Kenny Mıller‘ Tam Saha‘ya Konuştu

Bursaspor‘un İskoç futbolcusu Kenny Miller, Türkiye‘de kendisini en çok etkileyen futbolcunun Alex olduğunu söyledi.

Futbol Federasyonu‘nun Tam Saha Dergisi‘ne konuşan Miller, Bursaspor‘u seçme nedeni ve teknik direktör Ertuğrul Sağlam hakkında açıklamalarda bulundu.

Glasgow Rangers‘ta ilk 6 maçta 10 gol atan ve ligi 22 golle bitirdikten sonra Buraspor ile anlaşan Miller, Bursaspor‘a yurtdışında oynama hayalinden dolayı geldiğini belirterek,

"Yurtdışında oynamak hayallerimden biriydi. Fırsat geldiğinde bunu değerlendirmek istiyordum. Devre arası yaklaşırken farklı ülkelerden birkaç teklif gelmişti. Hepsi iyi opsiyonlardı. Rangers‘la kontratım sezonun sonunda sona erecekti. Sözleşmeyi yenilemek için görüşme yapmaya da yanaşmıyorlardı. Aslında ben Rangers‘la sözleşmemi uzatmak istiyordum ama sezon sonu belirsizlik içinde, o dönemde anlaşamayıp saçma bir şekilde bavulumu toplayacağıma Ocak ayında gitmeye karar verdim. Bu kadar formdayken ve beni

gerçekten isteyen kulüpler varken, kalıp sezonun ikinci yarısında belki de sakatlanıp bu şansı bu yaşa gelmişken kaybedeceğime, doğru zamanın bu olduğunu düşündüm. Sonuçta hayatta önünüze bazı fırsatlar gelir, seçim yapmanız şarttır. Çünkü o fırsatlar, şanslar hayatta ikinci kez karşınıza çıkmayabilir. Ben de bu gelen fırsatı değerlendirmenin doğru olacağı fikrine vardım. Özellikle sadece benim için değil, ailem için de" dedi.

"HAYATIM BOYUNCA HEP FUTBOL OYNAMAK İSTEDİM"

Bursaspor‘a gelmesinde başlıca etkenin para olmadığının altını çizen İskoç golcü, "Para tabii ki motivasyonlardan biri ancak daha önce de söylediğim gibi bu hikâyede temeli o oluşturmuyor. Çünkü ben bir hayali, bir isteği gerçekleştirmek istedim. Ada dışında bir yerde hep oynamak istiyordum. Ben hayatım boyunca hep futbol oynamak istedim. Ve bu sefer yeni bir yerde, yeni bir meydan okuma olsun istedim. Yeni bir şeyler denemek istedim hayatımda. Tabii ki ailen ve kendin için maddi açıdan en iyiyi ararsın.

Ancak ben en nihayetinde bir döviz bürosu değilim. Para insanı mutlu etmeyebilir. Zaten hayatta sırf para için yaptığın seçimler insanı mutluluğa zor götürür. Beni her zaman mutlu eden futbol oynamaktır. Oynarken özellikle takım arkadaşlarınla beraber o takımı başarıya taşımak. Bursaspor‘da da bunu yapmaya çalışıyorum" diye konuştu.

Türkiye‘ye alışmasının zor olduğunu ancak bunu yabancı yayın yapan radyolar ve leziz yemekler sayesinde başardığını söyleyen Miller, "Buraya geleli üç ay oldu. Türkiye gerçekten de çok farklı kültürü ve alışkanlıkları olan bir ülke. Her şey farklı, bir kere başta futbollar farklı, anlayış çok farklı, yemekler, yollar, müzik, hava, daha birçok şey sayabilirim tabii ki. Mesela yemek konusunda adaptasyon sürecim çok çabuk oldu diyebilirim, çünkü burada yemekler çok leziz. Müzik konusunda da Power FM çok

yardımcı oldu. Tabii İngilizce müzik yayını yapan diğer radyoları da dinliyorum. Aslında her şeyin bu kadar farklı olacağını tam kestirmemiştim gelirken, özellikle de ligde oynanan futbolun. Ancak başka bir yere gelip başarı için her şeye adapte olmaya çalışırsınız. Futbolla birlikte yemek, müzik, trafik gibi diğer her bileşene adapte olup, zorlukların üstesinden gelmeye çalışırsınız. Kabullenmek zorundasınız. Kolay olan hiçbir şey zaten sonunda size o kadar da keyif vermeyebilir. Ama dediğim gibi benim

için her şeyin önünde futbola adapte olmak önemli, iyi oynayabilmek, yararlı olabilmek, yan etkenler onunla beraber bir şekilde gelir zaten. Şimdilik bu macera gayet iyi gidiyor" ifadelerini kullandı.

"AVRUPA KUPALARI‘NDA OYNAMAK İSTİYORUZ"

Sezonun bitmesine 3 hafta kala oynadıkları futbol ve gösterdikleri performans ile Avrupa Ligi‘ne katılmayı hak ettiklerini dile getiren 32 yaşındaki golcü oyuncu, "Aslında bazı şanssızlıklar yaşamasak belki şampiyonluğa gidebilirdik ancak şimdi üçüncü olup Avrupa Ligi‘ne gitme şansımız var. Belki geçen sezondan daha düşük bir basamakta ligi tamamlayacağız. Ancak bu güçlü ligde sezon sonu hem de bu şartlarda gayet iyi bir sonuç olur. Umarım sezon sonunu böyle getiririz. Ben de attığım gollerle takıma

yardımcı olabilirim. Son maçlarda özellikle daha iyi olduğumuzu ve benim de daha fazla katkı verebildiğimi düşünüyorum. Fenerbahçe maçında ne kadar güçlü olduğumuzu gösterdik. Ancak beraberlik aldığımız birkaç maçta sahadan galibiyetle ayrılsak durum farklı olabilirdi. Bence gösterdiğimiz performansın izdüşümü olan sonuçları aldığımızı söyleyemem. İyi futbolla kötü sonuçlar aldık. Umarım sezonun bundan sonrası, hem takım hem de benim adıma daha iyi gelişir" diye konuştu.

"ERTUĞRUL SAĞLAM İLE ÇALIŞMAK ÇOK KEYİFLİ"

Teknik direktör Ertuğrul Sağlam hakkında değerlendirmelerde bulunan Miller, Sağlam‘ın, kendilerinin her maça farklı hazırladığını belirterek, "Çok iyi bir teknik adam. Onunla da çok keyifli çalışıyoruz. Bir kere çok iyi bir taktisyen olduğunu söylemem lâzım. Devamlı zorlu antrenmanlarla kurgusal ve setler üzerinden çalışmalar yapıyoruz. Her maç için özel hazırlıkları oluyor. Bunu çok da iyi yapıyor. Hâlâ çok genç bir teknik adam, henüz 40‘lı yaşlarının başında olduğunu unutmamak lâzım. Yapacağı,

başarabileceği daha çok şey var önünde. Ertuğrul Sağlam‘ın benim gibi forvet oynadığını biliyorum. Çok ta iyi olduğunu duydum, hatta sonra stopere geçip orda da başarılı olup en nihayetinde teknik direktör olduğunu da. Ama ben stopere geçebileceğimi düşünmüyorum" şeklinde konuştu.

Takım arkadaşları ile arasındaki dostluğu da anlatan Miller, "Yeni bir oyuncu olarak takıma geldiğinde bu iletişim çok önemli tabii ki. Bizim takımın atmosferi de çok iyi. Takımdaki herkes çok yardımcı ve sıcakkanlı, onu söylemem lâzım. Tabii ki karakterinin daha uyuştuğu insanlar olabilir, Milan Stepanov, Ivan Ergiç, Pablo Batalla hepsi harika. Onlar geçiş sürecini kolaylaştırdı. Ama takımdaki kimseyi ayırt etmek istemem. Herkes bana karşı çok iyi" dedi.

Jozy Altidore ve Sercan Yıldırım ile aralarında tatlı bir rekabetin olduğuna vurgu yapan İskoç golcü, "Aslında takımda sistem olarak tek santrfor olarak daha çok oynadığımız için çok fazla partner rolünde oynama şansımız olmuyor saha içinde. Çok işbirliği yapamıyoruz. Az süreler beraber oynama şansımız oluyor. Ancak ikisi de çok yetenekli. Zaten Sercan‘ı Şampiyonlar Ligi eşleşmesinden çok iyi tanıyordum. Çok iyi bir golcü, birçok takım onu Avrupa‘da isteyebilir. Jozy de çok yetenekli bir isim.

Geldiğinden beri sakatlıklarla biraz boğuştu, yeni yeni kendini buluyor. Çok daha fazla gelişeceklerine eminim" diye konuştu.

"ARDA TURAN, ETKİLEYİCİ BİR FUTBOLCU AMA DAHA ETKİLEYİCİSİ ALEX"

Türkiye‘deki en beğendiği futbolcunun Galatasaray kaptanı Arda Turan ile Fenerbahçe kaptanı Alex de Souza olduğunun altını çizen Miller, "Arda Turan‘ı gelmeden önce biliyordum ancak oynama şansım olmadı ona karşı. Ama çok yetenekli olduğunu biliyorum. Gerçekten de etkileyici bir futbolcu. Ancak Türkiye‘de izleyip de en etkilendiğim isim kuşkusuz Fenerbahçeli Alex. Hayatımda gördüğüm en yüksek seviyedeki oyunculardan biri. Yaptığı her şeyi çok kolaymış gibi gösterip, işin ilginci takımı için her şeyi de

kolaylaştırıyor. Pas yeteneği, top sürüşü, oyunu okuması, yönlendirmesi, golcülük yeteneği hepsi dünya çapında. Belki fiziksel mücadeleden, baskıdan bazen yılıyor gibi ancak Avrupa onu iyi değerlendirmediği, yönlendirmediği için pişman olmalı kesinlikle. Onun dışında Cenk Tosun çok yetenekli, Trabzonspor forveti Burak Yılmaz ise çok etkileyici bir oyuncu. Burak, modern bir golcünün gerektirdiği tüm özelliklere sahip" ifadelerinin kullandı.

Milli Takım hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kenny Miller sözlerini şöyle tamamladı:

"Türk Milli Takımı‘nın Avusturya maçını izleme şansım oldu. Özellikle yurtdışında doğup büyüyen futbolcuların kattığı farklı bakış açısıyla beraber o temelden daha da çok beslenerek bir takım oluşturulmuş durumda. Türkiye kendi ülkesindeki futbolcuları neden aynı şekilde yetiştiremediğini sanırım sorgulamalı. Çok fazla inceleme şansım olmadı, çok fikir ortaya koyamayacağım ancak o futbolculardan mutlaka her anlamda ilham alınmalı. Lâkin zaten Türkiye güçlü bir futbol ülkesi. Daha da doğru temellere

oturarak, daha da büyüyebilir. Çünkü potansiyel çok fazla."

Kaynak: İHA