Orhun Ene: Turnuvada Alınan Sonuç Bir Başarı Değil Hayal Kırıklığıdır

A Milli Erkek Basketbol Takımı Baş antrenörü Orhun Ene, Litvanya`da düzenlenen Avrupa Şampiyonası`nda Türk Milli Takım`nın almış olduğu sonuçları başarı değil, hayal kırıklığı olarak yorumladı.


A Milli Takım Baş antrenörü Orhun Ene, ay - yıldızlıların savunma yönü güçlü bir takım olduğunu söylerken, “Oyunun savunma yönüyle oyunda fark yaratan, savunmada yakaladığımız tempoyla daha iyi hücum edebilen, savunmayı öncelikli taraf olarak seçen bir takımız.`` diyerek şöyle konuştu:
``Bu 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nda da Polonya’da düzenlenen 2009 Avrupa Şampiyonası’nda da böyleydi. Milli Takımlar kulüp takımları gibi değil. Belirli süreç içerisinde en kolay yapabilecekleri şeyi, olması gereken, bütün farkı yaratan, iyi savunma yapan takımlar şampiyonada bir seviyeye geliyorlar. Hücum düzenleri belki kulüp takımlarında 6 ile 8 ay içerisinde oturabiliyor. Biz hücum düzenlerimizde süregelen düzenlerimizde de çok büyük değişiklikler yapmadık. O hücum organizasyonumuzda geçmişten gelen şekilde, temelde çok farklılaştırmadan oynadık.
Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda oyuncuların daha kolay adapte olabileceği şeyler seçiyoruz. Burada kalkıp farklı opsiyonları, farklı formasyonları olan hücumlar seçilmiyor, bu oyuncular bütün liglerde hemen hemen aynı kalıpları oynuyorlar. Yani topa yapılan perdelemelerle, katlarla, içeriden ve dışarıdan oynuyorlar.
Bunların dili zaten aynı. Ama bu süreçte biz ağır idmanların sonucunda hazırlık maçlarında da o ritmi, ağır idmanlardan dolayı yapamadığımızı düşünüyorum. Hücuma daha fazla, orada da o detayların üzerinde durmamız gerekiyor. Oynanan oyuna hücum olarak yapılan organizasyonda, bu oyuncuların kulüplerinde de yapılan organizasyonlardır. Farklı kalıplar değil. Bu oyunlar, bütün antrenörler tarafından uygulanan kalıplar.”

BAŞARI KAZANMAYI ÇOK ARZULADIK
2011 FIBA Avrupa Şampiyonası’na hedeflerle gittiklerini de kaydeden A Milli Takım Baş antrenörü Orhun Ene, “Avrupa Şampiyonası tabii ki kolay değil. Siz elbette bir hedef koyuyorsunuz. Herkes giderken bir hedef koyuyor. Biz koyduğumuz hedefte ve geçmişte yapamadığımız şeylerden biri olduğu için, başarıyı kazanmayı çok arzu ettik.`` diyerek, şöyle devam etti:
``Oynadığımız takımlarla beraber her zaman kafamızda koyduğumuz şeyleri gerçekleştiremiyorsunuz. Bugün almış olduğumuz sonuç bir başarı değil, hayal kırıklığı. Bizim daha büyük beklentimiz vardı. Oynadığımız maçlar ve yenildiğimiz takımlar, bizim yenilebileceğimiz takımlardı. Muhakkak o takımlarla aynı maçları, bu turnuva ülkemizde olsaydı kazanabilirdik. Ama oraya gittiğimizde maçı kazanmaya getirdiğimiz noktalarda bir dakika içerisinde kaybediyorsunuz.
Bugün oynadığımız hiçbir takıma karşı farklı geri düştüğümüz süreçler olmadı. Kazanma adına kazanmak için büyük mücadele ortaya koyduk. Kamp dönemi içerisinde de gayret ortaya koyduk. Maçı kazanmak için iyi oynamanız gerekiyor. Ama son bir dakikada ya da maçın belli bir bölümünde o bir dakika çok önemli bölüm oluyor. Yaptığınız hataları değerlendirebilen takımlarla oynuyorsunuz. Onlar da bu hedef doğrultusunda başarılı olmak istiyorlar. Bazen siz kazanabiliyorsunuz, bazen onlar kazanabiliyorlar.
İspanya ve Litvanya ülkemize rakip olduklarında her zaman biz kazanabiliriz diyemeyiz. Ama turnuvaya giderken arzuluyoruz bunu, ama oraya gittiğimiz zaman böyle olamayabiliyor.”

GEÇEN YIL KAZANILAN BAŞARI, KURULAN SİSTEMİN DEVAMIDIR
Erkek Milli Takımlar Teknik Koordinatörü Bogdan Tanjevic ile uzun süredir birlikte çalıştıklarını belirten Orhun Ene, “Bogdan Tanjevic ile birlikte 6-7 senelik yapı içerisinde, özellikle 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nda alınan başarı, kurulan bir sistemin devamıdır. Ben o süreçte onunla birlikte olan biri olarak, böylesine tecrübeli bir isimden yararlanabilmek, hem benim hem de Milli Takım açısından büyük kazanç olduğunu düşünüyorum.`` diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
``Beraber çalıştığımız süreç içinde kendisini de yakından tanıdığım için çalışmalarımıza direkt olarak karışmamış ancak fikirlerini her zaman dile getirmiştir. Tanjevic, beklentilerini her zaman söylemiş ve çoğu zaman da bana kızmıştır. Elbette bu süreç içerisinde ondan aldığım ve uyguladığım, aldığım ancak uygulamadığım şeyler de olmuştur.”