Diyarbakır Taban Birlikleri Hakem Nihat Mızrak‘a Sahip Çıktı
Diyarbakırspor taban birlikleri, hemşerileri futbol hakemi Nihat Mızrak‘a sahip çıktı. ASKF Başkanı Remzi Dayan, TÜFAT Şube Başkanı Abdulsamet Karakaş, TFFHGD Şube Başkanı Yıldıray Aslan, Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçının yan hakemi Nihat Mızrak hakkında açıklamada bulundular.
Yapılan açıklamada, "Futbol bir oyundur dünyanın en cazip en çok izlenen, büyük paraların döndüğü, en çok çok emekçisi ve yöneticisi olan bir oyundur. Bu oyunda sadece bir taraf kazanır, kazanmak için herşey yapılır tesis, transfer, eğitim, teknoloji gibi ama bu oyunda her şeye rağmen bir taraf kazanır. Kazanma yarışında olan bir tarafın rakip takımla, rakip takım yöneticileriyle organizasyonla, organizasyon komitesi ile başkanı ile sorunları olabilir. Bu sorunlarını demokratik ortamlarda çözmek bu
uğurda mücadele etmek en doğal hakkıdır. Ancak taraftarı olmayan hakeme ve de hakemin iline laf söylemek en azından acizliktir. Yıllarca Türk futboluna tarafsız kişiliği ile hizmet eden ve takdir alan Diyarbakır hakemlerini hemşericilik gibi basit bir bahaneyle töhmet altına bırakmak köklü bir kulübün başkanına yakışmamıştır. Varsa böyle bir şey kişi kendinde bilir işi, Nihat Mızrak 10 yılı Süper Lig‘de olmak üzere 16 yıldır Türk futboluna onuru, şerefi, haysiyeti ile hizmet etmektedir bu süre zarfında
en az yüz defa dört büyüklerin maçına çıkmış alnının akı ile müsabakalarını bitirmiştir. Çok basit insanı bir hatayı hemşericilik gibi çok sıradan bir ifadeyle organize bir olaya bağdaştırmak hangi vicdana sığar. Unutulmamalı ki Nihat Mızrak sadece hakem değildir binlerce öğrencisi olan bir öğretmen, bir baba, bir evlat, bir eştir çıkarılan yanlış istatistikler, ağır ithamlar ile zedelenen itibarının hesabını kim verecektir. Nihat mızrak‘ın konuşmaması suçluluğundan değil haklılığından ve kurumuna
saygısındandır. Yüzlerce başarılı maçı bir kalemde silinip çok basit bir insanı hatası manşetlere taşınan özgür basınımızın Diyarbakır hakemlerine geçmişte ve şimdi bakış açısı ne kadar objektiftir. Yönetmedikleri maçlarda görev almış gibi göstermek, foto montajlarla kamuoyunu yanıltmak hangi etik ve ahlaki meslek değerine sığar" denildi.
Diyarbakır ve Karadeniz halkının kardeşliğine dikkat çekilen açıklamada, "Bu dayanışma ruhunun içinde olan bu iki halk köklü ve dost bir kulübün başkanı olarak kendini kurtarma psikolojisi içinde binlerce yıldır onuruna, kişiliğine ve kimliğine laf getirmeyen bir il olarak dünya tarihine geçen Diyarbakır‘ı böyle basit ve insanı hataları dile getirirken kendi haddini aşarak sanki Trabzon halkını temsil edercesine Diyarbakır‘ımızı suçlamanın ne derecede insanı bir tavır olduğuna Karadeniz halkı karar
verecektir. Biz Diyarbakırspor taban birlikleri olarak kulüp başkanının haddini aşan tavrını Karadeniz halkına mal etmeyip gereken cevabında yine o dost ve kardeş halka bırakıyoruz bundan böyle Diyarbakır‘ın ismine ve kimliğine yapılacak her türlü saldırıya en sert şekilde cevap verilecektir. Herkes bireysel olarak fikir beyan etmeye özgürdür ancak toplumu suçlarken daha dikkatli olmak zorundadır" şeklinde ifade edildi.
Bu arada, Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında Lugano‘nun attığı golde Yobo‘nun ofsayt pozisyonunu süzemediği için eleştiri oklarına hedef olan ve Sarı-lacivertli Kulübün Başkanı Aziz Yıldırım ve Başkanvekili Nihat Yıldırım ile hemşeri olduğu için taraflı davranmakla suçlanan yardımcı hakem Nihat Mızrak‘ın yakın çevresine, "Elimdeki bayrak, benim namusum ve şerefimdir" dediği öğrenildi. Mızrak‘ın, Yobo‘nun pozisyonunda topun Gençlerbirliğ oyuncusuna geldiğini gördüğünü, bu yüzden ofsayt bayrağını
kaldırmadığını ifade ettiği, eleştirilerle ilgili olarak da şöyle konuştuğu bildirildi:
"O pozisyonun dışında Niang ile Serdar arasındaki mücadelede penaltı kararına hiç müdahil olmadım. 11 yıldır Süper Lig‘de görev yapıyorum ve maçtan sonraki suçlamalara çok üzüldüm. Ne Aziz Yıldırım ne de Nihat Özdemir ile hakemlik dönemimde hiçbir ortamda bulunmadım. Hiçbir kulüp başkanı ile ne havaalanında ne de herhangi bir ortamda sohbet etmedim. Görev yaparken, adalet duygusundan hiç uzaklaşmadım. Çünkü elimdeki bayrak benim namusum ve şerefimdir" dedi.
uğurda mücadele etmek en doğal hakkıdır. Ancak taraftarı olmayan hakeme ve de hakemin iline laf söylemek en azından acizliktir. Yıllarca Türk futboluna tarafsız kişiliği ile hizmet eden ve takdir alan Diyarbakır hakemlerini hemşericilik gibi basit bir bahaneyle töhmet altına bırakmak köklü bir kulübün başkanına yakışmamıştır. Varsa böyle bir şey kişi kendinde bilir işi, Nihat Mızrak 10 yılı Süper Lig‘de olmak üzere 16 yıldır Türk futboluna onuru, şerefi, haysiyeti ile hizmet etmektedir bu süre zarfında
en az yüz defa dört büyüklerin maçına çıkmış alnının akı ile müsabakalarını bitirmiştir. Çok basit insanı bir hatayı hemşericilik gibi çok sıradan bir ifadeyle organize bir olaya bağdaştırmak hangi vicdana sığar. Unutulmamalı ki Nihat Mızrak sadece hakem değildir binlerce öğrencisi olan bir öğretmen, bir baba, bir evlat, bir eştir çıkarılan yanlış istatistikler, ağır ithamlar ile zedelenen itibarının hesabını kim verecektir. Nihat mızrak‘ın konuşmaması suçluluğundan değil haklılığından ve kurumuna
saygısındandır. Yüzlerce başarılı maçı bir kalemde silinip çok basit bir insanı hatası manşetlere taşınan özgür basınımızın Diyarbakır hakemlerine geçmişte ve şimdi bakış açısı ne kadar objektiftir. Yönetmedikleri maçlarda görev almış gibi göstermek, foto montajlarla kamuoyunu yanıltmak hangi etik ve ahlaki meslek değerine sığar" denildi.
Diyarbakır ve Karadeniz halkının kardeşliğine dikkat çekilen açıklamada, "Bu dayanışma ruhunun içinde olan bu iki halk köklü ve dost bir kulübün başkanı olarak kendini kurtarma psikolojisi içinde binlerce yıldır onuruna, kişiliğine ve kimliğine laf getirmeyen bir il olarak dünya tarihine geçen Diyarbakır‘ı böyle basit ve insanı hataları dile getirirken kendi haddini aşarak sanki Trabzon halkını temsil edercesine Diyarbakır‘ımızı suçlamanın ne derecede insanı bir tavır olduğuna Karadeniz halkı karar
verecektir. Biz Diyarbakırspor taban birlikleri olarak kulüp başkanının haddini aşan tavrını Karadeniz halkına mal etmeyip gereken cevabında yine o dost ve kardeş halka bırakıyoruz bundan böyle Diyarbakır‘ın ismine ve kimliğine yapılacak her türlü saldırıya en sert şekilde cevap verilecektir. Herkes bireysel olarak fikir beyan etmeye özgürdür ancak toplumu suçlarken daha dikkatli olmak zorundadır" şeklinde ifade edildi.
Bu arada, Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında Lugano‘nun attığı golde Yobo‘nun ofsayt pozisyonunu süzemediği için eleştiri oklarına hedef olan ve Sarı-lacivertli Kulübün Başkanı Aziz Yıldırım ve Başkanvekili Nihat Yıldırım ile hemşeri olduğu için taraflı davranmakla suçlanan yardımcı hakem Nihat Mızrak‘ın yakın çevresine, "Elimdeki bayrak, benim namusum ve şerefimdir" dediği öğrenildi. Mızrak‘ın, Yobo‘nun pozisyonunda topun Gençlerbirliğ oyuncusuna geldiğini gördüğünü, bu yüzden ofsayt bayrağını
kaldırmadığını ifade ettiği, eleştirilerle ilgili olarak da şöyle konuştuğu bildirildi:
"O pozisyonun dışında Niang ile Serdar arasındaki mücadelede penaltı kararına hiç müdahil olmadım. 11 yıldır Süper Lig‘de görev yapıyorum ve maçtan sonraki suçlamalara çok üzüldüm. Ne Aziz Yıldırım ne de Nihat Özdemir ile hakemlik dönemimde hiçbir ortamda bulunmadım. Hiçbir kulüp başkanı ile ne havaalanında ne de herhangi bir ortamda sohbet etmedim. Görev yaparken, adalet duygusundan hiç uzaklaşmadım. Çünkü elimdeki bayrak benim namusum ve şerefimdir" dedi.
Kaynak: İHA