Aykut Kocaman: ''Fenerbahçe Dünyanın en büyük kulübü''
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, ''Fenerbahçe'nin dünyanın en büyük kulübü olduğunu'' söyledi.
Aykut Kocaman, Lig TV‘de katıldığı programda, ‘‘Fenerbahçe, dünyanın en büyük kulübü. Bunu 1500‘e yakın sporcuyu barındıran bir kulüp olarak söylüyorum. Takım sporlarında Avrupa‘da sürekli başarıyı kovalayan çok fazla kulüp olduğunu düşünmüyorum. Branşları ve mali organizasyonuyla dünyanın en büyük kulübü Fenerbahçe. Amacımız futbol takımını da dünyanın en büyük takımları arasına sokmak‘‘ dedi.
‘‘SİVAS‘TA İLK YARI RUS RULETİ GİBİYDİ‘‘
Kocaman, şampiyonluğun belirlendiği son Sivasspor maçının adeta ‘‘Rus ruleti‘‘ gibi olduğunu vurguladı.
Soğukkanlılığını kolay yitiren bir insan olmadığını belirten Kocaman, ‘‘Sivasspor maçı öncesinde hakikaten çok iyi durumda değildim. Maç öncesi ve devre arası gerginliğim hareket ve düşünce bütünlüğümü sarstı. 4 sene önce ve son sene şampiyonluğu yitiren takımın yine son maçta şampiyonluk maçına çıkması çok kolay değil, ama sahada futbolcular başardı‘‘ diye konuştu.
Sivasspor maçında şampiyonlukla ilgili kuşku duyup duymadığı sorusuna Kocaman, şu yanıtı verdi:
‘‘İkinci yarıda hiç olmadı. Ama ilk yarı Rus ruleti gibiydi. Bir teşekkürü de Sivas şehrine göndermek lazım. Sivas kenti Fenerbahçe‘nin şampiyon olmasını istiyordu. Maç başladı, golle başladık. Erken golde ‘eyvah‘ dedim. Çünkü her şeyin kolay olduğunu hissetmek uçuruma giden yol gibi oluyor. Golü erken bulup ikinci gol için saldırmaya başladık ve oyun bütünlüğümüzü kaybetmeye başladık. İkinci golü yemek işimizi daha zorlaştırırdı ama ikinci yarı hiç endişe duymadım.‘‘
'ALEX GİBİ BİR OYUNCUNUZ VARSA...'
Aykut Kocaman, Alex De Souza gibi bir oyuncu varken takımda düzen değişikliği yapmanın kolay olmayacağını, takımı bu oyuncuya göre dizayn etmenin akıllıca olduğunu söyledi.
Gelecek sezon sistem değişikliği yapıp yapmayacağı, çift santrfor oynatırsa Alex‘e nasıl bir görev verebileceği sorusunu Kocaman, ‘‘Alex gibi bir oyuncu varsa takımınızda çok kolay düzen değişikliği yapamazsınız. Mıknatıs oyuncudur bu oyuncular, pek çok oyuncu da topu onlara vermek ister. Çünkü kolay top kaybetmezler. Alex olduğu sürece bu düzene bağlı kalmak daha akıllıca bir çözüm olur. Takımı Alex‘e göre dizayn edersiniz. Bu tip oyuncular çok özel oyunculardır ve her teknik adam bu oyunculardan faydalanmak ister‘‘ diye yanıtladı.
‘‘ALEX, TOPLA TEMAS ETTİĞİNDE FARK YARATAN BİR OYUNCU‘‘
Ligin ilk haftalarında Alex ile ilgili eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine Kocaman, şöyle konuştu:
‘‘Sezon öncesinde fark yaratmamız için hızlı oynanamız gerektiğini düşünüyordum. Transferleri buna göre yapmaya çalıştık. Maçı sonuna kadar oynayan, mücadeleyi bırakmayan futbolcu grubu oluşturmak istiyorduk. Vurgulamaya çalıştığım buydu. Alex, bunun neresinde olacaktı? Alex, hızlı düşünen, belki dünyada en hızlı düşünen oyunculardan bir tanesi. Ancak saha içindeki mesafesi çok yüksek değil. Bunu herkes biliyor. Bununla beraber o mesafedeki hızı da yüksek değil. Ön tarafımız, sadece Alex‘ten ibaret değildi. Cristian ve Emre, yetmemeye başladı. Ön tarafımızın biraz şeffaf bir görüntüsü vardı. Özellikle Alex‘in daha fazla sorumluluk alması gerekiyordu. Ondan savunma yapmasını, ikili mücadelelere girmesini isteyecek kadar saf değilim. Ama yapması gereken bir şey vardı. Daha fazla topla buluşması gerekiyordu. Benim ondan istediğimi belki yeteri kadar anlatamamış olabilirim. Ondan istediğim tek şey daha fazla topla temas etmesiydi. Çünkü o topla temas ettiğinde fark yaratan oyuncu. Sonra topla buluşma sayıları arttı. Bursaspor ile oynadığımız ilk maç, geri döndüğü maçtır. Alex, zekası ve doğru top kullanması ile takıma çok büyük katkıda bulundu. Mehmet Topuz, Gökhan Gönül, yüksek bir başarı grafiği ile oynadı. Bu futbolcuların çoğalması ile birlikte Alex‘in katkısı da arttı.‘‘
‘‘TEKNİK DİREKTÖR OLMAM YANLIŞ BİR TERCİHTİ‘‘
Kocaman, geçen sene sonuç olarak başarısız olduklarını ifade ederek, ‘‘Son maçta şampiyonluk gidince derin bir yara oluştu. Daum‘la devam etmeme fikri bütün camiada konuşuluyordu. Sayın Başkan ve Ali Yıldırım, benin ismimi öne attı. Benim bu piyasadaki en büyük artım güvenilir olmamdı. Teknik direktör olmam yanlış bir tercihti, ancak zorunluluktu‘‘ dedi.
Türkiye‘de ‘‘Büyük takımları yerliler yönetemezler‘‘ diye bir algının bulunduğunu anlatan Kocaman, bu nedenle başlangıcının biraz sıkıntılı olduğunu vurguladı.
SAVUNMA, ORTA SAHA VE FORVETE TRANSFER
Yeni sezon için hangi bölgelere transfer yapacakları sorusunu ise Kocaman, şöyle yanıtladı:
‘‘Savunma, orta sahanın merkezi, bir de forvete transfer yapmayı düşünüyoruz. Ayrıca kadronun altını da oluşturmamız gerekiyor. Ama, ana olarak 2-3 oyuncuyu takıma monte etmek doğru olacak gibi gözüküyor. Bütün oyuncularımızın sözleşmeleri devam ediyor ama ayrılma ihtimalleri yüksek oyuncularımız var. Yabancı alacaksak bazıların göndermemiz gerekiyor. Düşündüğümüz oyuncular var, birkaç güne kadar şekillenmeye başlar. Transferde 7-8 oyuncu almak gibi bir düşüncemiz yok.‘‘
ŞAMPİYONLAR LİGİ
Şampiyonlar Ligi‘ne direkt katılmanın önemine dikkati çeken Kocaman, şöyle devam etti:
‘‘Elemelerden geçmek artık çok zor. Ülkemizde bir şey elde edildiği andan itibaren şu anki pozisyonu bırakıp daha uzakta hedefe odaklanıyoruz. Bizim arayı doldurmamız lazım. Şampiyon olduk ve hemen Şampiyonlar Ligi‘nde başarı hedefliyoruz. Bizi onlarla aramızda fark var. Fizik, kollektif ve güç olarak. Şampiyonlar Ligi oyuncu profilimizi artırıp daha sonra başarıyı düşünmeliyiz. Bunu ben bir futbol adamı olarak düşünüyorum. Bu sene hedef olarak kendi evimizdekini sağlamlaştırıp, daha sonra dışarı bakacağız. Şampiyonlar Ligi‘nde uygun oyuncu profilini sağlamlaştırmak lazım.‘‘
Son olarak Semih Şentürk‘e değinen Kocaman, ‘‘Semih‘in takımda olmasını arzu ediyorum. Çok iyi bir oyuncu. Yabancı oyuncular gelip gidiyor ama yerli oyuncular takımın kökü olmalılar. Bu takımın geleneklerini yaşatan oyuncular olmalılar. Semih‘in kalması gerektiği konusunda düşüncemi daha önce de belirtmiştim‘‘ diyerek sözlerini tamamladı.
‘‘SİVAS‘TA İLK YARI RUS RULETİ GİBİYDİ‘‘
Kocaman, şampiyonluğun belirlendiği son Sivasspor maçının adeta ‘‘Rus ruleti‘‘ gibi olduğunu vurguladı.
Soğukkanlılığını kolay yitiren bir insan olmadığını belirten Kocaman, ‘‘Sivasspor maçı öncesinde hakikaten çok iyi durumda değildim. Maç öncesi ve devre arası gerginliğim hareket ve düşünce bütünlüğümü sarstı. 4 sene önce ve son sene şampiyonluğu yitiren takımın yine son maçta şampiyonluk maçına çıkması çok kolay değil, ama sahada futbolcular başardı‘‘ diye konuştu.
Sivasspor maçında şampiyonlukla ilgili kuşku duyup duymadığı sorusuna Kocaman, şu yanıtı verdi:
‘‘İkinci yarıda hiç olmadı. Ama ilk yarı Rus ruleti gibiydi. Bir teşekkürü de Sivas şehrine göndermek lazım. Sivas kenti Fenerbahçe‘nin şampiyon olmasını istiyordu. Maç başladı, golle başladık. Erken golde ‘eyvah‘ dedim. Çünkü her şeyin kolay olduğunu hissetmek uçuruma giden yol gibi oluyor. Golü erken bulup ikinci gol için saldırmaya başladık ve oyun bütünlüğümüzü kaybetmeye başladık. İkinci golü yemek işimizi daha zorlaştırırdı ama ikinci yarı hiç endişe duymadım.‘‘
'ALEX GİBİ BİR OYUNCUNUZ VARSA...'
Aykut Kocaman, Alex De Souza gibi bir oyuncu varken takımda düzen değişikliği yapmanın kolay olmayacağını, takımı bu oyuncuya göre dizayn etmenin akıllıca olduğunu söyledi.
Gelecek sezon sistem değişikliği yapıp yapmayacağı, çift santrfor oynatırsa Alex‘e nasıl bir görev verebileceği sorusunu Kocaman, ‘‘Alex gibi bir oyuncu varsa takımınızda çok kolay düzen değişikliği yapamazsınız. Mıknatıs oyuncudur bu oyuncular, pek çok oyuncu da topu onlara vermek ister. Çünkü kolay top kaybetmezler. Alex olduğu sürece bu düzene bağlı kalmak daha akıllıca bir çözüm olur. Takımı Alex‘e göre dizayn edersiniz. Bu tip oyuncular çok özel oyunculardır ve her teknik adam bu oyunculardan faydalanmak ister‘‘ diye yanıtladı.
‘‘ALEX, TOPLA TEMAS ETTİĞİNDE FARK YARATAN BİR OYUNCU‘‘
Ligin ilk haftalarında Alex ile ilgili eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine Kocaman, şöyle konuştu:
‘‘Sezon öncesinde fark yaratmamız için hızlı oynanamız gerektiğini düşünüyordum. Transferleri buna göre yapmaya çalıştık. Maçı sonuna kadar oynayan, mücadeleyi bırakmayan futbolcu grubu oluşturmak istiyorduk. Vurgulamaya çalıştığım buydu. Alex, bunun neresinde olacaktı? Alex, hızlı düşünen, belki dünyada en hızlı düşünen oyunculardan bir tanesi. Ancak saha içindeki mesafesi çok yüksek değil. Bunu herkes biliyor. Bununla beraber o mesafedeki hızı da yüksek değil. Ön tarafımız, sadece Alex‘ten ibaret değildi. Cristian ve Emre, yetmemeye başladı. Ön tarafımızın biraz şeffaf bir görüntüsü vardı. Özellikle Alex‘in daha fazla sorumluluk alması gerekiyordu. Ondan savunma yapmasını, ikili mücadelelere girmesini isteyecek kadar saf değilim. Ama yapması gereken bir şey vardı. Daha fazla topla buluşması gerekiyordu. Benim ondan istediğimi belki yeteri kadar anlatamamış olabilirim. Ondan istediğim tek şey daha fazla topla temas etmesiydi. Çünkü o topla temas ettiğinde fark yaratan oyuncu. Sonra topla buluşma sayıları arttı. Bursaspor ile oynadığımız ilk maç, geri döndüğü maçtır. Alex, zekası ve doğru top kullanması ile takıma çok büyük katkıda bulundu. Mehmet Topuz, Gökhan Gönül, yüksek bir başarı grafiği ile oynadı. Bu futbolcuların çoğalması ile birlikte Alex‘in katkısı da arttı.‘‘
‘‘TEKNİK DİREKTÖR OLMAM YANLIŞ BİR TERCİHTİ‘‘
Kocaman, geçen sene sonuç olarak başarısız olduklarını ifade ederek, ‘‘Son maçta şampiyonluk gidince derin bir yara oluştu. Daum‘la devam etmeme fikri bütün camiada konuşuluyordu. Sayın Başkan ve Ali Yıldırım, benin ismimi öne attı. Benim bu piyasadaki en büyük artım güvenilir olmamdı. Teknik direktör olmam yanlış bir tercihti, ancak zorunluluktu‘‘ dedi.
Türkiye‘de ‘‘Büyük takımları yerliler yönetemezler‘‘ diye bir algının bulunduğunu anlatan Kocaman, bu nedenle başlangıcının biraz sıkıntılı olduğunu vurguladı.
SAVUNMA, ORTA SAHA VE FORVETE TRANSFER
Yeni sezon için hangi bölgelere transfer yapacakları sorusunu ise Kocaman, şöyle yanıtladı:
‘‘Savunma, orta sahanın merkezi, bir de forvete transfer yapmayı düşünüyoruz. Ayrıca kadronun altını da oluşturmamız gerekiyor. Ama, ana olarak 2-3 oyuncuyu takıma monte etmek doğru olacak gibi gözüküyor. Bütün oyuncularımızın sözleşmeleri devam ediyor ama ayrılma ihtimalleri yüksek oyuncularımız var. Yabancı alacaksak bazıların göndermemiz gerekiyor. Düşündüğümüz oyuncular var, birkaç güne kadar şekillenmeye başlar. Transferde 7-8 oyuncu almak gibi bir düşüncemiz yok.‘‘
ŞAMPİYONLAR LİGİ
Şampiyonlar Ligi‘ne direkt katılmanın önemine dikkati çeken Kocaman, şöyle devam etti:
‘‘Elemelerden geçmek artık çok zor. Ülkemizde bir şey elde edildiği andan itibaren şu anki pozisyonu bırakıp daha uzakta hedefe odaklanıyoruz. Bizim arayı doldurmamız lazım. Şampiyon olduk ve hemen Şampiyonlar Ligi‘nde başarı hedefliyoruz. Bizi onlarla aramızda fark var. Fizik, kollektif ve güç olarak. Şampiyonlar Ligi oyuncu profilimizi artırıp daha sonra başarıyı düşünmeliyiz. Bunu ben bir futbol adamı olarak düşünüyorum. Bu sene hedef olarak kendi evimizdekini sağlamlaştırıp, daha sonra dışarı bakacağız. Şampiyonlar Ligi‘nde uygun oyuncu profilini sağlamlaştırmak lazım.‘‘
Son olarak Semih Şentürk‘e değinen Kocaman, ‘‘Semih‘in takımda olmasını arzu ediyorum. Çok iyi bir oyuncu. Yabancı oyuncular gelip gidiyor ama yerli oyuncular takımın kökü olmalılar. Bu takımın geleneklerini yaşatan oyuncular olmalılar. Semih‘in kalması gerektiği konusunda düşüncemi daha önce de belirtmiştim‘‘ diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA