"Her Yönüyle Sporcu Sağlığı Günleri" Sempozyumu Sona Erdi
Balıkesir Üniversitesi‘nin ev sahipliğinde gerçekleşen, "Her Yönüyle Sporcu Sağlığı 2" isimli sempozyum sona erdi.
Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan BAÜ Rektörü Prof. Dr. Mahir Alkan, "Böyle bilimsel bir toplantıya ev sahipliği yaptığımız için çok mutluyum. Son derece doğru ve bilimsel bilgiler verildi. Çok değerli hocalarımızın katılımından onur duydum. Katılımcılarımızın değerli katkılarıyla birlikte Tıp Fakültesi‘nde görevli akademisyenimiz Devrim Akseki‘yi kutluyor ve teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu sempozyumun ortaklarından olan Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Oğuz Kaynak ve Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu
Başkanı Metin Mengüç‘e ayrı ayrı teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum" dedi.
MR‘DAN ÖNCE RÖNTGEN ÇEKİLİN
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Pınar, "Menüsküs yırtıkları ve tedavisi"ni anlattı. Halit Pınar, "Dizdeki menüsküsün vücudun temas alanını ve yük taşıma kapasitesini artırıyor. Belirtileri ağrı şikayetleri. Yırtık ağrısı fiziksel aktivite ile artar. Muayeneden sonra normal dizin röntgenlerini çekmek lazım, direk MR olmamalı. Bu hata, önce iyi muayene arkasından röntgen, sonra MR. Ki MR menüsküs yırtığını gösteriyor. Ama bazen
beraberinde kıkırdak sorunu, kopmalar olabilir. Diz içi kitleleri de MR‘da sürpriz olarak karşımıza çıkabiliyor. Menüsküsler dizin ortasına doğru incelen üçgen yapılardır. Menüsküsleri koruyabildiğimiz kadar koruyup muhafaza etmeliyiz. Bunları almak, çıkarmak bizim hiç hoşlanmadığımız şey" diye konuştu.
GENÇLERE KİLO YASAĞI
BAÜ Kongre ve Kültür Merkezi‘ndeki sempozyumun öğleden sonraki bölümlerinde, iki ayrı panel halinde "Spor yaralanmaları" konusu ele alındı. Spor ve omuz, sporda dirsek ve el yaralanmaları, dizde kıkırdak sorunları, dizde bağ yaralanmaları, menüsküs sorunları ile ilgili konusunda uzman olan profesörler tarafından dinleyenlere sunumlar eşliğinde bilgiler aktarıldı. Türk Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bınnet, kıkırdak dokularının çok büyük önem taşıdığını
ifade etti. Bınnet, "Bu dokuların çok kötü bir özelliği var ki bir defa koptu mu iyileşmiyor. Bu yüzden çok iyi bakmak zorundasınız, kıkırdak dokularınıza. Maalesef yüzde 60‘ımızda bu sorun var. Hanımlarda daha fazla, eğer önlem alınırsa yarısı kurtarılabilir. Aksi halde sonu ameliyata gider. Kıkırdak dokularının zedelenmemesi için tedavi hedeflerinin başında sağlıklı yaşam geliyor. Gençler mümkün olduğunca kilo almayacaksınız. Egzersiz ve spor yapmak olmazsa olmaz. Bunlar aynı zamanda tedavi yöntemidir
zaten. Hasarlı dokunun yerine orijinalini yapamıyoruz" diyerek kıkırdak dokularının önemine işaret etti.
BAÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Devrim Akseki‘nin yönettiği "yuvarlak masa" isimli tartışmalı oturumda kendisine sakatlanması halinde Türkiye‘de mi yoksa yurt dışında mı tedavi olmak istediği sorulan Kayserisporlu Souleymanou Hamidou, "Türkiye benim ikinci memleketim oldu. Türkiye‘de tedavi olmayı isterim. Burada böyle iki konferansa daha katılırsam kendi kendime ameliyat olabilirim diye düşünüyorum" diyerek Türk doktorlarına çok güvendiğini ifade ederken, sempozyumda anlatılan bilgilerin çok
değerli olduğunu ve yararlandığını söyledi. Hamidou‘nun bu sözleri salondaki gençler tarafından ayakta alkışlandı. Oturumun katılımcıları arasındaki Basketbol A Milli Takım Baş Antrenörü Orhun Ene de sporcu yaralanmalarında öncelikle tercihlerinin Türkiye olduğunu ifade etti. Orhun Ene, Amerikalı Antonyo isimli oyuncunun el bileğindeki kırıkla alakalı konuyu anlatırken, sporcunun Amerika‘daki doktoruyla görüştükten sonra ameliyatını Türkiye‘de olduğunu ve sonra takıma katıldığını belirtirken, "Biz artık
bunları çok öncesinden aştık" diye konuştu.
Milliyet gazetesi Spor Yazarı Atilla Gökçe de yaptığı kısa konuşmasında sempozyuma gösterilen ilgiden dolayı memnun olduğunu söyledi. Gökçe, her insanın aslında bir şampiyon olarak dünyaya geldiğini kaydetti. Tartışmalı oturumun bir başka katılımcısı da Azize Tanrıkulu Sertçelik ve eşi Abdullah Sertçelik oldular. Avrupa Şampiyonu ve Dünya Olimpiyat ikincisi olan Azize Sertçelik hamile olarak katıldığı sempozyumda, bugüne kadar Taekwondo‘da birçok derece elde ettiğini, ancak çok fazla acılar da çektiğini
anlattı. Olimpiyatların bir sporcu için çok büyük önem taşıdığını belirten Sertçelik, Türkiye‘deki doktorlara teşekkür etti. Kayserispor‘un spor hekimi Ahmet Çağlar sporcuların tedavisinde teknik olarak sorun yaşanmadığını, ancak sporcuların kendilerine söyleneni yeterince yapmayıp disipline olmadıklarını, bunun bir sorun olduğunu söyledi. Çağlar, "Bu olmadığı sürece sporda sakatlıkla alakalı süreç çok kolay atlatılabilir. Sporcu arkadaşlarımızın bu konuda çok daha disiplinli olmalarını tavsiye ediyorum.
Dinlenme saatlerini mutlaka dinlenerek geçirmeleri gerekir" dedi.
Eski milli sporcu olan ünlü maratoncu İsmail Akçay da oturumun onur konukları arasındaki yerini aldı. İsmail Akçay, "Hesaplamışlar, 42 ayrı koşuda 140 bin kilometre koşmuşum. Hala daha koşuyorum. Sporda başarı için devamlı, düzenli, programlı ve hakkıyla çalışmalıdır. Sene 365 gün ise 366 gün çalışılmalı. Gittiğim tüm yarışlardan ilk 10‘da dönüyordum, ülkeme hiç yük olmadım. Çünkü masraflarımı gideceğim ülke karşılıyordu. Artık günümüzde spor elit sporcu olmak için yapılıyor. Spor bir ülkenin en etkili
propagandası haline gelmiştir. Bunu asla unutmayın" diye konuştu.
Balıkesirsporlu futbolcu Ali Öztürk, sakatlıkların eskisi kadar futbolcuları korkutmadığını, çünkü bugünkü noktada bilimin çok geliştiğini ve Türk doktorlarının işlerinde son derece uzman ve başarılı olduklarını söyledi. Aili Öztürk, "Türk hekimlerine emanet olmaktan dolayı çok rahatız. Spor kulüplerinde sakatlıklar önceki gibi değil artık. Büyüklerimizden dinlediklerimizle karşılaştırdığımızda şanslı olduğumuzu görüyoruz" dedi.
Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Mehmet Genç, günümüzde 7‘den 70‘e herkesin oryantiring sporunu yapabileceğini, bunun günlük yaşamda yapılan bir spor olduğunu tek amacın sakatlanmamak olduğunu kaydetti. Ankara Üniversitesi Top Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Sağlık Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Emin Ergen, "Eskiye oranla ekip çalışmasına bugün daha yakın ve alakalıyız. Antrenör veya sporcu ile aynı dili konuşmakta sıkıntılarımız oluyor. Sporcu
yaralandıktan sonra hemen toparlanıp antrenmana dönmek için her türlü çareye başvuruyor. Bu arayış esnasında ona en yakın masöre gidiyor. Mesela oklava tedavisi varmış, İstanbul‘da. Sporcu gidip ona oklava ile ezdirmeyi tercih ediyor, 1 hafta sonra da orası mosmor kesilip kan topluyor. Olimpiyat oyunlarında bir bayan sporcumuzun geçirdiği kalça rahatsızlığı sebebiyle Türkiye‘de değil Azerbaycan‘da tedavi olmak istiyor. Orada yanlış teşhis ve tedavi sebebiyle sıkıntı yaşıyor. Doğru teşhis ve tedavisi nihayet
yine Türkiye‘de yapılıyor. Bugün dünyanın en iyi ameliyatlarını yapıyoruz. En büyük eksiğimiz spor yaralarından korunmak. Yankı Yazgan spor yaralanmalarıyla ilgili pozisyonları buldu, 24 pozisyon çıkardı. Ama hala maalesef çok gerisindeyiz" diye konuştu.
Prof. Dr. Veli Lök de oturumda tecrübelerini paylaştı. Karşıyaka takım doktoru Bülent Zeren, kendisine yöneltilen Arda Turan‘ın tedavi için neden Almanya‘ya gittiği sorusuna cevap vermeye çalıştı. Zeren, Arda‘nın fıtık ameliyatı ile birlikte bir başka rahatsızlığının daha bulunduğunu, önce fıtık ameliyatını olduğunu ancak diğer sıkıntısının devam ederken dinlenmesi gerektiğini, fakat son zamanlarda oynaması gereken maçlarda oynadığı için de şikayetinin devam ettiğini anlattı. Arda‘nın rahatsızlığıyla
ilgili operasyonların Türkiye‘de rahatlıkla yapılabildiğini belirten doktorlar, ancak Arda‘nın çok göz önünde olan bir futbolcu olduğunu, takım doktorunun da tavsiyesi ile Almanya‘ya gittiğini belirttiler.
Tartışmalı oturumda sempozyuma katılan bilim adamı ve spor adamlarına BAÜ Rektörü Prof. Dr. Mahir Alkan tarafından günün anısına birer teşekkür plaketi verildi. Tüm katılımcılar ve davetliler sempozyumla alakalı organizasyondan dolayı yetkilileri kutladı. "Her Yönüyle Sporcu Sağlığı Günleri 2" sempozyumun sabahki açılış, öğleyin düzenlenen panel ve tartışmalı oturumun yapıldığı kapanış bölümleri İHA tarafından canlı yayın ile uydu üzerinden yüzlerce abonesine şifresiz ve logosuz servis yapıldı. Bazı spor
kanalları ile çok sayıda televizyon spor haberlerinde Balıkesir‘deki sempozyumu yayınladılar. Sempozyum Türk sporu ve tıp dünyasında büyük ilgi gördü.
Başkanı Metin Mengüç‘e ayrı ayrı teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum" dedi.
MR‘DAN ÖNCE RÖNTGEN ÇEKİLİN
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Pınar, "Menüsküs yırtıkları ve tedavisi"ni anlattı. Halit Pınar, "Dizdeki menüsküsün vücudun temas alanını ve yük taşıma kapasitesini artırıyor. Belirtileri ağrı şikayetleri. Yırtık ağrısı fiziksel aktivite ile artar. Muayeneden sonra normal dizin röntgenlerini çekmek lazım, direk MR olmamalı. Bu hata, önce iyi muayene arkasından röntgen, sonra MR. Ki MR menüsküs yırtığını gösteriyor. Ama bazen
beraberinde kıkırdak sorunu, kopmalar olabilir. Diz içi kitleleri de MR‘da sürpriz olarak karşımıza çıkabiliyor. Menüsküsler dizin ortasına doğru incelen üçgen yapılardır. Menüsküsleri koruyabildiğimiz kadar koruyup muhafaza etmeliyiz. Bunları almak, çıkarmak bizim hiç hoşlanmadığımız şey" diye konuştu.
GENÇLERE KİLO YASAĞI
BAÜ Kongre ve Kültür Merkezi‘ndeki sempozyumun öğleden sonraki bölümlerinde, iki ayrı panel halinde "Spor yaralanmaları" konusu ele alındı. Spor ve omuz, sporda dirsek ve el yaralanmaları, dizde kıkırdak sorunları, dizde bağ yaralanmaları, menüsküs sorunları ile ilgili konusunda uzman olan profesörler tarafından dinleyenlere sunumlar eşliğinde bilgiler aktarıldı. Türk Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bınnet, kıkırdak dokularının çok büyük önem taşıdığını
ifade etti. Bınnet, "Bu dokuların çok kötü bir özelliği var ki bir defa koptu mu iyileşmiyor. Bu yüzden çok iyi bakmak zorundasınız, kıkırdak dokularınıza. Maalesef yüzde 60‘ımızda bu sorun var. Hanımlarda daha fazla, eğer önlem alınırsa yarısı kurtarılabilir. Aksi halde sonu ameliyata gider. Kıkırdak dokularının zedelenmemesi için tedavi hedeflerinin başında sağlıklı yaşam geliyor. Gençler mümkün olduğunca kilo almayacaksınız. Egzersiz ve spor yapmak olmazsa olmaz. Bunlar aynı zamanda tedavi yöntemidir
zaten. Hasarlı dokunun yerine orijinalini yapamıyoruz" diyerek kıkırdak dokularının önemine işaret etti.
BAÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Devrim Akseki‘nin yönettiği "yuvarlak masa" isimli tartışmalı oturumda kendisine sakatlanması halinde Türkiye‘de mi yoksa yurt dışında mı tedavi olmak istediği sorulan Kayserisporlu Souleymanou Hamidou, "Türkiye benim ikinci memleketim oldu. Türkiye‘de tedavi olmayı isterim. Burada böyle iki konferansa daha katılırsam kendi kendime ameliyat olabilirim diye düşünüyorum" diyerek Türk doktorlarına çok güvendiğini ifade ederken, sempozyumda anlatılan bilgilerin çok
değerli olduğunu ve yararlandığını söyledi. Hamidou‘nun bu sözleri salondaki gençler tarafından ayakta alkışlandı. Oturumun katılımcıları arasındaki Basketbol A Milli Takım Baş Antrenörü Orhun Ene de sporcu yaralanmalarında öncelikle tercihlerinin Türkiye olduğunu ifade etti. Orhun Ene, Amerikalı Antonyo isimli oyuncunun el bileğindeki kırıkla alakalı konuyu anlatırken, sporcunun Amerika‘daki doktoruyla görüştükten sonra ameliyatını Türkiye‘de olduğunu ve sonra takıma katıldığını belirtirken, "Biz artık
bunları çok öncesinden aştık" diye konuştu.
Milliyet gazetesi Spor Yazarı Atilla Gökçe de yaptığı kısa konuşmasında sempozyuma gösterilen ilgiden dolayı memnun olduğunu söyledi. Gökçe, her insanın aslında bir şampiyon olarak dünyaya geldiğini kaydetti. Tartışmalı oturumun bir başka katılımcısı da Azize Tanrıkulu Sertçelik ve eşi Abdullah Sertçelik oldular. Avrupa Şampiyonu ve Dünya Olimpiyat ikincisi olan Azize Sertçelik hamile olarak katıldığı sempozyumda, bugüne kadar Taekwondo‘da birçok derece elde ettiğini, ancak çok fazla acılar da çektiğini
anlattı. Olimpiyatların bir sporcu için çok büyük önem taşıdığını belirten Sertçelik, Türkiye‘deki doktorlara teşekkür etti. Kayserispor‘un spor hekimi Ahmet Çağlar sporcuların tedavisinde teknik olarak sorun yaşanmadığını, ancak sporcuların kendilerine söyleneni yeterince yapmayıp disipline olmadıklarını, bunun bir sorun olduğunu söyledi. Çağlar, "Bu olmadığı sürece sporda sakatlıkla alakalı süreç çok kolay atlatılabilir. Sporcu arkadaşlarımızın bu konuda çok daha disiplinli olmalarını tavsiye ediyorum.
Dinlenme saatlerini mutlaka dinlenerek geçirmeleri gerekir" dedi.
Eski milli sporcu olan ünlü maratoncu İsmail Akçay da oturumun onur konukları arasındaki yerini aldı. İsmail Akçay, "Hesaplamışlar, 42 ayrı koşuda 140 bin kilometre koşmuşum. Hala daha koşuyorum. Sporda başarı için devamlı, düzenli, programlı ve hakkıyla çalışmalıdır. Sene 365 gün ise 366 gün çalışılmalı. Gittiğim tüm yarışlardan ilk 10‘da dönüyordum, ülkeme hiç yük olmadım. Çünkü masraflarımı gideceğim ülke karşılıyordu. Artık günümüzde spor elit sporcu olmak için yapılıyor. Spor bir ülkenin en etkili
propagandası haline gelmiştir. Bunu asla unutmayın" diye konuştu.
Balıkesirsporlu futbolcu Ali Öztürk, sakatlıkların eskisi kadar futbolcuları korkutmadığını, çünkü bugünkü noktada bilimin çok geliştiğini ve Türk doktorlarının işlerinde son derece uzman ve başarılı olduklarını söyledi. Aili Öztürk, "Türk hekimlerine emanet olmaktan dolayı çok rahatız. Spor kulüplerinde sakatlıklar önceki gibi değil artık. Büyüklerimizden dinlediklerimizle karşılaştırdığımızda şanslı olduğumuzu görüyoruz" dedi.
Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Mehmet Genç, günümüzde 7‘den 70‘e herkesin oryantiring sporunu yapabileceğini, bunun günlük yaşamda yapılan bir spor olduğunu tek amacın sakatlanmamak olduğunu kaydetti. Ankara Üniversitesi Top Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Sağlık Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Emin Ergen, "Eskiye oranla ekip çalışmasına bugün daha yakın ve alakalıyız. Antrenör veya sporcu ile aynı dili konuşmakta sıkıntılarımız oluyor. Sporcu
yaralandıktan sonra hemen toparlanıp antrenmana dönmek için her türlü çareye başvuruyor. Bu arayış esnasında ona en yakın masöre gidiyor. Mesela oklava tedavisi varmış, İstanbul‘da. Sporcu gidip ona oklava ile ezdirmeyi tercih ediyor, 1 hafta sonra da orası mosmor kesilip kan topluyor. Olimpiyat oyunlarında bir bayan sporcumuzun geçirdiği kalça rahatsızlığı sebebiyle Türkiye‘de değil Azerbaycan‘da tedavi olmak istiyor. Orada yanlış teşhis ve tedavi sebebiyle sıkıntı yaşıyor. Doğru teşhis ve tedavisi nihayet
yine Türkiye‘de yapılıyor. Bugün dünyanın en iyi ameliyatlarını yapıyoruz. En büyük eksiğimiz spor yaralarından korunmak. Yankı Yazgan spor yaralanmalarıyla ilgili pozisyonları buldu, 24 pozisyon çıkardı. Ama hala maalesef çok gerisindeyiz" diye konuştu.
Prof. Dr. Veli Lök de oturumda tecrübelerini paylaştı. Karşıyaka takım doktoru Bülent Zeren, kendisine yöneltilen Arda Turan‘ın tedavi için neden Almanya‘ya gittiği sorusuna cevap vermeye çalıştı. Zeren, Arda‘nın fıtık ameliyatı ile birlikte bir başka rahatsızlığının daha bulunduğunu, önce fıtık ameliyatını olduğunu ancak diğer sıkıntısının devam ederken dinlenmesi gerektiğini, fakat son zamanlarda oynaması gereken maçlarda oynadığı için de şikayetinin devam ettiğini anlattı. Arda‘nın rahatsızlığıyla
ilgili operasyonların Türkiye‘de rahatlıkla yapılabildiğini belirten doktorlar, ancak Arda‘nın çok göz önünde olan bir futbolcu olduğunu, takım doktorunun da tavsiyesi ile Almanya‘ya gittiğini belirttiler.
Tartışmalı oturumda sempozyuma katılan bilim adamı ve spor adamlarına BAÜ Rektörü Prof. Dr. Mahir Alkan tarafından günün anısına birer teşekkür plaketi verildi. Tüm katılımcılar ve davetliler sempozyumla alakalı organizasyondan dolayı yetkilileri kutladı. "Her Yönüyle Sporcu Sağlığı Günleri 2" sempozyumun sabahki açılış, öğleyin düzenlenen panel ve tartışmalı oturumun yapıldığı kapanış bölümleri İHA tarafından canlı yayın ile uydu üzerinden yüzlerce abonesine şifresiz ve logosuz servis yapıldı. Bazı spor
kanalları ile çok sayıda televizyon spor haberlerinde Balıkesir‘deki sempozyumu yayınladılar. Sempozyum Türk sporu ve tıp dünyasında büyük ilgi gördü.
Kaynak: İHA
