Polat‘tan Türk Telekom‘a Tepki İstanbul (A.A)
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, sarı-kırmızılı kulübün içinde bulunduğu sıkıntılı dönemden dolayı yaşadığı memnuniyetsizliği dile getirirken, mevcut tahammülsüzlüğe anlam veremediğini söyledi.
Swissotel‘de gerçekleştirilen Divan Kurulu Toplantısı‘nda konuşan Adnan Polat, 1992 yılında Alp Yalman başkanlığındaki yönetimde ilk kez görev aldığı günden itibaren sadece Galatasaray‘ın menfaatlerini düşünerek hareket ettiğini, bugün ise insanların geçmişi çabuk unuttuğunu belirtti.
‘‘İnsanların hafızaları geçmişi unutuyor‘‘ diyen Polat, şöyle devam etti:
‘‘Galatasaray‘ın kapısının önünde icra memurları bekliyordu. Kulüp üzerinde onlarca haciz vardı. Alacaklılar kapıdaydı. Bir çok sorun vardı. Sporcular kulübü protesto ediyorlardı alacakları nedeniyle. Antrenmana çıkmıyorlardı. Maaşlar 6 ay gecikmeli yatırılabiliyordu. Kredilerimiz batıktı. Oteller bizi kabul etmiyordu. Gelirlerin yüzde 37‘si, mucizevi vizyon ve felsefe ile halka açılan şirketimizden halka dağıtılıyor, kulüp zarar ediyordu. Sıkıntılı günlerde, bugün kapı kapı dolaşan kahramanların hiçbiri yoktu. Neredeydi onlar. Bugün imza toplayan bir arkadaş, o zaman yönetimdeyken, (Bu halka açık bir şirket, imza atmam) diyordu. Şimdi konuşuyor ama.‘‘
Polat, Galatasaray‘ın sponsorluk gelirlerinin yeni 2 büyük anlaşmayla birlikte 200 milyon dolar seviyesine getirildiğini ancak hala Galatasaray‘ın geleceğinin yendiği şeklinde söylemler olduğuna işaret ederek, yeni stadın her aşamasında bulunduğunu söyledi. Polat, ‘‘Bir gün benim ağzımdan stadı ben yaptım dediğimi duydunuz mu? Galatasaray‘ın ortak gücü yapmıştır stadı‘‘ dedi.
-‘‘ERKEN SEÇİME GİDERSEK...‘‘-
Yönetimlerinin seçime zorlandığını fakat bu yolu tercih etmeyeceklerini yineleyen Polat, istifa etmeyen yönetici Mehmet Helvacı‘ya sert tepkisini de sürdürdü.
Polat, şöyle dedi:
‘‘Eğer biz bu tür şantajlarla, bu tür tehditlerle Galatasaray‘ı seçime götürürsek, bir sonra gelecek olanlar aynı tehditlere maruz kalır. Hiçbir yönetimin görevini tamamlayamaması mecrasına kulübü sokmuş oluruz. Ben şahsen Galatasaray‘ın böyle bir şeyin içine sokulmasını istemiyorum. Bu yol açılırsa, bu yol kullanılır. Bu da Galatasaray‘a ciddi zararlar verir. Burada duruş sergilemesi gereken Galatasaray‘ın kendisidir. Bu kriz döneminde hayranlıkla izlediğim bir kitle var. O da Galatasaray taraftarı. Sadece takımlarını destekliyorlar. Galatasaray‘ın sessiz çoğunluğunun artık sesinin çıkması lazım. Galatasaray‘ın istediği buysa biz seçime gideriz ama hep bu lekeyle devam ederiz ve bu bir yol olur. Ben bunu yapmam. Ben Galatasaray‘ın yüksek menfaatleri için geldim. Ben bu yolu onun için yol olarak kabul etmiyorum.‘‘
Polat, ‘‘Galatasaray menfaatleri neyi gerektiriyorsa yaparım. İmza kampanyası, ibra tehditleri, yönetim içindeki sıkıntı. Durum içler acısı. Mehmet Helvacı, rahmetli Özhan Canaydın‘ın vasiyetiydi bana. (Onu bırakma) demişti. Ben yine onların istifalarını bekliyorum. Yönetimin içinde olduğu sürece icraatları zora sokup, yöneticilerin maneviyatını bozacağını bilerek bizi seçime ittirmeye çalışıyor. Bir kısım içerden, bir kısım dışardan çaba sarf ediyor. Ben sonuna kadar mücadeleyi Galatasaray menfaatleri için yapacağım‘‘ ifadesini kullandı.
-‘‘HATA YAPMAMIZ İÇİN DUA EDİYORLAR‘‘-
Galatasaray‘ın son dönemde futbolda başarılı olamadığını ancak kendisinin bugüne kadar kazanılan 17 şampiyonluğun 4‘ünde tek yetkili olarak çalıştığını belirten Polat, anlayışsızlıktan yakındı.
Futbolda her zaman planlananın olmadığını dile getiren Polat, ‘‘15 yıl şampiyon olamadığımızda da gidip takımı destekledik. Bu kıyamet nedir? Tüm bu değişimler yaşanırken, hayal olan şeyler hayata geçerken bu tepki, acele nedir? Ne oluyoruz? Biz bunları bir sürü ithama ve suçlamaya rağmen yaptık. Başkana hakaret edilirken, camianı hiçbir kurumu bize sahip çıkmadı. Ne yaptık biz. (İbra etmeyeceğiz), (İmza toplayacağız) tehditlerine rağmen çalışıyoruz biz. Hata yapmamız için dua ediyorlar. En ufak bir şeyde de maden bulmuş gibi üstüne atlıyorlar‘‘ diye konuştu.
Steaua Bükreş‘ten transfer edilen Stancu‘yu Mersin İdmanyurdu‘nun 300 bin dolara kiralama fırsatı yakaladığı şekilde asılsız bir iddia ortaya atıldığını aktaran Polat, ‘‘Ahmet Dedehayır ile 30 arkadaşı oturup, (İşte bulduk. Stancu olayının üzerine gideceğiz) diyorlar. Hata yapmıyor muyuz?, tabii ki yapıyoruz, talihsizlikler oluyor. Ama 2 milyon Avro‘ya aldığı Romanya Milli Takımı santrforunu, Steaua Bükreş‘in 300 bin dolara kiraya vereceğine kimse inanmaz. Zaten gerçek ortaya çıktı‘‘ dedi.
-TÜRK TELEKOM‘A BÜYÜK TEPKİ-
Adnan Polat, Türk Telekom Arena‘nın önüne Ali Sami Yen Spor Kompleksi adını kullandıkları için kendilerine ihtarname çeken Türk Telekom‘a adeta ateş püskürdü.
Stadın adının Türk Telekom Arena, kompleksin adının ise Ali Sami Yen olmasına Özhan Canaydın‘la birlikte karar verdiklerini, Türk Telekom‘un da isim hakkını aldığını belirten Polat, şöyle devam etti:
‘‘Türk Telekom bize ihtarname gönderdi ve biz de Ali Sami Yen SPor Kompleksi adını skorboarddan kaldırdık. Biz de karar verdik aslanlı yola ve şimdiki şantiye alanına Ali Sami Yen Spor Kompleksi yazısını çok güzel bir şekilde yazacağız. Türk Telekom‘un bu anlayışsızlığı beni o kadar üzdü ki, bu firmanın adını benim ağzımdan bir daha duymayacaksınız. Nasıl istiyorlarsa kendileri anons etsinler. Herkesi çok üzdüler. Ne olurdu orada Ali Sami Yen ismi de dursaydı. Gereğini yapıp 2 ay içinde çok güzel isim yazacağız. Şu an stadın devrini almadık. Devir işlemi bittiğinde herkes buram buram Galatasaray ve Ali Sami Yen ruhunun kokusunu alacak.‘‘
-‘‘GALATASARAY CAMİASINI TANIYAMIYORUM‘‘-
Son dönemde yaşanan gerilim ortamında Galatasaray camiasını tanıyamadığını ve duruma çok üzüldüğünü bildiren Polat, elinde bir sürü belge olmasına karşın, yönetimleri aleyhine medyada boy boy yer alan kişiler hakkındaki bilgileri paylaşmadığını vurguladı.
‘‘İsterseniz bir bir ortaya koyayım, her hafta birini çıkarayım‘‘ diyen Polat, ‘‘Görün bakalım neler varmış Galatasaray‘ın içinde. Hangi yönetici bünyesinde çalıştırdığı profesyoneli iyiyse onu işten çıkarır, neden gönderir? Galatasaray‘ı kimseye arpalık olarak kullandırtmayacağım. Durmadan da ithamlar yapılıyor. O imzacı gruptan biri bana mesaj gönderiyor, (Kulüpten 130 bin dolar alacağım var, 100 bin dolarını bağışlarım ama istediğim kişiyi sportif direktör yap) diye. Ben çıkıp belgelerle konuşacağım bundan sonra‘‘ ifadesini kullandı.
-GERGİNLİK YÖNETİM MASASINA DA YANSIDI-
Galatasaray Yönetim Kurulu içinde yaşanan görüş ayrılıkları, Divan Kurulu Toplantısı‘ndaki yönetim masasına da yansıdı.
Yönetim masasında başkan Adnan Polat ile Yiğit Şardan, Taner Aşkın, İbrahim Çağlar, Murat Yalçındağ ve Selim Sayılgan yan yana otururken, Polat‘ın istifalarını istediği Mehmet Helvacı, Vedat Eşkinat ve Doğan Yalçınkaya ise diğer grupla aralarında bir sandalye boşluk bırakarak birlikte oturmayı tercih ettiler.
Toplantı öncesi bazı üyelerin sadece Adnan Polat grubunun, bazı üyelerin ise sadece Mehmet Helvacı grubunun ellerini sıkması dikkat çekti.
-YÖNETİME AĞIR ELEŞTİRİ-
Toplantının güncel konular bölümünde söz alan Divan Kurulu Üyesi Mehmet Bilen, konuşmasında sarı-kırmızılı yönetime ağır eleştirilerde bulunurken, Misimovic‘in kadro dışı bırakılmasının Galatasaray‘a maliyetine değindi.
Galatasaray‘ın yüksek miktarda borcu olduğunun bilindiğini ve mali raporlarda yanlışlıklar olduğunu savunan Bilen, teknik direktör Gheorghe Hagi tarafından disiplinsizlik nedeniyle kadro dışı bırakılan Zvjezdan Misimovic‘in yüksek maliyetine karşın kullanılamadığını aktarırken, ‘‘Galatasaray‘ın son 10 yıldaki büyük harcama kalemleri incelenmeli. İlerde daha iyi kararlar alınabilmesi için bu gerekli. Özellikle yabancı futbolcu transferi konusu çok hassas. Büyük yanlışlıklar var. Konu çok iyi mercek altına alınmalı. En büyük mali yük bu yanlış sistemden kaynaklanıyor. Misimovic‘in çiğnediği cikletin Galatasaray‘a maliyeti 5 milyon liradır. Dünyanın en pahalı cikletinin faturasını Galatasaray ödedi‘‘ diye konuştu.
Sarı-kırmızılı futbol takımının yüksek maliyetine karşın sergilediği performansın hayal kırıklığı olduğunu söyleyen Bilen, şu ifadeleri kullandı:
‘‘Futbol takımının performansı ortada. Takımın 100 milyon Avro‘nun üzerinde bir değeri var ama gerçek maliyeti bu değildir. En az iki mislidir. Çünkü devamlı yanlış tuhaf bir transfer politikasıyla devamlı teknik direktör, futbolcu geliyor gidiyor. Bunların tazminatları ödeniyor. Maliyet artıyor. Biz 7‘ye aldığımızı 3‘e veriyoruz. 20 milyon avro maliyetli takım da ligde sana 20 puan fark atıyor. İnsaf, bu nasıl futbol yönetimi. 105 yıllık kulübüz, güya duayeniz, neresi duayenlik. Bu hovardalıktır. Kulübün paraları menajerlere, bilemediğimiz başka aracılara gidiyor. Transfer paraları buhar oluyor. Bu gidişattan kulüp mali yönden batacak noktaya gelecektir.‘‘
-‘‘HUZURUN YOLU ERKEN SEÇİM‘‘-
Galatasaray Divan Kurulu üyelerinden ve sarı-kırmızılı camianın önemli isimlerinden olan Hayrettin Kozak, sarı-kırmızılı yönetimi erken seçime giderek kan tazelemeyi önerdi.
Sarı-kırmızılı kulüpte 45 yılını geçirdiğini ve son bir aydaki gibi karışık ve sıkıntılı bir dönemi hiç görmediğini belirten Kozak, şunları söyledi:
‘‘Yönetim kurulu burada görüyorsunuz. Başka bir takımmış gibi 3 kişi ise ayrı oturuyor. Siz bu yönetimin başarılı çalışacağına inanıyor musunuz? Ortada saygı ve sevgi kalmamış. Kağıtlar ellerde dolaşıyor. Yapmayalım bunu. Bir şey yapalım ama. Ciddi bir memnunsuzluk ve moralsizlik var. Yönetim kurulundan 2 üye ayrılmış, 3 üyenin de istifaları istendi. Bu durum ağır sorumluluk taşıyan bir yönetim için son derece ciddi bir dezavantajdır sayın başkan. Bunu dikkate alın. Tüzük değişti, yeni stat açıldı, şirketle birleşti, Riva‘nın inşaat ruhsatı alındı. Bunlar sizin başarı hanenize yazılmıştır. Kargaşanın son bulması ve huzur projesine ihtiyacımız var şimdi. Bunun tek yolu da lider ve ekibinin erken seçim kararı almasıdır. Gelin bu kararı alın ve tarihimize ciddi bir noktayı koyun. Aksi takdirde bu yönetim göreve devam edecek olursa sizin için sadece üzüntü olacaktır. Erken seçimde kadronuzu yenileyip yeniden aday olmanızın önü açık.‘‘
-AKTAR‘A KARŞI ÖNERGE-
Divan Kurulu Toplantısı öncesi, İrfan Aktar‘ın yürüttüğü Divan Kurulu Başkanlığı görevinde yeniden seçime gidilmesi yönünde bir önerge için imza toplandı.
Salonda üyelerden konuyla ilgili imzalar alınmasına karşın, bu önerge toplantının gündemine gelmedi.
‘‘İnsanların hafızaları geçmişi unutuyor‘‘ diyen Polat, şöyle devam etti:
‘‘Galatasaray‘ın kapısının önünde icra memurları bekliyordu. Kulüp üzerinde onlarca haciz vardı. Alacaklılar kapıdaydı. Bir çok sorun vardı. Sporcular kulübü protesto ediyorlardı alacakları nedeniyle. Antrenmana çıkmıyorlardı. Maaşlar 6 ay gecikmeli yatırılabiliyordu. Kredilerimiz batıktı. Oteller bizi kabul etmiyordu. Gelirlerin yüzde 37‘si, mucizevi vizyon ve felsefe ile halka açılan şirketimizden halka dağıtılıyor, kulüp zarar ediyordu. Sıkıntılı günlerde, bugün kapı kapı dolaşan kahramanların hiçbiri yoktu. Neredeydi onlar. Bugün imza toplayan bir arkadaş, o zaman yönetimdeyken, (Bu halka açık bir şirket, imza atmam) diyordu. Şimdi konuşuyor ama.‘‘
Polat, Galatasaray‘ın sponsorluk gelirlerinin yeni 2 büyük anlaşmayla birlikte 200 milyon dolar seviyesine getirildiğini ancak hala Galatasaray‘ın geleceğinin yendiği şeklinde söylemler olduğuna işaret ederek, yeni stadın her aşamasında bulunduğunu söyledi. Polat, ‘‘Bir gün benim ağzımdan stadı ben yaptım dediğimi duydunuz mu? Galatasaray‘ın ortak gücü yapmıştır stadı‘‘ dedi.
-‘‘ERKEN SEÇİME GİDERSEK...‘‘-
Yönetimlerinin seçime zorlandığını fakat bu yolu tercih etmeyeceklerini yineleyen Polat, istifa etmeyen yönetici Mehmet Helvacı‘ya sert tepkisini de sürdürdü.
Polat, şöyle dedi:
‘‘Eğer biz bu tür şantajlarla, bu tür tehditlerle Galatasaray‘ı seçime götürürsek, bir sonra gelecek olanlar aynı tehditlere maruz kalır. Hiçbir yönetimin görevini tamamlayamaması mecrasına kulübü sokmuş oluruz. Ben şahsen Galatasaray‘ın böyle bir şeyin içine sokulmasını istemiyorum. Bu yol açılırsa, bu yol kullanılır. Bu da Galatasaray‘a ciddi zararlar verir. Burada duruş sergilemesi gereken Galatasaray‘ın kendisidir. Bu kriz döneminde hayranlıkla izlediğim bir kitle var. O da Galatasaray taraftarı. Sadece takımlarını destekliyorlar. Galatasaray‘ın sessiz çoğunluğunun artık sesinin çıkması lazım. Galatasaray‘ın istediği buysa biz seçime gideriz ama hep bu lekeyle devam ederiz ve bu bir yol olur. Ben bunu yapmam. Ben Galatasaray‘ın yüksek menfaatleri için geldim. Ben bu yolu onun için yol olarak kabul etmiyorum.‘‘
Polat, ‘‘Galatasaray menfaatleri neyi gerektiriyorsa yaparım. İmza kampanyası, ibra tehditleri, yönetim içindeki sıkıntı. Durum içler acısı. Mehmet Helvacı, rahmetli Özhan Canaydın‘ın vasiyetiydi bana. (Onu bırakma) demişti. Ben yine onların istifalarını bekliyorum. Yönetimin içinde olduğu sürece icraatları zora sokup, yöneticilerin maneviyatını bozacağını bilerek bizi seçime ittirmeye çalışıyor. Bir kısım içerden, bir kısım dışardan çaba sarf ediyor. Ben sonuna kadar mücadeleyi Galatasaray menfaatleri için yapacağım‘‘ ifadesini kullandı.
-‘‘HATA YAPMAMIZ İÇİN DUA EDİYORLAR‘‘-
Galatasaray‘ın son dönemde futbolda başarılı olamadığını ancak kendisinin bugüne kadar kazanılan 17 şampiyonluğun 4‘ünde tek yetkili olarak çalıştığını belirten Polat, anlayışsızlıktan yakındı.
Futbolda her zaman planlananın olmadığını dile getiren Polat, ‘‘15 yıl şampiyon olamadığımızda da gidip takımı destekledik. Bu kıyamet nedir? Tüm bu değişimler yaşanırken, hayal olan şeyler hayata geçerken bu tepki, acele nedir? Ne oluyoruz? Biz bunları bir sürü ithama ve suçlamaya rağmen yaptık. Başkana hakaret edilirken, camianı hiçbir kurumu bize sahip çıkmadı. Ne yaptık biz. (İbra etmeyeceğiz), (İmza toplayacağız) tehditlerine rağmen çalışıyoruz biz. Hata yapmamız için dua ediyorlar. En ufak bir şeyde de maden bulmuş gibi üstüne atlıyorlar‘‘ diye konuştu.
Steaua Bükreş‘ten transfer edilen Stancu‘yu Mersin İdmanyurdu‘nun 300 bin dolara kiralama fırsatı yakaladığı şekilde asılsız bir iddia ortaya atıldığını aktaran Polat, ‘‘Ahmet Dedehayır ile 30 arkadaşı oturup, (İşte bulduk. Stancu olayının üzerine gideceğiz) diyorlar. Hata yapmıyor muyuz?, tabii ki yapıyoruz, talihsizlikler oluyor. Ama 2 milyon Avro‘ya aldığı Romanya Milli Takımı santrforunu, Steaua Bükreş‘in 300 bin dolara kiraya vereceğine kimse inanmaz. Zaten gerçek ortaya çıktı‘‘ dedi.
-TÜRK TELEKOM‘A BÜYÜK TEPKİ-
Adnan Polat, Türk Telekom Arena‘nın önüne Ali Sami Yen Spor Kompleksi adını kullandıkları için kendilerine ihtarname çeken Türk Telekom‘a adeta ateş püskürdü.
Stadın adının Türk Telekom Arena, kompleksin adının ise Ali Sami Yen olmasına Özhan Canaydın‘la birlikte karar verdiklerini, Türk Telekom‘un da isim hakkını aldığını belirten Polat, şöyle devam etti:
‘‘Türk Telekom bize ihtarname gönderdi ve biz de Ali Sami Yen SPor Kompleksi adını skorboarddan kaldırdık. Biz de karar verdik aslanlı yola ve şimdiki şantiye alanına Ali Sami Yen Spor Kompleksi yazısını çok güzel bir şekilde yazacağız. Türk Telekom‘un bu anlayışsızlığı beni o kadar üzdü ki, bu firmanın adını benim ağzımdan bir daha duymayacaksınız. Nasıl istiyorlarsa kendileri anons etsinler. Herkesi çok üzdüler. Ne olurdu orada Ali Sami Yen ismi de dursaydı. Gereğini yapıp 2 ay içinde çok güzel isim yazacağız. Şu an stadın devrini almadık. Devir işlemi bittiğinde herkes buram buram Galatasaray ve Ali Sami Yen ruhunun kokusunu alacak.‘‘
-‘‘GALATASARAY CAMİASINI TANIYAMIYORUM‘‘-
Son dönemde yaşanan gerilim ortamında Galatasaray camiasını tanıyamadığını ve duruma çok üzüldüğünü bildiren Polat, elinde bir sürü belge olmasına karşın, yönetimleri aleyhine medyada boy boy yer alan kişiler hakkındaki bilgileri paylaşmadığını vurguladı.
‘‘İsterseniz bir bir ortaya koyayım, her hafta birini çıkarayım‘‘ diyen Polat, ‘‘Görün bakalım neler varmış Galatasaray‘ın içinde. Hangi yönetici bünyesinde çalıştırdığı profesyoneli iyiyse onu işten çıkarır, neden gönderir? Galatasaray‘ı kimseye arpalık olarak kullandırtmayacağım. Durmadan da ithamlar yapılıyor. O imzacı gruptan biri bana mesaj gönderiyor, (Kulüpten 130 bin dolar alacağım var, 100 bin dolarını bağışlarım ama istediğim kişiyi sportif direktör yap) diye. Ben çıkıp belgelerle konuşacağım bundan sonra‘‘ ifadesini kullandı.
-GERGİNLİK YÖNETİM MASASINA DA YANSIDI-
Galatasaray Yönetim Kurulu içinde yaşanan görüş ayrılıkları, Divan Kurulu Toplantısı‘ndaki yönetim masasına da yansıdı.
Yönetim masasında başkan Adnan Polat ile Yiğit Şardan, Taner Aşkın, İbrahim Çağlar, Murat Yalçındağ ve Selim Sayılgan yan yana otururken, Polat‘ın istifalarını istediği Mehmet Helvacı, Vedat Eşkinat ve Doğan Yalçınkaya ise diğer grupla aralarında bir sandalye boşluk bırakarak birlikte oturmayı tercih ettiler.
Toplantı öncesi bazı üyelerin sadece Adnan Polat grubunun, bazı üyelerin ise sadece Mehmet Helvacı grubunun ellerini sıkması dikkat çekti.
-YÖNETİME AĞIR ELEŞTİRİ-
Toplantının güncel konular bölümünde söz alan Divan Kurulu Üyesi Mehmet Bilen, konuşmasında sarı-kırmızılı yönetime ağır eleştirilerde bulunurken, Misimovic‘in kadro dışı bırakılmasının Galatasaray‘a maliyetine değindi.
Galatasaray‘ın yüksek miktarda borcu olduğunun bilindiğini ve mali raporlarda yanlışlıklar olduğunu savunan Bilen, teknik direktör Gheorghe Hagi tarafından disiplinsizlik nedeniyle kadro dışı bırakılan Zvjezdan Misimovic‘in yüksek maliyetine karşın kullanılamadığını aktarırken, ‘‘Galatasaray‘ın son 10 yıldaki büyük harcama kalemleri incelenmeli. İlerde daha iyi kararlar alınabilmesi için bu gerekli. Özellikle yabancı futbolcu transferi konusu çok hassas. Büyük yanlışlıklar var. Konu çok iyi mercek altına alınmalı. En büyük mali yük bu yanlış sistemden kaynaklanıyor. Misimovic‘in çiğnediği cikletin Galatasaray‘a maliyeti 5 milyon liradır. Dünyanın en pahalı cikletinin faturasını Galatasaray ödedi‘‘ diye konuştu.
Sarı-kırmızılı futbol takımının yüksek maliyetine karşın sergilediği performansın hayal kırıklığı olduğunu söyleyen Bilen, şu ifadeleri kullandı:
‘‘Futbol takımının performansı ortada. Takımın 100 milyon Avro‘nun üzerinde bir değeri var ama gerçek maliyeti bu değildir. En az iki mislidir. Çünkü devamlı yanlış tuhaf bir transfer politikasıyla devamlı teknik direktör, futbolcu geliyor gidiyor. Bunların tazminatları ödeniyor. Maliyet artıyor. Biz 7‘ye aldığımızı 3‘e veriyoruz. 20 milyon avro maliyetli takım da ligde sana 20 puan fark atıyor. İnsaf, bu nasıl futbol yönetimi. 105 yıllık kulübüz, güya duayeniz, neresi duayenlik. Bu hovardalıktır. Kulübün paraları menajerlere, bilemediğimiz başka aracılara gidiyor. Transfer paraları buhar oluyor. Bu gidişattan kulüp mali yönden batacak noktaya gelecektir.‘‘
-‘‘HUZURUN YOLU ERKEN SEÇİM‘‘-
Galatasaray Divan Kurulu üyelerinden ve sarı-kırmızılı camianın önemli isimlerinden olan Hayrettin Kozak, sarı-kırmızılı yönetimi erken seçime giderek kan tazelemeyi önerdi.
Sarı-kırmızılı kulüpte 45 yılını geçirdiğini ve son bir aydaki gibi karışık ve sıkıntılı bir dönemi hiç görmediğini belirten Kozak, şunları söyledi:
‘‘Yönetim kurulu burada görüyorsunuz. Başka bir takımmış gibi 3 kişi ise ayrı oturuyor. Siz bu yönetimin başarılı çalışacağına inanıyor musunuz? Ortada saygı ve sevgi kalmamış. Kağıtlar ellerde dolaşıyor. Yapmayalım bunu. Bir şey yapalım ama. Ciddi bir memnunsuzluk ve moralsizlik var. Yönetim kurulundan 2 üye ayrılmış, 3 üyenin de istifaları istendi. Bu durum ağır sorumluluk taşıyan bir yönetim için son derece ciddi bir dezavantajdır sayın başkan. Bunu dikkate alın. Tüzük değişti, yeni stat açıldı, şirketle birleşti, Riva‘nın inşaat ruhsatı alındı. Bunlar sizin başarı hanenize yazılmıştır. Kargaşanın son bulması ve huzur projesine ihtiyacımız var şimdi. Bunun tek yolu da lider ve ekibinin erken seçim kararı almasıdır. Gelin bu kararı alın ve tarihimize ciddi bir noktayı koyun. Aksi takdirde bu yönetim göreve devam edecek olursa sizin için sadece üzüntü olacaktır. Erken seçimde kadronuzu yenileyip yeniden aday olmanızın önü açık.‘‘
-AKTAR‘A KARŞI ÖNERGE-
Divan Kurulu Toplantısı öncesi, İrfan Aktar‘ın yürüttüğü Divan Kurulu Başkanlığı görevinde yeniden seçime gidilmesi yönünde bir önerge için imza toplandı.
Salonda üyelerden konuyla ilgili imzalar alınmasına karşın, bu önerge toplantının gündemine gelmedi.
Kaynak: AA