Yeşil Sahalarda Top Koşturarak Hayata Tutunuyorlar
Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu'nun organize ettiği B1 Futsal 1. Ligi'ni 3. sırada tamamlayan Malatya Görme Engelliler Spor Kulübü'nün oyuncuları, yeşil sahalarda top koşturarak hayata tutunuyor.
Malatya Görme Engelliler Spor Kulübü Başkanı ve takımın antrenörü Şerif Büyükdaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kulüplerinin 26 Ekim 2009 tarihinde kurulduğunu belirterek, futsal takımlarının kısa sürede önemli başarılara imza attığını söyledi.
İlk yıl Futsal Yükselme Grubu'nda mücadele ettiklerini ve ikinci lige yükseldiklerini anımsatan Büyükdaş, ''İkinci yılımızda ikinci ligde yarıştık. O yıl Futsal 1. Ligi'ne yükselmeyi başardık'' dedi.
Antrenör Emre Palta ile çalıştırdıkları takımın B1 Futsal 1. Ligi'ni de 31 puanla 3. sırada tamamladığını ifade eden Büyükdaş, takımın başarısında sporcuların özverisinin yanı sıra teknik ekibin de payı olduğunu söyledi.
Emre Palta ise ligde önemli bir başarı gösteren takımın antrenmanlarının da dolu dolu geçtiğini dile getirdi. Takıma yeni oyuncuların da katıldığını anlatan Palta, böylece daha da güçlendiklerini kaydetti.
Görme engelli sporculara yardımcı olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Palta, ''Onların gözleri görmeyebilir. Ama gerçekten kalp gözlerinin açık olduğuna inanıyorum. Onlarla anı, golü, onların duygularını yaşıyorum. Aramızda güzel bir iletişim var'' diye konuştu.
-''İlk zamanlar topa poşet geçirerek oynuyorduk''-
Takım kaptanı Levent Çelik de ''Futsal, görme engellilerin bir nevi futbolu. Oynadığımız topun içine zil monte edildiğinden görme engelli bu sesten topun nerede olduğunu biliyor. İlk zamanlar biz takım olarak olanaksızlıklardan dolayı antrenmanlarımızda topa poşet geçirerek oynuyorduk. Sonraları antrenörümüz oldu. İçinde zil monte edilmiş toplarımız oldu, formalarımız oldu. Futbolu sevdiğimiz için başladık. Başarılı da olduk'' dedi.
Görme engellilere sosyal olmaları çağrısında bulunan Çelik, ''Özellikle futsal oynasınlar. Futsal sahada özgürlük demektir. Sahanın içinde, görmediğimiz halde, her yere özgürce gidiyoruz. Topu sürebiliyoruz. Bu dışarıdaki hayata da cesaret olarak yansıyor'' ifadelerini kullandı.
Doğuştan görme engelli olduğunu anlatan Çelik, şunları söyledi:
''Önce, engelli olduğunuzu ve engelinizin ne olduğunu, engelinizle nasıl yaşayacağınızı bileceksiniz. O zaman işler biraz basitleşiyor. Daha somut düşünebiliyorsunuz. Sokakta direğe çarpıyoruz. Ama espriyle, aynı o sinema oyuncusu Kemal Sunal'ın filmindeki gibi 'kusura bakmayın' demesini de biliyoruz. Görmediğimizden dolayı 'suç bizde midir-' diye, insanlara çarpıp biz özür diliyoruz. 'Ben görmüyorum oturayım, her şey ayağıma gelsin' mantığıyla hareket edince hem zaman çok yavaş ilerliyor hem de insanların bakışı acımaya dönüyor. Öbür şekilde insanlar takdir ediyor. Hatta sizi örnek alanlar oluyor.''
Yerel Yönetimler bölümü mezunu olduğunu ifade eden Çelik, bir kamu kuruluşunda memur olarak görev yaptığını sözlerine ekledi.
Takımın oyuncularından Kahraman Kurbetoğlu da 6 yaşında görme yetisini kaybettiğini belirterek, görmemeye başlayınca sokakta arkadaşlarıyla oyun oynarken dahi zorlandığına değindi.
Kurbetoğlu, ''Sokakta gören arkadaşlarla oyun oynarken sorun yaşamaya başlıyorsunuz. Yön, yer bulamıyorsunuz, uyum sağlayamıyorsunuz. Karşınızdaki çocuk sizin kendisiyle aynı olmadığınızı anında fark etmiyor ya da sizi kendisinden ayrı tutmuyor. O zaman mücadele şartları biraz daha farklı oluyor. Bu sorunları yaşayarak, bu mücadeleyi vererek bu konuma geldim. Futsal Milli Takımı'ndayım. Takım olarak Londra'da düzenlenen Paralimpik Oyunları'na gittik. Malatya'yı temsil ettim. Bu çok önemli bir başarıydı. Belki bir derece alamadık ama önemli bir tecrübe oldu'' diye konuştu.
Futsalın sahada kendilerine rahat oynama imkanı sağladığını anlatan Kurbetoğlu, ''Şu oynadığımız sahanın kenarına bariyer koyduğumuzda tamamen özgür bir ortam oluyor. Bizler kaldırımda yürürken şurada koştuğumuzdan daha çok sakatlanıyoruz. Futsal bize sahadaki mücadelenin yanı sıra dışarıda öz güven de getiriyor'' dedi.
Yayıncı: Ahmet Ekici
İlk yıl Futsal Yükselme Grubu'nda mücadele ettiklerini ve ikinci lige yükseldiklerini anımsatan Büyükdaş, ''İkinci yılımızda ikinci ligde yarıştık. O yıl Futsal 1. Ligi'ne yükselmeyi başardık'' dedi.
Antrenör Emre Palta ile çalıştırdıkları takımın B1 Futsal 1. Ligi'ni de 31 puanla 3. sırada tamamladığını ifade eden Büyükdaş, takımın başarısında sporcuların özverisinin yanı sıra teknik ekibin de payı olduğunu söyledi.
Emre Palta ise ligde önemli bir başarı gösteren takımın antrenmanlarının da dolu dolu geçtiğini dile getirdi. Takıma yeni oyuncuların da katıldığını anlatan Palta, böylece daha da güçlendiklerini kaydetti.
Görme engelli sporculara yardımcı olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Palta, ''Onların gözleri görmeyebilir. Ama gerçekten kalp gözlerinin açık olduğuna inanıyorum. Onlarla anı, golü, onların duygularını yaşıyorum. Aramızda güzel bir iletişim var'' diye konuştu.
-''İlk zamanlar topa poşet geçirerek oynuyorduk''-
Takım kaptanı Levent Çelik de ''Futsal, görme engellilerin bir nevi futbolu. Oynadığımız topun içine zil monte edildiğinden görme engelli bu sesten topun nerede olduğunu biliyor. İlk zamanlar biz takım olarak olanaksızlıklardan dolayı antrenmanlarımızda topa poşet geçirerek oynuyorduk. Sonraları antrenörümüz oldu. İçinde zil monte edilmiş toplarımız oldu, formalarımız oldu. Futbolu sevdiğimiz için başladık. Başarılı da olduk'' dedi.
Görme engellilere sosyal olmaları çağrısında bulunan Çelik, ''Özellikle futsal oynasınlar. Futsal sahada özgürlük demektir. Sahanın içinde, görmediğimiz halde, her yere özgürce gidiyoruz. Topu sürebiliyoruz. Bu dışarıdaki hayata da cesaret olarak yansıyor'' ifadelerini kullandı.
Doğuştan görme engelli olduğunu anlatan Çelik, şunları söyledi:
''Önce, engelli olduğunuzu ve engelinizin ne olduğunu, engelinizle nasıl yaşayacağınızı bileceksiniz. O zaman işler biraz basitleşiyor. Daha somut düşünebiliyorsunuz. Sokakta direğe çarpıyoruz. Ama espriyle, aynı o sinema oyuncusu Kemal Sunal'ın filmindeki gibi 'kusura bakmayın' demesini de biliyoruz. Görmediğimizden dolayı 'suç bizde midir-' diye, insanlara çarpıp biz özür diliyoruz. 'Ben görmüyorum oturayım, her şey ayağıma gelsin' mantığıyla hareket edince hem zaman çok yavaş ilerliyor hem de insanların bakışı acımaya dönüyor. Öbür şekilde insanlar takdir ediyor. Hatta sizi örnek alanlar oluyor.''
Yerel Yönetimler bölümü mezunu olduğunu ifade eden Çelik, bir kamu kuruluşunda memur olarak görev yaptığını sözlerine ekledi.
Takımın oyuncularından Kahraman Kurbetoğlu da 6 yaşında görme yetisini kaybettiğini belirterek, görmemeye başlayınca sokakta arkadaşlarıyla oyun oynarken dahi zorlandığına değindi.
Kurbetoğlu, ''Sokakta gören arkadaşlarla oyun oynarken sorun yaşamaya başlıyorsunuz. Yön, yer bulamıyorsunuz, uyum sağlayamıyorsunuz. Karşınızdaki çocuk sizin kendisiyle aynı olmadığınızı anında fark etmiyor ya da sizi kendisinden ayrı tutmuyor. O zaman mücadele şartları biraz daha farklı oluyor. Bu sorunları yaşayarak, bu mücadeleyi vererek bu konuma geldim. Futsal Milli Takımı'ndayım. Takım olarak Londra'da düzenlenen Paralimpik Oyunları'na gittik. Malatya'yı temsil ettim. Bu çok önemli bir başarıydı. Belki bir derece alamadık ama önemli bir tecrübe oldu'' diye konuştu.
Futsalın sahada kendilerine rahat oynama imkanı sağladığını anlatan Kurbetoğlu, ''Şu oynadığımız sahanın kenarına bariyer koyduğumuzda tamamen özgür bir ortam oluyor. Bizler kaldırımda yürürken şurada koştuğumuzdan daha çok sakatlanıyoruz. Futsal bize sahadaki mücadelenin yanı sıra dışarıda öz güven de getiriyor'' dedi.
Yayıncı: Ahmet Ekici
Kaynak: AA
