Samsunspor‘da Haciz Krizi
Spor Toto Süper Lig‘in yeni takımı Samsunspor‘un Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Yılmaz, Samsunspor Kulübü‘ne haciz koyduran ve eski yönetici Ömer Çoruh‘a tepki gösterdi.
Samsunspor Kulüp Başkanı Kazım Yılmaz, Samsunspor‘un eski Mali İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Çoruh‘un alacaklarına karşılık kulübe haciz koydurmasıyla ilgili açıklamada bulunarak, eski yönetim dönemindeki tüm hesapları incelemeye alacağını söyledi. İyi niyetli gayretlerle sürdürdüğü çabalarının bazı kesimler tarafından engellenmeye çalışıldığını ve Samsunspor Kulübü‘nün yıpratılmaya çalışıldığını ileri süren Kazım Yılmaz, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Şuana kadar Türkiye Futbol
Federasyonu tarafından kulübümüze 3 milyon 600 bin lira gönderilmiş, bunun haricinde de kulübümüze 6 milyon lira tarafımın şahsı hesabından aktarılarak kulübümüzü hak ettiği noktaya getirmek için çaba sarf etmekteyim. Bu amaçla transfer ettiğimiz bir futbolcunun menajerlik ücreti altında tamamen şahsi hesabımdan kulübümüzün hesabına yatırıp havale ettiğim 42 bin tutarındaki euro, ilgili hesaba ulaşamayıp, kulübün hesabına geri geldiği esnada bu anı fırsat bilerek Samsunspor Kulübü‘nün eski Mali İşlerden
Sorumlu Yöneticisi Ömer Çoruh tarafından haciz edilmiştir. Adı anılan şahıs ile yapılan görüşmelerde durumun hassasiyeti izah edildiği halde kendisi için önemli olmadığı bu parayı alacağını beyan ederek, kulübümüzün yıpratılması için bir gayret içerisinde olduğu anlaşılmıştır. Şimdi kamuoyuna soruyorum, Samsunspor sevdalılığı bu mudur? Fırsat tellallığı yaparak bu tür davranışlarla kulübümüzün önünü tıkamaya çalışan şahısların, ne kulübümüze ne de şahsıma zarar vermeye güçleri yetmeyecektir. Samsunspor
Kulübü‘nün menfaati adına bu haczi koydurup da ısrarcı olanların yapmış olduğu dönemdeki tüm hesaplar tarafımdan incelemeye alınacaktır. Tüm bu yaşanan gelişmeleri Samsun kamuoyunun vicdanına sunmayı görev kabul ediyorum."
Kazım Yılmaz‘ın yaptığı açıklamaya cevap veren eski yönetici Ömer Çoruh, "Bizim yönetim olarak Celil Sağıroğlu‘nun alacaklarına mahsuben Hüseyin Başgöl‘e verdiğimiz senetler vardı. 50 bin liralık 13 adet senet vardı. Bunlardan kongreden sonraya kalan 6 tane senet vardı. Kulüp senedi bunlar, benim kefilliğimde. Defalarca görüşmemize rağmen yeni yönetim ile, bu borç zaten kulübün borcudur, karar defterlerinde var. Ben kefil olduğum için kulüp borcunu ödemiyor, ben ödemek zorunda kalıyorum. Alacaklı ben
kefil olduğum için benim üzerine geliyor. Ben de ödüyorum senetleri, arkadaşları da uyarıyorum, ‘bunu ödeyin‘ diyorum. Biz daha önceki dönemde 10 milyona yakın eski borç ödedik, mevcut başkan da ‘ben eski borçlara karışmam‘ diyor. Böyle bir zihniyet yok futbol kulübünde, kulübün geçmişini kollayacaksın. Teknik direktörün, futbolcunun borcunu ödeme de bak bakalım yeni transferlerine lisans çıkarttırabiliyor musun? Benim şahsımla alakalı değil, kulüp borçlarını ben ödemek durumunda kaldığım için böyle bir
şeye gittim. Karşı tarafla yaptığım görüşmelerde olumlu sonuç alamadım. Avukata verdim. Avukat da bankalardan her alacaklının yaptığı gibi hesaplara bloke koyduruyor. Benim bilgim yok zaten bundan. ‘Bir şekilde benim alacağımı tahsil edin‘ dedim avukatlara, onlarda benim alacaklarımı tahsil ediyorlar. Biz onlara 25 milyon lira kasada bıraktık. Takımı lige çıkartarak kulübü 25 milyon liralık gelire kavuşturduk. Kendi alnımın akıyla kazandığım, helal kazandığım parayı ben kimseye yedirtmem. Son 1 yılda
bizim resmi gelirimiz İdiaa‘dan, temliklerden alabildiğimiz 900 bin lira civarında bir paradır, futbolculara ödediğimiz para primlerle birlikte 6.5 milyon liradır. Biz geri kalan parayla, parasızlık, yokluk ve yoksulluk içinde biz bu kulübü bu duruma getirdik. Bunu bütün kamuoyu biliyor. Biz çalmadık, yönetim olarak, Ömer Çoruh olarak biz hırsız değiliz. Bizim yönetimin verilemeyecek hiçbir hesabı yoktur. Bu 1 yıl ile bitmez, madem hesaplar incelenecekse son 10 yılın hesaplarının incelenmesinde fayda
görüyorum" dedi.
Federasyonu tarafından kulübümüze 3 milyon 600 bin lira gönderilmiş, bunun haricinde de kulübümüze 6 milyon lira tarafımın şahsı hesabından aktarılarak kulübümüzü hak ettiği noktaya getirmek için çaba sarf etmekteyim. Bu amaçla transfer ettiğimiz bir futbolcunun menajerlik ücreti altında tamamen şahsi hesabımdan kulübümüzün hesabına yatırıp havale ettiğim 42 bin tutarındaki euro, ilgili hesaba ulaşamayıp, kulübün hesabına geri geldiği esnada bu anı fırsat bilerek Samsunspor Kulübü‘nün eski Mali İşlerden
Sorumlu Yöneticisi Ömer Çoruh tarafından haciz edilmiştir. Adı anılan şahıs ile yapılan görüşmelerde durumun hassasiyeti izah edildiği halde kendisi için önemli olmadığı bu parayı alacağını beyan ederek, kulübümüzün yıpratılması için bir gayret içerisinde olduğu anlaşılmıştır. Şimdi kamuoyuna soruyorum, Samsunspor sevdalılığı bu mudur? Fırsat tellallığı yaparak bu tür davranışlarla kulübümüzün önünü tıkamaya çalışan şahısların, ne kulübümüze ne de şahsıma zarar vermeye güçleri yetmeyecektir. Samsunspor
Kulübü‘nün menfaati adına bu haczi koydurup da ısrarcı olanların yapmış olduğu dönemdeki tüm hesaplar tarafımdan incelemeye alınacaktır. Tüm bu yaşanan gelişmeleri Samsun kamuoyunun vicdanına sunmayı görev kabul ediyorum."
Kazım Yılmaz‘ın yaptığı açıklamaya cevap veren eski yönetici Ömer Çoruh, "Bizim yönetim olarak Celil Sağıroğlu‘nun alacaklarına mahsuben Hüseyin Başgöl‘e verdiğimiz senetler vardı. 50 bin liralık 13 adet senet vardı. Bunlardan kongreden sonraya kalan 6 tane senet vardı. Kulüp senedi bunlar, benim kefilliğimde. Defalarca görüşmemize rağmen yeni yönetim ile, bu borç zaten kulübün borcudur, karar defterlerinde var. Ben kefil olduğum için kulüp borcunu ödemiyor, ben ödemek zorunda kalıyorum. Alacaklı ben
kefil olduğum için benim üzerine geliyor. Ben de ödüyorum senetleri, arkadaşları da uyarıyorum, ‘bunu ödeyin‘ diyorum. Biz daha önceki dönemde 10 milyona yakın eski borç ödedik, mevcut başkan da ‘ben eski borçlara karışmam‘ diyor. Böyle bir zihniyet yok futbol kulübünde, kulübün geçmişini kollayacaksın. Teknik direktörün, futbolcunun borcunu ödeme de bak bakalım yeni transferlerine lisans çıkarttırabiliyor musun? Benim şahsımla alakalı değil, kulüp borçlarını ben ödemek durumunda kaldığım için böyle bir
şeye gittim. Karşı tarafla yaptığım görüşmelerde olumlu sonuç alamadım. Avukata verdim. Avukat da bankalardan her alacaklının yaptığı gibi hesaplara bloke koyduruyor. Benim bilgim yok zaten bundan. ‘Bir şekilde benim alacağımı tahsil edin‘ dedim avukatlara, onlarda benim alacaklarımı tahsil ediyorlar. Biz onlara 25 milyon lira kasada bıraktık. Takımı lige çıkartarak kulübü 25 milyon liralık gelire kavuşturduk. Kendi alnımın akıyla kazandığım, helal kazandığım parayı ben kimseye yedirtmem. Son 1 yılda
bizim resmi gelirimiz İdiaa‘dan, temliklerden alabildiğimiz 900 bin lira civarında bir paradır, futbolculara ödediğimiz para primlerle birlikte 6.5 milyon liradır. Biz geri kalan parayla, parasızlık, yokluk ve yoksulluk içinde biz bu kulübü bu duruma getirdik. Bunu bütün kamuoyu biliyor. Biz çalmadık, yönetim olarak, Ömer Çoruh olarak biz hırsız değiliz. Bizim yönetimin verilemeyecek hiçbir hesabı yoktur. Bu 1 yıl ile bitmez, madem hesaplar incelenecekse son 10 yılın hesaplarının incelenmesinde fayda
görüyorum" dedi.
Kaynak: İHA