Federasyon'un Vakti Kalmadı Bu İş Pazara Biter
Akşam gazetesi yazarı İsmial Küçükkaya çok konuşulacak bir şike yazısına imza attı. "Federasyonun vakti kalmadı" diyen Küçükkaya, PFDK'nın kararının hafta sonuna kadar açıklayacağını öne sürdü.
İşte o yazı:
Futbolumuz, içine düştüğü kaostan nasıl çıkacak?
Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören'in açıkladığı yol haritasından sonra futbol camiası büyük tartışmanın ortasında. Demirören yönetimi, Fenerbahçelileri sevindirirken Galatasaray ve Trabzon'u karşısına aldı. Camia ikiye bölündü. Ben de iki gündür önce Federasyon'dan başlayarak bütün büyük kulüplerin yöneticileriyle görüştüm ve 'Neler oluyor?' sorusunun yanıtını aradım. En son kulisleri toplarken, Federasyon'un hangi kararı neden aldığını ve neler yaşandığını, bundan sonra hangi adımların atılacağını öğrenmeye çalıştım.
KARAR HAFTA SONU ÇIKACAK
Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Antalya'daki basın toplantısından hemen sonra Disiplin Kurulu Başkanı'yla görüştü ve 'Takvim çok sıkışık. Sizden ricamız kararınız her ne yönde olursa olsun, bu hafta sonuna yetişsin' dedi. Federasyon, aylardır süren şike soruşturmasıyla ilgili tutumunu Süper Final öncesinde netleştirmeyi ve UEFA'nın takvimine yetiştirmeyi planlıyor. 1 Haziran'a kadar UEFA turnuvalarına katılacak takımların listesinin kesinleşmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıl benzeri bir sorun yaşandığı için bu kez işi sıkı tutuyorlar.
Demirören yönetimi iki ayaklı bir prensip çerçevesi oluşturmuştu. Buna aynen uyduğunu düşünüyor:
- Takımlarla şahıslar ayrılsın.
- UEFA Türkiye'ye ceza vermesin.
Bu, minimum yan etkili reçeteydi.
Disiplin Kurulu'nun pazar günü açıklayacağı kararlar, içinde bulunduğumuz sezonda uygulanacak. Eğer Fenerbahçe'ye ceza verilirse şampiyonluk düğümü bire bir etkilenecek. Hatta ikinci olacak takımın Şampiyonlar Ligi kaderi de burada belirlenecek.
Yönetim, cezaların uygulanmasında 5 yıla kadar tehir sistemi getirirken, UEFA mevzuatını göz önüne almış. Bu, mutlaka uygulanacak anlamında değil. Sadece puan silme veya küme düşmeyle sınırlı da değil. Bütün cezalarla ilgili genel bir prensip. Bence Federasyon burada hata yaptı ama kabul etmiyorlar. Disiplin Kurulu ceza verir de yönetim bunu ertelerse vahim sonuçlar doğurabilir.
SON HÜKMÜ UEFA VERECEK
'Fenerbahçe bir yıl Avrupa'ya gitmeyerek cezasını çekti' görüşü hakim. Puan silme veya silmeme durumunda dosya UEFA'nın önünde olacak. Federasyon Fenerbahçe'nin Avrupa'ya gidip gitmemesi yönünde bir karar vermeme eğiliminde. Yönetimin yaptığı değerlendirmelere göre bu konuda UEFA belki en çok bir sezon daha sarı lacivertlilere Avrupa defterini kapatabilir. Ülkeye ceza gelmesine ihtimal vermiyorlar, bunun gerekçesi olarak da 'UEFA'nın dediği gibi yetkili kurulların kararına bıraktık' argümanını kullanıyorlar.
Türkiye'nin tutumundan rahatsız olunursa bile TFF sonuçta herhangi bir yaptırım için UEFA Disiplin Kurulu'na sevk edilecek. Oraya gidip 'TFF Disiplin Kurulu kararı bu yöndedir' savunması yapılacak.
AYRIMCILIK YAPMADILAR
Kimi bölümleri basına sızsa da Etik Kurulu Raporu'nun içeriği net olarak bilinmiyor. Rapor Başkan'a sunulduğu anda Demirören'in ilk tepkisi 'Şike teşebbüsünün sahaya yansımamış olmasıyla' ilgili rahatlama duygusuydu. En önemlisi bu... Ancak Avrupa'ya geçtiğimiz yıl giden Trabzonspor'la ilgili hüküm can sıktı. Asıl riskin bu olduğu düşünülüyor. Fenerbahçe'yle ilgili ise İlhan Ekşioğlu'nun dışında Şekip Mosturoğlu'nun adının da bir maç için geçmiş olması moral bozdu. Tek yöneticiyle sınırlı kalması durumunda işler daha kolay yürüyecekti.
Demirören ve arkadaşlarını sevindiren diğer konu ise bahisle ilgili bir suç unsuruna rastlanmamış olması.
CAS davasının çekilmesi çok önemli bir dönüm noktası ve iyi niyet gösterisi oldu.
Neden bu kadar takımın adı listeye konuldu?
Demirören yönetimine yönelik en önemli eleştirilerden birisi, 'Niçin Galatasaray ve Trabzon dahil 16 takımın Disiplin Kurulu'na sevk edildiği'ydi. Yönetim Kurulu, bunun açıklamasını şöyle yapıyor:
'Başka türlü davransak ayrımcılık yapmış olur ve daha çok eleştirilirdik. Dosya üzerinde hiçbir takımı diğerinden ayırmadan, suçlu suçsuz demeden herkesi sevk ettik. İnancımız hepsinin temiz olduğudur. Disiplin Kurulu karar verecek.'
Şu an itibarıyla risklerden birisi, Fenerbahçe'nin bir yıl daha Avrupa'ya UEFA kararıyla gönderilmemesidir.
CEZALAR HAFİFLETİLDİ Mİ?
Cezaların hafifleştirildiği eleştirilerine gelince... FIFA mevzuatına göre, şikeye, sahaya yansımış olsa bile kimi durumlarda para cezası verilebilmesi yeterli olabiliyor. Erteleme cezasına rağmen aynı suç işlenirse ceza ikiye katlanıyor. Küme düşme dahil, her türlü ceza yine verilebiliyor. Ama ağır ihlal durumlarında... Tabii, şahıslar yine cezasını çekecek. Art niyetliler için cezalar artırıldı.
Federasyon 'Kimseyi Disiplin Kurulu'na sevk etmeseydik, UEFA'dan ağır ceza gelirdi. Fenerbahçe için bu ceza 7-8 yıla kadar çıkabilirdi' görüşünde. TFF'nin tek bir hatası oldu; çok gecikmek. Bunun iki aylık bölümü de şimdiki yönetimindir. Bunu da kabul ediyorlar. 'Daha cesur olabilir daha hızlı davranabilirdik' diyorlar.
TRABZON'LA İLGİLİ KARAR...
Federasyon'un bu süreçteki saptamaları şöyle:
- Eski yönetimin hatası var ise biz onu mu sürdürseydik? Trabzon için en doğrusu Disiplin Kurulu'nda aklanmasıdır. Dosyaya Disiplin Kurulu karar verecek. Sıfır risk için en doğrusu geçen sezon Fenerbahçe gibi Trabzon'un da Avrupa kupalarına katılmamasıydı. Temiz çıkarsa hiç sorun yok. Ancak suç unsuruna rastlanırsa ağır ceza işte bu durumda gelir.
- Geçen sezon ön etik kurulu raporuna göre Fenerbahçe Avrupa'ya gönderilmedi. Orada Trabzon'la ilgili bir hüküm yoktu. Şimdi Etik Kurulu'nun raporunda böyle bir risk ortaya çıkıyor. Trabzon'un Nevzat Şakar'ın adının geçtiği bir maçtaki teşvik primi iddiası...
- Fenerbahçe için ikinci risk de şu: Geçen sezon haziranda taahhütname verildi. '2007'den bu yana bu tür olayların içinde hiç olmadık' denildi.
Futbolumuzun kaderi için son birkaç güne girildi. Hafta sonuna kadar çok yoğun ve hareketli saatler yaşanacak. Dananın kuyruğu pazar günü kopabilir.
Futbolumuz, içine düştüğü kaostan nasıl çıkacak?
Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören'in açıkladığı yol haritasından sonra futbol camiası büyük tartışmanın ortasında. Demirören yönetimi, Fenerbahçelileri sevindirirken Galatasaray ve Trabzon'u karşısına aldı. Camia ikiye bölündü. Ben de iki gündür önce Federasyon'dan başlayarak bütün büyük kulüplerin yöneticileriyle görüştüm ve 'Neler oluyor?' sorusunun yanıtını aradım. En son kulisleri toplarken, Federasyon'un hangi kararı neden aldığını ve neler yaşandığını, bundan sonra hangi adımların atılacağını öğrenmeye çalıştım.
KARAR HAFTA SONU ÇIKACAK
Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Antalya'daki basın toplantısından hemen sonra Disiplin Kurulu Başkanı'yla görüştü ve 'Takvim çok sıkışık. Sizden ricamız kararınız her ne yönde olursa olsun, bu hafta sonuna yetişsin' dedi. Federasyon, aylardır süren şike soruşturmasıyla ilgili tutumunu Süper Final öncesinde netleştirmeyi ve UEFA'nın takvimine yetiştirmeyi planlıyor. 1 Haziran'a kadar UEFA turnuvalarına katılacak takımların listesinin kesinleşmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıl benzeri bir sorun yaşandığı için bu kez işi sıkı tutuyorlar.
Demirören yönetimi iki ayaklı bir prensip çerçevesi oluşturmuştu. Buna aynen uyduğunu düşünüyor:
- Takımlarla şahıslar ayrılsın.
- UEFA Türkiye'ye ceza vermesin.
Bu, minimum yan etkili reçeteydi.
Disiplin Kurulu'nun pazar günü açıklayacağı kararlar, içinde bulunduğumuz sezonda uygulanacak. Eğer Fenerbahçe'ye ceza verilirse şampiyonluk düğümü bire bir etkilenecek. Hatta ikinci olacak takımın Şampiyonlar Ligi kaderi de burada belirlenecek.
Yönetim, cezaların uygulanmasında 5 yıla kadar tehir sistemi getirirken, UEFA mevzuatını göz önüne almış. Bu, mutlaka uygulanacak anlamında değil. Sadece puan silme veya küme düşmeyle sınırlı da değil. Bütün cezalarla ilgili genel bir prensip. Bence Federasyon burada hata yaptı ama kabul etmiyorlar. Disiplin Kurulu ceza verir de yönetim bunu ertelerse vahim sonuçlar doğurabilir.
SON HÜKMÜ UEFA VERECEK
'Fenerbahçe bir yıl Avrupa'ya gitmeyerek cezasını çekti' görüşü hakim. Puan silme veya silmeme durumunda dosya UEFA'nın önünde olacak. Federasyon Fenerbahçe'nin Avrupa'ya gidip gitmemesi yönünde bir karar vermeme eğiliminde. Yönetimin yaptığı değerlendirmelere göre bu konuda UEFA belki en çok bir sezon daha sarı lacivertlilere Avrupa defterini kapatabilir. Ülkeye ceza gelmesine ihtimal vermiyorlar, bunun gerekçesi olarak da 'UEFA'nın dediği gibi yetkili kurulların kararına bıraktık' argümanını kullanıyorlar.
Türkiye'nin tutumundan rahatsız olunursa bile TFF sonuçta herhangi bir yaptırım için UEFA Disiplin Kurulu'na sevk edilecek. Oraya gidip 'TFF Disiplin Kurulu kararı bu yöndedir' savunması yapılacak.
AYRIMCILIK YAPMADILAR
Kimi bölümleri basına sızsa da Etik Kurulu Raporu'nun içeriği net olarak bilinmiyor. Rapor Başkan'a sunulduğu anda Demirören'in ilk tepkisi 'Şike teşebbüsünün sahaya yansımamış olmasıyla' ilgili rahatlama duygusuydu. En önemlisi bu... Ancak Avrupa'ya geçtiğimiz yıl giden Trabzonspor'la ilgili hüküm can sıktı. Asıl riskin bu olduğu düşünülüyor. Fenerbahçe'yle ilgili ise İlhan Ekşioğlu'nun dışında Şekip Mosturoğlu'nun adının da bir maç için geçmiş olması moral bozdu. Tek yöneticiyle sınırlı kalması durumunda işler daha kolay yürüyecekti.
Demirören ve arkadaşlarını sevindiren diğer konu ise bahisle ilgili bir suç unsuruna rastlanmamış olması.
CAS davasının çekilmesi çok önemli bir dönüm noktası ve iyi niyet gösterisi oldu.
Neden bu kadar takımın adı listeye konuldu?
Demirören yönetimine yönelik en önemli eleştirilerden birisi, 'Niçin Galatasaray ve Trabzon dahil 16 takımın Disiplin Kurulu'na sevk edildiği'ydi. Yönetim Kurulu, bunun açıklamasını şöyle yapıyor:
'Başka türlü davransak ayrımcılık yapmış olur ve daha çok eleştirilirdik. Dosya üzerinde hiçbir takımı diğerinden ayırmadan, suçlu suçsuz demeden herkesi sevk ettik. İnancımız hepsinin temiz olduğudur. Disiplin Kurulu karar verecek.'
Şu an itibarıyla risklerden birisi, Fenerbahçe'nin bir yıl daha Avrupa'ya UEFA kararıyla gönderilmemesidir.
CEZALAR HAFİFLETİLDİ Mİ?
Cezaların hafifleştirildiği eleştirilerine gelince... FIFA mevzuatına göre, şikeye, sahaya yansımış olsa bile kimi durumlarda para cezası verilebilmesi yeterli olabiliyor. Erteleme cezasına rağmen aynı suç işlenirse ceza ikiye katlanıyor. Küme düşme dahil, her türlü ceza yine verilebiliyor. Ama ağır ihlal durumlarında... Tabii, şahıslar yine cezasını çekecek. Art niyetliler için cezalar artırıldı.
Federasyon 'Kimseyi Disiplin Kurulu'na sevk etmeseydik, UEFA'dan ağır ceza gelirdi. Fenerbahçe için bu ceza 7-8 yıla kadar çıkabilirdi' görüşünde. TFF'nin tek bir hatası oldu; çok gecikmek. Bunun iki aylık bölümü de şimdiki yönetimindir. Bunu da kabul ediyorlar. 'Daha cesur olabilir daha hızlı davranabilirdik' diyorlar.
TRABZON'LA İLGİLİ KARAR...
Federasyon'un bu süreçteki saptamaları şöyle:
- Eski yönetimin hatası var ise biz onu mu sürdürseydik? Trabzon için en doğrusu Disiplin Kurulu'nda aklanmasıdır. Dosyaya Disiplin Kurulu karar verecek. Sıfır risk için en doğrusu geçen sezon Fenerbahçe gibi Trabzon'un da Avrupa kupalarına katılmamasıydı. Temiz çıkarsa hiç sorun yok. Ancak suç unsuruna rastlanırsa ağır ceza işte bu durumda gelir.
- Geçen sezon ön etik kurulu raporuna göre Fenerbahçe Avrupa'ya gönderilmedi. Orada Trabzon'la ilgili bir hüküm yoktu. Şimdi Etik Kurulu'nun raporunda böyle bir risk ortaya çıkıyor. Trabzon'un Nevzat Şakar'ın adının geçtiği bir maçtaki teşvik primi iddiası...
- Fenerbahçe için ikinci risk de şu: Geçen sezon haziranda taahhütname verildi. '2007'den bu yana bu tür olayların içinde hiç olmadık' denildi.
Futbolumuzun kaderi için son birkaç güne girildi. Hafta sonuna kadar çok yoğun ve hareketli saatler yaşanacak. Dananın kuyruğu pazar günü kopabilir.