Ankaragücü’nün 2 Haftalık Başkanıda Dayanamadı: Savcıları Göreve Çağırıyorum
Uzun süredir bır çıkmazın içine giren ve büyük sıkıntılar yaşayan başkentin köklü kulübü Ankaragücü’ne yeni başkanda ilaç olmadı.
İki haftalık başkan Ankaragücü kulübü başkanı olarak kulübün içinde bulunduğu durumdan utandığını söyledi.
Ahmet Gökçek’in 2009 yılında başkan seçilmesinin ardından eski başkan Cemal Aydın ile başlayan çekişmeler ve sıkıntılar sonrası Ankaragücü rahata kavuşamıyor. Mahkeme tarafından Ahmet Gökçek yönetiminin yok sayılmasıyla birlikte göreve gelen bir önceki başkan Cengiz Töpel Yıldırım 18 Kasım tarihinde yapılan genel kurulda aday olmamış başkanlığa Sami Altınyuva gelmişti.
Genel kurul sonrası aradan geçen 2 haftalık süreçte yeni başkan da Ankaragücü’nün derdine çare olmadı. Yeni başkan Altınyuva da isyan bayrağını çekerek, kulüpteki sıkıntının beklediğinden kötü olduğunu devletin, savcıların ve müfettişlerin bir an önce kulüpte inceleme başlatması gerektiğini savundu.
Basın mensuplarına açıklamada bulunan Altınyuva, Ankara`da yemiş, Ankara`da kazanmış, Ankara`da büyümüş insanların birbirleriyle daha önce kavga etmelerinden dolayı 102 yıllık camianın bu hale geldiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:
“Ben genç bir Ankaralı, Ankaragüçlü ve şu an Ankaragücü kulübü başkanı olarak bu durumdan utanıyorum. Bizi bu duruma getiren arkadaşlar sizlerinde huzurunda, camianın huzurunda hep beraber oturarak bu duruma nasıl gelindiğiyle ilgili hesap vermek zorundayız. Daha önceki yöneticilerimiz ve kulüp başkanlarımız bu çağrıma lütfen kulak verin.
Ankaragücü`ne iyi ya da kötü hizmet ettiniz. Buyrun, gelin herkesin huzurunda hesap verelim. 15 - 20 günlük süre zarfında 2 saatlik uykuyla yeni arkadaşlarımızla beraber burada yatıp burada kalkıyoruz.”
Kulübün 95 trilyon borcu bulunduğunu açıklayan Altınyuva, kulübün borçlarını araştırma içerisinde olduklarını belirterek, "Ben 4 sene önce yöneticilik yaptığım süre zarfında, belki rakamlarda biraz yanılabilirim 7-8 trilyon lira borcumuz 10-15 trilyona yakın bir gelirimiz vardı.`` şeklinde konuştu ve şöyle devam etti:
``Benim yöneticilik yapmış olduğum süre zarfında hiçbir yönetici ihtar çekmemiş, transfer yasağı olmayan, rahatlıkla primlerini ve transfer taksitlerini ödeyen, bu kadar büyük sorunlarla uğraşmayan bir Ankaragücü vardı. Ne oldu da son 3 senede 100 trilyona yakın borçla karşı karşıyayız. Arkadaş 45 trilyon bir para, 100 trilyon lira da bir borç var. 145 trilyon liralık bir bütçe ile takımın haline bakın. Galatasaray veya Beşiktaş`ın bir yıl içerisinde bu kadar bütçesi olduğunu sanmıyorum. Başkent`in takımı bu halde bunun hesabının sorulması lazım."
Altınyuva, savcılara seslenerek Ankaragücü’nün mali yapısıyla ilgili araştırma yapılması talebinde bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi kendi aramızda uğraşmamız. Arkadaşlar bırakın da biraz nefes alalım. Bizim buradan hiçbir menfaatimiz yok. Tamamen kulübümüzü bir yerlere getirmek için geldik. Bırakın kavgayı, gelin bir araya gelelim. Bu sorunları nasıl çözeriz ona bakalım. Devletimizin, vergi dairelerimiz ve maliyenin müfettişleri ile savcılara sesleniyorum. Ankaragücü’nün alacak verecekleriyle ilgili detaylı inceleme yapılmasını istiyorum. Kulübü bu şekilde zor durumda bırakan ve bu şekilde borçlandıran yöneticileri bu paraları nerden aldığı nasıl kazandığı ve bu külübe nasıl getirdiklerinin araştırılmasını istiyorum. “
Ahmet Gökçek’in 2009 yılında başkan seçilmesinin ardından eski başkan Cemal Aydın ile başlayan çekişmeler ve sıkıntılar sonrası Ankaragücü rahata kavuşamıyor. Mahkeme tarafından Ahmet Gökçek yönetiminin yok sayılmasıyla birlikte göreve gelen bir önceki başkan Cengiz Töpel Yıldırım 18 Kasım tarihinde yapılan genel kurulda aday olmamış başkanlığa Sami Altınyuva gelmişti.
Genel kurul sonrası aradan geçen 2 haftalık süreçte yeni başkan da Ankaragücü’nün derdine çare olmadı. Yeni başkan Altınyuva da isyan bayrağını çekerek, kulüpteki sıkıntının beklediğinden kötü olduğunu devletin, savcıların ve müfettişlerin bir an önce kulüpte inceleme başlatması gerektiğini savundu.
Basın mensuplarına açıklamada bulunan Altınyuva, Ankara`da yemiş, Ankara`da kazanmış, Ankara`da büyümüş insanların birbirleriyle daha önce kavga etmelerinden dolayı 102 yıllık camianın bu hale geldiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:
“Ben genç bir Ankaralı, Ankaragüçlü ve şu an Ankaragücü kulübü başkanı olarak bu durumdan utanıyorum. Bizi bu duruma getiren arkadaşlar sizlerinde huzurunda, camianın huzurunda hep beraber oturarak bu duruma nasıl gelindiğiyle ilgili hesap vermek zorundayız. Daha önceki yöneticilerimiz ve kulüp başkanlarımız bu çağrıma lütfen kulak verin.
Ankaragücü`ne iyi ya da kötü hizmet ettiniz. Buyrun, gelin herkesin huzurunda hesap verelim. 15 - 20 günlük süre zarfında 2 saatlik uykuyla yeni arkadaşlarımızla beraber burada yatıp burada kalkıyoruz.”
Kulübün 95 trilyon borcu bulunduğunu açıklayan Altınyuva, kulübün borçlarını araştırma içerisinde olduklarını belirterek, "Ben 4 sene önce yöneticilik yaptığım süre zarfında, belki rakamlarda biraz yanılabilirim 7-8 trilyon lira borcumuz 10-15 trilyona yakın bir gelirimiz vardı.`` şeklinde konuştu ve şöyle devam etti:
``Benim yöneticilik yapmış olduğum süre zarfında hiçbir yönetici ihtar çekmemiş, transfer yasağı olmayan, rahatlıkla primlerini ve transfer taksitlerini ödeyen, bu kadar büyük sorunlarla uğraşmayan bir Ankaragücü vardı. Ne oldu da son 3 senede 100 trilyona yakın borçla karşı karşıyayız. Arkadaş 45 trilyon bir para, 100 trilyon lira da bir borç var. 145 trilyon liralık bir bütçe ile takımın haline bakın. Galatasaray veya Beşiktaş`ın bir yıl içerisinde bu kadar bütçesi olduğunu sanmıyorum. Başkent`in takımı bu halde bunun hesabının sorulması lazım."
Altınyuva, savcılara seslenerek Ankaragücü’nün mali yapısıyla ilgili araştırma yapılması talebinde bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi kendi aramızda uğraşmamız. Arkadaşlar bırakın da biraz nefes alalım. Bizim buradan hiçbir menfaatimiz yok. Tamamen kulübümüzü bir yerlere getirmek için geldik. Bırakın kavgayı, gelin bir araya gelelim. Bu sorunları nasıl çözeriz ona bakalım. Devletimizin, vergi dairelerimiz ve maliyenin müfettişleri ile savcılara sesleniyorum. Ankaragücü’nün alacak verecekleriyle ilgili detaylı inceleme yapılmasını istiyorum. Kulübü bu şekilde zor durumda bırakan ve bu şekilde borçlandıran yöneticileri bu paraları nerden aldığı nasıl kazandığı ve bu külübe nasıl getirdiklerinin araştırılmasını istiyorum. “