Spor Yazarları Ne Dedi?
Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı deplasmanda 2-1 yendiği müthiş maç sonrası spor yazarları derbiyi yorumladı.
Spor Toto Süper Final Şampiyonluk Grubu'nun 2. haftasında ezeli rakipler Galatasaray ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi.
Sonucu merakla beklenen devlerin mücadelesinde gülen taraf Fenerbahçe olurken, puan farkı 2'ye indi.
Bitime 4 hafta kala sarı-kırmızılı ekip, 42 puanda kaldı. Kritik deplasmanda istediği sonucu alan sarı-lacivertliler, 40 puana yükseldi.
Bu zorlu derbi sonrasında köşe yazarları sarı kırmızılıların şanssızlığını ön plana çıkartırken; Fenerbahçe'nin önemli bir üç puan aldığını dile getirdiler.
İşte spor yazarlarının yorumları...
Şanssızlığın böylesi
LEVENT TÜZEMEN (SABAH)
Napolyon, 'Şansı olanın horozu bile yumurtlar ' diye boşuna dememiş. Yatanın yerden kalkmadığı, kaleci Volkan başta olmak üzere tüm Fenerbahçeli futbolcuların zamanı öldürmek için yürüyerek oynadığı derbide, inanılmaz pozisyonları gole çeviremeyen Galatasaray kaybetti. Futbolun tüm kurallarını ve istatistikleri altüst eden bir derbi izledik. Sonuçta oynayan, kazanmayı hak eden taraf Galatasaray değil, ezilen, büzülen ve şansı olan Fenerbahçe güldü. Futbolda sonuç önemliyse ve kazanan haklıysa gerisi teferruattır. Geçen hafta Galatasaray'ın Beşiktaş'ı yenmesinden mutlu olmayıp yüzleri asılanların duası kabul oldu.
Kazanan haklıdır
ŞANSAL BÜYÜKA (AKŞAM)
Ne kadar iyi oynarsan oyna, girdiğin pozisyonları kullanamıyorsan kazanma şansın olmuyor... Galatasaray bu sezonun pozisyon rekorunu kırdı ama bir golde kaldı... Fenerbahçe akıllarda kalan dört atak yaptı, ikisinde golü attı... Fırsatçılığının, direnişinin ve rakibinin beceriksizliği sonucu bu maçı kazanmayı başardı... Süper Final'e yakışan süper bir mücadele oldu... Puan farkı artık ikiye indi... Fenerbahçe belki de Süper Final'e havlu atacağı bir maçta yeniden ve ciddi şekilde ortak oldu... Galatasaray oynadı, tamam... Ama kazanan her zaman haklıdır... Tebrikler Fenerbahçe...
Terim 60 dakikayı ziyan etti
HINCAL ULUÇ (SABAH)
Galatasaray neden kaybetti? İki sebepten... İlki Fatih Terim; ikincisi Cevad Prekazi'nin meşhur lafı: Top Galatasaray'ı sevmedi bugün... Fatih Terim 60 dakikayı ziyan etti. Kafasındaki 11 ile oynama uğruna... G.Saray'ın kenardakilerle 18, normalde 22 kişi olduğunu unutuyor. Kafasında tek 11var ve bu 11 ile oynayacak. O 11'in dışına çıkılması için ya sakatlık ya da cezalı olacak. Fenerbahçe yüzde 10'u kadar hücum yaptı ama daha etkiliydi. Galasataray'ın savunması kademeye girmiyor. Bir hatada gol oluyor. İki savunma hatası iki tane gol... Maçı buraya bırakmayacaksın. Fatih Terim'i anlamakta güçlük çekiyorum. Özellikle son yaptığı değişiklik. Sağ bek Sabri'den mi sol açık olur, yoksa sene başından beri o mevkiinin adamı olduğunu bağıran Riera'dan mı? Terim bu maçı iyi analiz ederse, bu maç Galatasaray'a şampiyonluğun yolunu açar. Beşiktaş ve Trabzon'un zaten rakip olacak durumları yok. Galatasaray'ın Fenerbahçe'den ne kadar üstün olduğunu gösterdi. Yeter ki şapkasını önüne koysun ve maçın analizini doğru yapsın. İki puan çok önemli bir fark. Galatasaray hakikaten üç takımın hepsinden gömlek farkıyla önde... Doğra oynarsa Saracoğlu dahil, bütün maçlarını kazanır ve şampiyon olur. Terim'in müdahale ettiğiandan itibaren oyunun ne olduğunu gördük. Fenerbahçe darmadağın olduama o an top sevmedi. Ama oyunun başından da iyi oynayabilirdi. Vazgeçemediği çocuğu Emre Çolak, Ziegler'i seyrediyor, Semih de refakatçilik yapıyor. Türkiye'nin en iyi açıkları Aydın ve Riera oyunda yok. Bu arada, Aykut Kocaman da iyi hoca değil. Bir şey yapmadı maçı kazanmak için.
Yeni başlıyor
Selçuk Yula (FOTOMAÇ)
Bu maçın neresini, nasıl anlatacağız, kestirmek güç. F.Bahçe'nin böylesine etkisiz, böylesine üretkenlikten uzak ve böylesine rakibine mahkum oynadığı maçı Avrupa'da dahil olmak üzere çok az seyrettim. Ama skor 2-1 F.Bahçe'nin lehineyse buna 'futbolun bir mucizesi' desek yeridir. Gerçekten G.Saray yorulduğu 80. dakikaya kadar sahanın tek hakimiydi. Pozisyonlar buldu, rakibini kendi kalesine getirmeden oynadı. F.Bahçe ise sadece mücadele etmeye çalışarak ama rakibinden top kapmayı değil, rakibinin topu kendisine atmasını bekleyerek Alex ve Bienvenu'nün iki mükemmel asistiyle Ziegler ve Stoch ile sonuca giden taraf oldu. F.Bahçe kazandıysa bence Volkan ve Bekir'in mükemmel ötesi mücadelelerine şükretsin.
Şok! Şok! Şok!
Ahmet Çakar (SABAH)
Volkan'ın kurtardığı ya da Fenerbahçe defansından dönen her top tenis topunun duvardan döndüğü gibi yine Galatasaraylı oyunculara geldi. 'Bubaskıya can mı dayanır? ' dedik ama panter Volkan 'Ben dayanıyorum arkadaş ' dedi. Dayandı, dayandı, dayandı... Ta ki Selçuk'un frikiğine kadar. Onu da kurtarabilirdi. Topa temas etti ama çıkaramadı.
İşte bu dakikadan sonra Fenerbahçe için her şey bitmişti. Zaten kötü oynuyorlardı, moraller yıkıldı. Ama bu sefer ortaya bir SİYAH çıktı. Semih'ten sıyrıldı, topu Ujfaluji'nin arkasındaki Stoch'a bıraktı ve belki de Fenerbahçe bu golle şampiyonluğa ortak oldu. Semih'i bu golde de eleştiriyorum. Bienvenu ondan sıyrıldığında derhal faul yapmalıydı. Sonuçta 23 Nisan2012 itibarı ile Süper Ligimiz yeniden başlıyor, herkese duyurulur. Gelelim Fırat Aydınus'a. Maçın genelinde iyiydi ama Caner'i kesin olarak ikinci sarı karttan atması gerekiyordu. Eyyam Türk hakemliğinin en büyük talihsizliği.İlk sarı kartlar çok kolay çıkıveriyor ama çıkması gereken ikinci sarı kartlar bir türlü çıkmıyor. İlk yarıda Cristian'ın ceza alanında Selçuk İnan'a yaptığı harekette penaltı yoktu, devam kararı doğru.
Arena Volkan'ı
ZEKİ ÇOL (ZAMAN)
Futbol işte böyle enteresan bir oyun. Asla boş vermeye gelmiyor! Kendi alanına hapsolan, santrayı geçmekte zorlanan o Fenerbahçe, herkesin Galatasaray'dan indirici darbeyi beklediği sırada, rakip savunmanın bir anlık gafletinden yararlanıp maçı kazandı. Bu sıradan bir üç puan değil. Galatasaray hâlâ önde. Hâlâ avantajlı. Ama bu üç puan, büyük olasılık Fenerbahçe'ye şampiyonluk yolunda en kritik adımı attıran üç puan. İpler şimdi liderin değil, sanki takipçisinin elinde.
Fener yapıştı
GÜRKAN KUBİLAY (FOTOMAÇ)
F.Bahçe rakip kaleye gittiği ilk pozisyonda Stoch'la golü bulunca G.Saray'ın oyuncusunun da teknik ekibinin de seyircisinin de umudu kalmıyordu. F.Bahçe şampiyonluğun ucuna yapıştı. G.Saray ise 'Bu kadar baskı yaptım, 9 gol kaçırdım, rakibi hapsettim ama ne oldu Allah aşkına ' diye diye soyunma odasına gidiyordu. Haftalardır şunu iddia ediyorum: Süper Final'de en çok puanı F.Bahçe alır ama G.Saray şampiyon olur.
Koca kurt!
GÜRCAN BİLGİÇ (SABAH)
Sezonun bitip bitmeyeceği kararının verileceği bir maçın, son sözünü söyleyen oldu Fenerbahçe... Beraberlik sonrası Galatasaray'ın kaçırdıklarının peşinden Kocaman'ın hamlesi geldi. İki tempolu oyuncuyla (Özer - Stoch) ön tarafta hareket yarattı. Pas alternatiflerinin çoğalması, rakip defansı da geri itince birden bire oyun alanı büyüdü, hata oranı arttı.İlkinde Stoch cezayı kesti. Fırat Aydınus'un ilk yarıdaki maçta olduğu gibi maçı seyircinin yönetmesine yine izin verdiğinin de altını çizelim. Basit ve bariz yorum yanlışları ile kilitlenen maçın gizli asistcisi olabilirdi. Böylesine gerilimli bir maça rağmen sahaya tek bir şey atmayan, tezahüratındaki seviyeyi koruyan Galatasaray taraftarını tebrik ederim. Futbolun sahada konuşulmasını isteyenler onlar. Son söz dedik... Beşiktaş ile Trabzonspor'un haline baktığımızda, Fenerbahçe'ye şampiyonluğu ancak6'da 6 getirebilirdi. Kurda sormuşlar; 'Boynun neden kalın ' diye... 'Çünkü kendi işimi, kendim görürüm ' demiş. Aykut Kocaman ve talebeleri, 'Koca Kurt 'dur...
Şampiyonluk yarışı şimdi kızıştı
ALAATTİN METİN (AKŞAM)
Caner'in hatasında G.Saray da beraberliği kazandığı an, herkes bu maçı ev sahibi takımın farklı kazanacağını düşünüyordu ama öyle olmadı. Özer, Stoch değişikliği F.Bahçe'yi biraz daha hücuma yönlendirdi. En azından kontrataklarla gol arama düşüncesi vardı oyuncularda. Ve uzun süredir oynamayan durgun Stoch, bu maçta F.Bahçe için ligi etkileyecek muhteşem bir gol attı. Bana göre Bienvenu'nün katkısı çok fazla. Pozisyonu Özer hazırladı ama golcü Bienvenu egoistlik yapmayarak Stoch'a mükemmel bir pozisyon hazırladı. Umarım Stoch bu golle moral bulur ve eski havasını yakalar. Maçtan sonra aklıma Ali Yıldırım'ın bir sözü aklıma takıldı; Başkan'ı ziyaret etiğim perşembe günü duymuştum. Önce inanamadım, sonra ortamı germemek için kafamın bir köşesine yazdım. O gün Ali yıldırım şöyle demiş, 'Abi sen rahat ol bu maçı kazanırız'. Öyle de oldu şampiyonluk yarışı şimdi kızıştı.
Futbolun cilvesi
ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH)
G.Saray artık iyice hırslanmıştı, beraberlikten kısa süre sonra üst üste üç net pozisyondan faydalanamadılar. Alex sakatlanınca Kocaman, mecburen Stoch'u oyuna aldı. Stoch da bulduğu pozisyonu gol yapınca F.Bahçe çok mahkum oynadığı ama geride kalabalık alan savunmasıyla büyük direnç gösterdiği maçı kazandı. Aslında Kocaman'ın zamanında değişiklik yapmama hatasından da maçı kaybetmemesi şansıydı. G.Saray sezonun entempolu, en hırslı, süre olarak oyunu en fazla karşı alana yıktığı bir maçı kaybetti. Bu da futbolun bir cilvesiydi.
Sonucu merakla beklenen devlerin mücadelesinde gülen taraf Fenerbahçe olurken, puan farkı 2'ye indi.
Bitime 4 hafta kala sarı-kırmızılı ekip, 42 puanda kaldı. Kritik deplasmanda istediği sonucu alan sarı-lacivertliler, 40 puana yükseldi.
Bu zorlu derbi sonrasında köşe yazarları sarı kırmızılıların şanssızlığını ön plana çıkartırken; Fenerbahçe'nin önemli bir üç puan aldığını dile getirdiler.
İşte spor yazarlarının yorumları...
Şanssızlığın böylesi
LEVENT TÜZEMEN (SABAH)
Napolyon, 'Şansı olanın horozu bile yumurtlar ' diye boşuna dememiş. Yatanın yerden kalkmadığı, kaleci Volkan başta olmak üzere tüm Fenerbahçeli futbolcuların zamanı öldürmek için yürüyerek oynadığı derbide, inanılmaz pozisyonları gole çeviremeyen Galatasaray kaybetti. Futbolun tüm kurallarını ve istatistikleri altüst eden bir derbi izledik. Sonuçta oynayan, kazanmayı hak eden taraf Galatasaray değil, ezilen, büzülen ve şansı olan Fenerbahçe güldü. Futbolda sonuç önemliyse ve kazanan haklıysa gerisi teferruattır. Geçen hafta Galatasaray'ın Beşiktaş'ı yenmesinden mutlu olmayıp yüzleri asılanların duası kabul oldu.
Kazanan haklıdır
ŞANSAL BÜYÜKA (AKŞAM)
Ne kadar iyi oynarsan oyna, girdiğin pozisyonları kullanamıyorsan kazanma şansın olmuyor... Galatasaray bu sezonun pozisyon rekorunu kırdı ama bir golde kaldı... Fenerbahçe akıllarda kalan dört atak yaptı, ikisinde golü attı... Fırsatçılığının, direnişinin ve rakibinin beceriksizliği sonucu bu maçı kazanmayı başardı... Süper Final'e yakışan süper bir mücadele oldu... Puan farkı artık ikiye indi... Fenerbahçe belki de Süper Final'e havlu atacağı bir maçta yeniden ve ciddi şekilde ortak oldu... Galatasaray oynadı, tamam... Ama kazanan her zaman haklıdır... Tebrikler Fenerbahçe...
Terim 60 dakikayı ziyan etti
HINCAL ULUÇ (SABAH)
Galatasaray neden kaybetti? İki sebepten... İlki Fatih Terim; ikincisi Cevad Prekazi'nin meşhur lafı: Top Galatasaray'ı sevmedi bugün... Fatih Terim 60 dakikayı ziyan etti. Kafasındaki 11 ile oynama uğruna... G.Saray'ın kenardakilerle 18, normalde 22 kişi olduğunu unutuyor. Kafasında tek 11var ve bu 11 ile oynayacak. O 11'in dışına çıkılması için ya sakatlık ya da cezalı olacak. Fenerbahçe yüzde 10'u kadar hücum yaptı ama daha etkiliydi. Galasataray'ın savunması kademeye girmiyor. Bir hatada gol oluyor. İki savunma hatası iki tane gol... Maçı buraya bırakmayacaksın. Fatih Terim'i anlamakta güçlük çekiyorum. Özellikle son yaptığı değişiklik. Sağ bek Sabri'den mi sol açık olur, yoksa sene başından beri o mevkiinin adamı olduğunu bağıran Riera'dan mı? Terim bu maçı iyi analiz ederse, bu maç Galatasaray'a şampiyonluğun yolunu açar. Beşiktaş ve Trabzon'un zaten rakip olacak durumları yok. Galatasaray'ın Fenerbahçe'den ne kadar üstün olduğunu gösterdi. Yeter ki şapkasını önüne koysun ve maçın analizini doğru yapsın. İki puan çok önemli bir fark. Galatasaray hakikaten üç takımın hepsinden gömlek farkıyla önde... Doğra oynarsa Saracoğlu dahil, bütün maçlarını kazanır ve şampiyon olur. Terim'in müdahale ettiğiandan itibaren oyunun ne olduğunu gördük. Fenerbahçe darmadağın olduama o an top sevmedi. Ama oyunun başından da iyi oynayabilirdi. Vazgeçemediği çocuğu Emre Çolak, Ziegler'i seyrediyor, Semih de refakatçilik yapıyor. Türkiye'nin en iyi açıkları Aydın ve Riera oyunda yok. Bu arada, Aykut Kocaman da iyi hoca değil. Bir şey yapmadı maçı kazanmak için.
Yeni başlıyor
Selçuk Yula (FOTOMAÇ)
Bu maçın neresini, nasıl anlatacağız, kestirmek güç. F.Bahçe'nin böylesine etkisiz, böylesine üretkenlikten uzak ve böylesine rakibine mahkum oynadığı maçı Avrupa'da dahil olmak üzere çok az seyrettim. Ama skor 2-1 F.Bahçe'nin lehineyse buna 'futbolun bir mucizesi' desek yeridir. Gerçekten G.Saray yorulduğu 80. dakikaya kadar sahanın tek hakimiydi. Pozisyonlar buldu, rakibini kendi kalesine getirmeden oynadı. F.Bahçe ise sadece mücadele etmeye çalışarak ama rakibinden top kapmayı değil, rakibinin topu kendisine atmasını bekleyerek Alex ve Bienvenu'nün iki mükemmel asistiyle Ziegler ve Stoch ile sonuca giden taraf oldu. F.Bahçe kazandıysa bence Volkan ve Bekir'in mükemmel ötesi mücadelelerine şükretsin.
Şok! Şok! Şok!
Ahmet Çakar (SABAH)
Volkan'ın kurtardığı ya da Fenerbahçe defansından dönen her top tenis topunun duvardan döndüğü gibi yine Galatasaraylı oyunculara geldi. 'Bubaskıya can mı dayanır? ' dedik ama panter Volkan 'Ben dayanıyorum arkadaş ' dedi. Dayandı, dayandı, dayandı... Ta ki Selçuk'un frikiğine kadar. Onu da kurtarabilirdi. Topa temas etti ama çıkaramadı.
İşte bu dakikadan sonra Fenerbahçe için her şey bitmişti. Zaten kötü oynuyorlardı, moraller yıkıldı. Ama bu sefer ortaya bir SİYAH çıktı. Semih'ten sıyrıldı, topu Ujfaluji'nin arkasındaki Stoch'a bıraktı ve belki de Fenerbahçe bu golle şampiyonluğa ortak oldu. Semih'i bu golde de eleştiriyorum. Bienvenu ondan sıyrıldığında derhal faul yapmalıydı. Sonuçta 23 Nisan2012 itibarı ile Süper Ligimiz yeniden başlıyor, herkese duyurulur. Gelelim Fırat Aydınus'a. Maçın genelinde iyiydi ama Caner'i kesin olarak ikinci sarı karttan atması gerekiyordu. Eyyam Türk hakemliğinin en büyük talihsizliği.İlk sarı kartlar çok kolay çıkıveriyor ama çıkması gereken ikinci sarı kartlar bir türlü çıkmıyor. İlk yarıda Cristian'ın ceza alanında Selçuk İnan'a yaptığı harekette penaltı yoktu, devam kararı doğru.
Arena Volkan'ı
ZEKİ ÇOL (ZAMAN)
Futbol işte böyle enteresan bir oyun. Asla boş vermeye gelmiyor! Kendi alanına hapsolan, santrayı geçmekte zorlanan o Fenerbahçe, herkesin Galatasaray'dan indirici darbeyi beklediği sırada, rakip savunmanın bir anlık gafletinden yararlanıp maçı kazandı. Bu sıradan bir üç puan değil. Galatasaray hâlâ önde. Hâlâ avantajlı. Ama bu üç puan, büyük olasılık Fenerbahçe'ye şampiyonluk yolunda en kritik adımı attıran üç puan. İpler şimdi liderin değil, sanki takipçisinin elinde.
Fener yapıştı
GÜRKAN KUBİLAY (FOTOMAÇ)
F.Bahçe rakip kaleye gittiği ilk pozisyonda Stoch'la golü bulunca G.Saray'ın oyuncusunun da teknik ekibinin de seyircisinin de umudu kalmıyordu. F.Bahçe şampiyonluğun ucuna yapıştı. G.Saray ise 'Bu kadar baskı yaptım, 9 gol kaçırdım, rakibi hapsettim ama ne oldu Allah aşkına ' diye diye soyunma odasına gidiyordu. Haftalardır şunu iddia ediyorum: Süper Final'de en çok puanı F.Bahçe alır ama G.Saray şampiyon olur.
Koca kurt!
GÜRCAN BİLGİÇ (SABAH)
Sezonun bitip bitmeyeceği kararının verileceği bir maçın, son sözünü söyleyen oldu Fenerbahçe... Beraberlik sonrası Galatasaray'ın kaçırdıklarının peşinden Kocaman'ın hamlesi geldi. İki tempolu oyuncuyla (Özer - Stoch) ön tarafta hareket yarattı. Pas alternatiflerinin çoğalması, rakip defansı da geri itince birden bire oyun alanı büyüdü, hata oranı arttı.İlkinde Stoch cezayı kesti. Fırat Aydınus'un ilk yarıdaki maçta olduğu gibi maçı seyircinin yönetmesine yine izin verdiğinin de altını çizelim. Basit ve bariz yorum yanlışları ile kilitlenen maçın gizli asistcisi olabilirdi. Böylesine gerilimli bir maça rağmen sahaya tek bir şey atmayan, tezahüratındaki seviyeyi koruyan Galatasaray taraftarını tebrik ederim. Futbolun sahada konuşulmasını isteyenler onlar. Son söz dedik... Beşiktaş ile Trabzonspor'un haline baktığımızda, Fenerbahçe'ye şampiyonluğu ancak6'da 6 getirebilirdi. Kurda sormuşlar; 'Boynun neden kalın ' diye... 'Çünkü kendi işimi, kendim görürüm ' demiş. Aykut Kocaman ve talebeleri, 'Koca Kurt 'dur...
Şampiyonluk yarışı şimdi kızıştı
ALAATTİN METİN (AKŞAM)
Caner'in hatasında G.Saray da beraberliği kazandığı an, herkes bu maçı ev sahibi takımın farklı kazanacağını düşünüyordu ama öyle olmadı. Özer, Stoch değişikliği F.Bahçe'yi biraz daha hücuma yönlendirdi. En azından kontrataklarla gol arama düşüncesi vardı oyuncularda. Ve uzun süredir oynamayan durgun Stoch, bu maçta F.Bahçe için ligi etkileyecek muhteşem bir gol attı. Bana göre Bienvenu'nün katkısı çok fazla. Pozisyonu Özer hazırladı ama golcü Bienvenu egoistlik yapmayarak Stoch'a mükemmel bir pozisyon hazırladı. Umarım Stoch bu golle moral bulur ve eski havasını yakalar. Maçtan sonra aklıma Ali Yıldırım'ın bir sözü aklıma takıldı; Başkan'ı ziyaret etiğim perşembe günü duymuştum. Önce inanamadım, sonra ortamı germemek için kafamın bir köşesine yazdım. O gün Ali yıldırım şöyle demiş, 'Abi sen rahat ol bu maçı kazanırız'. Öyle de oldu şampiyonluk yarışı şimdi kızıştı.
Futbolun cilvesi
ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH)
G.Saray artık iyice hırslanmıştı, beraberlikten kısa süre sonra üst üste üç net pozisyondan faydalanamadılar. Alex sakatlanınca Kocaman, mecburen Stoch'u oyuna aldı. Stoch da bulduğu pozisyonu gol yapınca F.Bahçe çok mahkum oynadığı ama geride kalabalık alan savunmasıyla büyük direnç gösterdiği maçı kazandı. Aslında Kocaman'ın zamanında değişiklik yapmama hatasından da maçı kaybetmemesi şansıydı. G.Saray sezonun entempolu, en hırslı, süre olarak oyunu en fazla karşı alana yıktığı bir maçı kaybetti. Bu da futbolun bir cilvesiydi.