‘Zirvedekiler 2011‘ Paneli
Beşiktaş Spor Kulübü Basın Sözcüsü Mete Düren, Bernd Schuster hakkında değerlendirmede bulunarak, "Schuster‘le ‘Dur bakalım ne yapacak?‘ açısıyla işe başladık ve hazırlıksız yakalandık" dedi.
Çukurova Belgesi‘nde yayın hayatını sürdüren, ‘Çukurova Expres Gazetesi‘ ve ‘cukurovaexpres.com‘ adlı internet sitesinin, 3. kuruluş yıldönümü nedeniyle organize edilen, ‘Zirvedekiler 2011‘ paneli gerçekleştirildi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası‘nda (MTSO) gerçekleştirilen panele, Beşiktaş Basın Sözcüsü Mete Düren, TRT Spor Spikeri Kerem Öncel, Spor Yorumcusu Ömer Üründül, Gençlerbirliği Teknik Direktörü Giray Bulak, Posta Gazetesi Köşe Yazarı ‘Aşk Doktoru‘ lakaplı Mehmet Coşkundeniz, konuşmacı olarak katıldı. Panelde, FIFA Kokartlı Futbol Hakemi Vedat Yüksel, Boluspor Savunma Oyuncusu Erdem Özgenç ve Altay eski teknik direktörü Coşkun Demirbakan da hazır bulundu.
Panelde konuşan TRT spikeri Kerem Öncel, Mersin İdman Yurdu‘nun Süper Lig‘e çıktığını hatırlatarak, şehir takımlarının Süper Lig‘de mücadele etmesinin kendisine keyif verdiğini söyledi.
Spor Yorumcusu Ömer Üründül ise Mersin‘de olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bank Asya 1. Lig maçları kapsamında Mersin‘e birçok kez maç yorumlamaya geldim. Hayatım boyunca önemli maçlar anlattım ve yorumladım. Futbol benim için çok önemli bir spor dalı. Bu nedenle de küçük takım, büyük takım ayrımı yapmam. Örneğin Sivasspor-Fenerbahçe maçının oynandığı gün, Sakaryaspor-Bandırmaspor maçını yorumlamaya gittim" diye konuştu. Mersin İdman Yurdu‘nun ve Samsunspor‘un sezon içerisinde birçok
maçını yorumladığını anlatan Üründül, "Özellikle Mersin‘de bize duyulan aşırı bir ilgi var. Herkes, ‘Mersin İdman Yurdu‘nun şampiyonluğunda çok büyük katkınız var, çok uğurlu geldiniz‘ gibi söylemleri dile getiriyor. Açıkçası bu söylemlerden rahatsız oldum, çünkü Mersin İdman Yurdu bileğinin hakkıyla şampiyon oldu. Bunda bizim bir katkımız yok" dedi.
Beşiktaş Spor Kulübü Basın Sözcüsü Mete Düren de, takımın eski teknik direktörü Bernd Schuster‘i değerlendirdi. Schuster‘in isminin Serdar Bilgili‘nin başkanlığı döneminde de geçtiğini anlatan Düren, "Christoph Daum‘la sözleşmemiz bittiğinde, Mircea Lucescu‘nun geldiği dönemlerde de, Schuster‘in ismi anılıyordu" şeklinde konuştu. Schuster‘in başarısızlığına da değinen Düren, "Yabancı oyuncuların başarılı olma ihtimali daha fazla. Ancak hoca bakımdan bu ihtimal biraz daha düsük. Schuster‘le ‘Dur bakalım
ne yapacak?‘ açısıyla işe başladık ve hazırlıksız yakalandık" ifadelerini kullandı.
Mustafa Denizli‘yle sözleşme imzalanmasının ardından, Denizli‘nin tatil yaptığı yerden kendisini arayıp, ‘Çok kötüyüm, İstanbul‘a geliyorum‘ dediğini belirten Düren, "Böyle bir durum karşısında B planı hazırlamak zorundaydık. Hazırlıksız yakalandığımız bu anda da Schuster, Mustafa Denizli‘ye alternatif olarak geldi. Schuster konusunda hayal kırıklığı yaşadığımız doğru. Ancak Q7 ve çetesinden de beklediğimiz verimi ilk dönem içerisinde alamadık. Bu da bizim için ayrı bir hayal kırıklığı olmuştur" diye
konuştu.
Mersin İdman Yurdu‘nun Süper Lig‘e çıkmasını da değerlendiren Düren, şöyle devam etti:
"Keşke Anadolu takımları, Mersin ekibi gibi Süper Lig‘e çıkma başarısı gösterebilse. Her kent, bu zevki, bu keyfi yaşamalı, bu heyecanı tatmalıdır. Mersin bu konuda gerçekten çok şanslı, hakikaten büyük bir nimete kondu. Kent, Süper Lig‘e çıkmanın getirisini sezon başladığında görecektir. Bunun için gerekli olan altyapılar ve Süper Lig takımlarının Mersin‘e akacak olması şehre ayrı bir renk ve kazanım getirecektir."
Bir dinleyicinin Mete Düren‘e, ‘Mert Nobre Mersin‘e gelecek mi ?‘ şeklinde soru sorması üzerine de, Düren, "Quaresma dışında bütün oyuncularımız satılık. Başkanımız Yıldırım Demirören bunu böyle açıkladı. Nobre de Beşiktaş‘la sözleşmesi olan bir oyuncumuz. Ancak önümüzdeki dönemde, teknik direktörümüz Tayfur Havutçu, Nobre‘yi kadroda düşünmüyor. Dolayısıyla Mersin ve Nobre anlaştığı takdirde transfer gerçekleşebilir" diyerek sözlerini noktaladı.
Daha sonra konuşan Gençlerbirliği Teknik Direktörü Giray Bulak, Gençlerbirliği‘nin yeni sezondan beklentilerini ve takımın durumunu değerlendirdi. Başkent temsilcisinin Türkiye‘de örnek bir kulüp olduğunu anlatan Bulak, Gençlerbirliği‘nin altyapısı ve üstyapısıyla Türk Futbolu‘na değer katan bir takım olduğunu kaydetti.
Mersin İdman Yurdu‘nun gelecek sezon Süper Lig‘de mücadele edeceğini de hatırlatan Bulak, "Mersin güzel bir kent. Ancak spor tesisleri bakımından sıkıntılı. Diğer Anadolu kentleriyle karşılaştırıldığında, Mersin‘in tesis bakımından geri kaldığını görüyoruz" dedi. Mersin temsilcisinin Süper Lig‘e çıkmasının büyük bir başarı olduğunun altını çizen Bulak, "Mersin‘in Süper Lig‘e çıkması önemli bir unsurdur. Ancak, Süper Lig‘de kalıcı olabilmesi, burada daha önemli bir nokta olarak önümüze çıkıyor" ifadesini
kullandı.
Posta Gazetesi yazarı Mehmet Coşkundeniz ise kendisinin de Mersinli olduğunu kaydederek, "Mersin İdman Yurdu‘nun son izlediğim maçı, Fenerbahçe‘yle oynanan Türkiye Kupası Finali‘ydi. O tarihten sonra ne Mersin Süper Lig‘e çıktı, ne de Fenerbahçe Türkiye Kupası‘nı müzesine götürebildi" şeklinde konuştu.
Çocukluğunun Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadı yanında geçtiğini anlatan Coşkundeniz, şöyle devam etti:
"Stadyum bizim için oyun alanıydı ve bizim dönemimizde Mersin İdman Yurdu‘na bakışla daha sonraki bakışlar birbirinden farklıydı. Çünkü Mersin ekibi Süper Lig‘den düştükten sonra bir daha toparlanamamıştı. Hatta bir ara ilçe takımı olan Mezitlispor, Mersin İdman Yurdu‘nun yerini almaya başlamıştı."
Mersin ekibinin yıllardır ‘asansör takım‘ olarak adlandırıldığını kaydeden Coşkundeniz sözlerini şöyle noktaladı:
"Mersin büyük bir spor kentidir ve çok büyük sporcular çıkarmıştır. Böyle bir şehrin takımının, Süper Lig‘de kalıcı olması gerektiğine inanıyorum"
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası‘nda (MTSO) gerçekleştirilen panele, Beşiktaş Basın Sözcüsü Mete Düren, TRT Spor Spikeri Kerem Öncel, Spor Yorumcusu Ömer Üründül, Gençlerbirliği Teknik Direktörü Giray Bulak, Posta Gazetesi Köşe Yazarı ‘Aşk Doktoru‘ lakaplı Mehmet Coşkundeniz, konuşmacı olarak katıldı. Panelde, FIFA Kokartlı Futbol Hakemi Vedat Yüksel, Boluspor Savunma Oyuncusu Erdem Özgenç ve Altay eski teknik direktörü Coşkun Demirbakan da hazır bulundu.
Panelde konuşan TRT spikeri Kerem Öncel, Mersin İdman Yurdu‘nun Süper Lig‘e çıktığını hatırlatarak, şehir takımlarının Süper Lig‘de mücadele etmesinin kendisine keyif verdiğini söyledi.
Spor Yorumcusu Ömer Üründül ise Mersin‘de olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bank Asya 1. Lig maçları kapsamında Mersin‘e birçok kez maç yorumlamaya geldim. Hayatım boyunca önemli maçlar anlattım ve yorumladım. Futbol benim için çok önemli bir spor dalı. Bu nedenle de küçük takım, büyük takım ayrımı yapmam. Örneğin Sivasspor-Fenerbahçe maçının oynandığı gün, Sakaryaspor-Bandırmaspor maçını yorumlamaya gittim" diye konuştu. Mersin İdman Yurdu‘nun ve Samsunspor‘un sezon içerisinde birçok
maçını yorumladığını anlatan Üründül, "Özellikle Mersin‘de bize duyulan aşırı bir ilgi var. Herkes, ‘Mersin İdman Yurdu‘nun şampiyonluğunda çok büyük katkınız var, çok uğurlu geldiniz‘ gibi söylemleri dile getiriyor. Açıkçası bu söylemlerden rahatsız oldum, çünkü Mersin İdman Yurdu bileğinin hakkıyla şampiyon oldu. Bunda bizim bir katkımız yok" dedi.
Beşiktaş Spor Kulübü Basın Sözcüsü Mete Düren de, takımın eski teknik direktörü Bernd Schuster‘i değerlendirdi. Schuster‘in isminin Serdar Bilgili‘nin başkanlığı döneminde de geçtiğini anlatan Düren, "Christoph Daum‘la sözleşmemiz bittiğinde, Mircea Lucescu‘nun geldiği dönemlerde de, Schuster‘in ismi anılıyordu" şeklinde konuştu. Schuster‘in başarısızlığına da değinen Düren, "Yabancı oyuncuların başarılı olma ihtimali daha fazla. Ancak hoca bakımdan bu ihtimal biraz daha düsük. Schuster‘le ‘Dur bakalım
ne yapacak?‘ açısıyla işe başladık ve hazırlıksız yakalandık" ifadelerini kullandı.
Mustafa Denizli‘yle sözleşme imzalanmasının ardından, Denizli‘nin tatil yaptığı yerden kendisini arayıp, ‘Çok kötüyüm, İstanbul‘a geliyorum‘ dediğini belirten Düren, "Böyle bir durum karşısında B planı hazırlamak zorundaydık. Hazırlıksız yakalandığımız bu anda da Schuster, Mustafa Denizli‘ye alternatif olarak geldi. Schuster konusunda hayal kırıklığı yaşadığımız doğru. Ancak Q7 ve çetesinden de beklediğimiz verimi ilk dönem içerisinde alamadık. Bu da bizim için ayrı bir hayal kırıklığı olmuştur" diye
konuştu.
Mersin İdman Yurdu‘nun Süper Lig‘e çıkmasını da değerlendiren Düren, şöyle devam etti:
"Keşke Anadolu takımları, Mersin ekibi gibi Süper Lig‘e çıkma başarısı gösterebilse. Her kent, bu zevki, bu keyfi yaşamalı, bu heyecanı tatmalıdır. Mersin bu konuda gerçekten çok şanslı, hakikaten büyük bir nimete kondu. Kent, Süper Lig‘e çıkmanın getirisini sezon başladığında görecektir. Bunun için gerekli olan altyapılar ve Süper Lig takımlarının Mersin‘e akacak olması şehre ayrı bir renk ve kazanım getirecektir."
Bir dinleyicinin Mete Düren‘e, ‘Mert Nobre Mersin‘e gelecek mi ?‘ şeklinde soru sorması üzerine de, Düren, "Quaresma dışında bütün oyuncularımız satılık. Başkanımız Yıldırım Demirören bunu böyle açıkladı. Nobre de Beşiktaş‘la sözleşmesi olan bir oyuncumuz. Ancak önümüzdeki dönemde, teknik direktörümüz Tayfur Havutçu, Nobre‘yi kadroda düşünmüyor. Dolayısıyla Mersin ve Nobre anlaştığı takdirde transfer gerçekleşebilir" diyerek sözlerini noktaladı.
Daha sonra konuşan Gençlerbirliği Teknik Direktörü Giray Bulak, Gençlerbirliği‘nin yeni sezondan beklentilerini ve takımın durumunu değerlendirdi. Başkent temsilcisinin Türkiye‘de örnek bir kulüp olduğunu anlatan Bulak, Gençlerbirliği‘nin altyapısı ve üstyapısıyla Türk Futbolu‘na değer katan bir takım olduğunu kaydetti.
Mersin İdman Yurdu‘nun gelecek sezon Süper Lig‘de mücadele edeceğini de hatırlatan Bulak, "Mersin güzel bir kent. Ancak spor tesisleri bakımından sıkıntılı. Diğer Anadolu kentleriyle karşılaştırıldığında, Mersin‘in tesis bakımından geri kaldığını görüyoruz" dedi. Mersin temsilcisinin Süper Lig‘e çıkmasının büyük bir başarı olduğunun altını çizen Bulak, "Mersin‘in Süper Lig‘e çıkması önemli bir unsurdur. Ancak, Süper Lig‘de kalıcı olabilmesi, burada daha önemli bir nokta olarak önümüze çıkıyor" ifadesini
kullandı.
Posta Gazetesi yazarı Mehmet Coşkundeniz ise kendisinin de Mersinli olduğunu kaydederek, "Mersin İdman Yurdu‘nun son izlediğim maçı, Fenerbahçe‘yle oynanan Türkiye Kupası Finali‘ydi. O tarihten sonra ne Mersin Süper Lig‘e çıktı, ne de Fenerbahçe Türkiye Kupası‘nı müzesine götürebildi" şeklinde konuştu.
Çocukluğunun Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadı yanında geçtiğini anlatan Coşkundeniz, şöyle devam etti:
"Stadyum bizim için oyun alanıydı ve bizim dönemimizde Mersin İdman Yurdu‘na bakışla daha sonraki bakışlar birbirinden farklıydı. Çünkü Mersin ekibi Süper Lig‘den düştükten sonra bir daha toparlanamamıştı. Hatta bir ara ilçe takımı olan Mezitlispor, Mersin İdman Yurdu‘nun yerini almaya başlamıştı."
Mersin ekibinin yıllardır ‘asansör takım‘ olarak adlandırıldığını kaydeden Coşkundeniz sözlerini şöyle noktaladı:
"Mersin büyük bir spor kentidir ve çok büyük sporcular çıkarmıştır. Böyle bir şehrin takımının, Süper Lig‘de kalıcı olması gerektiğine inanıyorum"
Kaynak: İHA
