Futbolun Değerleri Fethiye'deki Çalıştay'da Konuşuluyor
Muğla'nın Fethiye ilçesinde gerçekleştirilen Futbolun Değerleri Çalıştayı'na katılan Gazi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı Azmi Yetim, spor eğitimi almamış kişilerin kulüp yöneticiliği yapmasını eleştirdi.
Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören'i de eleştiren Yetim, kimsenin Beşiktaş'ı batıran birinin Türk futbolunu kurtarmasını beklememesini istedi.Fethiye Belediyesi ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi işbirliği ile Türk Futbolunda yaşanan sorunlar düzenlenen Çalıştay ile masaya yatırılıyor. Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi'nde yapılan Futbolun Değerleri Çalıştayı'na spor akademisyenleri, antrenörler, taraftar dernekleri, gazeteciler ve spor spikerleri katıldı.
Daha önce katılacağı duyurulan İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün mazeteri dolayısı ile gelmediği Çalıştay'da futbolda hoşgörü teması ön plana çıkarıldı. Çalıştay'ın paneller bölümünde Futbolda Etik Davranışlar için Akademik Yaklaşımlar başlığı altında bir sunum yapan Gazi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı Azmi Yetim, futbolun siyaset aracı olarak kullanılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Siyasetin yıllardır futbolu bir rant aracı olarak kullanmaya çalıştığını söyleyen Yetim, bu şartlar altında futbolda hoşgörüden bahsetmenin imkansız olacağını savundu. Türk futbolunun özeleştiri yapmaya ihtiyacı olduğunu belirten Yetim, futbolu değiştirmek için futbolu yönetenlerin zihniyetini değiştirmesi gerektiğini ifade etti.
"OYALANSIN DİYE BEŞİKTAŞA GETİRİLDİ, FUTBOLUN BAŞINA GEÇTİ"
Futbol Federasyonu Başkanı ile ilgili olarak Azmi Yetim, "Beşiktaş'ı yarım milyara yakın borçlandıran yönetici şu an futbolun başında bulunuyor. Beşiktaş’ı batıran bir adamı Türkiye Futbol Federasyonu’nun başına getirdiler. Babasının, ‘Bu adam ticaretten anlamıyor, o yüzden ben buna para vereyim gitsin Beşiktaş’ta oyalansın.’ dediği adam, o güzide kulübün başına geçiyor. Sonra da Türk futbolunun kurtarıcısı olarak federasyon başkanı oluyor.Kulübün kendisine olan borcunu bağışladığı söyleniyor. Bu yöneticiler kulüplerine hiçbir şey bırakmadığı gibi bu kulüpler sayesinde mevki elde etmişlerdir." dedi.
"BİR SEZONDA 2 TAKIM DÜŞÜREN TEKNİKDİREKTÖRDEN BAŞKA HOCA YOKMU ÜLKEDE"
Eleştirilerini Yıldırım Demirören'le sınırlı tutmayan Azmi Yetim, teknik direktörlerle ilgili çıkışında ise Yılmaz Vural'ı hedef aldı. Vural'ın bir sezonda iki takımı birden ligden düşürdüğünü hatırlatan Yetim, "Hocamız dünya rekoru kırıyor. Önce Kasımpaşa’yı sonra gidip Konya’yı düşürüyor. Bende sormak istiyorum Türkiye’de Yılmaz Vural’dan başka hoca yok mu?” ifadelerini kullandı.
"FUTBOLCULAR TEKNİKDİREKTÖRLERİ BELİRLİYOR"
Panele konuşmacı olarak katılan teknik direktör Coşkun Demirbakan da Türkiye’de antrenörlük mesleğinin itibar kaybı içinde olduğunu söyledi.
Türkiye'de futbolcuya dayalı düzenin hakim olduğuna işaret eden Demirbakan, artık futbolcuların hoca çeker haline geldiğini açıkladı.
Yönetimlerin de parasını ödeyemediği için mahcup olduğu oyuncuları dinleyerek hoca değiştirdiğine dikkat çeken Demirbakan, "Bazı hocalar var ki onları televizyonlarda çok görürsünüz. Hatırlı kişilerin mektup ve telefonlarıyla istedikleri kulüpte çalışabiliyorlar. 8 takımı alt lige düşüren hoca Türkiye’de hala iş yapıyor. Bu takımlar kötü konumlarda değilken, düşürme mucizesinde bulunan insanlar bunlar. Bir sezon sonra ise başka takımlarda rahatlıkla görev yapabiliyorlar.” dedi.
TELEVİZYON PROGRAMLARI FUTBOLU TİCARETHANE HALİNE GETİRDİ
Futbolda Aktif Taraftar Birliği (FATAB) kurucusu ve 18 Mart üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü Dr. Necati Cerrahoğlu ise, Türk Futbolu için karamsar tablo çizmenin doğru olmadığını söyledi.
1990’lı yılardan sonra şifreli yayınlarla futbolun ticarileştiğini belirten Cerrahoğlu, futbolun ticarete dönüştüğü için şiddet içermeye başladığını ifade etti.
Günümüzdeki televizyon yayınlarının futbolu ticari hale getiren başlıca etken olduğuna vurgu yapan Cerrahoğlu, kulüpler için en değerli taraftarın takımına gönülden bağlı olan değil, takımının ürünlerini alıp para kazandıran taraftar olduğunu iddia etti.Futbolun Değerleri Çalıştay'ı gün boyu devam ederken, katılımcılar Çalıştay kapsamında hazırlanan Futbolda Hoşgörü ormanına fidan dikti .
Daha önce katılacağı duyurulan İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün mazeteri dolayısı ile gelmediği Çalıştay'da futbolda hoşgörü teması ön plana çıkarıldı. Çalıştay'ın paneller bölümünde Futbolda Etik Davranışlar için Akademik Yaklaşımlar başlığı altında bir sunum yapan Gazi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı Azmi Yetim, futbolun siyaset aracı olarak kullanılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Siyasetin yıllardır futbolu bir rant aracı olarak kullanmaya çalıştığını söyleyen Yetim, bu şartlar altında futbolda hoşgörüden bahsetmenin imkansız olacağını savundu. Türk futbolunun özeleştiri yapmaya ihtiyacı olduğunu belirten Yetim, futbolu değiştirmek için futbolu yönetenlerin zihniyetini değiştirmesi gerektiğini ifade etti.
"OYALANSIN DİYE BEŞİKTAŞA GETİRİLDİ, FUTBOLUN BAŞINA GEÇTİ"
Futbol Federasyonu Başkanı ile ilgili olarak Azmi Yetim, "Beşiktaş'ı yarım milyara yakın borçlandıran yönetici şu an futbolun başında bulunuyor. Beşiktaş’ı batıran bir adamı Türkiye Futbol Federasyonu’nun başına getirdiler. Babasının, ‘Bu adam ticaretten anlamıyor, o yüzden ben buna para vereyim gitsin Beşiktaş’ta oyalansın.’ dediği adam, o güzide kulübün başına geçiyor. Sonra da Türk futbolunun kurtarıcısı olarak federasyon başkanı oluyor.Kulübün kendisine olan borcunu bağışladığı söyleniyor. Bu yöneticiler kulüplerine hiçbir şey bırakmadığı gibi bu kulüpler sayesinde mevki elde etmişlerdir." dedi.
"BİR SEZONDA 2 TAKIM DÜŞÜREN TEKNİKDİREKTÖRDEN BAŞKA HOCA YOKMU ÜLKEDE"
Eleştirilerini Yıldırım Demirören'le sınırlı tutmayan Azmi Yetim, teknik direktörlerle ilgili çıkışında ise Yılmaz Vural'ı hedef aldı. Vural'ın bir sezonda iki takımı birden ligden düşürdüğünü hatırlatan Yetim, "Hocamız dünya rekoru kırıyor. Önce Kasımpaşa’yı sonra gidip Konya’yı düşürüyor. Bende sormak istiyorum Türkiye’de Yılmaz Vural’dan başka hoca yok mu?” ifadelerini kullandı.
"FUTBOLCULAR TEKNİKDİREKTÖRLERİ BELİRLİYOR"
Panele konuşmacı olarak katılan teknik direktör Coşkun Demirbakan da Türkiye’de antrenörlük mesleğinin itibar kaybı içinde olduğunu söyledi.
Türkiye'de futbolcuya dayalı düzenin hakim olduğuna işaret eden Demirbakan, artık futbolcuların hoca çeker haline geldiğini açıkladı.
Yönetimlerin de parasını ödeyemediği için mahcup olduğu oyuncuları dinleyerek hoca değiştirdiğine dikkat çeken Demirbakan, "Bazı hocalar var ki onları televizyonlarda çok görürsünüz. Hatırlı kişilerin mektup ve telefonlarıyla istedikleri kulüpte çalışabiliyorlar. 8 takımı alt lige düşüren hoca Türkiye’de hala iş yapıyor. Bu takımlar kötü konumlarda değilken, düşürme mucizesinde bulunan insanlar bunlar. Bir sezon sonra ise başka takımlarda rahatlıkla görev yapabiliyorlar.” dedi.
TELEVİZYON PROGRAMLARI FUTBOLU TİCARETHANE HALİNE GETİRDİ
Futbolda Aktif Taraftar Birliği (FATAB) kurucusu ve 18 Mart üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü Dr. Necati Cerrahoğlu ise, Türk Futbolu için karamsar tablo çizmenin doğru olmadığını söyledi.
1990’lı yılardan sonra şifreli yayınlarla futbolun ticarileştiğini belirten Cerrahoğlu, futbolun ticarete dönüştüğü için şiddet içermeye başladığını ifade etti.
Günümüzdeki televizyon yayınlarının futbolu ticari hale getiren başlıca etken olduğuna vurgu yapan Cerrahoğlu, kulüpler için en değerli taraftarın takımına gönülden bağlı olan değil, takımının ürünlerini alıp para kazandıran taraftar olduğunu iddia etti.Futbolun Değerleri Çalıştay'ı gün boyu devam ederken, katılımcılar Çalıştay kapsamında hazırlanan Futbolda Hoşgörü ormanına fidan dikti .
