink bizden değişmemizi istedi. Duygularımızla hareket ettiğimizi ve bunu değişmesi gerektiğini söyledi.

Aslında doğru da söylüyordu. Ama Türk hocalarımız bunu biliyor ve onlar da bize duygularıyla yaklaşıyor. Bu bence avantaj. Eğer duygularımız dezavantajsa
Hiddink de duygularıyla hareket edip bize biraz daha fazla yakın olabilirdi. O yüzden yerli hocayla çalışmak avantaj diye düşünüyorum." diye konuştu.