Hugo Almeida: Türkiye'de futbol oynatmıyorlar
Hugo Almeida 4 aydır yaşadığı olumsuzlukları dile getirip ayrılık sinyali verdi. Futbolu yönetenler ve destekleyenler mükemmel ama yetmiyor. Gol atıyoruz sayılmıyor. Yediğimiz tekmelerden ayaklarımız yara bere içinde kalıyor.
Beşiktaş’ın devre arasında Werder Bremen’den transfer ettiği ve 4 yıllık sözleşme imzalattığı 1.91’lik Portekizli santrfor, Türkiye’yi, İstanbul’u ve siyah beyazlı takımı çok sevdiğini ancak ayrılabileceğini söylerken, buna gerekçe olarak da, “Türkiye’de futbol oynamama izin vermiyorlar” dedi.
İsterseniz, siyah beyazlı takımla 3 yıl daha sözleşmesi olmasına rağmen Almeida’yı ayrılığın eşiğine getiren gelişmelere bir göz atalım...
Kariyeri ve yaşının genç olması nedeniyle Avrupa’da piyasası olan ve üst düzey kulüplerin bonservisi için 10 milyon Euro’yu gözden çıkardığı Portekizli santrfor, devre arasında geldiği Beşiktaş’ta başlangıçta uyum sorunu yaşamış ve Ziraat Türkiye Kupası dışında gol yollarında etkisiz kalmıştı. Kupada 5 maçta 4, Süper Lig’de 11 maçta 3 kez fileleri havalandıran, buna karşılık UEFA Avrupa Ligi’ni siftah yapamadan kapatan Almeida, önceki gün kaleci Rüştü’nün Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nde takım arkadaşlarına verdiği davette şunları söyledi: Transferimle ilgili kararı menajerim verecek “Menajerim Jorge Mendes telefon etti. İspanya, Portekiz ve Almanya’dan ciddi teklifler olduğunu söyledi. Türkiye’yi ve Beşiktaş’ı seviyorum. Başkanımız Yıldırım Demirören ve yöneticilerimizmizin benim için yaptıkları fedakarlığı unutamam. Ancak geleceğimi de düşünmek zorundayım. Portekiz’den ve İspanya’dan birçok arkadaşım arıyor. Transferimle ilgili kararı menajerim Mendes verecek.
Almeida, kaptan Guti ile yaptığı sohbette yaşadığı sıkıntıları dile getirdi: “Bu sezon Türkiye Kupası’nı kazanacağımıza inanıyorum. Teknik direktörümüz Tayfur Havutçu centilmen ve bilgili bir hoca. Ancak Türkiye, kariyeri olan oyuncular için çok zor. Ortega, Anelka, Carew, Roberto Carlos gibi futbolcular Türkiye’de oynadılar. Ama bir yıl sonra ayrıldılar. Niye gittiklerini düşünmek gerek. Türkiye’de inanılmaz bir taraftar baskısı var. Futbolu yönetenler ve destekleyenler mükemmel ama yetmiyor. Gol atıyorsunuz, çizginin içinden çıkıyor sayılmıyor. Faul kararları ilginç. Rakiplerimiz futbol oynatmamak için sahaya çıkıyorlar. Schuster neden gitti diye düşünen var mı? Tekmelerden ayaklarınız yara bere içinde kalıyor ama kimse görmüyor. Futbola biraz saygı gerek. İnsana gitmekten başka çare bırakmıyorlar.”
İsterseniz, siyah beyazlı takımla 3 yıl daha sözleşmesi olmasına rağmen Almeida’yı ayrılığın eşiğine getiren gelişmelere bir göz atalım...
Kariyeri ve yaşının genç olması nedeniyle Avrupa’da piyasası olan ve üst düzey kulüplerin bonservisi için 10 milyon Euro’yu gözden çıkardığı Portekizli santrfor, devre arasında geldiği Beşiktaş’ta başlangıçta uyum sorunu yaşamış ve Ziraat Türkiye Kupası dışında gol yollarında etkisiz kalmıştı. Kupada 5 maçta 4, Süper Lig’de 11 maçta 3 kez fileleri havalandıran, buna karşılık UEFA Avrupa Ligi’ni siftah yapamadan kapatan Almeida, önceki gün kaleci Rüştü’nün Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nde takım arkadaşlarına verdiği davette şunları söyledi: Transferimle ilgili kararı menajerim verecek “Menajerim Jorge Mendes telefon etti. İspanya, Portekiz ve Almanya’dan ciddi teklifler olduğunu söyledi. Türkiye’yi ve Beşiktaş’ı seviyorum. Başkanımız Yıldırım Demirören ve yöneticilerimizmizin benim için yaptıkları fedakarlığı unutamam. Ancak geleceğimi de düşünmek zorundayım. Portekiz’den ve İspanya’dan birçok arkadaşım arıyor. Transferimle ilgili kararı menajerim Mendes verecek.
Almeida, kaptan Guti ile yaptığı sohbette yaşadığı sıkıntıları dile getirdi: “Bu sezon Türkiye Kupası’nı kazanacağımıza inanıyorum. Teknik direktörümüz Tayfur Havutçu centilmen ve bilgili bir hoca. Ancak Türkiye, kariyeri olan oyuncular için çok zor. Ortega, Anelka, Carew, Roberto Carlos gibi futbolcular Türkiye’de oynadılar. Ama bir yıl sonra ayrıldılar. Niye gittiklerini düşünmek gerek. Türkiye’de inanılmaz bir taraftar baskısı var. Futbolu yönetenler ve destekleyenler mükemmel ama yetmiyor. Gol atıyorsunuz, çizginin içinden çıkıyor sayılmıyor. Faul kararları ilginç. Rakiplerimiz futbol oynatmamak için sahaya çıkıyorlar. Schuster neden gitti diye düşünen var mı? Tekmelerden ayaklarınız yara bere içinde kalıyor ama kimse görmüyor. Futbola biraz saygı gerek. İnsana gitmekten başka çare bırakmıyorlar.”
