Tff Başkanı Özgener: Tek Adaylı Seçime Karşıyım
Türkiye Futbol Federasyonu’nun Başkanı Mahmut Özgener, 29 Haziran‘da yapılacak seçimli olağan genel kurulda tek adayın yarışmasının doğru olmadığını söyledi.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun Başkanı Mahmut Özgener, 29 Haziran‘da yapılacak seçimli olağan genel kurulda tek adayın yarışmasının doğru olmadığını söyledi.
Başkan Özgener, ulusal yayın yapan spor medyasının yayın yönetmeni ve spor müdürleri ile akşam yemeğinde bir araya geldi. 29 Haziran‘da yapılacak TFF Genel Kurul‘unda başkanlığı bırakacağını açıkladığı basın toplantısında, böyle bir yemeğin sözünü verdiğini belirten Mahmut Özgener, "3 yıla yaklaşan başkanlığım döneminde sizlerle yakın ve yoğun bir işbirliği yaşadık. Sizlerin önemli desteklerini gördük. Başkanlıktan ayrılıyor olsam da dostluğumuz sürecek. Bu akşam da dostluk ve sohbet için bir aradayız." dedi.
TSYD Genel Sekreteri Ahmet Çakır da Başkan Özgener‘e Türk futboluna olan hizmetleri ve TSYD‘ye katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi.
İstinye Park Borsa Restoran‘daki yemeğe TFF 1. Başkanvekili Lutfi Arıboğan ile Milli Takımlardan sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Levent Kızıl da katıldı.
TFF Başkanlığına yeniden aday olmamasının tamamen kendi kararı olduğunu belirten Mahmut Özgener, "Süper Lig kulüplerinin yanı sıra alt liglerden de büyük destek gördüm. Bu ortamda yine de bırakma kararı aldım. Kararıma saygı duyulması lazım. Bazen mücadele koltukta oturarak değil, koltuktan kalkarak da verilir. Federasyon başkanlığını bırakmam futboldan uzaklaşacağım anlamına gelmez. Ben hiçbir zaman pes etmedim. Karakterimde pes etmek yoktur.‘‘ dedi.
TFF Başkanı, kimseyle kişisel bir sorunu olmadığını belirtirken, ‘‘Geçen hafta yaptığım son basın toplantısında, futbolda azınlık olan bir yönetici modelini tarif ettim. Kişilerle herhangi bir sorunum yok. Bu modelin tarifine giren yöneticilerin azalması gerekir. Bunlar azınlıktır, ancak çoğunluğu etkiliyorlar. Bunların kim olduğunu da hepimiz biliyoruz.‘‘ dedi.
ŞİDDET YASASI 4 ÜLKEYE ÖRNEK OLDU
Başkan Mahmut Özgener, kendi dönemlerinde çıkarılan Sporda Şiddet Yasası‘nın başka ülkelere örnek olduğunu söyledi. Finlandiya, Moldova, Sırbistan ve Makedonya‘nın kendilerinden yasa taslağını istediğini anlatan Özgener, bu konuda başka ülkelere de örnek olduklarını dile getirdi.
Özgener, Federasyon başkanlığını bırakmasına rağmen UEFA‘daki komite üyeliğine devam edeceğini, ilerleyen zamanda UEFA içinde başka kurullarda da görev alabileceğini söyledi.
İlk defa 2011-2012 sezonunda uygulanacak olan Ulusal Kulüp Lisans Sistemi‘nin kulüpler için özellikle mali disiplin açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Başkan Özgener, bu yıl ilk defa bir Bank Asya 1. Lig takımı olan Çaykur Rizespor‘un UEFA Lisansı aldığını, bunun da çok önemli olduğunu söyledi.
BAŞKANLIK SEÇİMİNDE SİYASİ MÜDAHALE YOK
Siyasetin futbolun içinde sanıldığı gibi çok fazla olmadığını anlatan Mahmut Özgener, ‘‘Biz sadece zorda kaldığımız zaman siyasete başvuruyorduk. Örneğin Sporda Şiddeti Önleme Yasası‘nı çıkarmak için siyasilerle birlikte hareket etmiştik.‘‘ dedi.
Futbolun içinde kırgınlık duyduğu insanlar olup, olmadığı şeklindeki bir soru üzerine de Özgener, Kesinlikle kişisel kırgınlığım yok. Zaten bu görevdeki insanlar olarak kimseye kırgın olma lüksümüz yoktur.‘‘ diye konuştu.
Başkan Özgener, başkanlığı bırakma kararını ne zaman verdiğinin sorulması üzerine ise, ‘’Böyle bir kararı biranda alamazsınız. Yaşadığım bir olay sonrasında ben bıraktım demedim. Görev yaptığım süre içinde yaşadığım değişik olaylar var. Bırakma kararımı sezon içinde aldım, ancak lig devam ederken bir sıkıntı yaşanmaması için açıklamadım. Çok yakınım olanlar biliyordu.’’ Diye cevap verdi.
TFF Başkanlığı seçiminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın müdahil olmadığını kimseyi işaret etmediğini de belirten Özgener, şöyle konuştu:
‘’Bu konuda yazılıp söylenenler spekületif yaklaşımlardır, bu tür yaklaşım Başbakan’a da haksızlık olur. Biz futbol ailesi olarak başbakana teşekkür borçluyuz. Siyaset futbolla ne zaman içi içe oldu, bizim başımız sıkıştığı zaman onların kapısını biz çaldık. Vergi borçları gündeme geldi, başbakanın kapısını çaldık, sporda şiddet yasası gündeme geldi biz başbakanın ve diğer siyasilerin kapısını çaldık. Futbolun geleceği açısından sıkıntıya neden olacak Tahkim Kurulu kararlarının yargıya açık olması konusu gündeme geldiğinde biz yardım istedik ve verilen destekle büyük bir kaostan kurtulundu. Dolayısıyla biz spor ve futbol ailesi olarak siyasetin içine girdik.‘‘
Başkan Özgener, iki adaylı seçimin futbolu kaosa sürükler açıklamasının nasıl yorumlanması gerektiğinin sorulması üzerine ise, ‘‘Ben tek adaylı seçimin doğru olmadığına inanıyorum. Çok adaylı seçim olsa daha iyi olurdu.‘‘ diye cevap verdi.
FUTBOLUN SORUMLUSU YÖNETİCİLER SEYİRCİYİ DE KAÇIRIYOR
Türk futbolunun başındaki en büyük tehlikenin şiddet olduğuna da vurgu yapan Özgener, ‘‘Bununla ilgili 1500 denek üzerinde anket yaptık. Şiddet ve şiddetin futbolumuza zarar verdiği ve seyirciyi kaçırdığı yönünde veriler aldık. Bu yasa çıkarılırken hükümette mecliste büyük destek verdi.‘‘ diyerek şöyle devam etti:
‘‘Fakat yasa çıktı ama yasanın içeriği bilinmiyor. Bunun anlatılması gerekir. Yeni gelecek federasyon ligler başlamadan önce yasanın içeriğini kamuoyuna çok iyi anlatmalı. Biz sadece kulüpler yasasını çıkaramadık. Onun taslağını da hazırladık. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak’la paylaştık. Yeni yönetim bunu çıkaracaktır.
Yöneticilere daha ağır cezalar verilmeli biz bundan yanayız. Bu yıl İngiltere’de yaşanan bir olayı örnek vereyim. Bir hakem hatası nedeniyle eleştiri geldi ki bu bizdekinden çok çok hafif bir eleştiriydi. Federasyon kulüpler birliği ile toplantı yaptı ve cezaları artırdığını açıkladı. Bizde de olmalı. Biz futbolun katmadeğirini artırdık, iyi paralar kazandırıyoruz ama seyircimiz maça gelmiyor. Bunun nedenide futboldaki gerilimin hep yüksek olması, tartışmanın yüksekliği, şiddet tribünlerin boş kalmasına neden oluyor.‘‘
Federasyon Başkanlığını bırakmasıyla ilgili gerekçelerini ne düşünceyle yaptığının sorulması ve kırgınlığın olup olmadığının sorulması üzerine ise Özgener, ‘‘Ben söylenmesi gerekenleri söyledim. Bir durum değerlendirmesi yaptım. Kimseyi hedef göstermedim, içinde sizlerinde bildiği yaşanan durumların bulunduğu bir değerlendirme oldu. Kimseye kırgın değilim. Kalmam için 18 kulüpten 17‘si kalmam için ısrar etti. Ama ben kararımı verdiğim için geri adım atmadım.’’ dedi.
Özgener, kendi yerine hiç kimseyi aday göstermediğini, Göksel Gümüşdağ‘ı işaret ettiği yönündeki söylemlerin doğru olmadığını belirterek, başkanı kendisinin değil, genel kurulun vereceği karar olacağını söyledi.
HİDDİNK SÜRECİ İYİ YÖNETEMEDİ
Başkan Özgener, Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddik‘in Belçika maçı öncesinde gündeme gelen Chelsea‘ye gidiyor sürecini iyi yönetemediğini söyledi.
Başkan olarak kendisiyle bu konuyu maçtan önce hiç konuşmadığını da belirten Özgener, ‘‘Hiddink‘in açıklamalarına baktığınız zaman bir bakıyorsunuz gidiyor gibi gözüktü, bir bakıyorsunuz gitmeyecek gibi algılanacak açıklamalar yaptı. Önemli bir maçımız vardı. Ben de bu yüzden konuşma gereği duymadım. Fakat Hiddink‘te bu süreci iyi yönetemedi.‘‘ diye konuştu.
Özgener, Hiddink‘in gidip gitmeyeceği ile ilgili bir görüş bildirmediğini, daha önce farklı ülkelerin istediğini kendileriyle paylaştığını da belirtti. Özgener, kendisinin gidişini de Hiddink‘in Belçika maçından sonra gittiği Güney Kore‘de öğrendiğini ve kendisini aradığını aralarında da özel bir konuşma geçtiğini söyledi.
Başkan Özgener, yabancı oyuncu sayısıyla ilgili bir soru üzerine ise, ‘‘Ben yabancı sayısınız artırılması ya da serbest bırakılması görüşünü savunmuyorum. Bu uyguladığımız 6+2+2 kuralı 2 yıllıktı, seneye bitecek. Bundan sonraki kararı yeni yönetim verecek. Yabancı konusu zor bir konu. Burası yabancı cenneti de değil. Biz 6+2+2 kuralı kulüplerin ellerinde yüksek bonservisli oyuncular olduğu için çıkarmıştık. FIFA‘da zaten yabancı konusunda 6+5 kararı aldı.‘‘ dedi.
Başkan Özgener, ulusal yayın yapan spor medyasının yayın yönetmeni ve spor müdürleri ile akşam yemeğinde bir araya geldi. 29 Haziran‘da yapılacak TFF Genel Kurul‘unda başkanlığı bırakacağını açıkladığı basın toplantısında, böyle bir yemeğin sözünü verdiğini belirten Mahmut Özgener, "3 yıla yaklaşan başkanlığım döneminde sizlerle yakın ve yoğun bir işbirliği yaşadık. Sizlerin önemli desteklerini gördük. Başkanlıktan ayrılıyor olsam da dostluğumuz sürecek. Bu akşam da dostluk ve sohbet için bir aradayız." dedi.
TSYD Genel Sekreteri Ahmet Çakır da Başkan Özgener‘e Türk futboluna olan hizmetleri ve TSYD‘ye katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi.
İstinye Park Borsa Restoran‘daki yemeğe TFF 1. Başkanvekili Lutfi Arıboğan ile Milli Takımlardan sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Levent Kızıl da katıldı.
TFF Başkanlığına yeniden aday olmamasının tamamen kendi kararı olduğunu belirten Mahmut Özgener, "Süper Lig kulüplerinin yanı sıra alt liglerden de büyük destek gördüm. Bu ortamda yine de bırakma kararı aldım. Kararıma saygı duyulması lazım. Bazen mücadele koltukta oturarak değil, koltuktan kalkarak da verilir. Federasyon başkanlığını bırakmam futboldan uzaklaşacağım anlamına gelmez. Ben hiçbir zaman pes etmedim. Karakterimde pes etmek yoktur.‘‘ dedi.
TFF Başkanı, kimseyle kişisel bir sorunu olmadığını belirtirken, ‘‘Geçen hafta yaptığım son basın toplantısında, futbolda azınlık olan bir yönetici modelini tarif ettim. Kişilerle herhangi bir sorunum yok. Bu modelin tarifine giren yöneticilerin azalması gerekir. Bunlar azınlıktır, ancak çoğunluğu etkiliyorlar. Bunların kim olduğunu da hepimiz biliyoruz.‘‘ dedi.
ŞİDDET YASASI 4 ÜLKEYE ÖRNEK OLDU
Başkan Mahmut Özgener, kendi dönemlerinde çıkarılan Sporda Şiddet Yasası‘nın başka ülkelere örnek olduğunu söyledi. Finlandiya, Moldova, Sırbistan ve Makedonya‘nın kendilerinden yasa taslağını istediğini anlatan Özgener, bu konuda başka ülkelere de örnek olduklarını dile getirdi.
Özgener, Federasyon başkanlığını bırakmasına rağmen UEFA‘daki komite üyeliğine devam edeceğini, ilerleyen zamanda UEFA içinde başka kurullarda da görev alabileceğini söyledi.
İlk defa 2011-2012 sezonunda uygulanacak olan Ulusal Kulüp Lisans Sistemi‘nin kulüpler için özellikle mali disiplin açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Başkan Özgener, bu yıl ilk defa bir Bank Asya 1. Lig takımı olan Çaykur Rizespor‘un UEFA Lisansı aldığını, bunun da çok önemli olduğunu söyledi.
BAŞKANLIK SEÇİMİNDE SİYASİ MÜDAHALE YOK
Siyasetin futbolun içinde sanıldığı gibi çok fazla olmadığını anlatan Mahmut Özgener, ‘‘Biz sadece zorda kaldığımız zaman siyasete başvuruyorduk. Örneğin Sporda Şiddeti Önleme Yasası‘nı çıkarmak için siyasilerle birlikte hareket etmiştik.‘‘ dedi.
Futbolun içinde kırgınlık duyduğu insanlar olup, olmadığı şeklindeki bir soru üzerine de Özgener, Kesinlikle kişisel kırgınlığım yok. Zaten bu görevdeki insanlar olarak kimseye kırgın olma lüksümüz yoktur.‘‘ diye konuştu.
Başkan Özgener, başkanlığı bırakma kararını ne zaman verdiğinin sorulması üzerine ise, ‘’Böyle bir kararı biranda alamazsınız. Yaşadığım bir olay sonrasında ben bıraktım demedim. Görev yaptığım süre içinde yaşadığım değişik olaylar var. Bırakma kararımı sezon içinde aldım, ancak lig devam ederken bir sıkıntı yaşanmaması için açıklamadım. Çok yakınım olanlar biliyordu.’’ Diye cevap verdi.
TFF Başkanlığı seçiminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın müdahil olmadığını kimseyi işaret etmediğini de belirten Özgener, şöyle konuştu:
‘’Bu konuda yazılıp söylenenler spekületif yaklaşımlardır, bu tür yaklaşım Başbakan’a da haksızlık olur. Biz futbol ailesi olarak başbakana teşekkür borçluyuz. Siyaset futbolla ne zaman içi içe oldu, bizim başımız sıkıştığı zaman onların kapısını biz çaldık. Vergi borçları gündeme geldi, başbakanın kapısını çaldık, sporda şiddet yasası gündeme geldi biz başbakanın ve diğer siyasilerin kapısını çaldık. Futbolun geleceği açısından sıkıntıya neden olacak Tahkim Kurulu kararlarının yargıya açık olması konusu gündeme geldiğinde biz yardım istedik ve verilen destekle büyük bir kaostan kurtulundu. Dolayısıyla biz spor ve futbol ailesi olarak siyasetin içine girdik.‘‘
Başkan Özgener, iki adaylı seçimin futbolu kaosa sürükler açıklamasının nasıl yorumlanması gerektiğinin sorulması üzerine ise, ‘‘Ben tek adaylı seçimin doğru olmadığına inanıyorum. Çok adaylı seçim olsa daha iyi olurdu.‘‘ diye cevap verdi.
FUTBOLUN SORUMLUSU YÖNETİCİLER SEYİRCİYİ DE KAÇIRIYOR
Türk futbolunun başındaki en büyük tehlikenin şiddet olduğuna da vurgu yapan Özgener, ‘‘Bununla ilgili 1500 denek üzerinde anket yaptık. Şiddet ve şiddetin futbolumuza zarar verdiği ve seyirciyi kaçırdığı yönünde veriler aldık. Bu yasa çıkarılırken hükümette mecliste büyük destek verdi.‘‘ diyerek şöyle devam etti:
‘‘Fakat yasa çıktı ama yasanın içeriği bilinmiyor. Bunun anlatılması gerekir. Yeni gelecek federasyon ligler başlamadan önce yasanın içeriğini kamuoyuna çok iyi anlatmalı. Biz sadece kulüpler yasasını çıkaramadık. Onun taslağını da hazırladık. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak’la paylaştık. Yeni yönetim bunu çıkaracaktır.
Yöneticilere daha ağır cezalar verilmeli biz bundan yanayız. Bu yıl İngiltere’de yaşanan bir olayı örnek vereyim. Bir hakem hatası nedeniyle eleştiri geldi ki bu bizdekinden çok çok hafif bir eleştiriydi. Federasyon kulüpler birliği ile toplantı yaptı ve cezaları artırdığını açıkladı. Bizde de olmalı. Biz futbolun katmadeğirini artırdık, iyi paralar kazandırıyoruz ama seyircimiz maça gelmiyor. Bunun nedenide futboldaki gerilimin hep yüksek olması, tartışmanın yüksekliği, şiddet tribünlerin boş kalmasına neden oluyor.‘‘
Federasyon Başkanlığını bırakmasıyla ilgili gerekçelerini ne düşünceyle yaptığının sorulması ve kırgınlığın olup olmadığının sorulması üzerine ise Özgener, ‘‘Ben söylenmesi gerekenleri söyledim. Bir durum değerlendirmesi yaptım. Kimseyi hedef göstermedim, içinde sizlerinde bildiği yaşanan durumların bulunduğu bir değerlendirme oldu. Kimseye kırgın değilim. Kalmam için 18 kulüpten 17‘si kalmam için ısrar etti. Ama ben kararımı verdiğim için geri adım atmadım.’’ dedi.
Özgener, kendi yerine hiç kimseyi aday göstermediğini, Göksel Gümüşdağ‘ı işaret ettiği yönündeki söylemlerin doğru olmadığını belirterek, başkanı kendisinin değil, genel kurulun vereceği karar olacağını söyledi.
HİDDİNK SÜRECİ İYİ YÖNETEMEDİ
Başkan Özgener, Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddik‘in Belçika maçı öncesinde gündeme gelen Chelsea‘ye gidiyor sürecini iyi yönetemediğini söyledi.
Başkan olarak kendisiyle bu konuyu maçtan önce hiç konuşmadığını da belirten Özgener, ‘‘Hiddink‘in açıklamalarına baktığınız zaman bir bakıyorsunuz gidiyor gibi gözüktü, bir bakıyorsunuz gitmeyecek gibi algılanacak açıklamalar yaptı. Önemli bir maçımız vardı. Ben de bu yüzden konuşma gereği duymadım. Fakat Hiddink‘te bu süreci iyi yönetemedi.‘‘ diye konuştu.
Özgener, Hiddink‘in gidip gitmeyeceği ile ilgili bir görüş bildirmediğini, daha önce farklı ülkelerin istediğini kendileriyle paylaştığını da belirtti. Özgener, kendisinin gidişini de Hiddink‘in Belçika maçından sonra gittiği Güney Kore‘de öğrendiğini ve kendisini aradığını aralarında da özel bir konuşma geçtiğini söyledi.
Başkan Özgener, yabancı oyuncu sayısıyla ilgili bir soru üzerine ise, ‘‘Ben yabancı sayısınız artırılması ya da serbest bırakılması görüşünü savunmuyorum. Bu uyguladığımız 6+2+2 kuralı 2 yıllıktı, seneye bitecek. Bundan sonraki kararı yeni yönetim verecek. Yabancı konusu zor bir konu. Burası yabancı cenneti de değil. Biz 6+2+2 kuralı kulüplerin ellerinde yüksek bonservisli oyuncular olduğu için çıkarmıştık. FIFA‘da zaten yabancı konusunda 6+5 kararı aldı.‘‘ dedi.