Adnan Öztürk'ten İmalı Mektup

Galatasaray Kulübü'nün lisanslı ürünlerini satan GS Store'nin 2012 İlkbahar-Yaz koleksiyonu düzenlenen bir defileyle tanıtıldı.

Geceye başkan yardımcısı Adnan Öztürk'ün imalı mektubu damga vurdu.

İstanbul'da gerçektirilen tanıtım defilesine Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, yönetim kurulu üyesi Abdurrahim Albayrak, Fenerbahçe Kulübü eski başkanlarından Faruk Ilgaz, Galatasaray'ın eski futbolcularından Tugay Kerimoğlu ile çok sayıda davetli katıldı.

Tanıtım gecesinde birçok mankenin yanı sıra Başkan yardımcısı Adnan Öztürk kızı Yasemin Öztürk ile birlikte mankenlik yaptı. Gecede down sendromlu çocuklarda ürünlerin tanıtımında yer aldı. Down sendromlu çocuklar, davetlilerden büyük alkış alırken aileleri ise göz yaşlarına hakim olamadı.

ÖZTÜRK: FUTBOL TAKIMINI CANI GÖNÜLDEN TEBRİK EDİYORUM
Defilenin açılış konuşmasını yapan Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, 2012 yılının Galatasaray için çok başarılı geçtiğini ve bütün takımları canı gönülden kutladığını söyledi.

Futbol takımından övgüyle bahseden Öztürk, "34 haftayı resital gibi sunan ve ligi en üst sırada tamamlayan futbol takımını canı gönülden tebrik ediyorum. Şimdi çok beğendiğimiz resitalden sonra 6 haftalık bir repete yapacaklar." dedi.

ÖZTÜRK'TEN İMALI MEKTUP

Daha sonra Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, Türk futbolundaki sorunları büyüklere anlatmaktan yakındığını bu nedenle çocuklar ve gençlere hitaben bir mektup okudu. Öztürk'ün çeşitli kesimlere göndermeler yaptığı imalı mektubunda şunları dile getirdi:"Sevgili çocuklar, sevgili gençler, biz sporu yönetenler olarak aramızda sadece küfürle konuştuğumuz ve Türk toplumuna ve sizlere saygısızlık yaptığımız için, tüm spor dallarının, özellikle sevdiğiniz futbolun, aslında dürüstçe, mertçe, yürek ve akılla oynanan bir oyun olduğunu sizlere gösteremediğimiz ve buna inandıramadığımız için, çok sevindiğiniz veya üzüldüğünüz maçlar için, sonradan, kafalarınızda soru işaretleri yaratıp, tereddüdü öğrettiğimiz için özür diliyorum. İyiyi, doğruyu, güzeli sonuna kadar savunup, kötüyü anında cezalandırıp, sizlerin hayatından çıkartacak kadar güçlü olamadığımız için, salonlarda, statlarda, sizi ailelerinizle gerektiği şekilde ağırlayamadığımız, sizlere güzel ve eğlenceli sözlerle bezenmiş heyecan yerine, küfür ve nefret öğretmeye çalışanlara engel olamadığımız için özür diliyorum. Sizlere, sporun centilmence rekabet olduğunun, hayatın güzelliklerinden birisi olduğunun değil de, sadece kavga, küfür, kumar ve şiddetten ibaretmiş gibi gösterilmesine izin verdiğimiz için, annenizle veya ablanızla maç gelmenizin, babanız, amcanız, dayınız, dedeniz veya ağabeyinizi stada sokmamayı, tuttuğunuz takıma verilen bir ceza olarak düşündüğümüz için özür diliyorum. Rüyalarınızda gördüğünüz, hayalini kurduğunuz sporcularında aslında bir zamanlar sizin gibi çocuk olduğunu anlayıp anlatamadığımız için, Tanrı vergisi yeteneklerinizle yeteri kadar ilgilenmeyip, sizleri onlar gibi yetiştirmeye çalışmadığımız için, Türk olmayan sporcular için milyar dolarlar harcarken, sizler için spor okulları açmayı düşünmediğimiz, sizleri olimpiyatlara hazırlamayı unuttuğumuz, en doğal hakkınız olan fırsat eşitliğini vermediğimiz için özür diliyorum. Dün ve bugün yaptığımız ayıplar ve hataların bedelini ödemeyip, gelecekte tüm dünyada sizlere, şikeciler damgası vurduracak hareketler yapmayı düşünecek kadar bencil olabildiğimiz için, asıl görevimizin, sizleri yetiştirmek olduğunu unutup, kendi aramızda, kişisel hırslarımız için kavga ederken, spora ve sporculara olan sevginize zarar verdiğimiz, hayal dünyanızı kirlettiğimiz için, kafanıza şişe atılmasını engelleyemediğimiz, atıp kaçanları bulamadığımız için özür diliyorum, Batuhan senden özür diliyorum. Çocuklar, gençler, sizler umut demeksiniz, sizlerin olduğu yerde umutsuzluk, çirkinlik olamaz, olmamalı. Kendimizi, hatalarımızı düzeltmek, onur, gurur, şeref ve gerçek liderliğin, spordaki anlamını sizlere öğretmek ve yaşatmak için Galatasaray olarak, daha çok ve cesurca çalışacağımıza söz veriyorum. Hepinizi gözlerinizden öpüyorum."