Rüştü‘nün Veliahdına Estonyalılar Sahip Çıktı

Bayern Münih‘in altyapısında yetişen ve bir ara Rüştü Reçber‘in veliahdı olarak gösterilen gurbetçi kaleci Göksu Hasancık‘a Estonyalılar kucak açtı.

Bayern Münih‘in altyapısında yetişen ve bir ara Rüştü Reçber‘in veliahdı olarak gösterilen gurbetçi kaleci Göksu Hasancık‘a Estonyalılar kucak açtı.

Almanya‘da iki kez yılın en iyi kalecisi seçilmesine rağmen Türkiye‘de tutunamayan 24 yaşındaki file bekçisi artık Estonya Ligi‘ndeki JK Tammeka takımı için ter döküyor. Aynı zamanda Estonya‘da forma giyen ilk Türk futbolcu unvanını alan Göksu Hasancık, “Öncelikle burada yeniden kendimi kanıtlamak ve bir Türk olarak iyi bir itibar bırakmak için çalışacağım. Daha sonra da Süper Lig‘de hedefleri olan bir takımda oynamak istiyorum.” dedi.

2004-2005‘te Beşiktaş‘ın 2006-2007 sezonunda ise Fenerbahçe‘nin antrenmanlarına çıkarak adeta bu iki kulübün kapısından dönen gurbetçi kaleci, "Herhalde Türk futbol tarihinde Beşiktaş‘tan profesyonel kontrat teklifi alıp okul yüzünden geri çevirmek zorunda kalan tek oyuncu benim. Fenerbahçe olayında ise beni 9 gün boyunca idmanlara çıkarıp Arthur Zico‘nun beğenisini aldığım halde kontrat sözü yerine getirilmedi. Demek ki bu iki güzide kulüpte oynamak kısmet değilmiş." ifadelerini kullandı.

Göksu Hasancık, geleceğin Rüştü Reçber’i diye lanse edilmene rağmen Türkiye’de neden tutunamadığı yönündeki soruyu ise şöyle cevapladı:

“Bunun nedenini ben de çok merak ediyorum açıkçası. Hatta geçen temmuz ayında Ulvi Güveneroğlu’nun tavsiyesi üzerine Beşiktaş’ın kaleci antrenörü Zafer Öğer hoca beni Nevzat Demir Tesisleri’nde tek başına bir buçuk saate yakın antrenmana çıkardı ve denedi. Zafer hocanın idman bittikten sonra yorumu şöyleydi: ‘Göksu’nun kumaşı çok iyi, peki bu zamana kadar niye hiç Türkiye’de oynatılmadı?’ Ben de bunu çok merak ettiğimi fakat hiç bir cevap bulamadığımı kendisine söyledim.”

Bir önceki sezon Slovakya Birinci Ligi’nde Werner Lorant’ın çalıştırdığı Dunjaska Streda’da da boy gösteren genç kaleci Estonya’ya transferini ise şöyle değerlendirdi:

“Estonya’nın ilk Türk kalecisi olduğumu için gurur duyuyorum. Futbol adeta insan hayatı gibidir. Her an her şey olabilir. Ve benim bunca yaşadıklarımdan sonra bana artık hiçbir şey sürpriz gibi gelmiyor.”

Estonya’daki ilk izlenimleri de anlatan Göksu Hasancık sözlerini şöyle bitirdi:

“Estonya’da umumen spora ve gençliğe çok önem veriliyor. Sporcular için üst düzeyde imkanlar sağlanıyor. Estonya’da şunu anladım ki, artık dünyanın her yerinde kaliteli futbol oynanıyor. Estonya’nın tek negatif yönü aşırı soğuk hava şartları. Onun için Mart’ta başlayan sezonun hazırlık dönemini ve ilk lig maçlarımızın büyük bir bölümünü suni çimde gerçeklestirmemiz gerekiyor.

Estonya liginin kafaya oynayan takımları rahatlıkla Türkiye’nin üst düzey Bank Asya ekipleri ve alt kademede yer alan Süper Lig takımlarına eşittir. Ve en önemlisi Estonya’nın bütün takımlarının yaş ortalaması 20 ile 24 arası olması.”