Sivok: İstanbul evim, Beşiktaş ailem gibi

Beşiktaş'ın başarılı futbolcusu Sivok, Beşiktaş'ta çok mutlu olduğunu söylerken, İstanbul'un evi, Beşiktaş'ın da ailesi gibi olduğuna dikkat çekti.

Beşiktaş'ın Çek futbolcusu Tomas Sivok, siyah-beyazlı takımda çok mutlu olduğunu söyledi.

Sivok, Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi dergisinde yer alan röportajında, Beşiktaş'a transfer olmadan önceki tek yurt dışı deneyinin İtalya olduğunu hatırlatarak, ''İtalya'da insanlar çok kibirli, soğuk ve aralarındaki ilişki çok mesafeli. Türkiye'de insanlar çok sıcak kanlı ve onlarla çok daha kolay dost olunabiliyor. Beşiktaş'a geldiğimden beri her sabah kulübün kapısından girdiğimde kendimi Sparta Prag'da gibi hissediyorum. İstanbul evim, Beşiktaş ailem gibi'' dedi.

Bir futbolcunun yeni bir takıma transfer olduğunda alışma zorlukları çektiğini anlatan Sivok, şunları kaydetti:

''Beşiktaş'ta bu dönemi çok kolay atlattım. İlk sezonum çok az futbolcuya nasip olacak şekilde geçti. Gelir gelmez o sezon çifte kupa kazandık. Herhalde Beşiktaş'taki kariyerimde en güzel, en önemli zaman oydu. Burada herkesin bana kattığı çok şey var. Burada çok mutluyum. Beşiktaş'tan bir gün ayrılırsam, gerçekten çok ama çok üzüleceğim.''

Kazandıklarını genelde gayrimenkule ve futbola yatırdığını anlatan tecrübeli oyuncu, şöyle devam etti:

''Çek Cumhuriyeti'nde yardım etmeye çalıştığım 3 takım var. Bu takımlarda amatör oyuncular oynuyor. Formalarını, ayakkabılarını alıyorum. Finansal açıdan yardımcı olmaya çalışıyorum. Biliyorum ki bu insanlar futboldan bir kariyer edinmeye çalışmıyorlar, ama futbolu kalpten seviyorlar ve bundan büyük zevk alıyorlar. Aynı zamanda bir ay önce yeni bir projeye başladım. İki yakın arkadaşımla birlikte yaşadığımız bölgedeki çocuk yaştaki, yetenekli kişileri aramaya başladık. Amacımız 15-16 yaşlarındakileri bulmak değil. Şu anda 11 yaşında olan Nicolas Penner isimli bir oyuncumuz var.''

Tomas Sivok, küçükken futbolun yanı sıra tenis ile de ilgilendiğini anlatarak, ''Teniste herhangi bir şampiyonluğum yoktu, ama bulunduğum bölgenin en yetenekli oyuncularından birisi olarak gösteriliyordum. Futbolda da çok yetenekli olduğum söyleniyordu. Bir gün futbol, bir gün tenis oynamak çok yorucu oluyordu. İkisinden birisini seçmeliydim. En nihayetinde futbolun benim için daha zevkli ve renkli olduğunu kanaat getirdim ve futbolu seçtim'' ifadelerini kullandı.