Özgenç: Yasa Değişikliğine Gidilmesi Yargıyı Etkileyebilir

Futbolda şike depreminin artçı sarsıntılarının devam ettiği bir süreçte yasa değişikliğine gidilmesinin yargıyı etkileyebileceği belirtildi.


Trabzonspor Genel Kurul Üyesi Nurettin Özgenç, ``Türkiye 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliği önlenmesine dair kanun ile 31 Mart 2011’de tanıştı. TBMM’de oy birliğiyle kabul edilen yasa ile spor müsabakalarında şiddet, şike, bahis gibi durumların cezalandırılması yasallaştırılmıştı.`` diyerek şöyle devam etti:
``Futbolda büyük şiddetli deprem etkisi yaratan şike soruşturmasının artçı sarsıntıları hala devam ederken sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair yasada değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi TBMM’de grubu bulunan dört parti tarafından olumlu bulunarak Meclis Başkanlığına sunuldu.
Türkiye’nin en önemli meselesi olan yeni anayasa da dâhil pek çok önemli konuda 4 siyasi parti bir araya gelemezken nasıl oldu da mevcut kanunun değiştirilmesi hususunda hem fikir oldular anlamış değilim.

Siyasiler için ise bu yasa teklifi göz boyamadır. Toplumsal yaşamın diğer alanlarında bulunan sorunların inkârı ve kolaycılıktır. Yani bir nevi tribünlere oynamaktır. Basına yansıyan bilgilere göre, 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunda yapılacak değişiklik sonucu şike yapan kişilere hapis cezası değil de para cezası verilecek. Böylece şikeye karışan kişilerin hapis yatma durumu ortadan kalkacak.’’

KİŞİYE ÖZEL AF MI ÇIKARILIYOR?
Nurettin Özgenç, hazırlanmakta olan yeni yasa çerçevesinde kişilere 6 ay ile 1 yıl arası hapis cezası öngörüldüğüne de vurgu yaparak, ``Bu ceza da iki yılın altında olduğu için Türk Hukuk Sistemi çerçevesinde ertelenecek ya da paraya çevrilecek. Para cezası da bu kapsamda tahmini 2 bin lira olacak.`` konuşmasını şöyle sürdürdü:
``Halen yürürlükte olan yasa çerçevesinde şikeye karışan kişilerin 5 ile 12 yıl arasında hapis cezası alması gerekirken yapılacak bu değişiklik sonrası ortaya yeni bir tablo çıkacak. Teklif edilen yasa değişikliği şöyle: Şike yapanın cezası maksimum üç minimum bir yıl ile sınırlı olacak bu da demek oluyor ki; Şike yapanlar cezasının karşılığı olan parayı ödeyip serbest kalabilecek, gelecek yıl tekrar şike yapabilecek.``
``Kişiye özel af mı çıkarılmak isteniyor?`` sorusunu da soran Özgenç, ``TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili, AK Parti Milletvekili Hakkı Köylü’nün, "Sporda şiddet yasasına ilişkin kanunu biz biraz hızlı çıkardık. Aslında hızlı değildi. Hazırlık aşaması, komisyonlarda teknik görüşmeleri uzun sürdü ama genel kurulda fazla tartışılmadı. Böyle bir usul de yok bizde. Hep kanun görüşülür ancak başka şeyler konuşulur. Maalesef sistemimiz bu. Genel kurulda yapılan değerlendirmeler büyük ölçüde siyasi olur, bunun büyük bir kısmı da kanunun dışında başka şeyler olur." ifadesi talihsiz bir açıklamadır.`` diye konuştu.

Özgenç, ``Yasalar komisyonlarda tartışılırken konu üzerinde müzakereler edilir diye bilinir. Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun için "biz biraz hızlı çıkardık" diye delinirse son zamanlarda çıkan tüm kanunlarda da şüphe oluşmasına neden olabilir. Ayrıca konulan kurallar değiştirilirse inandırıcılığını kaybeder.’’ dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN NET KONUŞTU
Bu konu üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir süre önce, şiddet yasasının değiştirilmesine ilişkin çabalara değinmişti. "Bundan önceki yasa tasarısını kendileri getirdiler, yalvar yakar. Yine de kendilerine nedir görelim ama bizim kanun yapma anlayışına yakışmıyor dedik. Böyle yazboz olmaz. Kişiye dönük yasa düzenleme mantığına döner ki, olmaz" diyerek kararının net olduğunu ifade etmişti.


BÜLENT ARINÇ TEPKİ VERMİŞTİ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sporda şike kanunu ile ilgili olarak, “Meclis’te bütün partilerin ittifakıyla sporda şiddetin önlenmesi için bir kanun çıkarıldı. Bu faydalı bir kanundur. Şike olaylarının soruşturulduğu zamanda, ’bu kanunu değiştirin’ taleplerini, altını çizerek söylüyorum, şahsen olumlu bulmam. Biz bu kanunu oynamak için yapmadık, uygulansın diye yaptık. ’Biz bu kanun altından kalkamayız’ düşüncesi kulüp yöneticilerinin acziyetini gösteriyor. Hiçbir kulüp birilerinin esiri değildir. Birileri yanlış yapıyorsa sorumluları hakkında yasal işlem yapılır.`` diyerek değişime tepki göstermişti.


BAKAN SUAT KILIÇ: SICAK BAKMIYORUZ
Benzer bir ifadeyle Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ta "Bakanlık olarak futbolda şiddet ve şikenin önlenmesiyle ilgili yasa üzerinde bir değişiklik çalışması içinde değiliz ve konuya sıcak bakmıyoruz." demişti.

ŞİKENİN CEZASI NİÇİN HAFİFLETİLİYOR?
Trabzonspor Kongre Üyesi Nurettin Özgenç, ``Şayet şikeye hapis cezası kaldırılırsa, daha hafif suçlardan yıllarca hapis yatanlara haksızlık edilmiş olmayacak mı? Baklava çalan çocuğa 9 yıl hapis cezası verilen Türkiye’de, futbolda şike yapmaktan ve haksız bir şekilde para elde etmek suçuyla yargılananların suçları sabit görüldüğünde hapis yerine para cezası ödeyerek kurtulup serbestçe dışarıda dolaşacak olması hak, hukuk ve adalet ile bağdaşır mı?`` diye sorarken, sözlerine şöyle devam etti:
``Ayrıca Yasa değişimi Anayasa’daki eşitlik ve genellik ilkesine aykırıdır. Yargılanan kişilere özel olan kanunu değiştirmek ya da hafifletmek Anayasa’nın eşitlik ve genellik ilkesine zarar verir. 14 yıl önce baklava ile Antepfıstığı çalan dört çocuğa 9 yıl hapis cezası verilmişti. Çocuklardan üçü olay tarihinde 18 yaşından küçük oldukları için cezaları 6 yıla indirilmişti.
“Baklava Çetesi” olarak anılan çocuklar hapislere atılırken, Futboldaki "şike çetesi" iddiasında adı geçenlerin ceza alması halinde elini kolunu sallayarak dışarıda olması düşünülemez. Şike yapmak baklava çalmaktan daha mı az utanç vericidir veya daha mı az ceza gerektiriyor ki cezada hafifletme yoluna gidiliyor?.


HUKUK ADINA ÇİFTE STANDART VAR, TEMİZ FUTBOL HAYAL OLMASIN
Nurettin Özgenç, ’’Ortada vicdanların kabul etmediği hukuk adına çifte standart var. Sporda şiddet yasası kime ve kimlere dokunuyor da değiştirilmek isteniyor. Bu resmen "Biz kanuna uymuyoruz, kanun bize uysun" demektir.`` diyerek şöyle devam etti:
``Şike yapılmıyorsa, teşvik verilmiyorsa yasadan kime ne zarar var? Adamına göre hukuk, adamına göre ceza olmamalı kanunlar herkes için eşit olmalı. En az 50 kadar hukukçunun önünden geçen kanun yeni mi fark edildi? Yoksa bu değişiklik talebi birilerini kurtarma gayretleri midir?
"Teşvik primi" de suç olmaktan çıkarılıyor. Bir kaç yıl öncesine kadar teşvik, şike ile eşdeğerde iken günümüzde "Teşvik suç değildir" demek ahlak ile bağdaşmaz. Bir takım, başka bir takımın futbolcularına teşvik primini niye veriyor ’yenin’ diye veriyor. Bu durum rüşvet vermekle eş değerdir. Çıkar için verilen rüşvete "hediye" denilmesi gibi rakip takımın yenilmesi için verilen teşvike “ motive" denilmesi aynıdır. Teşvikin suç olmaktan çıkarılmasının rüşvet suç olmasın denilmesinden bir farkı yoktur. Şikeyle ilgili hapis cezasının kaldırılması çok vahim sonuçlara yol açar yapanın yanına kar kalır dürüstçe futbol maçları izlenemeyecekse bu kadar uğraşmaya hiç gerek yoktu.’’

TRABZONSPOR’UN MENFAATLERİ KİŞİSEL TERCİHLERDEN DAHA ÖNEMLİDİR
Nurettin Özgenç, her yasada olduğu gibi şike yasasının da haksız ve eleştirilecek tarafları olabileceğinide belirterek, ``Yasalar ve kanunlar niçin vardır ve niçin uygulanır? İnsanlar suç işlemesin diye değil mi? O zaman suçu hafifletmek için neden yasa da değişiklik yapılmak isteniyor?`` ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle tamamladı:
``Trabzonspor bu yanlışların içinde olmamalı 6222 sayılı yasanın şike bölümünün değiştirilmesine ilişkin hazırlanan rapor için Trabzonspor’u temsilen, yasa tasarısının altına imza atılıp atılmadığı yönündeki tartışmalar sona erdirilmeli. Trabzonspor’un hak ve menfaatleri birilerinin kişisel tercihlerinden önemlidir. Şayet imza atılmışsa bu yanlıştan bir önce geri adım atılıp imza geri çekilmeli ve durum spor kamuoyuna deklare edilmeli.
Trabzonspor Kulübü bu tür yanlışların içine çekilmemeli. Ümit ediyorum ki TBMM üyeleri bu oyuna gelmeyecektir. Şayet yasa teklif edilen şekilde çıkarsa bu sporun menfaatine değil birilerinin menfaatine olacaktır.’’