Son ve nihai kararı TFF verir
Şansal Büyüka'nın Maraton programında dile getirdiği maçların aynı saatte yayınlanması şikayetine, Federasyon sert bir cevapla yanıt verdi.
Büyüka canlı yayında Galatasaray ile Trabzonspor maçlarının aynı saatte başlamasına eleştirirken, “Federasyon başkanlarının hiçbirine bir gün dahi maç saatlerini değiştirtemedim. Bu akşam isterdik ki Galatasaray, Trabzonspor maçı ayrı saatlerde olsun. Türkiye Futbol Federasyonu, Trabzonspor maçının saatini 15.00 olarak açıklamıştı. Sonra saati 19.00’a aldılar. Kulüpler federasyona baskı yapıyor sonra kabak Digitürk’e patlıyor. Lig TV’nin maçlar zamanında başlamadığı için 10 Milyon dolar zararı oldu. TFF ile beraber belirlememiz lazım saatleri yasa öyle diyor. Ama TFF kafasına göre belirliyor. Bu futbol federasyonu Digitürk’ün ortağı mı düşmanı mı anlamadım” ifadelerini kullanmıştı.
Şensal Büyüka, play-off’un Digitürk için getirildiği iddialarına da tepki göstermiş ve “Maçın saatini değiştiremeyen Lig TV ligin sistemini nasıl değiştirsin. 10 yıldır bu kuruluştayım. Talep ettiğimiz hiçbir şey yerine getirilmedi. Federasyon açıklama yapıyor, ‘Bizi Lig TV yönetmiyor, biz kendimizi yönetiyoruz’ diye. Gerçi ne kadar yönetiyorlar o da tartışılır. Hem Galatasaray’ı izleyelim, hem Trabzon’u... Bize ne diye aynı saati dayatıyorsun kardeşim. İzleyiciyi düşünün biraz. Lig TV’ye darbe vuracağız diye vatandaşa da darbe vuruyorsunuz. Bizi sevmediğiniz biliyoruz, vatandaştan ne istiyorsunuz?” demişti.
TFF, Şansal Büyüka'nın bu açıklamalarına sert yanıt verdi.
TFF'den yapılan açıklamada, Spor Toto Süper Lig'in yayıncı kuruluşu Lig Tv'de yayımlanan Maraton programında bazı yorum ve değerlendirmeler üzerine, açıklama yapma gereğinin doğduğu kaydedildi.
Türkiye'de futbolun, ilgili kanunun kendisine tanımış olduğu yetkilerle Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yönetildiği belirtilen açıklamada, ''Federasyonumuzun bir ürünü olan Spor Toto Süper Lig'in, televizyon yayıncısı yine federasyonumuz tarafından gerçekleştirilen ve rekabet içerisinde geçen bir ihale ile belirlenmiştir. Geçtiğimiz sezon gerçekleştirilen bu ihale ile yayın haklarının, kendi iradesi ile önermiş olduğu bedel karşılığında Dijital Platform'a verildiği malumdur. Bahse konu ihale sonucuna istinaden karşılıklı yapılan sözleşmede, 'müsabakaların yayın saatlerinin ve günlerinin birlikte belirleneceği, fakat son ve nihai kararın Türkiye Futbol Federasyonu tarafından verileceği' son derece açık ve net bir şekilde belirtilmiştir'' denildi.
Dün gece yayımlanan Maraton programında, iş ortaklığı anlaşmasında var olan ilgili maddelerin, bütününden ayrı olarak gösterildiği ve bu suretle TFF'nin ''yakışıksız ve keyfi bir biçimde'' kamuoyuna şikayet edildiği öne sürülürken, şu ifadelere yer verildi:
''Bahse konu programda ortaya çıkan bu tabloyu göz önüne aldığımızda, iş ortağını gerçek maddeyi göstermeksizin kamuoyuna şikayet etme noktasına getirerek, elindeki iletişim gücünü iş ortağına karşı kullanmanın, iş etiğine ne kadar uyduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Öncelikle şunun bilinmesini isteriz ki, Federasyonumuz bu özel süreçte Türk futbolunu doğru ve sağlıklı bir zemine oturtma konusunda büyük bir kararlılıkla çalışmalarını sürdürmektedir. Buna bağlı olarak futbol ailesinin tüm paydaşlarının genel istek ve kabulü doğrultusunda, almış olduğumuz yeni ve radikal kararlardan biri de, Türk Futbolu için yepyeni bir uygulama olan play-off çalışmasıdır. Bu uygulama, Federasyonumuzun ilgili birimleri tarafından yapılan hassas çalışmalar neticesinde hazırlanmış ve hayata geçirilmiştir. Doğal olarak bu yeni uygulamadan kaynaklanan problemler oluşabilmektedir. Bunların başında da, kısa süre içerisinde çok fazla müsabaka oynama zorunluluğu vardır. Böylesi yoğun bir müsabaka programı içerisinde televizyon yayınlarıyla ilgili çakışma olması son derece doğaldır. Bu tür sorunlar yayıncı kuruluşun çözüm üretebileceği konulardır ve tüketiciyi düşünerek uygulamaya koyabileceği 'dönüşümlü yayın' gibi yöntemler mevcuttur. Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, Türk Futbolu yepyeni bir döneme girmiştir. Eski yaklaşım ve davranışlardan uzaklaşılması gerekmektedir. Geçmiş yaklaşımların, Türk futbolunu getirmiş olduğu nokta açıkça ortadır. Herkesin öncelikle işine ve sorumluluklarına odaklanarak, futbolumuzun geleceğine ve yeni dönemine adapte olması kaçınılmazdır. Bu özel süreç çok büyük bir hassasiyetle yönetilmek durumundadır ve ilgili tüm kurumların buna dikkat etmesi gereklidir.''
-Maç takviminde yeni düzenleme-
Yaptıkları değerlendirmeler, kulüplerden gelen talepler ve her gün maç oynanmasının tribün izleyicisi sayısına etkileri nedeniyle maç takviminde yeni bir düzenleme yapılması gereğinin doğduğu belirtilen açıklama, şu ifadelerle tamamlandı:
''Türk futbolunda bir ilk olan play-off sistemi nedeniyle, Spor Toto Süper Lig'de 34 haftalık Lig Grubu'ndaki 7 haftanın maçları hafta içi oynanacak şekilde planlanmıştır. Bu plan dahilinde, hafta içi oynanacak maçlar, bu tarihten itibaren, salı-çarşamba ya da çarşamba-perşembe günleri oynanacak şekilde düzenlenecektir. Böylece, program yoğunluğundan dolayı hafta içi oynanması gereken maçlar, 2 gün içinde tamamlanmış olacaktır.
Ayrıca salı-çarşamba programında oynatılacak hafta içi maçları öncesindeki pazartesi gününe bir önceki haftanın lig maçı koyulmayacaktır. Çarşamba-perşembe programında oynatılacak hafta içi maçları sonrasındaki cuma gününe ise bir sonraki haftanın lig maçı koyulmayacaktır. Önümüzdeki dönemde; olası takvim sıkışıklığına göre, bahse konu müsabakaları tek bir günde oynatmak da söz konusu olabilecektir.''
Şensal Büyüka, play-off’un Digitürk için getirildiği iddialarına da tepki göstermiş ve “Maçın saatini değiştiremeyen Lig TV ligin sistemini nasıl değiştirsin. 10 yıldır bu kuruluştayım. Talep ettiğimiz hiçbir şey yerine getirilmedi. Federasyon açıklama yapıyor, ‘Bizi Lig TV yönetmiyor, biz kendimizi yönetiyoruz’ diye. Gerçi ne kadar yönetiyorlar o da tartışılır. Hem Galatasaray’ı izleyelim, hem Trabzon’u... Bize ne diye aynı saati dayatıyorsun kardeşim. İzleyiciyi düşünün biraz. Lig TV’ye darbe vuracağız diye vatandaşa da darbe vuruyorsunuz. Bizi sevmediğiniz biliyoruz, vatandaştan ne istiyorsunuz?” demişti.
TFF, Şansal Büyüka'nın bu açıklamalarına sert yanıt verdi.
TFF'den yapılan açıklamada, Spor Toto Süper Lig'in yayıncı kuruluşu Lig Tv'de yayımlanan Maraton programında bazı yorum ve değerlendirmeler üzerine, açıklama yapma gereğinin doğduğu kaydedildi.
Türkiye'de futbolun, ilgili kanunun kendisine tanımış olduğu yetkilerle Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yönetildiği belirtilen açıklamada, ''Federasyonumuzun bir ürünü olan Spor Toto Süper Lig'in, televizyon yayıncısı yine federasyonumuz tarafından gerçekleştirilen ve rekabet içerisinde geçen bir ihale ile belirlenmiştir. Geçtiğimiz sezon gerçekleştirilen bu ihale ile yayın haklarının, kendi iradesi ile önermiş olduğu bedel karşılığında Dijital Platform'a verildiği malumdur. Bahse konu ihale sonucuna istinaden karşılıklı yapılan sözleşmede, 'müsabakaların yayın saatlerinin ve günlerinin birlikte belirleneceği, fakat son ve nihai kararın Türkiye Futbol Federasyonu tarafından verileceği' son derece açık ve net bir şekilde belirtilmiştir'' denildi.
Dün gece yayımlanan Maraton programında, iş ortaklığı anlaşmasında var olan ilgili maddelerin, bütününden ayrı olarak gösterildiği ve bu suretle TFF'nin ''yakışıksız ve keyfi bir biçimde'' kamuoyuna şikayet edildiği öne sürülürken, şu ifadelere yer verildi:
''Bahse konu programda ortaya çıkan bu tabloyu göz önüne aldığımızda, iş ortağını gerçek maddeyi göstermeksizin kamuoyuna şikayet etme noktasına getirerek, elindeki iletişim gücünü iş ortağına karşı kullanmanın, iş etiğine ne kadar uyduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Öncelikle şunun bilinmesini isteriz ki, Federasyonumuz bu özel süreçte Türk futbolunu doğru ve sağlıklı bir zemine oturtma konusunda büyük bir kararlılıkla çalışmalarını sürdürmektedir. Buna bağlı olarak futbol ailesinin tüm paydaşlarının genel istek ve kabulü doğrultusunda, almış olduğumuz yeni ve radikal kararlardan biri de, Türk Futbolu için yepyeni bir uygulama olan play-off çalışmasıdır. Bu uygulama, Federasyonumuzun ilgili birimleri tarafından yapılan hassas çalışmalar neticesinde hazırlanmış ve hayata geçirilmiştir. Doğal olarak bu yeni uygulamadan kaynaklanan problemler oluşabilmektedir. Bunların başında da, kısa süre içerisinde çok fazla müsabaka oynama zorunluluğu vardır. Böylesi yoğun bir müsabaka programı içerisinde televizyon yayınlarıyla ilgili çakışma olması son derece doğaldır. Bu tür sorunlar yayıncı kuruluşun çözüm üretebileceği konulardır ve tüketiciyi düşünerek uygulamaya koyabileceği 'dönüşümlü yayın' gibi yöntemler mevcuttur. Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, Türk Futbolu yepyeni bir döneme girmiştir. Eski yaklaşım ve davranışlardan uzaklaşılması gerekmektedir. Geçmiş yaklaşımların, Türk futbolunu getirmiş olduğu nokta açıkça ortadır. Herkesin öncelikle işine ve sorumluluklarına odaklanarak, futbolumuzun geleceğine ve yeni dönemine adapte olması kaçınılmazdır. Bu özel süreç çok büyük bir hassasiyetle yönetilmek durumundadır ve ilgili tüm kurumların buna dikkat etmesi gereklidir.''
-Maç takviminde yeni düzenleme-
Yaptıkları değerlendirmeler, kulüplerden gelen talepler ve her gün maç oynanmasının tribün izleyicisi sayısına etkileri nedeniyle maç takviminde yeni bir düzenleme yapılması gereğinin doğduğu belirtilen açıklama, şu ifadelerle tamamlandı:
''Türk futbolunda bir ilk olan play-off sistemi nedeniyle, Spor Toto Süper Lig'de 34 haftalık Lig Grubu'ndaki 7 haftanın maçları hafta içi oynanacak şekilde planlanmıştır. Bu plan dahilinde, hafta içi oynanacak maçlar, bu tarihten itibaren, salı-çarşamba ya da çarşamba-perşembe günleri oynanacak şekilde düzenlenecektir. Böylece, program yoğunluğundan dolayı hafta içi oynanması gereken maçlar, 2 gün içinde tamamlanmış olacaktır.
Ayrıca salı-çarşamba programında oynatılacak hafta içi maçları öncesindeki pazartesi gününe bir önceki haftanın lig maçı koyulmayacaktır. Çarşamba-perşembe programında oynatılacak hafta içi maçları sonrasındaki cuma gününe ise bir sonraki haftanın lig maçı koyulmayacaktır. Önümüzdeki dönemde; olası takvim sıkışıklığına göre, bahse konu müsabakaları tek bir günde oynatmak da söz konusu olabilecektir.''