Yargısız İnfazı Kabul Etmiyoruz
Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu, ‘‘Belirli bir kesimin henüz kesinleşmemiş delil ve kararlar üzerinden yargısız infaz yapmalarını ibretle izliyoruz ve bunu kabul etmiyoruz‘‘ açıklamasını yaptı.
Sarı lacivertli kulübün yönetim kurulu, futbolda şike iddialarına yönelik başlatılan soruşturmada, 3 Temmuz Pazar gününden itibaren yaşanan hukuki süreçle ilgili taraftarlarını ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın toplantısı düzenledi.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı‘nın 1907 Tribün salonunda düzenlenen basın toplantısında kulüp adına açıklamayı başkanvekili Nihat Özdemir okudu.
Özdemir‘in yanı sıra toplantıda Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay ile yönetim kurulu üyeleri Ali Koç, Murat Özaydınlı, Abdullah Kiğılı, Nihat Özbağı, Serhat Çeçen, Ünal Uzun, Turhan Şahin, Hakan Dinçay, Semih Özsoy, Cihan Kamer, Vedat Olcay, Mithat Yenigün, Ömer Temelli, Hüseyin Ersan Topbaş, Yasemin Merçil hazır bulundu. Başkan Aziz Yıldırım‘ın kardeşi olan yönetim kurulu üyesi Ali Yıldırım ise toplantıda bulunmadı.
Nihat Özdemir, sadece Fenerbahçe Kulübü olarak değil Türk futbolu adına son derece önemli bir sürecin yaşandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
‘‘Yürütülmekte olan adli bir soruşturma kapsamında Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım gözaltında, asbaşkanlarımız Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu ile kulübümüzün mali işler müdürü Sayın Tamer Yelkovan ve altyapı sorumlumuz Cemil Turan‘ın tutuklu olarak yargılanmalarına hükmedilmiştir. Her şeyden önce ve önemli şunun bilinmesini istiyoruz, Fenerbahçe Spor Kulübü, yöneticisinden taraftarına, sporcusundan çalışanlarına kadar Türk adaletine sonsuz bir güven duymaktadır ve adli sürecin adil bir biçimde sonuçlanmasını beklemektedir. Yüce Türk adaletinin 104 yıllık şanlı tarihe sahip 25 milyondan fazla taraftarı bulunan dünyanın en büyük spor kulüplerinden biri olan kulübümüz hakkında en doğru kararı en hızlı bir biçimde vereceğine yürekten inanıyoruz.‘‘
Aziz Yıldırım ve yöneticilerin gözaltına alındıkları 3 Temmuz Pazar gününden bu yana yaşanan süreci saygıyla takip ettiklerini anlatan Özdemir, belirli bir kesimin henüz kesinleşmemiş delil ve kararlar üzerinden yargısız infaz yaptığını savundu.
Yaşanan süreçte en çok dikkat edilmesi gereken noktanın gizlilik ilkesi olduğunu vurgulayan Özdemir, ‘‘Bizler yürütülmekte olan sürece saygı duyuyoruz. Ancak, belirli bir kesimin henüz kesinleşmemiş delil ve kararlar üzerinden yargısız infaz yapmalarını ibretle izliyor ve bunu kabul etmiyoruz. Üzülerek görüyoruz ki bizim saygı ve sükunet ile takip ettiğimiz süreçte soruşturmanın gizliliği ilkesi her geçen gün daha da artarak ihlal edilmektedir. Oysaki bu süreçte en çok dikkat edilmesi gereken nokta gizlilik ilkesidir‘‘ şeklinde konuştu.
‘‘İddia edilen hiçbir delil mahkeme tarafından kabul edilmedikçe delil hükmü kazanamaz‘‘ diyen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Dünyanın her demokratik ve hukukun üstünlüğü prensibinin hakim olduğu ülkesinde emniyet güçleri, yüzlerce çalışma yapar, suçu ve suçluları araştırır. Bunları konuyla ilgili savcılık makamına sunar, savcılık bunlardan büyük bir kısmını dava açmaya yetecek ölçüde delil oluşturulmadığı kanaatiyle reddeder ve dava açmaz. Savcılık makamının dava açmayı uygun bulduğu soruşturmalar, savcılık talebiyle dava açılması için mahkemeye sunulur. Mahkeme dava açılmasını kabul veya reddeder. Dava kabul edilirse, yargılama safhası başlar. Bu safhada her türlü delil, delil başlangıcı ve tüm belgeler mahkeme tarafından hukuka uygun olarak tüm derinliği ve inceliği ile değerlendirilir. Dolayısıyla iddia edilen hiçbir delil mahkeme tarafından kabul edilmedikçe delil hükmü kazanamaz.‘‘
-‘‘YARGISIZ İNFAZ VE LİNÇ KAMPANYASI‘‘-
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı‘nın 1907 Tribün salonunda düzenlenen basın toplantısında kulüp adına açıklamayı başkanvekili Nihat Özdemir okudu.
Özdemir‘in yanı sıra toplantıda Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay ile yönetim kurulu üyeleri Ali Koç, Murat Özaydınlı, Abdullah Kiğılı, Nihat Özbağı, Serhat Çeçen, Ünal Uzun, Turhan Şahin, Hakan Dinçay, Semih Özsoy, Cihan Kamer, Vedat Olcay, Mithat Yenigün, Ömer Temelli, Hüseyin Ersan Topbaş, Yasemin Merçil hazır bulundu. Başkan Aziz Yıldırım‘ın kardeşi olan yönetim kurulu üyesi Ali Yıldırım ise toplantıda bulunmadı.
Nihat Özdemir, sadece Fenerbahçe Kulübü olarak değil Türk futbolu adına son derece önemli bir sürecin yaşandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
‘‘Yürütülmekte olan adli bir soruşturma kapsamında Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım gözaltında, asbaşkanlarımız Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu ile kulübümüzün mali işler müdürü Sayın Tamer Yelkovan ve altyapı sorumlumuz Cemil Turan‘ın tutuklu olarak yargılanmalarına hükmedilmiştir. Her şeyden önce ve önemli şunun bilinmesini istiyoruz, Fenerbahçe Spor Kulübü, yöneticisinden taraftarına, sporcusundan çalışanlarına kadar Türk adaletine sonsuz bir güven duymaktadır ve adli sürecin adil bir biçimde sonuçlanmasını beklemektedir. Yüce Türk adaletinin 104 yıllık şanlı tarihe sahip 25 milyondan fazla taraftarı bulunan dünyanın en büyük spor kulüplerinden biri olan kulübümüz hakkında en doğru kararı en hızlı bir biçimde vereceğine yürekten inanıyoruz.‘‘
Aziz Yıldırım ve yöneticilerin gözaltına alındıkları 3 Temmuz Pazar gününden bu yana yaşanan süreci saygıyla takip ettiklerini anlatan Özdemir, belirli bir kesimin henüz kesinleşmemiş delil ve kararlar üzerinden yargısız infaz yaptığını savundu.
Yaşanan süreçte en çok dikkat edilmesi gereken noktanın gizlilik ilkesi olduğunu vurgulayan Özdemir, ‘‘Bizler yürütülmekte olan sürece saygı duyuyoruz. Ancak, belirli bir kesimin henüz kesinleşmemiş delil ve kararlar üzerinden yargısız infaz yapmalarını ibretle izliyor ve bunu kabul etmiyoruz. Üzülerek görüyoruz ki bizim saygı ve sükunet ile takip ettiğimiz süreçte soruşturmanın gizliliği ilkesi her geçen gün daha da artarak ihlal edilmektedir. Oysaki bu süreçte en çok dikkat edilmesi gereken nokta gizlilik ilkesidir‘‘ şeklinde konuştu.
‘‘İddia edilen hiçbir delil mahkeme tarafından kabul edilmedikçe delil hükmü kazanamaz‘‘ diyen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Dünyanın her demokratik ve hukukun üstünlüğü prensibinin hakim olduğu ülkesinde emniyet güçleri, yüzlerce çalışma yapar, suçu ve suçluları araştırır. Bunları konuyla ilgili savcılık makamına sunar, savcılık bunlardan büyük bir kısmını dava açmaya yetecek ölçüde delil oluşturulmadığı kanaatiyle reddeder ve dava açmaz. Savcılık makamının dava açmayı uygun bulduğu soruşturmalar, savcılık talebiyle dava açılması için mahkemeye sunulur. Mahkeme dava açılmasını kabul veya reddeder. Dava kabul edilirse, yargılama safhası başlar. Bu safhada her türlü delil, delil başlangıcı ve tüm belgeler mahkeme tarafından hukuka uygun olarak tüm derinliği ve inceliği ile değerlendirilir. Dolayısıyla iddia edilen hiçbir delil mahkeme tarafından kabul edilmedikçe delil hükmü kazanamaz.‘‘
-‘‘YARGISIZ İNFAZ VE LİNÇ KAMPANYASI‘‘-
Kaynak: AA