Futboldaki Şike Depremini İlk Ergenekon İddianameleri Açığa Çıkarmıştı

İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın soruşturması kapsamında dün Fenerbahçe, Sivasspor, Trabzonspor ile Beşiktaş kulüplerinde arama yapıldı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz‘ın yanı sıra birçok yönetici, teknik adam, futbolcu ve menajer gözaltına alındı.

İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın soruşturması kapsamında dün Fenerbahçe, Sivasspor, Trabzonspor ile Beşiktaş kulüplerinde arama yapıldı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz‘ın yanı sıra birçok yönetici, teknik adam, futbolcu ve menajer gözaltına alındı.

    Uzun yıllardır başta şike olmak üzere bahis ve doping gibi pek çok olumsuz olaya karışan Türk sporunun yeraltı bağlantılarının ne türden ve hangi boyutta olduğu hâlâ netlik kazanmış değil. Ancak uzun süredir Türkiye’nin gündemini meşgul eden Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan belgeler ve Ergenekon iddianamesindeki bazı bilgiler Türk sporunun bağlantılarının nerelere uzandığını gözler önüne seriyor.

Geçtiğimiz yıllarda açıklanan Ergenekon terör örgütüyle ilgili iddianamelerde, spor dünyasının yasa dışı faaliyetlerle uğraşan insanlarla ne derece içli dışlı olduğunu gözler önüne sererken iddianamede spor camiasının ünlü isimlerine yer verilmiş ve Ergenekon terör örgütünden oldukları iddia edilen çete mensuplarının futbol karşılaşmalarına şike bulaştırdığı da açıkça belirtilmişti.

    Yaklaşık 2 bin 500 sayfalık iddianamede şüpheli Hayrettin Ertekin mensubu olduğu örgütün, her kurum ve kuruluşa sızma stratejisi olarak futbol müsabakalarına nasıl müdahale ettiklerini anlatıyor. Hayrettin Ertekin ile Musa isimli bir şahıs arasında geçen telefon görüşmesinde ünlü futbolcu ve teknik adam Ünal Karaman’ın ismi geçiyor.

    Konuşmanın iddianamaye yansıyan bölümünde ‘şike parası’ndan açıkça söz edilerek telefonda geçen konuşma kayıtlarına yer veriliyor. “Musa: Biraz önce Ünal Karaman’la konuştum. Başarılar diledim ona. ‘Yarın Ankaragücü maçını al’ dedim. Hayrettin Ertekin: Konya’da oynuyorlar doğru, şeyi verdi abi, bursu A.’ya verdi. Biliyorsunuz yani konuşulduğu gibi, ikinci yarıda inşallah şeylik yapmaz, Samet abi.”

Ünlü futbolcunun bu konuşmadan bir ay sonra farklı bir konuda ismi tekrar geçiyor. Tümgenaral Kaya Varol’un adının zikredildiği ihtilal, muhtıra gibi konuşmaların yer aldığı sohbette, Konyaspor’dan Ünal Karaman diye bir arkadaşı olduğunu ve konuşma içerisinde geçen şahsın o olabileceği iddianamede yazılıyor.

    Cumhuriyet Gazetesi’nden İlhan Selçuk ile bayan İ.Y. ile yaptıkları telefon görüşmesinde ise “...Türkiye’ye bir müdahale falan olmazsa elden gitti bu Türkiye”, “Buraya Futbol Federasyonu Başkanı geldi. Haluk Ulusoy, görevden alınan Doğu Paşa’yla da tanıştı...” dediği belirtiliyor.

    FENERBAHÇE’NİN BÜTÜN TESİSLERİNİ ALMIŞLAR

İddianamede ayrıca çeşitli spor dallarındaki yönetici ve sporcularla ilgi bilgiler de yer alıyor. İddianamede Trabzonspor’un eski yöneticisi Atilla Yıldırım ve Fenerbahçe’de yöneticilik yapan M. Murat Yücel’in ismi geçiyor.

    Ayrıca spor organizasyonu olarak yapılanma altında birçok ilde resmi antrenörler ve şampiyon sporcular, resmi devlet memurları destek yapılanması altında polis, özel harekatçı ve diğer memurların çeteyle irtibatı olduğu anlatılıyor. Şüphelilerin hemen hemen hepsinin hem özel harekatçı olması hem de özel güvenlik şirketlerinde faal olarak çalışmaları ve spor hocası konumunda olmaları da dikkat çeken bir başka nokta.

    Öte yandan Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden biri olan Muzaffer Tekin’in 1988-89 yıllarından önce Tekel’de çalıştığı dönemlerde Kadıköy Belediyesi’nin spor hocalığını yaptığı iddianamede belirtiliyor. Emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ’ın M. Vakıf Döğüşçü ile yaptığı telefon görüşmesi iddianamede şöyle geçiyor:

    “T. Paşamın yanına vardım, selamlarınızı arz ettim. Güvenlik ve temizlik şirketi var. Hasanpaşa’da Paşam. Fenerbahçe’nin bütün tesislerini almışlar. Güvenliğini, temizliğini…”

    TANJU ÇOLAK’I ÜSKÜP’E KAÇIRMIŞLAR

Bir dönem adı kaçakçılıkla anılan eski futbolcu Tanju Çolak da iddianamelerde adı geçenlerden. Şüpheli Emcet Olcaytu’dan ele geçirilen deliller ışığında Makedonya’nın başkenti Üsküp’te yaşayan Nadri isimli bir şahsın verdiği bilgiye göre Tanju Çolak, 1995–1996 yılları arasında Tuncay Güney’le birlikte Üsküp’e kaçırılmış. Tanju’yu ve Tuncay Güney’i Üsküp’e kaçıran kişinin isminin Metin olduğu ve Sami Hoştan’ın adamı olduğu vurgulanıyor.

İddianamenin örgütsel irtibatlar kısmında ise Galatasaray Adası’nın işletmeciliği yer alıyor. Bu kısımda şu çarpıcı bilgiler bulunuyor:

    “Raina ve Galatasaray adasının işletmesi PKK ile işbirliğinde İstanbul’u ayakta tutanlardan biri (Paşa) halen görevde olan bir paşadan. Erdoğan Polat Irak’tan ABD doları getirerek Avro’ya dönüştürüp piyasaya sürüyorlar. Paranın yüzde 20’sini de Mehmetçik Vakfı’na verildi.”

    TAHKİM KURULU İÇİN HURŞİT TOLON’DAN TALEPTE BULUNMUŞ

Futbol Federasyonu’nun Tahkim Kurulu adayı olmayı düşünen şüpheli Tanju Güvendiren’in Hurşit Tolon’la arasındaki irtibat da iddianamede ayrıntılarıyla anlatılıyor.

    Tahkim kurulu için H.D. ile dostluğu olan Hurşit Tolon’dan kendisine referans olmasını isteyen Güvender’in Tolon’la Ankara Merkez Ordu evinde de görüştükleri belirtiliyor.