Adnan Polat: Yöneticilik yaptığım dönemde tabiki hatalarımız oldu

Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, yöneticilik ve başkanlık yaptığı süre içinde yaptıkları, yapamadıkları konusunda açıklamalarda bulundu.

Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, yöneticilik ve başkanlık yaptığı süre içinde yaptıkları, yapamadıkları konusunda açıklamalarda bulundu.

Türk Telekom Arena‘da Galatasaray TV‘nin düzenlediği programda açıklamalarda bulunan Başkan Polat, "Ben Galatasaray’da toplam 9 sene yaşadım. Bu 9 senenin 4 senesini Alp Yalman zamanında başkan yardımcısı olarak yaşadım. O zaman tam yetkiliydim. Rahmetli Özhan Canaydın döneminde 2 sene görev aldım. Mali ve idari başkan yardımcısıydım. Daha sonra da 3 sene başkanlık dönemim oldu. 14 Mayıs’ta yeni gelecek yönetime devredeceğiz. Galatasaray için bu 9 sene boyunca ben tam zamanlı çalıştım. Çocuklarımın nasıl büyüdüğünü bile anlayamadım. Bu yaptıklarımın hepsinden büyük mutluluk duydum. 9 sene boyunca binlerce işe karar verirken tabi ki hatalar da yapılabilir." diye konuştu.

Başkanlığı döneminde birçok projeler ortaya koyduklarını dile getiren Başkan Polat, "Tüzük değişikliği gerekiyordu. 30 senedir tartışılan bir konu bu. Dernekler yasasıyla beraber tüzük ortaya çıktı. Neredeyse 70 sene aynı tüzükle gitmişiz ve 30 senedir de tüzüğün dokunulmazlığı vardı. Mali konular çok sıkıntılıydı. Kulübün her tarafında hacizler vardı. Tesis konusunda rakiplerimizin gerisinde kalmıştık. Tesis anlamında Florya’ya hiç el atılmamıştı. Basketbol salonuna girince üstünüze yağmur yağıyıordu veya içeriden güneşi görüyordunuz. Ali Sami Yen’in de artık miyadını doldurduğu bir dönemdi. Hem kapasite hem de fonksiyon olarak çok demode kalmıştı. İnsan hayatını da riske atan bir stadyumdu. Stadı yıkan firma da 3 ayda yıkmayı planlarken 15 günde yıktılar. Stadın betonarmesinde zaten hem demir hem de çimento eksikliği varmış. Böylelikle stat projesi devreye girdi." dedi.

"TARAFTARLARIMIZ BİZİ ELEŞTİRMEKTE HAKSIZ DEĞİLLER"


Galatasaray‘da özellikle futbolda alınana başarısız sonuçların ardından taraftarların kendilerini eleştirmelerinde haksız olmadığını kaydeden Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Futbolun kötü gitmesi hem camianın hem de taraftarın moralini bozdu. Taraftara ben teşekkür ediyorum. Başkanlık sürecimde sadece bir kez pankart açıp beni protesto ettiler. Taraftarla benim 90’ların başından beri çok önemli bir ilişkim var. Ancak takımın o kadar kötü gitmesi onların da sabrını taşırdı zaman zaman. Haksız da değiller. "

"DÖNEMİMİ SIFIR BORÇLA KAPATMAK İSTİYORDUM"


Başkan Polat, şirket birleşmesinin önemine vurgu yaparak, "Stadyumumuz bitti ve şu anda da içindeyiz. Avrupa’nın en güzel stadyumlarından biri oldu. Galatasaray artık gelir üretebilecek düzeye geldi. Tesislerimizi yaptık. Tüzük istediğimiz gibi olmadı ama en azından tadilatı yapıldı. 5-10 şampiyonluğa bedel bir operasyon olarak şirketler birleşti. Galatasaray’ın arazilerinin 40 senedir Galatasaray’a katkısı yoktu. Riva’nın ruhsatı alındı, Mecidiyeköy arazisinin imar durumu düzeltildi. İkisinde de yarın inşaata başlama imkanı var. Kulübe araziler kazandırdık. Bundan sonraki konular Riva’yı satıp, o parayla kredi borçlarını kapatıp, kalan para ile yeni araziler alıp, onları da kenara koymaktı. Dönemimi sıfır borç ve yeni tesisle sorunsuz bitirmeyi hedefliyordum. Ancak olmadı. Camianın bir kısmı bizim kalmamızı istemedi. Bizde camianın dediğini yaptık ve seçime gittik. " diye konuştu.

Futbolda başarının birçok unsura bağlı olduğuna dikkat çeken Polat, "Başkan olduktan sonra bana en yakın adamlardan biri olan Feldkamp istifa etti. Daha sonra son 6 maçta teknik direktörsüz şampiyon olduk. Türk Telekom’a dünya çapında bir teknik adam ve futbolcularla gelelim diye planlama yaptık. Son Kasımpaşa maçında dahi kendi ülkesinin milli takımlarında oynayan 12 oyuncu vardı. Toplamda bu sayı 20’yi bile geçiyor. Futbolda başarı bir unsura değil, birçok unsura bağlı olarak geliyor. Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı kazandığı zamana bakın, 10’dan fazla maçta bir tane bile aleyhimize önemli hakem hatası olmamıştır. Yani birden fazla unsurun da birleşmesi lazım. Önümüze muhalefet, Federasyon ve medya da içinde olmak üzere birçok engel çıktı."

"FLORYA‘DA İSTEDİĞİM DÜZENİ SAĞLAYAMADIM"


Adnan Polat, futbolda alınan başarısız sonuçlarda Florya‘da istediği düzeni sağlayamamasına bağladı. Başkan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz maçları taraf olarak izlediğimiz için objektif olamıyoruz bazen. Ben bu yüzden yurtdışından insanlara izlettiriyorum maçlarımızı. 14 tane maçımız hakem hatasıyla katledilmiş durumda. Florya’da istediğim otorite ve düzeni de sağlayamadım. Adnan Sezgin’in her zaman arkasında oldum. Oradaki yönetim ondaydı ve teknik adamların direktifleriyle transfer yapan insandı. Her kötü neticede ona fatura kesildi. Dünya çapında transferler yaparken biz ‘şampiyon belli, ikinci kim?’ diye manşetler atılıyordu. Rijkaard Türkiye’deki şartları tam kavrayamadı. Fazla medeni teknik adamlardı. Ben bir sürü sorunla uğraşırken takıma yeterince zaman ayıramadım. O sırada Florya’da olan arkadaşlar da tam diyalog içinde olamadılar ve hocalar da tam etki edemeyince kimya uyuşmadı. Bence bu bir idari başarısızlıktır. İdarenin başında da ben olduğumdan bu benim başarısızlığımdır."

"YA HAGİ‘Yİ YA DA MİSİMOVİÇ‘İ GÖNDERECEKTİM"


Galatasaray‘da Gheorghe Hagi‘nin gelmesiyle birlikte kadro dışı kalan Misimoviç konusunda da açıklamalarda bulunan Polat, o günkü durumu şöyle özetledi:

"Keita’nın gönderilmesini tamamen Rijkaard istedi. Keita izne gittiği zaman mutlaka geç geliyordu. İdari cezalar verdik zaman zaman. En son bir Gençlerbirliği maçına giderken Keita kayboldu, ortada yok! Aradık, taradık Keita’yı Paris’te bulduk. Son derece sorumsuz bir oyuncuydu. Rijkaard da ‘ben böyle disiplinsiz bir oyuncuyla çalışamam’ dedi ve yolların ayrılmasını istedi. Biz de sattık. Misimovic konusu da tamamen Hagi’nin inisiyatifi. Hagi, ‘Buraya tatile gelmiş’ dedi. Disiplinsiz olduğunu söyledi. Kendisiyle uzun uzun konuştuk ve geri adım atmadı bu konuda. Ya Hagi’yi gönderecektik ya da Misimovic’i. Bizde Misimoviç‘i gönderdik"

Galatasaray futbol takımının almış olduğu başarısız sonuçlarda teknik direktörleerin 4-3-3 oyun sistemi ile oynamasına bağlayan Polat, "Bizim başımızı derde sokan en büyük unsur, Skibbe’yi de, Rijkaard’ı da, Hagi’yi de sıkıntıya sokan şey 4-3-3’tü. Ben hepsine bizim kadromuzun buna uygun olmadığını belirttim. Geçen sezon Rijkaard’a santrfor alalım diye neredeyse yalvardım, istemedi. Bu Barcelona’da uygulanabilir ama bizim için çok zor bir sistem. Hocalar, müdahale de etmiyorum. Şampiyon olduğumuz sene takımı 6 hafta üst üste Adnan Sezgin ve ben yaptık. 6 maçı da kazandık, yenemediğimiz Fenerbahçe’yi de yendik. Birçok unsur istediğimiz gibi gitmeyince yapılan işlerin de üzerine bir perde indi. Belki futbol bu kadar kötü gitmeseydi ne stat açılışında ne de kongrede olan olaylar olmayabilirdi. Bence futbol bu işleri ateşledi."

Polat, Türk Telekom Arena Stadı‘nın açılışından kulübün kasasından bir kuruş çıkmadığını açıkladı.

Öte yandan Türk Telekom Arena Stadı‘nın açılışında yaşananlar konusunda da konuşan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu stadın devri ile alakalı Ankara’da bulunduğum sırada bir gazetede İnan Bey’in yaylım ateşini gördüm. Buraya Başbakanımızın yanı sıra Sayın Kılıçdaroğlu da gelecekti. Sayın Cumhurbaşkanımız da gelecekti. Güvenlik şefleri, “İçeride 300-500 kişilik provakatör bir grup var” dediler. Benim ve başbakanın ismi geçtiğinde ıslıklamalar oluyordu. Sayın Kılıçdaroğlu da, “Protesto olacaksa ben gitmeyeyim” demiş. Sayın Başbakan geldiğinde de bu istihbaratı almıştı zaten. Sıra konuşmalara gelince anonsu yapan arkadaş önce TOKİ başkanımızı konuşturdu. Sayın Başbakan da, “Tabi ki, olur” dedi. Ben özellikle kısa konuştum ki taraftarlar sıkılmasın. Ben konuşurken de bir bölüm ıslıkladı beni zaten. TOKİ Başkanımız benden sonra çıktı, amacını aşan sözler söyledi ve o zaman stadyumda zaten kıyamet koptu. Kendisi de zaten sonra bana hem heyecanından hem de seçtiği kelimelerden dolayı özür diledi. Benden de, camiadan da, kamuoyundan da özür diledi. Başbakan da üzüldü, ben de üzüldüm. “Bu kadar emek verdiğimiz bir yerde protesto ediliyorsak burada kalmayalım” dedi ve ayrıldı. Ben de bunun üzerinde kalmak istemedim ve ayrıldım. Sonra da kameralar karşısında özür diledim. Mali kongrede konuşan herhalde 30 kişi beni bu konuda eleştirdi. Ben evime gelen misafire bir saygısızlık yapılırsa özür dilerim. Ben böyle yetiştirildim."

FATİH TERİM OLAYI


Devre arasında takımın başına tek yetkili olarak getirmek istedikleri Fatih Terim‘le ilgili açıklamalarda bulunan Polat, "Ben Fatih Terim’le de konuştum ama Türkiye’de çalışmayı prensip olarak ailece uygun görmediklerini söyledi. Teklif için teşekkür etti. Ailesiyle beraber Türkiye’de çalışmama kararı almışlar. Ben de ne yapabilirdim onun üzerine? Kendisi gelseydi zaten amacım Florya’yı ona emanet etmekti. Kendisiyle görüştükten sonra Hagi’ye gittik." diye konuştu.

Adnan Polat'tan kısa ve öz cevaplar;

* Camianın sesine kulak verip seçime gittik. İnşallah hayırlısı olur

* Türk Telekom Arena'nın maliyeti 180'den 310 milyon Euro'ya çıktı

* TT Arena'nın kullanım hakkı sözleşmesinde maliyet nedeniyle değişiklikler oldu

* Sami Yen'deki gelir 20 milyon dolar TT Arena'daki gelirimiz 80 milyon dolar

* Benden sonraki yönetime minimum problem bırakmaya gayret gösteriyorum

* Futbol dışındaki branşlarda başarısız olduğumuzu kabul etmiyorum

* Kasımpaşa maçının 18 kişilik kadrosunda 12 Milli oyuncu vardı

* UEFA Kupası'nı kazandığımız dönemde aleyhimizde hakem kararı olmamıştı

* Şampiyonluk için dış unsurların size dokunmaması gerekiyor

* Bu sezon 14 maçımız tamamen hakem hatasıyla katledildi

* Florya'da istediğim otoriteyi ve düzeni sağlayamadım

* Adnan Sezgin hep hedef gösterildi takımın kimyası tutmadı

* Skibbe ve Rijkaard çok yumuşak ve fazla medeni antrenörlerdi

* Florya'ya zaman ayıramadım oradaki arkadaşlarda iletişimi sağlayamadı

* Keita'nın gönderilmesini Rijkaard istedi. İzinlerden geç dönüyordu

* Misimovic'in Hagi ile yıldızı barışmadı. Tembel bir oyuncuydu

* Ya Misimovic ya Hagi'yi gönderecektim. Hagi ile konuştuk geri adım atmadı

* Giden teknik direktörlerimizi yakan 4-3-3 sistemi oldu. 4-3-3 sistemi Galatasaray'a uyan bir sistem değil

* 6'da 6 yapıp şampiyon olduğumuzda takımı ben ve Adnan Sezgin yapıyorduk

* Stadın devre arasında açılmasını istemeyen bir çok Galatasaraylı oldu

* Stat açılışı organizasyonunda kulübün cebinden 1 kuruş çıkmadı

* Selahattin Beyazıt bana stat açılışında kötü olaylar olacağını söyledi

* Stat açılışı davetiyelerinde Ali Sami Yen ismini atlamam hataydı

* Türkiye için Atatürk ne ise, Galatasaray için Ali Sami Yen odur

* İnan Kıraç açılıştan önce bizi yaylım ateşine tuttu

* Emniyet müdürleri açılış öncesi provokatör gruplar olduğunu söyledi

* Cumhurbaşkanı ve Kılıçdaroğlu protesto olacağı için açılışa gelmediler

* TOKİ başkanı amacını aşan sözler söyleyince statta kıyamet koptu

* Provokatör yerine protestocu deyince bir anda hedef tahtasına kondum

* TOKİ başkanı bir çuval inciri berbat ettim deyip, özür diledi

* Yeni gelen yönetimin enkaz devralacağı doğru değil

* Gelirlerimizle borçlarımız arasındaki oranı lehimize azalttık

* Sponsor gelirlerimiz 35 milyon dolardan 210 milyon dolara çıktı

* Yeni yönetimin amatörlerde başarı istikrarı için tesisleşmeye önem vermesi lazım

* Galatasaray'da borç arttı ama şirket birleşmesi bize tasarruf ettirdi

* Galatasaray'da 2.5 Milyar dolarlık bir değer kazancı oluştu. Kimse enkaz devrettiğimizi söyleyemez

* Kulübü sıfır borçla devretmeyi bile planlıyordum

* 20 Milyon dolar ödeme yaparsak 2010 yılından kalan borcumuz kalmıyor

* Devre arasında yaklaşık 11 milyon Euro bonservis bedeli ödeyip transfer yaptık.

* TT Arena'da Avrupa Kupaları oynayıp, o parayı çıkaracağımızı düşünmüştük

* 1-2 sene futbolda kaybettik ama Galatasaray'ın 20 senesini kazandık

* Adnan Sezgin'in en büyük hatası iletişim eksikliği olmasıdır

* Rijkaard ikazlarımı hiç dikkate almadı ve Türkiye'ye adapte olamadı

* Rijkaard ne kadar sakin ise Hagi o kadar fevriydi. Rijkaard futbolcuları çok serbest bıraktı, Hagi ise çok yıprattı

* Fatih Terim Türkiye'de çalışmayı uygun görmediği için teklifimizi kabul etmedi

* Tüzük bir tabuydu, ben bu tabunun kalkmasını istiyordum. Özhan Canaydın bana 'Tüzüğe dokunma elin yanar' demişti

* Üniversitelilerin otomatikmen üye olması maddesine ben müdahale ettim

* Mali Kongre'den önce bana seçime gitmem için çok baskı yapıldı

* Mali Kongre'de ibra edilmemekten çok daha üzücü organize olaylar oldu

* Galatasaray'ın büyükleri, mali kongrede liselileri kullandı

* İbradan önce de seçim kararı alacağıma dair sinyalleri vermiştim

* Samim Baki'yi Mali Kongre'nin iptali davası açmaktan vazgeçiremedim

* Cumhuriyet Savcılığı, Mali Kongre'de olanlar için ifademi aldı. Cumhuriyet Savcılığı'na İnan Kıraç'ın ibrasızlık anonsu verdiğini söyledim

* Süre gelen tartışmalarla Galatasaray büyük yara aldı

* Mahkeme organizasyonu yapsaydım 500 kişiye dava açtırırdım

* Divan Başkanı İrfan Aktar tarafsızlığını kaybettiği için istifa etmeli

* Mali kongrede yapılanları asla affedemiyorum

* İdari ibrasızlık yolsuzluk yapmışız gibi bir algı yarattı

* İnan Kıraç ile Faruk Süren logo konusunda mahkemelik olmuştu

* Mazbatalarımızı verene kadar görevimizin başındayız

* Koltuğa yapışıp kalma niyetimiz olsa bu seçim kararını bana aldıramazlardı

* İdari ibrasızlık nedeniyle seçim kararı aldığımızı belirtip, seçimin önünü açtık

* Seçim olacak ve olmalı ama artık hukukta her şeyin olabileceğine inandım

* Yeni tüzüğe göre gelen yönetimin kaç yıl görev yapacağı konusu tartışılmalı

* Haldun Üstünel'i bir kenara koyuyorum seçildiğimizden beri içeriden çok yıpratıldık

* Fenerbahçe zaten Galatasaray olamaz biz başka boyuttayız bize ulaşması mümkün değil

* Çok önemli 4 oyuncu ile ön anlaşma yapmıştık

* Yeni yönetim bana danışacaktır. Kulübün tamamını her şeyiyle bilen bir kişiyim

* Arda'ya teklif geldi ama şu ortamda Arda'yı vermek doğru olmazdı

* Arda Galatasaray'da iyi bir başarı sağlayıp öyle gitmeli

* Arda iyi bir kaptan. Onu kaptan yaparak iyi bir karar verdim

* Arda'ya hayatının yaşanması imkanı verilmiyor. Bu yüzden gitmek istiyor.

* Kongreye gitmek istemiyorum ama genel kurula sunuş yapmam gerekiyor. Oy kullanmayacağım.

* Kızgın değilim. Kırgınım. Artık Galatasaray'da misyonumu tamamladım

* Yeni yönetim mevcut projeleri bitirsin. İşin hakkını vermiş olur

* Özhan Canaydın 2006'da çok ısrar edince yöneticiliğe soyundum

* Maçlara gideceğim. Kimse Galatasaray sevgisini yüreğimden söküp alamaz

* Mali genel kuruldan sonra seçim kararını açıklayacaktım ama böyle olsun istemedim

* Mali kongrede olanlar Galatasaray kültüründe olmayan şeyler

* Bu dönemde Galatasaray'da sıkıntılar yaşanacağını düşünüyorum

* Galatasaray Liseli olmayanlar derneği kurmak isteyenler bile var

* Liseli-Lisesiz ayrımı olmaması için yoğun çaba sarfettim

* Muhalafeti kışkırtanlar Galatasaraylıları küstürdü

* İnan Kıraç beni destekledi deniyor ama ben onu hiç yanımda görmedim

* Bu sene olan olaylar camiamızda hiç olmamıştı

* Üç başkan adayına da aynı mesafede olmalıyım. İsim vermek istemiyorum ama Başkan adaylarından birinin kazanmasını istemiyorum

* İkinci seçim dönemim olsaydı yönetimde bir kaç ismi değiştirmek isterdim

* Galatasaray'ın kenarıyla başı arasında uçurum olduğunu anladım

* Koltuk insanı şekillendiriyor son noktada olduğunuzdan kontrollü oluyorsunuz

* Keşke Başkan yardımcısı olsaydım şimdiye kadar 10 kere savaş çıkarmıştım

* Yönetim kurulunu 2. dönemde seçerken hata yaptım

* Ailemle kulübün detaylarını hiç paylaşmadım. Ayrılacağım için çok mutlular. Çok çalıştım ve yoruldum başka arkadaş bayrağı devralıp götürsün

* Kongrede 3 Bin civarı bir katılım bekliyorum. Çünkü insanlar küskün

* Sıkıntılı bir dönemde 5 eski başkanı bir araya getirdim. Süren'i özellikle çağırmadım

* 5 eski başkan destek deklerasyonu yayınladı. Selahattin Beyazıt daha sonra bu deklerasyonu yalanladı

* Galatasaray Lisesi 4 senelik olunca eski misyonunu kaybettiği anlatılıyor

* Başkan adaylarının derin Galatasaray projesi olup olmadığını zaman gösterecek

* Gönderilmesi gereken birçok futbolcu var. Takımın yarısı değişmeli

* A Milli oyuncularımız mutlaka takımda tutulmalı