Ligtv'den, “yıldırım’dan Markus Telefonu” Haberine Açıklama

Futbolda şike soruşturması ve ardından yapılan yasa değişikliği ile ilgili tartışmalar sürerken, basına sızdırılan tapelerle ilgili yeni örnekler de gazete sayfalarını süslemeye devam ediyor.


Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile yayıncı kuruluş Ligtv`den biri arasında geçtiği iddia edilen ve bugün basında çıkan haberlerle ilgili Ligtv`den bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi;
``Milliyet Gazetesinin 17.12.2011 tarihli nüshasının 1. sayfasında manşetten “Yıldırım’dan Markus telefonu” başlığı ile verilen haberde, dava dosyasında bu telefon konuşmasının tamamı değil özeti yer aldığı için Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın Lig Tv’yi yönlendirdiği izlenimi doğmaktadır. Bu konuda yanlış bir izlenimin oluşmaması açısından aşağıdaki açıklamaları yapmak gereği doğmuştur.

Bu görüşmenin ve Lig Tv Yöneticilerinin Kulüp Başkanları ile yaptığı diğer görüşmelerin tamamının kayıtları yayınlanmış olsaydı, Lig Tv yöneticisinin ortamı sakinleştirmeye çalışarak ve aynı zamanda Markus Merk ya da başka bir Lig Tv yorumcusuna dair yapılan eleştirilere karşı itirazlarını da okumuş olacaktık.

Futbol Dünyasına yakın olanlar bilir ki; her maç sonrası gerek kulüp yöneticileri ve gerekse taraftarlar maçın heyecanıyla kendi görüşlerini ve eleştirilerini Lig Tv’ye aktarırlar. Lig Tv’den o anda telefona çıkan kim olursa olsun, bu eleştirileri anlayışla karşılayan bir üslupla görüşür ancak Lig Tv, yayınları ile ilgili kararlar konusunda kendi bildiğini okur.


LİG TV VE TÜRK FUTBOLU:
Lig Tv’nin en önde gelen yayın ilkesi; Futbolu halka sevdirmek ve Türk futbolunun ekonomik değerini arttırmaya çalışmaktır. Bu ilkelere sahip bir kuruluşun taraflı yayınlar yapması zaten mümkün değildir. Lig Tv’ye yapılan eleştiriler her kesimden geldiğine göre hiçbir kesimin tarafı olmadığımız da aşikardır.

Üzüntümüz odur ki; Şike Operasyonu ile meydana gelen kaos ortamı maalesef Türk futboluna ve futbol ekonomisine ciddi zararlar vermektedir.

Lig Tv, Türk futbolunun ekonomisinin dinamiklerini çok iyi bilmekte ve yılların getirdiği tecrübe ile bu konuyu çok iyi analiz edebilmektedir.Spor kulüplerimizin kombine bilet satışları, forma satışları ve seyirci gelirlerindeki azalma benzer oranda Digiturk’ün yayın gelirlerine de yansımıştır. Spor Kulüplerimizin yöneticilerinin de demeçlerine dikkat ederek sürekli birbirlerini, TFF’yi UEFA’yı suçlamak yerine bu süreci daha soğukkanlı yönetmelerini bekliyoruz.

Futbolun ve futbol ekonomisinin kollanması sadece Türkiye Futbol Federasyonu ve Digiturk’ün değil, en başta bu ekonomiden fayda sağlayan Medya Kuruluşlarının ve Spor Kulüplerinin görevidir.``