Star yazarı Ziya Şengül'ün maç yorumu
Klasik bir lig maçıydı. Pozisyonun az olduğu bir maç izlerken, Alex'in duran toptan yapmış olduğu ortayı Mehmet Topuz çok şık bir kafa golüyle takımını öne geçirdi
Klasik bir lig maçıydı. Pozisyonun az olduğu bir maç izlerken, Alex’in duran toptan yapmış olduğu ortayı Mehmet Topuz çok şık bir kafa golüyle takımını öne geçirdi. İlk yarı itibarıyla Fenerbahçe ve Trabzonspor’un da öylesine net bir gol pozisyonu izleyemedik. Her iki takım da orta sahada mücadele ederken, Fenerbahçe’nin savunmasında ortaya koyduğu futbolla Serdar’ı beğendiğimi söyleyebilirim. Oyun sezgisi iyi.
Kademe anlayışı mükemmel. Ayağındaki topları da rastgele ileri geri değil, savunmadan iyi başlatan olarak gözüktü. Düne kadar futbolunun dışında yaptığı agrasif hareketlerle yerden yere vurduğumuz Emre Belözoğlu, bu maçta hem iyi futbol sergileyen hem de agresif hareketlerinden arınmış gözüktü. Biz Emre’nin hal ve gidişini değil, ortaya koyduğu futbolu bu satırların arasına koymak isteriz. Selçuk geçmiş maçlara göre daha pozitif bir oyun sergiledi. Alex de eski halinde değildi. Olabildiğince durgun ve sessiz ayaklara sahipti.
Trabzonspor ise, ikinci yarı Chech’in direkten dışarı giden topu dışında gol pozisyonu üretiminde çok zayıf gözükürken, golcü Burak’ı da ileride tek başına yalnızlığa itmiş göründü.
Fenerbahçe ikinci yarıda Stoch’un kendi gayretleriyle gol pozisyonuna girdi, ama son vuruşunda kaleci Tolga’nın yanından dışarıya vurararak, bir golden takımını etti. Daha sonra ise ikinci yarı oyuna giren Cristian Baroni, yüzde yüz gol olabilecek gol pozisyonunu değerlendiremedi ve topu dışarı attı. Maçın son dakikalarında ise önce Stoch, ardından Alex yüzde yüzlük bir pozisyonda topu kaleci Tolga’ya nişanladı, önemli bir fırsat harcandı.
Her iki takımın da ortaya koyduğu futbol vasatın üstüne çıkmazken, mücadele var ama kalite yoktu. Fenerbahçe, Saracoğlu’nda az gol pozisyon üretse de Mehmet’in atmış olduğu kafa golüyle 3 puanı aldı. Güçlü rakibi Trabzonspor’u da puansız Trabzon’a yollayan oldu. Fenerbahçe’nin bu galibiyetle zirve inadı devam etti. Kanarya, Beşiktaş’ın da puan kaybettiği haftayı karlı kapattı ve ezeli rakibi Galatasaray’ın ensesinde yer aldı.
Kademe anlayışı mükemmel. Ayağındaki topları da rastgele ileri geri değil, savunmadan iyi başlatan olarak gözüktü. Düne kadar futbolunun dışında yaptığı agrasif hareketlerle yerden yere vurduğumuz Emre Belözoğlu, bu maçta hem iyi futbol sergileyen hem de agresif hareketlerinden arınmış gözüktü. Biz Emre’nin hal ve gidişini değil, ortaya koyduğu futbolu bu satırların arasına koymak isteriz. Selçuk geçmiş maçlara göre daha pozitif bir oyun sergiledi. Alex de eski halinde değildi. Olabildiğince durgun ve sessiz ayaklara sahipti.
Trabzonspor ise, ikinci yarı Chech’in direkten dışarı giden topu dışında gol pozisyonu üretiminde çok zayıf gözükürken, golcü Burak’ı da ileride tek başına yalnızlığa itmiş göründü.
Fenerbahçe ikinci yarıda Stoch’un kendi gayretleriyle gol pozisyonuna girdi, ama son vuruşunda kaleci Tolga’nın yanından dışarıya vurararak, bir golden takımını etti. Daha sonra ise ikinci yarı oyuna giren Cristian Baroni, yüzde yüz gol olabilecek gol pozisyonunu değerlendiremedi ve topu dışarı attı. Maçın son dakikalarında ise önce Stoch, ardından Alex yüzde yüzlük bir pozisyonda topu kaleci Tolga’ya nişanladı, önemli bir fırsat harcandı.
Her iki takımın da ortaya koyduğu futbol vasatın üstüne çıkmazken, mücadele var ama kalite yoktu. Fenerbahçe, Saracoğlu’nda az gol pozisyon üretse de Mehmet’in atmış olduğu kafa golüyle 3 puanı aldı. Güçlü rakibi Trabzonspor’u da puansız Trabzon’a yollayan oldu. Fenerbahçe’nin bu galibiyetle zirve inadı devam etti. Kanarya, Beşiktaş’ın da puan kaybettiği haftayı karlı kapattı ve ezeli rakibi Galatasaray’ın ensesinde yer aldı.