Gustav Svensson Bursa’Da Üçüncü Viking Olarak Görev Yapıyor

Bursaspor’un Pignel ve Sörloth’tan 14 sene sonra kadrosuna kattığı İskandinav oyuncu, orta sahadaki güçlü ve çalışkan kimliğiyle giderek daha vazgeçilmez bir konuma geliyor.

Bursaspor’un Pignel ve Sörloth’tan 14 sene sonra kadrosuna kattığı İskandinav oyuncu, orta sahadaki güçlü ve çalışkan kimliğiyle giderek daha vazgeçilmez bir konuma geliyor.

Manchester United’ın da transfer listesinde yer alan İsveçli, genç oyunculara, “Ben bugünkü konumuma antrenmanlarda işi sıkı tutarak geldim” diyerek yol gösterirken, gelecekteki hedefini Premier Lig olarak açıklıyor.

Futbol Federasyonu‘nun basın departmanı tarafından hazırlanan TamSaha dergisinden Erhan Tamiş‘e konuşan Svensson‘un Bursaspor‘a transferi de ilginçliklerle dolu.

Bursaspor İskandinav futbolcularla ilk kez 1993-94 sezonunda tanışmıştı. Yeşil - beyazlılar o dönemde Danimarkalı Frank Pingel ve Norveçli Goran Sörloth’u renklerine bağlamıştı. İki futbolcunun da Bursaspor macerası bir sezon sürdü. Pingel sergilediği başarılı performansın ardından Fenerbahçe’ye transfer oldu. Sörloth ise sezon sonunda yeşil-beyazlı kulüpten ayrıldı.

Bu iki oyuncudan tam 16 yıl sonra Bursaspor İskandinavya yarımadasından bir futbolcuyu kadrosuna dâhil etti. İsveç futbolunun parlayan yıldızlarından olan Gustav Svensson, yeşil-beyazlıların orta alanının ortasındaki Hüseyin, Ergic, Bekir Ozan, Kirita dörtlüsüne katıldı. Başta Manchester United olmak üzere birçok önemli kulübün takibinde olan Svensson, transfer döneminin kapanmasına çok kısa bir süre kala tercihini Bursaspor’dan yana kullandı.

İsveçli oyuncu yeşil-beyazlı formayla Şampiyonlar Ligi’nde ilk kez oynama şansını yakalarken, Spor Toto Süper Lig’de de giderek artan bir performans sergiliyor. İşte Gustav Svensson‘un TamSaha dergisine verdiği röportajın ayrıntıları:

Futbola nasıl başladın? Daha önce yaptığın bir başka spor var mıydı?

Futbola başladığımda 6 yaşındaydım. Bu arada 16 yaşına kadar da tenis oynadım. Tenisin yanı sıra başka sporlar da yaptım. Daha sonra futbolu seçtim ve profesyonel olarak oynamaya başladım.

Bursaspor’a transferin nasıl gerçekleşti?

Son anda gelişen bir transfer oldu. Açık söylemek gerekirse Bursaspor’la ilgili fazla bilgim yoktu. Bana gelip böyle bir teklif olduğunu söylediler. Biraz araştırma yaptım ama tam anlamıyla bilgi sahibi olmadan Bursa’ya geldim. Ancak şu anda bu tercihi yaptığım için mutluyum. Benim açımdan işler yolunda gidiyor.

Seni ünlü İngiliz kulübü Manchester United da takip ediyordu. Geniş listesinde isminin yer aldığı biliniyordu. Bu konuda detaylı bilgin var mı?

Manchester United’ın ilgilendiği oyunculardan biri olduğumdan haberim vardı. Ancak hayli geniş bir listeleri olduğunu ve benim dışımda başka oyuncuları da takip ettiklerini biliyorum.

Ön liberoda görev yapıyorsun. Futbol tarzını tam olarak nasıl tanımlıyorsun?

Futbolun kolektif bir oyun olduğuna inanıyorum. Ben iyi bir takım oyuncusu olduğumu düşünüyorum. Takımımı galibiyete taşımak için elimden gelen her şeyi veririm.

İlk kez İsveç’in dışında futbol oynuyorsun. Bu nedenle yabancı bir ülkede çalıştığın teknik adam elbette ki çok önemli. Sana göre Ertuğrul Sağlam nasıl bir teknik adam?

Ertuğrul Sağlam çok iyi ve teknik seviyesi yüksek bir teknik direktör. Antrenmanlara çok önem veren ve çok yoğun antrenman yaptıran bir teknik adam. Bu durum, hocamızın istekleri doğrultusunda takıma devamlı ışık veren, devamlı takımdaki dayanışma ve birleşmeyi sağlayan önemli bir etken. Ayrıca, takımdaki futbolcuların hocaya saygı duyması da önemli bir şey. Ertuğrul Sağlam’ın takım içinde büyük bir saygınlığı var. Bu da başarıya giden yolda çok önemli bir faktör.

Bursaspor’a gelmeden önce Türkiye’deki futbol anlayışı hakkında bilgi toplama şansın oldu mu? Geldiğinde nasıl bir futbolla karşılaştın?

Bursaspor’a imza atmadan önce bazı arkadaşlarımdan şehir ve takım hakkında bilgiler aldım. Ayrıca, Türkiye’deki bazı takımların maçlarını Avrupa’da izlemiştim. Arkadaşlarımın bana aktardığı olumlu düşünceler, buraya gelmemde etken oldu. Gördüğüm kadarıyla, Türkiye’de hızlı futbol oynanıyor. Süper Lig, çok taktiksel ve genellikle ofansif düşünen takımlardan oluşuyor. Türkiye’deki futbolun zorlu olduğunu söyleyebilirim.

İskandinav kökenli oyuncular genellikle Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi ligleri tercih ediyor. Türkiye’yi seçmenin özel bir nedeni var mı?

Benim tanıdığım çoğu oyuncu Hollanda, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde oynuyor. İsveç’te oynadığımız futbola yakın olduğu için oraları seçiyorlar. Benim Türkiye’ye gelmemdeki önemli nedenlerden birisi, Bursaspor’un gelişmekte olan bir takım olması, Avrupa arenasında da kendisini göstermek istemesi. Ben de buna katkıda bulunmak ve kulübün tarihindeki önemli sayfalar içinde yer almak için Türkiye’yi seçtim.

Göteborg’da genellikle 90 dakika sahada kalıyordun. Bursaspor‘da rotasyon nedeniyle bazı maçlarda forma giyemiyorsun. Bu durum senin sürekliliğini ve performansını nasıl etkiliyor?

Bursaspor’a transferim gerçekleşmeden önce İsveç’te yarım sezon oynadım. O yüzden fiziksel açıdan iyi durumda Türkiye’ye geldim. Burada hocamızın rotasyon nedeniyle bazı futbolcuları dinlendirmesi çok pozitif bir şey. Bursaspor’da her maçta oynasaydım kendimi çok daha yoğun hissedecektim. Sanırım diğer oyuncular da benimle aynı görüşte. Hocanın rotasyonu, futbolcuların dinlenmesini ve bir sonraki maça hazır çıkmasını sağlarken iyi bir performans sergilemesinde de önemli bir etken. Tabii ben de her futbolcu gibi her maçta oynamak isterim.



BUGÜNKÜ KONUMUMU ANTRENMANLARA BORÇLUYUM

Yeni kuşağın İsveç’teki en umut vaat eden oyuncularından birisin. Bursaspor’daki genç oyuncuları nasıl buldun, onlara tavsiyelerin nelerdir?

Ben gençken çok antrenman yaptım. Sürekli kendimi gösterme arzusundaydım. O yüzden bu seviyeye geldim. Bursaspor’daki genç oyunculara da antrenmanlara tam konsantre olup en iyi şekilde değerlendirmelerini öneririm. Gördüğüm kadarıyla takımdaki gençlerin çok olumlu özellikleri var. Bazıları çok hızlı, bazıları çok kaliteli ve teknik futbolcular. Kendilerini biraz daha geliştirip, daha iyi yerlere geleceklerine inanıyorum. Bu futbolcuların gelişimi de Bursaspor’un geleceğine çok olumlu katkı yapacaktır.

Bursaspor’da en çok hangi oyuncuyu beğeniyorsun?

Arjantinli Pablo Batalla’yı beğeniyorum ama hazırsa. Yorgun olursa değil.

Avrupa futbolunu yakından tanıyorsun. Uluslararası tecrüben yaşına göre fazla. Bursaspor’da, Avrupa arenasında başarılı olabilecek oyuncular var mı?

Volkan Şen var. Hem hızlı hem de teknik bir oyuncu. Biraz daha çalışma ve kendine güvenle, Avrupa’da çok rahat oynayabilir. Onun dışında, Vederson çok iyi bir sol bek oyuncusu. Ayrıca tecrübeli. Avrupa’da oynamasına bir engel yok. Bunların yanında takımda kendilerini kanıtlamış, çok iyi, genç ve tecrübeli futbolcular var. Biraz daha çalışmayla Avrupa’da oynayabilirler.

Bursa’da zaman nasıl geçiyor. Kente alışabildin mi?

Genelde çok antrenman olduğu için zamanımın büyük bölümü Özlüce Tesisleri’nde geçiyor. Antrenmanların dışında, arkadaşlarla birlikte şehir merkezine giderek kahve içiyorum.

Gelecekle ilgili planların neler?

Bunu söylemem için daha çok erken. Şu andaki düşüncem Bursaspor’a en iyi şekilde hizmet etmek. Burada kendimi geliştirip, daha sonra bana göre dünyanın en iyi ligi olan Premier Lig’de oynamak istiyorum. İnşallah günün birinde orada futbol oynama şansını yakalarım.

Dünya çapında beğendiğin ve örnek aldığın futbolcular var mı?

Futbolu bırakana kadar Zinedine Zidan’ı çok beğeniyordum. Şimdi ise izlemekten en çok keyif aldığım futbolcu Arjantinli Lionel Messi. Gerçekten müthiş bir oyuncu. Takım olarak ise favorim Arsenal.

Bursaspor’un bu seneki şampiyonluk şansını nasıl görüyorsun?

Geçen sezon Bursaspor’un başardığı çok büyük bir olaydı. Bu sezon da iyi gidiyoruz. İyi maçlar oynadık. Ara sıra kötü maçlarımız ve istemediğimiz sonuçlarla da karşılaştığımız oldu ama bunları telafi ederek yeni bir şampiyonluk daha yaşamak istiyoruz.

Bursa’da beğendiğin yemekler var mı?

İsveç’teyken kebabı çok seviyordum. Şimdi kebabın ülkesine geldim. O yüzden arkadaşlarımla beraber dışarı çıktığımızda hep İskender kebabı yiyoruz.

GUSTAV SVENSSON KİMDİR?

    7 Şubat 1987’de İsveç’in Annedal kentinde dünyaya geldi. 2001’de ülkesinin en köklü kulüplerinden Göteborg’un çatısı altına girdi.

    2006 yılından itibaren profesyonel olarak futbol oynamaya başladı. 2007’de Göteborg ile İsveç Ligi şampiyonluğu kazandı. 24 kez İsveç U21 Millî Takımı’nda forma giydi, 2 kez de A Millî Takım’da görev yaptı.

    Transfer sezonunun son saatlerinde kendisini Bursasporlu yapan kontrata imza atan İsveçli oyuncunun yeşil-beyazlılarla 31 Mayıs 2013’e kadar sözleşmesi bulunuyor.